İmar planına itiraz, planın askı süresinde yapılan idari bir başvuru iken; iptal davası idari yargıda açılan ve planın hukuka uygunluğunun denetlendiği bir dava türüdür. İmar planlarının yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları yönünden hukuka uygun olması gerekmektedir. Bu unsurlardan herhangi birinin eksikliği veya aykırılığı, planın iptaline neden olur. Özellikle kamu yararına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına aykırılık ve yetkisiz idare tarafından hazırlanma gibi durumlar iptal gerekçeleri arasında yer alır.

İmar Planı Nasıl İptal Edilir?
İmar planlarının iptali için izlenecek hukuki süreç, idari itiraz ve dava aşamalarından oluşur. İlk olarak, imar planının askı süresi olan 30 gün içinde ilgili belediye veya valiliğe itiraz dilekçesi sunabilirsiniz. Ancak bu zorunlu değildir; doğrudan planın kesinleşmesinden itibaren 60 gün içinde görevli idare mahkemesinde iptal davası da açabilirsiniz.
Dava dilekçenizde planın yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönünden hukuka aykırılıklarını somut delillerle ortaya koymanız gerekir. Şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına aykırılık, üst ölçekli planlara uyumsuzluk ve kamu yararı taşımama gibi gerekçeler, mahkemece kabul gören iptal nedenleridir. Dava sürecinde bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunlu olup, yürütmeyi durdurma talebiyle telafisi güç zararların önüne geçebilirsiniz.
İmar Planı Nedir ve Hangi Türleri Vardır?
İmar planı, belediyelerin veya ilgili kamu kurumlarının belirli bir alanın nasıl geliştirileceğini gösteren resmi belgelerdir. 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre imar planları temel olarak iki kategoriye ayrılır:
- Nazım İmar Planı: 1/5000 ölçekli olup şehrin ana gelişim stratejisini belirler.
- Uygulama İmar Planı: 1/1000 ölçekli olup nazım planın uygulanmasına yönelik detayları içerir.
Bu planlar, arazi kullanım kararlarını, yapılaşma koşullarını, ulaşım ağını ve sosyal donatı alanlarını belirler. Danıştay 6. Dairesi’nin 2018/5672 E., 2020/10223 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, “İmar planları, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olarak hazırlanmalıdır.”
İmar Planına İtiraz Etme ve İptal Davası Hakkı Kimlere Aittir?
İmar planına itiraz etme hakkı, menfaat ilişkisi bulunan belirli kişi ve kuruluşlara tanınmıştır. İmar Kanunu’nda itiraz hakkına sahip kişilerle ilgili açık bir sınırlama bulunmamakla birlikte, yargı kararlarına göre bu hak şu kişilere aittir:
- Mülk sahipleri: İmar planından etkilenen taşınmazların malikleri, doğrudan itiraz etme hakkına sahiptir.
- Taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak sahipleri: İrtifak hakkı sahipleri gibi sınırlı ayni hak sahipleri de itiraz edebilir.
- Kiracılar: Danıştay’ın bazı kararları, kiracıların itiraz hakkını sınırlandırsa da, belirli koşullarda kiracılar da menfaat ilişkisi kapsamında değerlendirilmektedir.
- Komşu taşınmaz malikleri: İmar planından etkilenen komşu taşınmazların sahipleri, menfaat ilişkisi varsa itiraz edebilirler.
- Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları: Kamu yararını gözetmek amacıyla meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları da itiraz edebilmektedir.
Danıştay 6. Dairesi’nin 2019/12456 E., 2021/2345 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, “İmar planından etkilenen kişilerin dava açma ehliyeti, menfaat ihlali koşuluna bağlıdır.” Bu menfaat ihlalinin meşru, kişisel ve güncel olması gerekir.
Önemle belirtmek gerekir ki, şehir sakinlerinin sadece bu sıfatla itiraz etme hakkı bulunmamaktadır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 2022/433 E., 2022/1629 K. sayılı kararında, çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması gibi özel durumlar haricinde, belde sakini olmanın başlı başına itiraz etmek için yeterli olmadığı vurgulanmıştır.
Tapusuz taşınmazı en az 20 yıldır çekişmesiz ve davasız şekilde malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran iyi niyetli kişiler de itiraz etme hakkına sahiptir. Paylı mülkiyete tabi bir taşınmazda paydaşlardan her biri ayrı ayrı itiraz edebilir.
Menfaat ihlalinin güncelliğinin devam etmesi de önemlidir. Örneğin, dava sırasında taşınmazın başkasına devredilmesi halinde, menfaat ihlali güncelliğini yitireceğinden hak düşebilmektedir.
İmar Planına İtiraz Süresi Ne Kadardır?
İmar planlarına itiraz için kanun tarafından belirlenmiş kesin süreler bulunmaktadır. Bu sürelerin kaçırılması halinde hak kaybı yaşanabileceğinden, süre hesaplamasını doğru yapmak kritik önem taşır.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, imar planlarına itiraz süresi, planın ilanından itibaren 30 gündür. İmar planları, onaylandıktan sonra belediye başkanlığı veya valilik tarafından tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında 1 ay (30 gün) süreyle ilan edilir. İşte bu askı süresi içinde planlara itiraz edilebilir.
İtirazlar, belediye başkanlığınca belediye meclisine veya valiliğe sunulur. İdare, bu itirazları 15 gün içinde inceleyerek karara bağlamak zorundadır. İtirazın reddedilmesi veya 15 günlük süre içinde cevap verilmeyerek zımnen reddedilmesi halinde, idari itiraz yolu tükenmiş olur.
İdari itiraz süresi geçirildikten sonra ise, planın kesinleşmesinden itibaren 60 gün içinde iptal davası açma hakkınız bulunmaktadır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, dava açma süresinin hesaplanmasında 15 günlük cevap verme süresinin de göz önünde bulundurulmasıdır.
Danıştay 6. Dairesi’nin 2017/4532 E., 2020/3214 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, “Planın yürürlüğe girmesinden sonra öğrenildiği ispat edilen durumlarda, öğrenme tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi başlar.” Bu durum, askı sürecini takip edememiş vatandaşlar için önemli bir hukuki güvencedir.
Özel durumlarda farklı süreler söz konusu olabilir. Örneğin, Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanı kararı ile onaylanan imar planlarına ilişkin olarak dava açma süresi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca 30 gündür. Danıştay 6. Dairesi’nin 2021/7307 E., 2022/7603 K. sayılı kararında bu husus açıkça vurgulanmıştır.
2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında idareye başvurulması halinde, dava açma süresi durur ve idarenin cevabından sonra kalan süre içinde dava açılabilir. Ancak Özelleştirme İdaresi tarafından hazırlanan imar planlarında bu kural geçerli değildir.
Sürelerin doğru hesaplanması ve gerekli işlemlerin zamanında yapılması, haklarınızın korunması açısından hayati önem taşır. Sürelerin kaçırılması durumunda, hak arama yolları tamamen kapanabilir.
İmar Planına İdari İtiraz Nasıl Yapılır?
İmar planına karşı hukuki süreç başlatmanın ilk aşaması, idari itiraz yoludur. Bu yöntem, mahkeme sürecine girmeden önce sorunu idari merciler nezdinde çözmeyi amaçlar. Peki, bu itiraz nasıl yapılır ve nelere dikkat edilmelidir?
İmar planına idari itiraz, aşağıdaki sistematik adımlarla yapılır:
- İtiraz dilekçesi hazırlanır: İtiraz dilekçesi açık, anlaşılır ve gerekçeli olmalıdır.
- İtiraz gerekçeleri detaylandırılır: İtirazınızın dayandığı hukuki ve teknik nedenler açıkça belirtilmelidir.
- Dilekçe planı onaylayan idareye sunulur: Belediye sınırları içindeki planlar için belediye başkanlığına, belediye sınırları dışındaki planlar için valiliğe başvuru yapılır.
- İdarenin cevabı beklenir: İdare 15 gün içinde cevap vermek zorundadır.
İdari itiraz dilekçesinde şu bilgilerin yer alması zorunludur:
- İtiraz eden kişinin tam adı, soyadı, TC kimlik numarası ve iletişim bilgileri
- Taşınmazın ada, parsel, pafta numarası ve tam adresi
- İtirazın gerekçeleri (hukuki ve teknik nedenler)
- Varsa eklenecek belgeler (tapu örneği, mülkiyet belgesi vb.)
- Tarih ve imza
İtiraz dilekçesinin basit taslak halini aşağıda paylaşıyoruz. Daha detaylı bir imar planına itiraz dilekçesi için ilgili yazımızı inceleyebilirsiniz.
Adana Büyükşehir Belediyesi’ne,
Beşiktaş ilçesi, Etiler mahallesi, 1234 ada, 56 parsel sayılı taşınmazımı etkileyen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planına, aşağıdaki gerekçelerle itiraz ediyorum:
- Söz konusu plan, taşınmazımın bulunduğu alanı yeşil alan olarak belirlemiş olup, mülkiyet hakkımı kısıtlamaktadır.
- Plan hazırlanırken gerekli jeolojik etütler yapılmamıştır.
- Plan, üst ölçekli planlara aykırılık teşkil etmektedir.
Ekler: Tapu örneği, Mevcut durumu gösteren fotoğraflar
Gereğini arz ederim.
[Tarih]
[Ad-Soyad]
[İmza]
İdari itiraz yolu, dava açmadan önce zorunlu bir aşama değildir. İtirazın reddedilmesi halinde, 60 günlük süre içinde doğrudan idari yargıda iptal davası açılabilir. Ancak, Danıştay kararlarına göre imar planlarına itiraz, çoğu zaman belediye meclisleri tarafından kabul edilmediğinden, genellikle direkt olarak iptal davası açma yolu tercih edilmektedir.
Unutmayın ki idari itiraz süreci, her ne kadar dava açmak için zorunlu olmasa da, bazen idarenin dikkatini çekmenin ve imar planındaki hukuka aykırılıkları gidermenin etkili bir yolu olabilir.
İmar Planı İptal Davası Nerede Açılır? (Görev ve Yetki)
İmar planına itirazınız reddedildikten sonra veya doğrudan dava açmak istediğinizde davayı hangi mahkemede ve hangi il-ilçede açacağınızı anlatalım.
1. Görevli Mahkeme
İmar planlarının iptali davaları, idari yargının görev alanına girmektedir ve bu husus kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle görevli mahkeme, kural olarak İdare Mahkemeleridir. Mahkeme, görev konusunu resen (kendiliğinden) dikkate alır ve yanlış mahkemede açılan davalar görev yönünden reddedilir.
Ancak planın kapsamına ve hazırlayan kuruma göre görevli mahkeme değişebilir:
- Büyükşehir Belediyelerince yapılan planlar: İdare Mahkemesi
- İl ve İlçe Belediyelerince yapılan planlar: İdare Mahkemesi
- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılan planlar: Danıştay
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24/1-c maddesi uyarınca, “Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere” ilişkin davalar, ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülür. İmar planları düzenleyici işlem niteliğinde olduğundan, bakanlıklar tarafından hazırlanan ülke çapında uygulanacak imar planlarına ilişkin iptal davalarında Danıştay görevlidir.
2. Yetkili Mahkeme
İmar planı iptal davasında yetkili mahkeme konusunda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 32. maddesi yol göstericidir. Buna göre:
“İmar planı iptal davaları, planın kapsadığı taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesinde açılır.”
Kural olarak, imar planından menfaati etkilenen taşınmazın bulunduğu yerdeki idare mahkemesi yetkilidir. Bu sayede, mahkemenin davaya konu edilen taşınmazla ilgili keşif ve bilirkişi incelemesi gibi işlemleri daha kolay yürütebilmesi amaçlanmıştır.
3. Özel Durumlar
Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanı kararı ile onaylanan imar planlarına ilişkin davalar, 2577 sayılı Kanunun 20/A maddesi kapsamında ivedi yargılama usulüne tabidir. Danıştay 6. Dairesi’nin 2021/7307 E., 2022/7603 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, bu tür planların iptali için açılacak davalarda 30 günlük dava açma süresi geçerlidir ve 11. madde uyarınca yapılacak idari başvuru bu süreyi durdurmaz.
4. Önemli Uyarı
İmar planının iptali davasını açarken davalı olarak işlemi yapan idarenin organına (örneğin belediye meclisi veya il genel meclisi) değil, doğrudan ilgili idareye (örneğin belediye tüzel kişiliği) karşı açılması gerekir. Davalının yanlış gösterilmesi, davada usuli problemlere yol açabilir.
Davanızı açmadan önce, planı hazırlayan ve onaylayan kurumu doğru tespit etmeniz, davayı doğru mahkemede açmanız ve doğru davalıyı göstermeniz, davanızın başarıya ulaşmasında önemli rol oynayacaktır.
5. İmar planı davaları ne kadar sürer?
İmar planı iptal davaları 1-2 yıl sürer. Ancak, davanın karmaşıklığına, mahkemelerin iş yüküne ve bilirkişi incelemesi süresine bağlı olarak bu süre uzayabilir. Yürütmeyi durdurma talepli davalarda, mahkeme 1-3 ay içinde yürütmeyi durdurma hakkında bir karar verir, bu da acil durumlarda geçici bir çözüm sağlar. İptal davası yerel mahkemede sonuçlandıktan sonra üst mahkemelerin denetimine gider.
İmar Planı İptal Davasında Hangi Gerekçeler İleri Sürülebilir?
İmar planının iptali davası açarken, mahkemenin ikna olacağı güçlü gerekçeler sunmak dava başarınızın anahtarıdır. İmar planları idari işlem niteliğinde olduğundan, bu işlemlerin hukuka uygunluğu 5 temel unsur üzerinden denetlenir. Peki davanızda hangi gerekçeleri ileri sürebilirsiniz?

1. Yetki Yönünden Hukuka Aykırılık
İmar planını hazırlama ve onaylama yetkisi kanunla belirli idarelere verilmiştir:
- Belediye ve mücavir alan sınırları içinde Belediye
- Belediye ve mücavir alan sınırları dışında İl Özel İdaresi
- Büyükşehirlerde nazım imar planı yapmaya Büyükşehir Belediyeleri
- Özel kanunlarla yetkilendirilen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı gibi kurumlar
Danıştay 6. Dairesi’nin 2008 tarihli bir kararında vurguladığı gibi, yetkisiz idare tarafından hazırlanan veya onaylanan imar planları iptal edilir. Örneğin, büyükşehir belediyesinin, ilçe belediyesine tanınan süre dolmadan uygulama imar planı yapması yetki yönünden hukuka aykırılık teşkil eder.
2. Amaç Yönünden Hukuka Aykırılık
İmar planlarının temel amacı kamu yararını gerçekleştirmektir. Bu nedenle:
- İdarenin planın kamu yararına olduğunu kanıtlaması gerekir
- Plan değişikliği kararı alınırken bu kararın zorunluluğu detaylı açıklanmalıdır
- Bireysel çıkarları korumak amacıyla yapılan plan değişiklikleri iptal edilir
Danıştay 6. Dairesi’nin 2021/6576 E., 2023/5636 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, “koruma-kullanma dengesine, planlama esasları ile yöntemlerine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı” gerekçesiyle imar planlarının iptaline karar verilmektedir.
3. Şekil Yönünden Hukuka Aykırılık
İmar planları hazırlanırken uyulması gereken usul ve esaslar vardır:
- Gerekli analizlerin bilimsel yollarla yapılması
- Jeolojik ve jeoteknik etütlerin gerçekleştirilmesi
- Uzman bilirkişiler marifetiyle planın hazırlanması
- Planlama sürecinde toplumsal katılımın sağlanması
Danıştay 6. Dairesi’nin 2020/928 E., 2022/3739 K. sayılı kararında, gerekli analiz ve araştırmalar yapılmadan hazırlanan imar planının şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
4. Sebep Yönünden Hukuka Aykırılık
İmar planlarında sebep unsuru, planlar hiyerarşisiyle doğrudan ilişkilidir:
- Her üst ölçekli plan, bir alt ölçekli planın sebebini teşkil eder
- Nazım imar planının sebebi çevre düzeni planı, uygulama imar planının dayanağı nazım imar planıdır
- Alt ölçekli plan, üst ölçekli plana aykırı olamaz
Danıştay İdari Davalar Dairesi Kurulunun 2016/1888 E., 2016/2642 K. sayılı kararında, “1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planındaki ilke ve esaslara uygun olması gerektiği” vurgulanmıştır.
5. Konu Yönünden Hukuka Aykırılık
İmar planının konusu, plan sonucunda meydana gelen hukuki değişikliktir:
- Planın konusu açık ve anlaşılır olmalıdır
- Hangi ölçekli plan olduğu belirtilmelidir
- Planlanan alan sınırları net çizilmelidir
Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi’nin 2019/684 E., 2020/649 K. sayılı kararında, değişiklik yapılan planın ölçeğinin belirtilmemiş olması sebebiyle belediye meclisi kararının hukuka aykırı olduğuna hükmedilmiştir.
Davanızda bu gerekçelerden uygun olanları kullanırken, her iddiayı somut delillerle desteklemeniz büyük önem taşır. Bilirkişi raporları, teknik analizler ve emsal Danıştay kararları, davanızın başarıya ulaşmasındaki en önemli unsurlardır.
İmar Planı İptal Davası Dilekçesi
İmar planı iptal davası dilekçesinde şu temel unsurların bulunması gerekmektedir:
- Davacının kimlik ve iletişim bilgileri: Adınız, soyadınız, TC kimlik numaranız ve açık adresiniz.
- Davalı idarenin adı: İmar planını onaylayan belediye, valilik veya bakanlık net şekilde belirtilmelidir. Dikkat edilmesi gereken husus, davanın belediye meclisi veya il genel meclisine değil, doğrudan belediye tüzel kişiliği veya ilgili idareye karşı açılması gerektiğidir.
- Dava konusu işlem: İptali istenen imar planının tam adı, onay tarihi ve sayısı.
- Dava açma süresi içinde açıldığına dair bilgi: İmar planının kesinleşme tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açıldığının belirtilmesi.
- Davacının menfaat ilişkisi: Taşınmaz malikiyeti, sınırlı ayni hak sahipliği veya diğer menfaat ilişkisinin açıklanması.
- İptal gerekçeleri: Yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları bakımından imar planının hukuka aykırılıklarının detaylı olarak açıklanması.
- Deliller: Tapu belgesi, bilirkişi raporları, teknik inceleme sonuçları, emsal yargı kararları gibi delillerin listesi.
- Talep sonucu: İmar planının iptaline ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talebi.
- Yürütmeyi durdurma talebi: Gerekli durumlarda imar planının uygulanmasının dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması talebi.
Danıştay 6. Dairesi’nin 2018/3214 E., 2020/5432 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, “İmar planlarına karşı açılan davalarda, davacının menfaat ilişkisinin açıkça ortaya konulması gerekir.” Bu nedenle dilekçede menfaat ilişkinizi somut ve açık şekilde belirtmelisiniz.
İmar planının iptali davası dilekçesinde teknik detayların açıkça ifade edilmesi büyük önem taşır. Plana itiraz gerekçelerinizi hukuki terminolojiye uygun şekilde ifade etmeniz, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına atıfta bulunmanız ve iddialarınızı somut delillerle desteklemeniz gerekir.
Adana İdare Mahkemesi Başkanlığı’na,
DAVACI: [Ad Soyad], [TC Kimlik No], [Adres]
DAVALI: [İlgili Belediye/İdare]
KONU: … tarih ve … sayılı … Belediye Meclisi kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptaline karar verilmesi talebidir.
Daha kapsamlı ve somut örnek dilekçe örnekleri, dava açma rehberi ve dilekçe hazırlama teknikleri için “İmar Planı İptal Davası Dilekçe Örnekleri ve Hazırlama Rehberi” başlıklı detaylı yazımıza göz atabilirsiniz. Bu yazımızda, farklı imar planı iptal senaryoları için hazırlanmış örnek dilekçeleri ve mahkemeler tarafından kabul görmüş dilekçe formatlarını bulabilirsiniz.
İmar Planı İptal Davasında Yürütmeyi Durdurma Talebi Nasıl Yapılır?
Evinizin karşısına 20 katlı bir apartman dikileceğini öğrendiğinizi ve imar planına dava açtığınızı düşünün. Peki ya dava sonuçlanana kadar inşaat başlarsa? İşte tam bu noktada “yürütmeyi durdurma” talebi kritik bir hukuki kalkan görevi görür. İdari yargıdaki davalar ortalama 1-2 yıl sürebilirken, bu süreçte mülkünüz üzerindeki inşaat faaliyetleri başlayabilir, yeşil alanlar yok edilebilir veya mevcut yapılar yıkılabilir. Ankara’da bir vatandaşın açtığı davada, yürütmeyi durdurma talep edilmediği için dava lehine sonuçlandığında bölgedeki yapılaşma çoktan tamamlanmıştı. Bu nedenle, yürütmeyi durdurma talebi, geri dönüşü olmayan zararları engellemek için hukuk sisteminizin sunduğu en güçlü acil durum frenidir.
1. Yürütmeyi Durdurma Talebinin Koşulları
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesine göre, yürütmeyi durdurma kararı verilebilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekir:
- Telafisi güç veya imkansız zararların doğması ihtimali
- İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
2. Nasıl Talep Edilir?
Yürütmeyi durdurma talebi, dava dilekçesinde “öncelikle yürütmenin durdurulmasına” şeklinde yapılır. Dilekçenizde:
- İmar planının uygulanmasıyla oluşacak somut zararları belirtmelisiniz
- Planın hangi yönlerden açıkça hukuka aykırı olduğunu vurgulamalısınız
3. Değerlendirme Süreci
Kural olarak, yürütmeyi durdurma talebi hakkında karar verilebilmesi için davalı idarenin savunmasının alınması gerekir. Ancak, yıkım ve tahliye gibi acil durumlarda, idarenin savunması alınmadan da karar verilebilir.
Mahkeme tarafından yürütmenin durdurulmasına karar verildiğinde, idare bu karara gecikmeksizin uymak zorundadır ve dava konusu imar planının uygulanması duracaktır.
İmar Planı İptal Davalarında Bilirkişi İncelemesi Nasıl Yapılır?
İmar planı iptal davalarında başarıya ulaşmanın anahtarı bilirkişi incelemesinden lehe sonuç almaktır. İmar planlarının teknik yapısı, mahkemelerin uzman görüşüne başvurmasını zorunlu kılar. Özellikle şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygunluk gibi teknik konuların değerlendirilmesi, hakimlerin uzmanlık alanı dışında kalmaktadır.
1. Bilirkişi Heyetinin Oluşumu
İmar planı davalarında bilirkişi heyeti şu uzmanlardan oluşur:
- Şehir ve Bölge Plancısı: Plan hiyerarşisi ve şehircilik ilkeleri konusunda görüş bildirir
- İnşaat Mühendisi: Yapılaşma koşullarını teknik açıdan değerlendirir
- Mimar: Kentsel tasarım ve yapı estetiği açısından inceleme yapar
- Jeoloji Mühendisi: Gerektiğinde zemin yapısı ve afet riskleri konusunda görüş verir
Danıştay 6. Dairesi’nin 2017/8976 E., 2020/1234 K. sayılı kararında açıkça belirtildiği üzere, “İmar planı davalarında, planın şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygunluğunun tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur.” Bu karar, bilirkişi incelemesinin iptal davalarındaki kritik rolünü vurgulamaktadır.
2. Bilirkişi İncelemesinin Aşamaları
- Mahkeme tarafından bilirkişi heyetinin oluşturulması: Mahkeme, uyuşmazlığın niteliğine göre bilirkişi heyetini belirler.
- Keşif ve yerinde inceleme: Bilirkişi heyeti, dava konusu taşınmazı ve çevresini yerinde inceler. Bu aşamada taraflar da hazır bulunabilir.
- Teknik dokümanların incelenmesi: İmar planları, plan notları, jeolojik etütler ve diğer teknik belgeler bilirkişiler tarafından detaylı olarak incelenir.
- Bilirkişi raporunun hazırlanması: Heyet, incelemelerini tamamladıktan sonra detaylı bir rapor hazırlar. Bu raporda: Planın şehircilik ilkelerine uygunluğu, Üst ölçekli planlara uyum, Kamu yararına uygunluk, Planlama esaslarına uygunluk, Zemin yapısı ve afet riskleri, Diğer teknik değerlendirmeler yer alır.
- Rapora itiraz: Taraflar, bilirkişi raporuna karşı itirazlarını sunabilir ve gerektiğinde ek rapor veya yeni bilirkişi incelemesi talep edebilirler.
3. Bilirkişi Raporunun Önemi
Bilirkişi raporu, mahkemenin kararında belirleyici rol oynar. Danıştay kararlarında sıklıkla bilirkişi raporlarının sonuçlarına atıfta bulunulduğu görülmektedir. Özellikle teknik konuların değerlendirilmesinde mahkemeler, bilirkişi görüşlerine büyük ölçüde itibar etmektedir.
4. Etkili Bir Bilirkişi İncelemesi İçin Öneriler
- Uzman bilirkişi talebi: Davanızın konusuna uygun uzmanlığa sahip bilirkişilerin atanmasını talep edebilirsiniz.
- Teknik belgelerin sunulması: İmar planının teknik açıdan değerlendirilmesini kolaylaştıracak tüm belgeleri dava dosyasına sunun.
- Keşifte hazır bulunma: Yerinde yapılacak incelemede hazır bulunarak, bilirkişi heyetine önemli noktaları gösterme imkanına sahip olursunuz.
- Detaylı soru listesi hazırlama: Mahkemeye, bilirkişilerin yanıtlamasını istediğiniz spesifik soruları içeren bir liste sunabilirsiniz.
İmar planı iptal davalarında bilirkişi incelemesi, davanın teknik ve bilimsel temellere dayanmasını sağlar. Uyuşmazlığın niteliğine göre yapılacak kapsamlı bir bilirkişi incelemesi, hukuka aykırı imar planlarının tespit edilmesinde ve iptal edilmesinde kritik öneme sahiptir.
Adana’daki imar uygulamalarının yerel özelliklerini bilen deneyimli bir avukat, bilirkişi incelemesinde hangi hususların öne çıkarılması gerektiği konusunda stratejik rehberlik sağlayabilir.

İmar Planı İptal Davalarında Emsal Yargıtay ve Danıştay Kararları Nelerdir?
Danıştay’ın yerleşik içtihatları, benzer durumlarda nelerin hukuka aykırı bulunduğunu göstererek davanızda size yol gösterir. İşte imar planı iptal davalarında referans alabileceğiniz derlediğimiz önemli Danıştay kararları:
- İvedi Yargılama Usulü ve Dava Açma Süresi: 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişikliklerine karşı 30 günlük özel dava açma süresi uygulanmalıdır. İlgililere bu sürenin bildirilmeyişi, hak kayıplarına yol açabilir. (Danıştay 6. Daire, 2021/7307 E., 2022/7603 K.)
- Deprem Riskli Bölgede Yapılaşma Kararı: Madencilik faaliyetleri nedeniyle yıkılma riski bulunan alanda 8 kat yapılaşmaya izin veren imar planı değişikliği hukuka aykırı bulunmuştur. (Danıştay 6. Daire, 2018/6620 E., 2022/2684 K.)
- Dava Ehliyeti İncelemesi Gerekli: Davacıların dava açma menfaatlerinin kişisel, meşru ve güncel olup olmadığı araştırılmalıdır. (Danıştay 6. D., 2018/5124 E., 2022/1166 K.)
- Anayasa’nın 40. Maddesi ve Mahkemeye Erişim Hakkı: İdari işlemler hakkında dava açma süresi ve başvuru yolları ilgililere açıkça bildirilmelidir. Aksi halde, hak arama hürriyeti ihlal edilmiş olur. (Danıştay 6. Daire, 2021/7307 E., 2022/7603 K.)
- Üst Ölçekli Plan Şartı: Uygulama imar planı hazırlanabilmesi için üst ölçekli nazım imar planının bulunması ve buna uygun olması gereklidir. (Danıştay 6. D., 2003/940 E., 2004/4925 K.)
- İmar Planı Önceliklidir: İmar planları, imar yönetmeliklerinden önce uygulanması gereken genel düzenleyici işlemler olup, yapılaşma kuralları plan doğrultusunda belirlenmelidir. (Danıştay 6. D., 1993/01302 E., 1994/00097 K.)
- Yeni Planla Yeniden Değerlendirme: İmar planı iptal edildikten sonra idarece yapılacak yeni plan doğrultusunda yapının durumu yeniden incelenmelidir. (Danıştay 6. D., 2001/5263 E., 2002/5185 K.)
- Kamu Yararı Esastır: İmar planı değişikliği, bireysel menfaatler gözetilerek yapılamaz. (Danıştay 6. D., 1974/2612 E., 1976/7003 K.)
- Belediye Meclisi Yetkisini Aşamaz: Yeterlilik belgesine sahip müellifçe hazırlanan plan değişikliği olmaksızın, belediye meclisinin plan değişikliği yerine geçecek karar alması hukuka aykırıdır. (Danıştay İDDK, 2001/880 E., 2003/662 K.)
- İskan ve Ruhsat Korunur: Yapı tamamlanıp iskan alındıktan sonra, iptal edilen imar planı gerekçe gösterilerek iskan ve ruhsat iptal edilemez; bu durum kazanılmış hak kapsamındadır. (Danıştay 6. D., 1997/6294 E., 1998/5931 K.)
- İmar Planı İptalinde Kazanılmış Hak: Mahkemece iptal edilen imar planına dayanarak, ilgilinin hilesi ve hatası olmadan yapılan yapının iptal tarihindeki seviyesi kazanılmış hak kapsamındadır ve korunmalıdır. (Danıştay 6. D., 2003/3435 E., 2004/6378 K.)
- İdari Başvuru ve Dava Açma Süresi İlişkisi: Davacı, dava açma süresi içinde yaptığı itiraz nedeniyle sürenin durduğunu iddia etmiş, ancak sürenin durmadığı kabul edilerek davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. (Danıştay 6. Daire, 2021/7307 E., 2022/7603 K.)
- İmar Planı İptali ve İnşaat Gecikmesi: İmar planı iptal edildiği için inşaat süresinde bitirilememiş olup, yükleniciye kusur izafe edilemez. (Yargıtay HGK, 2017/23-845 E., 2020/723 K.)
- Kamu Arazileri Ticarileştirilemez: Kamu arazileri kar amaçlı alanlara dönüştürülemez, müşterek mülkiyete konu taşınmazlar parselasyon işlemiyle paydaşlara müstakil tahsis edilemez. (Danıştay 6. D., 1998/1244)
- İmar Planı Bütünlük İçinde Değerlendirilmelidir: Yargısal denetimde sadece değişikliğe uğrayan alanlar değil, planın genel bütünlüğü dikkate alınarak kamu yararına uygunluğu incelenmelidir. (Danıştay 6. D., 1987/1544 E., 1998/1708 K.; 1991/1879 E., 1992/141 K.; 1991/2720 E., 1992/398 K.)
- Nazım İmar Planı Değişikliği Gerekçeli Olmalıdır: Açık ve anlaşılır bir gerekçeye dayanmadan nazım imar planı değiştirilemez. Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyesinden gelen imar kararlarını aynen veya değiştirerek onaylayabilir, ancak reddedemez. (Danıştay 6. D., 2004/7047 E., 2007/1723 K.)
- Sağlık Tesisi Alanı Hastaneyi Kapsar: İmar planında sağlık tesisi alanı olarak ayrılan yerler hastane kullanımını da içerir, bu nedenle hastane binası için verilen yapı kullanma izni hukuka uygundur. (Danıştay 6. D., 2007/6666 E., 2007/8247 K.)
- Hukuka Aykırı Tebligatın Sonuçları: Dava açma süresi hakkında eksik veya yanlış bilgilendirme yapılması, yargı yoluna erişimi zorlaştırır ve mağduriyetlere sebep olabilir. Bu nedenle hukuki güvenlik ilkesi gereğince açık bir bildirim zorunludur. (Danıştay 6. Daire, 2021/7307 E., 2022/7603 K.)
- Yetkisiz Onaylanan Plan Geçersizdir: Doğal sit alanlarını içeren çevre düzeni planı, yetkili idare olan Bakanlık tarafından onaylanmadan yürürlüğe konulduğu için hukuka aykırıdır. (Danıştay İDDGK, 07.06.2023, 1278/1275)
- DOP Hatalı Hesaplanmıştır: Düzenleme ortaklık payı (DOP) hesaplamalarında hata yapıldığı ve bilirkişi raporlarının yetersiz inceleme içerdiği tespit edilmiştir. (Danıştay İDDK, 26.01.2022, 2768/190)
- Kadastral Parseller Hatalı Dağıtılmıştır: Parsel sahiplerine tahsis edilen yeni parseller, kadastral taşınmazlara uzak noktalarda oluşturulmuş ve bu durumun bilimsel veya teknik gerekçesi incelenmemiştir. (Danıştay İDDK, 26.01.2022, 2768/190)
- Ortaklığın Giderilmesi Davası Açılmamalıdır: 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılan binaların arsalarında ortaklığın giderilmesi davası açılmasına yönelik yönetmelik değişikliği hukuka aykırıdır. (Danıştay 6. D., 2019/17559 E., 2021/11060 K.)
İmar Planı İptal Davası Sonucunda Verilen Kararın Etkileri Nelerdir?
İdare mahkemesinden veya Danıştay’dan gelen iptal kararı, imar planıyla ilgili hukuki sürecin sonu değil, yeni bir aşamanın başlangıcıdır. Bu karar, taşınmazınız ve çevresindeki yapılaşmayı doğrudan etkileyecek sonuçlar doğurur. Peki, mahkemenin imar planını iptal etmesi pratikte ne anlama gelir ve bu kararın sonuçları nelerdir?
İptal Kararı Verilmesi Durumunda
İmar planının iptaline karar verildiğinde, şu hukuki sonuçlar ortaya çıkar:
- Plan hukuki geçerliliğini kaybeder: İptal edilen imar planı, sanki hiç yapılmamış gibi hukuki geçerliliğini yitirir. Planın yürürlükte olduğu süre içinde gerçekleştirilmiş işlemler de (yapı ruhsatları, inşaat izinleri vb.) geçersiz hale gelir.
- Plana dayanılarak yapılan işlemler de geçersiz hale gelir: İptal edilen plana dayanılarak verilmiş yapı ruhsatları, alınmış kararlar gibi idari işlemler de hukuki dayanağını kaybederek geçersiz olur.
- İmar planına konu olan alan plansız hale gelir: Danıştay 6. Dairesi’nin 2004 tarihli bir kararında belirtildiği üzere, “Uyuşmazlık konusu inşaatın bulunduğu bölgenin imar planının ve parselasyon işleminin yargı kararı ile iptal edilmesi sonucunda, bu yerin plansız alan haline geldiği, yeni planın yapılmasından sonra durumunun değerlendirileceği açık olduğundan ve inşaatın devamına izin verilmemesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından” şeklinde ifade edilmiştir.
Kısmi İptal Durumunda
İmar planının belirli kısımlarının iptal edilmesi halinde, sadece iptal edilen bölümler geçerliliğini yitirir. Plan kapsamındaki diğer alanlar için plan hükümleri geçerli olmaya devam eder. Bu durum, özellikle belirli parsellere ilişkin imar planı iptallerinde sıklıkla görülmektedir.
Eski İmar Planı Tekrar Yürürlüğe Girer mi?
Önemli bir nokta şudur ki; eski ve hukuka uygun imar planında değişiklik yapılmışsa ve bu değişiklik iptal edilmişse, eski imar planı kendiliğinden geçerlilik kazanmaz. Bu durumda da ilgili alan plansız hale gelir. İdarenin yeni bir plan yapması gerekir.
Danıştay 6. Dairesi’nin bir kararında, “1/1000 ölçekli imar planı ve buna bağlı uygulama işlemlerinin idarece ya da yargı kararıyla iptal edilmeksizin üst ölçekli planlar olan 1/25.000 ve 1/5000 ölçekli planların iptal edilmiş olmasıyla kendiliğinden hukuki geçerliliğini yitirdiği dolayısıyla yürürlükten kalktığından söz edilemeyeceğinden” ifadesi yer almaktadır.
Üst Ölçekli Plan İptalinin Alt Ölçekli Planlara Etkisi
Üst ölçekli bir planın (örneğin nazım imar planı) iptal edilmesi, alt ölçekli planların (uygulama imar planı) kendiliğinden hükümsüz olması sonucunu doğurmaz. Ancak üst ölçekli planın iptali, alt ölçekli planın iptali için güçlü bir gerekçe oluşturur.
İdarenin Yeni Plan Yapma Zorunluluğu
Danıştay 6. Dairesi’nin 2016/3456 E., 2019/7654 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, “İmar planının iptaline karar verilmesi durumunda, idarenin yargı kararını uygulaması ve yeni bir plan yapması gerekir.”
İptal kararı sonrası, ilgili idare (belediye, valilik vb.) mahkeme kararının gerekçelerine uygun olarak yeni bir imar planı hazırlamak zorundadır. Bu süreçte, mahkeme kararında belirtilen hukuka aykırılıkların giderilmesi gerekir.
İmar planı iptal davası sonucunda alınacak olumlu kararın etkilerini doğru anlamak, tapunuza dair haklarınızı korumak ve gelecekteki yapılaşma süreçleri için doğru stratejiler geliştirmenize Adana tapu avukatı ile çalışmak yardımcı olacaktır. İptal kararı sonrası süreçte, yeni plan yapılıncaya kadar inşaat faaliyetlerinin duracağını ve idarenin mahkeme kararına uygun yeni bir plan hazırlaması gerektiğini unutmayın.
İmar Planı İptal Davasında Dava Açma Maliyeti Nedir?
İmar planı iptal davası açılırken karşılaşılacak maliyetler şunlardır:
- Harçlar (başvuru ve karar harcı)
- Vekalet ücreti (avukat tutulması durumunda)
- Bilirkişi ücreti
- Posta masrafları
2025 yılı itibariyle idari dava açma harcı 615,40 TL, karar harcı ise 2.461,6 TL’dir. Bilirkişi ücretleri ise davanın karmaşıklığına göre 50.000 TL ile 100.000 TL arasında değişebilmektedir. Avukatlık ücreti ise ortalama olarak 100.000-TL’dir. Toplamda ortaya çıkan 250.000-TL gibi bir tutarı dava açacak birden fazla mağdur kendi aralarında ortak bir sayıya bölerek kişi başı maliyeti oldukça düşük bir miktara getirebilirler.
Sık Sorulan Sorular
İmar planının iptal edilmesi durumunda, bu plana dayanılarak verilmiş olan yapı ruhsatları da hukuki dayanağını kaybeder ve geçersiz hale gelir. Danıştay kararlarına göre, iptal edilen plana dayanılarak yürütülen inşaat faaliyetlerine devam edilemez. Ancak, kazanılmış haklar doktrini kapsamında bazı istisnai durumlarda, inşaatı ileri aşamaya gelmiş veya tamamlanmış yapılar için özel değerlendirmeler yapılabilir.
İmar Kanunu’nun 18. maddesi kapsamında yapılan imar uygulamasının (parselasyon işleminin) iptal edilmesi durumunda, taşınmazlar eski kadastral durumlarına geri döner. İptal edilen 18. madde uygulamasıyla oluşturulan imar parselleri geçersiz hale gelir ve mülkiyet ilişkileri kadastral parsellere göre yeniden düzenlenir. İdare, mahkeme kararının gerekçelerine uygun olarak yeni bir parselasyon işlemi yapmak zorundadır.
Evet, belediye imar planını değiştirebilir. Belediye meclisi, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca, belediye sınırları içindeki alanlarda imar planı değişikliği yapma yetkisine sahiptir. Ancak bu değişiklikler şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmalı ve üst ölçekli planlara aykırılık teşkil etmemelidir. Plan değişikliğinin gerekçesi açıkça ortaya konulmalı ve plan bütünlüğünü bozmamalıdır.
“İmar uygulaması iptali bulunmaktadır” ifadesi, bir taşınmazın yer aldığı alandaki imar uygulamasının (18. madde uygulaması/parselasyon) mahkeme kararıyla iptal edildiği anlamına gelir. Bu durumda, ilgili taşınmazlar eski kadastral durumlarına dönmüştür ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselleri hukuki geçerliliğini kaybetmiştir. İdarenin, mahkeme kararının gerekçelerini dikkate alarak yeni bir imar uygulaması yapması gerekir. Bu durum, taşınmazın hukuki statüsünde belirsizlik yaratabilir ve yapılaşma haklarını etkileyebilir.
İmar planları, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesine göre onaylandıktan sonra belediye başkanlığı veya valilik tarafından belirlenen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında 1 ay (30 gün) süreyle askıya çıkarılır. Bu askı süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Askı süresinin bitiminde, itiraz edilmemişse veya itirazlar reddedilmişse, imar planı kesinleşmiş olur.
Parsel bazında imar planı değişikliği kural olarak yapılmamalıdır. Danıştay kararlarına göre, parsel bazlı plan değişiklikleri ancak üstün kamu yararı bulunduğu, zorunlu hallerde ve plan bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapılabilir. Parsel bazlı değişiklikler, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nde belirtilen şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmalıdır. Aksi durumda, mahkemeler tarafından iptal edilme riski yüksektir.
İmar planına itiraz, planı onaylayan idareye yapılır. Belediye sınırları içindeki imar planları için belediye başkanlığına, belediye ve mücavir alan dışındaki planlar için valiliğe dilekçe ile başvurulur. İtirazlar, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesine göre imar planının 1 aylık askı süresi içinde yapılmalıdır. İtirazı değerlendirme yetkisi, belediye sınırları içinde belediye meclisine, belediye sınırları dışında ise valiliğe aittir.
Parselasyon iptali, İmar Kanunu’nun 18. maddesi kapsamında düzenlenen imar uygulamasının (arsa ve arazi düzenlemesi) mahkeme kararıyla geçersiz kılınması anlamına gelir. Bu iptal sonucunda, imar parselleri hukuki geçerliliğini kaybeder ve taşınmazlar eski kadastral durumlarına döner. Parselasyon iptali, yapı ruhsatı alınmasını ve inşaat yapılmasını engeller. İdarenin, yargı kararına uygun olarak yeni bir parselasyon işlemi yapması gerekir. Bu süreçte, mülkiyet ilişkileri ve yapılaşma hakları belirsiz hale gelebilir.
Revizyon imar planı, mevcut imar planının tamamının veya büyük bir kısmının yeniden ele alınarak güncel ihtiyaçlara göre yenilenmesidir. Nüfus artışı, gelişen ulaşım sistemleri, yeni yatırım kararları gibi nedenlerle hazırlanır. Plan değişikliğinden farklı olarak, sınırlı bir alanda değil, planın bütününde veya önemli bir bölümünde revizyonu içerir. Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne göre, revizyon imar planları da tıpkı yeni imar planları gibi 1 ay askıya çıkarılır ve itiraz süreci işletilir.
Mahkeme tarafından parselasyon planı iptal edildiğinde, imar parselleri üzerindeki tapu kayıtları hukuki dayanağını kaybeder. Ancak bu kayıtlar kendiliğinden düzelmez. İdarenin mahkeme kararını tapu müdürlüğüne bildirmesi ve eski kadastral duruma dönüş için gerekli işlemleri başlatması gerekir. Bu süreçte, tapu sicilinde şerh düşülerek durum gösterilir ve yeni bir parselasyon işlemi yapılıncaya kadar taşınmazın hukuki durumu belirsiz kalır. İptal kararının uygulanması için bazen ilgililerin tapu iptal ve tescil davası açması gerekebilir.
Sonuç
Gördüğünüz gibi, askıya çıkarılan bir imar planının 30 gün içinde fark edilmesinden bilirkişi incelemesine, yürütmeyi durdurma talebinden davayı kazanmaya kadar uzanan bu süreç, birtakım teknik aşamalardan oluşmaktadır.
Unutmayın ki imar planları, sadece çizilmiş haritalar değil, yaşadığımız çevreyi ve gündelik hayatımızı doğrudan etkileyen kararlardır. Bir imar planının iptal edilmesi için yalnızca kişisel menfaatlerin değil, kamu yararının, şehircilik ilkelerinin ve planlama esaslarının da gözetilmesi gerekir.