Hizmet tespit davasında Sosyal Güvenlik Kurumu fer’i müdahil olarak davaya dahil olacaktır. Bu kapsamda hizmet tespiti istenen sürelerin hukuka uygun olup olmadığına dair “hizmet tespit davasına cevap dilekçesi” sunması zarureti doğacaktır.
Sosyal Sigortalar hukuku alanında Adana Avukat Saim İNCEKAŞ tarafından ele alınan cevap dilekçesi aşağıdaki gibidir.
Hizmet Tespit Davasına Cevap Dilekçesi 1
ADANA İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
DOSYA NO: | |
CEVAP VEREN (FER’İ MÜDAHİL): | Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı |
VEKİLİ: | |
KARŞI TARAF (DAVACI): | |
VEKİLİ: | |
KONU: | Cevaplarımızın sunulmasıdır. |
AÇIKLAMALAR
DAVACI X İLE Y TARİHLERİ ARASINDA, DAVALI A’NIN YANINDA HASTA BAKICI VE EV İŞLERİ YARDIMCISI OLARAK ÇALIŞTIĞINI İDDİA ETMEKTEDİR.
Davacı, bakıcı ve yardımcı olarak çalıştığı süre boyunca hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle yapılması zorunlu olan sigortasının yapılmadığını iddia etmiş ve sigortalılık süresinin tespiti talebini içeren bir ‘Hizmet Tespit’ davası açmıştır.
DAVACININ SİGORTA BAŞLANGICININ TESPİTİ SGK’DAN İSTENECEK EVRAK DOĞRULTUSUNDA TESPİT EDİLMESİ GEREKMEKTE OLUP TESPİTİ İSTENEN DÖNEMİN BELİRLENMESİNDE ZAMANAŞIMI SÜRELERİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALIDIR.
Davacının tespitini istediği dönem bordrolarına bakılarak davalı işyerinde çalışmalarının bulunup bulunmadığına dair SGK’ dan hizmet tespit belgesi talep edilmesi gerekmektedir. Bu tür hizmet tespitine yönelik davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ımızın yerleşmiş görüşüdür. Yasal dayanağı 506 sayılı yasanın 79/8. Maddesi ile 5510 sayılı yasanın 86. Maddesi olan bu tip davalarda öncelikle davacının çalışmalarına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği ya da çalışmalarının kurumca tespit edilip edilmediği yöntemine uygun olarak araştırılmalıdır. Tespiti istenen dönem incelenirken 5 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınmalıdır.
HİZMET TESPİTİNE YÖNELİK DAVALAR KAMU DÜZENİNİ İLGİLENDİRDİĞİNDEN ÇALIŞMA İDDİASININ DURAKSAMAYA YER VERMEYECEK ŞEKİLDE AYDINLATILMASI GEREKMEKTEDİR. YARGITAY’IN KARARLILIK KAZANAN UYGULAMALARINA GÖRE DAVANIN İSPATI İÇİN MUTLAKA YAZILI DELİLLERİN VARLIĞI ARANMASI GEREKMEKTE HATTA TANIK ANLATIMLARI BU YAZILI DELİLLERİ DESTEKLEMELİDİR.
6552 SAYILI “İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN’UNA GÖRE;
11.09.2014 tarih ve 29116 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 6552 sayılı “İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN’UN” 64.maddesi ile 30.01.1950 tarih ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7.maddesine eklenen 4.fıkrada; “Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.” düzenlemesi getirilmiştir.
FER’İ MÜDAHİL OLAN MÜVEKKİL KURUM ALEYHİNE HÜKÜM KURULMAMASI GEREKMEKTEDİR. ŞÖYLE Kİ;
Bilindiği üzere Türk Hukuk Sisteminde geçerli olan “USUL HÜKÜMLERİNİN TAMAMLANMIŞ İŞLEMLERİ ETKİLEMEMEK KAYDIYLA DERHAL UYGULANIRLILIĞI” ilkesi gereğince görülmekte olan davada müvekkil Kurum SGK Başkanlığı’nın “FER’İ MÜDAHİL” sıfatı ile dava ve duruşmalara katılımı yönünde karar verilmesini; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 69.maddesinin 1.fıkrasındaki “Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir.” hükmü doğrultusunda, yargılama sonunda Fer’i Müdahil olan müvekkil Kurum SGK Başkanlığı aleyhinde hüküm kurulmamasını vekaleten arz ve talep ederim.
Yukarıda açıklanan nedenlere yapılacak inceleme sonucunda Fer’i müdahil olan müvekkil kurum aleyhine hüküm kurulmamasını, hükmün davada asıl olan taraflar hakkında verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.
HUKUKİ SEBEPLER: 6552 ve 5510 sayılı Yasalar, B.K. HMK ve ilgili sair mevzuat.
DELİLLER:
- Kurum kayıtları,
- İkamesi yasal her türlü delil.
NETİCE VE TALEP: Yukarıda sunulan nedenlerle,
- Haksız ve yasal olmayan davanın reddine,
- Fer’i Müdahil olan müvekkil Kurum SGK Başkanlığı aleyhinde hüküm kurulmamasına,
- Yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederim.
İHBAR OLUNAN SGK VEKİLİ
Hizmet Tespit Davasına Cevap 2
ADANA 2. İŞ MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO:
CEVAP VEREN FER’İ MÜDAHİL :
VEKİLİ:
DAVACI:
KONU: Davaya cevaplarımızın sunulmasına ilişkindir.
AÇIKLAMALAR:
Davacı tarafın, davalı işyerinde çalışılan hizmet sürelerinin tespiti ve tescili istemiyle açılan dava haksız ve yersiz açılmış bir dava olup, reddi gerekmektedir. Şöyle ki;
Usule İlişkin İtirazlarımız:
1-) Davacının hizmet döküm cetveli incelendiğinde görüleceği üzere davacının işbu davanın açılmasında zaman aşımı itirazımız bulunmakta olup davacının dava açmakta HUKUKİ YARARI bulunmamaktadır. Davanın HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN REDDİNE karar verilmesini diliyoruz.
2-) Bilindiği üzere, TBMM tarafından 10/09/2014 tarihinde çıkartılan 6552 sayılı “İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun” 11/09/2014 tarihinde Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6552 Sayılı Yasa’ nın 64. maddesinin 1 fıkrası ile 5521 sayılı Kanunun 7 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“31.05.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer Kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz. ”
Yine anılan Yasanın 145. maddesi gereğince 64. madde hükmü Kanunun yayım tarihi itibarı ile yürürlüğe girecek olup, Kanun’un yayım tarihi 11.09.2014 tarihidir.
İşbu Kanun ile değişen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’ nun 7. maddesi hükmü uyarınca 11/09/2014 tarihinden sonra davacı taraf Kuruma müracaat etmeden doğrudan dava yoluna gidemeyecektir. Davacı tarafça bu yola başvurulmaksızın dava yoluna başvurulmuş olması sebebiyle işbu davaya usul ve yasaya uygun olmadığından usul bakımından reddedilmelidir. Yasa maddesi uyarınca öncelikle usulün uygulanması asıl olduğundan işbu davanın dosya üzerinde inceleme yapılarak reddine karar verilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Esasa İlişkin Cevaplarımız :
3-) Dava dilekçesinde müteveffanın Adalet A.Ş. işyerinde çalıştığı iddia edilmiştir.
Kurumumuz kayıtları esas olup, davacı bunun aksini aynı değerdeki yazılı belgelerle ispatlayabilir. Bu tür hizmet tespiti davaları kamu düzenini ilgilendirdiğinden davanın hiç kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerekir.
Davacının çalıştığı işyerinde şahsi dosyası var ise getirtilmeli, ayrıca varsa puantaj cetvelleri ve ücret tediye bordroları da getirtilmeli, bordrolarda davacının imzasının bulunup bulunmadığına bakılmalıdır.
İşe giriş bildirgesinin kuruma verilmesine karşın yasal diğer belgelerin bulunmaması halinde yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince bildirgenin hangi tarihte kuruma intikal ettiği, intikal ediş tarihine göre beş yıllık hak düşürücü sürenin geçirilip geçirilmediği, bildirge kuruma teslim edildiğinde davacıya verilen sigorta sicil numarasının hangi yılın serilerinden olduğu ve bu numaranın sigortalının daha sonraki yıllarda gerçekleşen hizmetlerinde kullanılıp kullanılmadığı belirtilmeli, bulunamadığı tarihte sigortalı ile birlikte çalışan kişilerin ile aynı çevrede işyeri olan işveren veya bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler yöntemince saptanarak bilgi ve görgülerine başvurularak çalışma olgusu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde yöntemince araştırılarak elde edilen bilgi ve belgelerin tanık anlatımıyla uyuşup uyuşmadığı irdelenip karar verilmelidir.
Çalışma konusu işin niteliği, devamlılık gösterip göstermediği, başlangıç ve bitiş tarihleri konusunda dinlenecek tanıklar tespiti istenen sürede işyerinde çalışan kişilerden olmalı veya işyerini yakından bilen ve tanıyanlardan seçilmelidir. Tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Tanık beyanları ile yazılı belgeler birbirini teyit etmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.09.1999 tarih 1999/21-510-527 ve 30.06.1999 tarih 1999/21-549-555 ve 03.11.2004 tarih 2004/21-480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
4-)Tanık beyanları alınırken konusu, sürekli, kesintili, mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeri ile ilişkileri, bazan uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabildiği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenmeli, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile, o işyerine komşu ve yakın işyerlerinden bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek, tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra hüküm kurulmalıdır.
Bu tür hizmet tespiti davaları kamu düzenini ilgilendirdiğinden davanın hiç kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerekir. Çalışma konusu işin niteliği, devamlılık gösterip göstermediği, başlangıç ve bitiş tarihleri konusunda dinlenecek olan tanıklar tespiti istenen sürede işyerinde çalışan kişilerden olmalı veya işyerini yakından bilen ve tanıyanlardan seçilmelidir. Tanık beyanları ile yazılı belgeler birbirini teyit etmelidir.
HUKUKİ SEBEPLER: 5510 sayılı Yasa, HMK. vs. ilgili mevzuat.
DELİLLERİMİZ: Kurum kayıtları, Sicil Dosyaları, Tanık (gerektiğinde isimleri bildirilecektir),Bilirkişi, Yemin dahil Her Türlü Yasal Delil
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda usul ve esasa dair izah edilen ve resen tespit edilecek diğer nedenlerle, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.
Fer’i Müdahil Kurum Vekili