Sigorta tahkim kararına itiraz

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ’NE

“Gönderilmek Üzere”

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU’NA

Başvuru No:

Karar No:

İTİRAZ EDEN:

VEKİLİ:

SİGORTA KURULUŞU :

VEKİLİ:

KONU: Hakem heyeti kararına itiraz ve sigorta kuruluşunun itirazına karşı cevap

AÇIKLAMALAR

1-) Müvekkil, 21/11/2019 tarihinde sigorta şirketi nezdinde ZMMS olarak bulunan … plaka sayılı aracın kırmızı ışık ihlali yapması sonucu müvekkilin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması sonucu yaralanmıştır. Kazanın oluşumunda davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, müvekkilin ise iş bu kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı tespit edilmiştir.

Müvekkil kaza sonrası yaralanmış ve … Eğitim ve Araştırma hastanesinde tedavi görmüş, kaza nedeniyle %14 kalıcı maluliyetin olduğu yine sağlık raporu ile tespit edilmiştir. Sigorta şirketine yapılan başvuru sonrası sigorta şirketi tarafından müvekkile 02/04/2020 tarihinde toplam 12.600,00 TL ödeme yapılmıştır.

Sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme müvekkilin maluliyetine ilişkin zararını karşılamaması üzerine, müvekkil bakiye alacağına kavuşmak için huzurunuzdaki işbu başvuruyu yapmıştır.

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde müvekkilin sigorta şirketinden alacağının olduğu sabittir. Şöyle ki dosya bir bütün halinde bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından hakem heyetinize sunulan raporda müvekkilin işbu kaza nedeniyle bakiye 75.329,36 TL alacağının olduğu tespit edilmiştir.

Bilirkişi raporunun özellikle 7. Sayfasının 3.8. maddesinde yapılan hesaplamada; müvekkilin 06/11/2020 tarihi itibariyle hesaplanan sürekli sakatlık tazminat tutarının 88.606,65 TL olduğu, 02/04/2020 tarihinde ödenen tazminat tutarının 12.600,00 TL olduğu, 02/04/2020 tarihinde ödenen tazminat tutarının 06/11/2020 tarihindeki değerinin 13.277,29 TL olduğu, 06/11/2020 tarihi itibariyle bakiye sürekli sakatlık tazminat tutarının ise 75.329,36 TL olduğu belirlenmiştir.

Müvekkilin iş bu kaza nedeniyle bakiye sürekli sakatlık tazminat tutarının 75.329,36 TL olarak belirlenmiş olmasına rağmen bilirkişi, sehven sonuç kısmında iş bu tutarı 2.000,00 TL düşük şekilde 73.329,36 TL olarak yazmıştır.

Tarafımızca bilirkişi raporundaki bu maddi hata tespit edilmiş ve 16/11/2020 tarihli ıslah dilekçemizde bu maddi hataya değinerek ıslah talebimizin 75.329,36 TL olduğu beyan edilmiştir.

Islah talebimizle birlikte daha önce 5.000,00 TL üzerinden yatırmış olduğumuz harcı 75.329,36 TL den mahsup ederek, bakiye harcı da belirtilen iban numarasına göndererek, 75.329,36 TL üzerinden karar verilmesi talep edilmiştir.

Özetle; heyetinize 06/11/2020 tarihinde düzenlenerek sunulan raporda müvekkilin sakatlık tazminatı tutarı 75.329,36 TL olup, tarafımızca 16/11/2020 tarihli ıslah dilekçesinde dava, iş bu tutar üzerinden ıslah edilmiştir.

Bilirkişi raporu ve ıslah talebimiz nazara alındığında müvekkilin alacağının 75.329,36 TL olduğu açıktır.  2.000,00 TL eksik ödenmesi yönündeki 04/12/2020 tarih ve 2020/55023 Es, 2020/97478 Kr. sayılı hakem heyeti kararına bu nedenle itiraz ediyoruz.

2-) Maddi hataya ilişkin itirazlarımız dışında hakem heyetinin kararı usul ve yasaya uygundur.

Sigorta şirketinin hakem heyeti kararına itirazı yerinde değildir. Şöyle ki;

Sigorta kuruluşu olan taraf, Uyuşmazlık Hakem Heyetinin eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurduğu iddiası ile itiraz kanun yoluna başvurmuştur.

Sigorta kuruluşu tarafın bu iddiası hukuki dayanaktan yoksundur. Müvekkil sigorta kuruluşunun talebi üzerine … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine müracaat etmiş ve buradan rapor almıştır. Sigorta kuruluşu taraf kanunun tanımış olduğu bir hak olan itiraz kanun yoluna, kararın kesinleşmesini engellemek amacıyla kötüniyetli olarak başvurmuş olduğundan, hukuki gerekçe ve dayanaktan yoksun itiraz başvuru dilekçesinin reddi gerekmektedir.

Sigorta kuruluşunun itiraz dilekçesindeki diğer iddiaları da yerinde değildir.

Her ne kadar sigorta şirketi başvuru kapsamında usulüne uygun bir rapor alınmadığını belirtmiş ise de; maluliyete ilişkin sağlık raporu … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinden sigorta şirketinin kurumsal talebi üzerine alınmış bir rapordur. Bu rapor sağlık kurulu heyetince mevzuata ve usule uygun olarak düzenlenmiştir. (Ek; … Sigorta tarafından müvekkilin … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinden rapor alınmasına yönelik üst yazısı)

Sigorta şirketinin, müvekkilin kuruma öncelikle müracaat etmediği, bu nedenle hakem heyeti kararının yerinde olmadığı yönündeki iddiası da yerinde değildir. Müvekkil öncelikle sigorta şirketine müracaat etmiş, hatta sigorta şirketi 02/04/2020 tarihinde müvekkile 12.600,00 TL ödeme yapmıştır. Müvekkile yapılan ödemenin eksik olması nedeniyle hakem heyetine 21/08/2020 tarihinde başvuru yapılmıştır. Dolayısıyla sigorta şirketine müracaat edilmemiş olması, sigorta şirketinin müvekkile yargılama aşamasından yaklaşık 4 ay kadar önce yapmış olduğu ödeme dikkate alındığında gerçeği yansıtmadığı ortadadır.

Yine sigorta şirketi tarafından, müvekkile 12.600,00 TL yapılan ödemenin faizi ile birlikte tazminattan düşülmesi gerektiği belirtilerek itiraz edilmiştir. Bu itiraz da yerinde değildir. 06/11/2020 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde görüleceği üzere sigorta şirketince müvekkile 02/04/2020 tarihinde 12.600,00 TL ödemenin olduğu belirtilmiş ve 06/11/2020 tarihi itibariyle iş bu tutarın faizi ile birlikte 13.277,29 TL olduğu belirlenmiş ve bu tutar 06/11/2020 tarihi itibariyle hesaplanan sürekli sakatlık tazminat tutarı olan 88.606,65 TL den mahsup edilmiştir. Dolayısıyla sigorta şirketi tarafından müvekkile ödenen paranın faizi de eklenerek mahsuplaşmaya gidilmiş ve müvekkilin 75.329,36 TL bakiye alacağı olduğu tespit edilmiştir.

Tüm bu hususlar nazara alındığında hakem heyetinin 04/12/2020 tarihli kararı bilirkişi raporu ve ıslah talebimiz dikkate alındığında, hakem heyetinin dikkatinden kaçan sadece 2.000,00 TL yönünden bir eksiklik söz konusudur. Bunun dışında hakem heyeti kararı usul ve yasaya uygundur. 

Sigorta kurulu tarafından itiraz yoluna başvurulması, Usul Ekonomisi’ne aykırılık teşkil etmektedir. Anayasa m. 141/4’te “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir” şeklinde düzenlenmiştir.  HMK 30 uncu maddede bu ilkeyi “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür” şeklinde düzenlemiştir. Sigorta şirketinin itirazı müvekkilin hakkına MAKUL SÜREDE ulaşması engellenmek gayesi içindir. Bu nedenle sigorta şirketinin hukuki dayanaktan yoksun itirazının reddini talep ediyoruz.

HUKUKİ NEDENLER  : K.T.K, T.T.K, H.M.K, ZMMS Genel Şartlar ve sair ilgili mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER    : Karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla,

1-) Kaza tespit tutanağı,

2-) Maluliyet raporu,

 3-) Yapılan ödeme dekontu,

4-) Aktüerya hesap raporu,

5-) Yargıtay kararları ve sair her türlü delil.

SONUÇ VE İSTEM        : Yukarıda gerekçelerini açıkladığımız haklı itirazımızın kabulü ile;

1. Hakem Heyetinin 04/12/2020 tarih ve 2020/55023 Esas, 2020/97478 Karar sayılı kararın hüküm kısmının 1. Maddesinde yer alan 73.329,36 TL olan tutarın bilirkişi ve ıslah talebimiz dikkate alınarak 75.329,36 TL olarak düzeltilmesini,

2. Sigorta şirketinin hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının ise reddine karar verilmesini,

3. Kararda belirtilen tazminata uygulanacak faizin tereddüte mahal vermemek adına yasal faiz olarak işletilmesine karar verilmesini,

Tam vekalet ücreti ile tüm yargılama giderlerinin tamamının karşı taraf sigorta şirketine bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim. (buraya dilekçe tarihini giriniz)

Başvuran Vekili

Yazar Hakk覺nda: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir