Sigorta Tahkim Bedel Artırım Dilekçesi

Sigorta Tahkim Bedel Artırım Dilekçesi 1

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU’NA

Dosya No:

BAŞVURAN:

VEKİLİ:

DAVALI: SİGORTA ŞİRKETİ

KONU: Bilirkişi raporuna beyanlarımızın ve ıslah talebimizin sunulmasıdır.

ARTIRILAN TUTAR:

AÇIKLAMALAR:

1- BELİRSİZ ALACAK DAVASINA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ

Yukarıda esas sayılı dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna karşı beyanlarımızı ve 6100 sayılı HMK Md. 107/2 uyarınca bedel artırım dilekçemizi sunuyoruz. Komisyona başvuru dilekçemizin beyan kısmı ile sonuç ve istem bölümünde açıkça zikrettiğimiz üzere uyuşmazlığa konu dava hukuki mahiyeti itibariyle “Belirsiz Alacak Davası” olarak açılmıştır. Yerleşik Yargıtay uygulamaları ile sabit olduğu üzere mezkûr uyuşmazlık türünün belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bilirkişi raporu ile talep konumuzla ilgili alacağımız belirli hale geldiğinden talep artırım yoluna gitme zaruretimiz hasıl olmuştur.

Bilindiği üzere bir dava çeşidi olan belirsiz alacak davasında zamanaşımı davanın açıldığı tarihte tüm alacak bakımından yekûn olarak kesilmektedir. Bu hususa ilişkin olarak;

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 30.012018 tarih, 2015/6361 E. ve 2018/455 K. Sayılı ilamında;

“Oysa ki belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm dava için kesilir. 6100 Sayılı HMK hükümleri gereğince davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK 107/1. maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkündür. HMK 107/2. maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi, bu artırım sebebiyle zamanaşımının da gerçekleştiğinden söz edilemez. Bu durumda mahkemece zamanaşımının dolmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”

Belirsiz alacak davasında zamanaşımın yalnızca davanın açıldığı kısım için değil, tüm dava için kesildiği izah edilmiştir. Uyuşmazlığa konu kaza tarihi, komisyona başvuru (dava) tarihi ve 2918 sayılı KTK’nın 109/2 hükmü (15yıllık ceza zamanaşımı) beraber nazara alındığında zamanaşımı yönünden bir ihtilafın dahi bulunmadığı anlaşılacaktır.

2- BEDEL ARTIRIMINA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ

Öncelikle zikredilen bilirkişi raporundaki aleyhe olan hususları kabul etmediğimizi bildiririz.

Bilirkişi tarafından müvekkil Ahmet’in uyuşmazlığa konu kazaya ilişkin olarak hesaplanan değer kaybı tazminatı 3.000 TL olarak tayin edilmiştir. Bu haseple başlangıçta 100 TL tutarında talep ettiğimiz değer kaybı tazminatını 2.900 TL artırıyoruz. Bu meyanda başlangıçta talep ettiğimiz yekûn 100 TL’yi 2.900 TL daha artırarak toplam 3.000 TL olacak şekilde artırıyoruz.

Komisyona başvuru dilekçesinde ve işbu dilekçede izah edildiği üzere 3.000 TL tutarındaki tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak tarafımıza ödenmesine karar verilmesini arz ve talep ederiz.

3- TAM VEKALET ÜCRETİNE İLİŞKİN BEYANLARIMIZ

5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17. Maddesi hükmüne göre “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.”

Belirtilen fıkranın Kanun gerekçesinde “…Diğer taraftan Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulmaktadır. Bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için, yargılama giderleri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak maddede gerekli düzenleme yapılmıştır.” denmektedir. Söz konusu kanun hükmünün yorumu ile sigorta kuruluşları aleyhine olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapan sigorta ettireni sigortalıları ve hesaptan faydalanacak kişileri, yargılama sonucunda başvurunun kısmen veya tamamen reddedilmesi halinde yargılama gideri olan vekalet ücreti bakımından korumaktadır.

Zira, Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde talepte bulunanlar, sadece başvuran taraflardır. Karşı yanda yer alan sigorta şirketlerinin usul hukuku karşısındaki durumu ise talepte bulunulan davalı olup, herhangi bir talepte değil, sadece yapılan talebe karşı beyanda bulunmaktadırlar.

Yasa ile düzenlenmiş olan Sigorta Tahkim Komisyonu dava taraflarının vekalet ücretlerinin ancak yasa ile değiştirilmesi mümkün olup, Hazine Müsteşarlığı tarafından 19.01.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelik 13 maddesinde ‘’ (13) Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” şeklindeki düzenlemenin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nu md.30/17 hükmünü açıkça ihlal etmesi nedeniyle “Normlar Hiyerarşisi” prensibine aykırı olduğundan, 5684 sayılı kanunun 30. Maddesi 17. Fıkrası gereğince AAÜT esas alınarak davacı taraf vekili için tam vekalet ücretine hükmedilmelidir.

28 Aralık 2017 Perşembe Resmî Gazete Sayı: 30284 Yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik hükmünde “(2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekâlet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir.

“Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” denilmektedir.

Ek olarak Türkiye Barolar Birliği tarafından, bir avukatın başvurusu üzerine verilmiş olan 17331 sayı ve 24.12.2015 günlü görüş yazısında, Sigorta Tahkime başvuranlar için AAÜT’ne ve SK’ya göre tam sigorta şirketi için ise 1/5 oranında vekalet ücreti uygulanması gerektiği ayrıca belirtilmiş ve “Esasen Sigorta Tahkimde görülen uyuşmazlıklarda SK’na ve alıntılanan emsal içtihada uygun karar verildiğinden, uygulamada karışıklığa neden olmamak amacıyla 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde düzenlenen başvurunuza konu Tarife maddesi yasal hükme de yer verilmek suretiyle hazırlanmıştır.” denilmiştir.

Bu açıklamalar ışığında STİY Md. 16/13 fıkrasında belirtilen taraflar arasında hükmedilecek vekalet ücretinin her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde öngörülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin beşte biri olacağına yönelik düzenlemenin fonksiyon gaspı niteliğinde olduğu için yok sayılarak 2021 AAÜT’de yer aldığı şekliyle vekalet ücretine karar verilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda Danıştay 8. Dairesi’nin 2018/453 E. numaralı dava dosyasında 20.07.2018 tarihli Kararının “Tarifenin Genel Hükümler bölümünde yer alan 17. Maddesinin 2. Fıkrasının incelemesi” kısmında tarafımızca izah edildiği şekliyle başvuran lehine tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Neticede tarafımız lehine, karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 17 ve 13. Maddelerine göre hesaplanan vekalet ücretinin TAMAMININ davalı sigortacıdan tahsilini arz ve talep ederiz.

SONUÇ :

1) Hesaplanan 3.000,00-TL tutarındaki maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline,

2) 6100 sayılı HMK Md. 107/2 uyarınca alacağımız belirli hale geldiğinden başlangıçta 100 TL tutarında talep ettiğimiz değer kaybı tazminatını 2.900 TL artırıyoruz. Bu meyanda başlangıçta talep ettiğimiz yekûn 100 TL’yi 2.900 TL daha artırarak toplam 3.000 TL tutarındaki maddi tazminat talebimizin kabulüne, bu meblağa temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,

3) Tam vekalet ücreti ve yargılama giderinin (baro pulu + vekalet suret harcı+bilirkişi ücreti+başvuru ücreti v.s) davalı sigortacıya tahmiline,

Karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

Başvuran Vekili

Sigorta Tahkim Talep Artırım Dilekçesi 2

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU’NA

DOSYA NO:

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALI:

KONU: Islah Talebi Dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR

KUSUR İNCELEMESİ YAPILMASI TALEBİNİN ISLAHI

Komisyonunuzda bulunan dosya içeriğinde Adana4. Sulh Hukuk Mahkemesi 16 D.İŞ dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda kaza anına dair kamera görüntülerinin çözümlenmiş hali bulunmaktadır.

Ekte de sunacağımız video kamera kaydı, YENİ BİR DELİL OLMAYIP zaten başvururken sunmuş olduğumuz delil tespiti davasında alınan bilirkişi raporunda belirtilen görüntülerin video halini yansıtmaktadır. Bu nedenle yeni bir delile değil, aksine sunmuş olduğumuz delillere dayanma durumu söz konusudur. Video görüntüleri incelendiğinde kusur oranının değişeceği net bir şekilde görülecektir. Bu nedenle kusur incelemesi yapılmasını talebini ıslah ediyoruz.

HASAR BEDELİ TALEBİMİZİN ARTTIRILMASININ ISLAHI

14 tarihinde sayın komisyonunuza müvekkil aracının uğramış olduğu zararın tazmin talebi ile başvurmuş idik. Başvuru 100 TL hasar onarım bedeli ve 750 TL hasar tespiti için Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 16 D.İŞ dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu için masraf yapıldıysa da fazlaya ilişkin haklarımız saklı idi. Komisyonunuzca alınan bilirkişi raporuna binanen sayın bilirkişi hasar bedeli tazminat ücretinin KDV Dâhil 12.000 TL olarak belirlemiştir. Tarafımıza %50 kusur oranı belirlendiğinden dolayı hasar bedeli tazminat ücretinin 6.000 TL olduğunu belirtmiştir. Davalı tarafça müvekkile 4.500 TL kısmi ödeme yapılmış ve bu ödeme mahsup edildiğinde bakiye hasar alacağının 1.5000 TL kaldığı anlaşılmaktadır.

Buna göre 100 TL’lik hasar tazminat bedeli ve 750 TL Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 16 D.İŞ dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu masrafı için yine fazlaya ilişkin haklarımız saklı olarak 1.500 TL arttırarak sonuç talebimizi 2.000 TL bakiye hasar bedeli ve 750 TL mahkeme bilirkişi masraf ücreti olarak TOPLAM 2.750,00 TL olarak FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIMIZ SAKLI KALMAK KAYDIYLA davalı şirketin temerrüde düştüğü tarihten işleyecek avans faizi ile birlikte verilmesini talep ediyoruz.

NETİCE-İ TALEP:

1. Kusur İncelemesi talebi kapsamında dosyaya kusur bilirkişisi atanıp ve kusur incelemesi yapılmasını,

2. Yukarıda belirtilen tutarlar kapsamında fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla talebimizin arttırılmasını,

Ve tüm yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talebi ile ISLAH ediyoruz.

Davacı Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir