Yurtdışı Borçlandırma Talebinin Reddinin İptali Dilekçesi

ADANA (  ). İDARE MAHKEMESİ

SAYIN BAŞKANLIĞI’NA

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALI: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

DİLEKÇE KONUSU: Borçlandırılma isteminin reddi işleminin İPTALİ istemi

OLAYLAR :         

Müvekkil, davalı kuruma yazdığı dilekçeler ile yurt dışında çalıştığı yıllara ilişkin olarak borçlanma talebinde bulunmuş ancak bu talebin bir kısmı kabul edilmiş bir kısmı ise “her ne kadar Bakanlar Kurulu kararı ile izinli vatandaşlığımızdan çıksanız da Türk vatandaşlığında geçmeyen süreleriniz için mevzuatımız gereği borçlanma hakkınız bulunmadığından” gerekçesi ile kabul edilmemiştir(EK-1).

Yurt dışında bulunan Türk vatandaşları, yaşadıkları ve çalıştıkları ülkelerde ekonomik, sosyal ve siyasi haklardan eksiksiz yararlanmak amacıyla yabancı devlet Vatandaşlığına geçmektedirler. Özellikle bazı Avrupa ülkeleri, çifte vatandaşlığa izin vermediğinden bu ülkelerin vatandaşlığına geçmek isteyenlerin Türk vatandaşlığından çıkması zorunlu hale gelmektedir.

Türk vatandaşlığından izinle çıkanların anavatanlarıyla bağları aynen devam etmekte ve çoğunlukla yurt dışında emekli olduktan sonra Türkiye’ye geri dönmektedirler. Bu nedenledir ki Türk vatandaşlığından izinle çıkanlar aslında vatandaşlığı kağıt üzerinde kaybetmekte ancak Türkiye ile maddi ve manevi bağları aynen devam etmektedir.

Türk vatandaşlığından izinle çıkanların anavatanları ile bağları aynı kuvvetle devam etmesine karşın bu kişilere doğumla Türk vatandaşı olmayan bir yabancı muamelesi yapılması Türkiye gerçekleriyle bağdaşmayacağından 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi ile bu kişilerin kazanılmış hakları saklı tutulmuştur.

Kanun’un 28.maddesinin 1.fıkrasının 1. cümlesi Doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve üçüncü dereceye kadar olan altsoyları, bu maddede belirtilen istisnalar dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler, biçiminde olup izinle Türk vatandaşlığından çıkanlara kamu kurum ve kuruluşlarında işçi, geçici veya sözleşmeli personel olarak çalışma imkanı tanımış olması, bu kişilerin mümkün olduğunca Türk vatandaşlarına özgü haklara sahip olmalarının istendiğinin kanıtıdır. Bu maddeyle, izinle Türk vatandaşlığından çıkan kişilerin vatandaşlığı adeta örtülü olarak sürdürülmekte ve vatandaşlıktan kaynaklanan hakları bazı istisnalar dışında korunmaktadır.

Kanun’un 28.maddesinin 1.fıkrasına göre aslolan bu kişilerin bu maddede belirtilen istisnalar dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam etmeleridir. İstisna olan bu kişilere tanınan haklar değil, yararlanma imkanı tanınmayan haklardır.

Ayrıca, 3201 sayılı Kanun yurt dışı borçlanmasına ilişkin özel Kanun olmakla birlikte 403 ve 5901 sayılı Kanun’lar Türk vatandaşlığından izinle çıkanların kazanılmış hakları yönünden özel kanundur ve 3201 sayılı Kanun’a göre uygulama önceliği bulunmaktadır.

3201 sayılı Kanunun uygulama yönetmeliğinde, borçlanma tarihinde de … vatandaşı olunması gerektiği belirtilmiş ise de; gerek, 12.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5901 sayılı … Vatandaşlığı Kanununun 28. maddesinde, gerekse, önceki 403 sayılı … Vatandaşlığı Kanununun 29. maddesindeki yasal düzenlemeye yer verilerek, doğumla … vatandaşı olup da, Bakanlar Kurulundan vatandaşlıktan çıkma izni alanların, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı tutulmuş olup; anılan kişilerin bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tâbi olmak şartıyla … vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri belirtilmiştir. Kanun, açıkça, çıkma izni almak suretiyle … vatandaşlığını kaybeden kişilerin kazanılmış haklarının korunacağını belirtmektedir.

Kazanılmış hak, kişinin bulunduğu statüden doğan, kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel niteliğe dönüşmüş haktır. Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar, Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi, toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 28.04.2010 tarih 2010/10-210-240 sayılı kararı).

HUKUKSAL 

NEDENLER:    Anayasa; 3201, 5901 ve 403 sayılı kanun

DELİLLER:    SGK Kayıtları,   Ekli Belgeler   v.s. yasal deliller.   

İSTEM VE  SONUÇ: Yukarıda  yazmış olduğumuz  somut, haklı,  yasal  ve resen  tespit edilecek nedenler gereği;  

Bakanlar Kurulundan vatandaşlıktan çıkma izni alarak sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı tutulmuş olan müvekkilin Türk Vatandaşı değilken çalıştığı sürelere ilişkin borçlanma isteminin reddine ilişkin işlemin İPTALİNE,

– Yargılama giderleri  ve yasal  vekalet  ücretinin davalıya, yükletilmesine, karar verilmesini saygılarımla vekil eden adına arz ve talep  ederim.

DAVACI  VEKİLİ

EK-1 Davalı kurumun ret cevabı

2- Onanmış Vekaletname Fotokopisi.

Yazar Hakk覺nda: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir