Kadastro Tersimat Hatası Düzeltme Dava Dilekçesi

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALILAR:

T.KONUSU: Kadastro tespiti sırasında yapılan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar sebebiyle tapu iptal ve tescil istemidir.

DAVA DEĞERİ:

AÇIKLAMALAR

Müvekkil, Adana ili, Seyhan ilçesi, Adalet Mahallesi, 12 parselde, (eski 51 ada 13, 8 ve 3 parseller) maliktir(EK-2:Tapu Kaydı). Müvekkilin sahibi olduğu Adana ili, Seyhan ilçesi, Adalet Mahallesi, 12 parseli, (eski 51 ada 13, 8 ve 3 parseller) kapsayan alanda 12 tarihinde 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesinin (a) fıkrası hükmü uyarınca uygulama (yenileme) kadastrosu yapılması kararı alınmıştır. Müvekkilin tesis kadastrosunda yapılan ölçüde tersimat hatası olduğuna ve Kadastro Yenilemesi çalışmalarında da tesis kadastrosu esas alınarak yapılan ölçümün hatalı olduğuna ilişkin itirazları Kadastro Komisyonunca KABUL edilmemiş olup yasa gereği süresi içinde yapılan tespite süresi içinde itirazlarımızı sunmaktayız:

İTİRAZA YÖNELİK YASAL VE HUKUKİ GEREKÇELER

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Esas: 2019/624 Karar: 2019/1959, 19.03.2019 tarihli kararda; güncelleme (yenileme) kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek olduğu açıkça ifade edilmiştir. 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 22. Maddesinin a fıkrası kadastro yenilemesi olarak bilinmektedir. Bu mevzuatın uygulanması esnasında daha önce kadastrosu yapılan yerlerde; sınırlandırma ve ölçü hatalarının bu çalışmalar kapsamında yeniden değerlendirileceği ve bir hatanın tespit edilmesi durumunda fiili durum, komşu parseller eski kadastro ölçüleri, sabit ve genişlemeye müsait sınırlar bağlamında yeniden değerlendirileceği ifade edilmiştir.

Evvelce kadastrosu yapılan yerler:

Madde 22 – (Değişik:22/2/2005 – 5304/6 md.)

Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanununun 1026. maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edilir.

Ancak;

Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, birinci fıkra hükmü uygulanmaz.

“Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” (Yeni ismi Kadastro Güncelleme Yönetmeliği), itirazımıza ilişkin maddeleri;

MADDE 2 –(Değişik:RG-25/10/2018-30576)

(1) Bu Yönetmelik, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasında uyulacak usul ve esasları ve 3402 sayılı Kanunun ek 1. maddesine göre sayısallaştırma çalışmaları yapılacak köy ve mahalle birimlerinde, bu Yönetmeliğe göre işlemlere tabi tutulması gereken parsellerin çalışmaları ile 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi kapsamındaki çalışmaların birlikte yapılmasının sağlanmasını kapsar.

Ayrıca, “Kadastro Sırasında veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin Yönetmelik” Madde 8 c fıkrası:

“c) Kadastro öncesine ait tapu krokisine aykırı olarak ya da hatalı kroki ve plân esas alınarak, sınırlandırma hatası yapılmış olduğunun anlaşılması halinde sınırlandırma hataları düzeltilir.”

Ayrıntılı olarak dayanak gösterilen yasa hükümleri gereğince müvekkile ait parsele ilişkin yapılan tesis kadastrosu işleminin düzeltilmesi gerektiği aşikardır.

KADOSTRO TESPİTİNE İTİRAZIMIZA YÖNELİK TEKNİK GEREKÇELER

Güncelleme/Yenileme kadastrosu, tesis kadastrosuna yönelik hatalı teknik işlemlerin düzeltilmesini kapsar. 3402 sayılı Kadastro Kanunun 22/a maddesi ve Kadastro güncelleme yönetmeliği de bu amacı doğrulamaktadır. Kanunun 22/a maddesi “sınırlandırma, ölçüm, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek için (..)” ve yine kadastro güncelleme yönetmeliğinin tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasında uyulacak (..)” şeklindedir. Dolayısıyla pafta ve zemin uyuşmazlığı olan taşınmazlarda yeni bir çözüm ve yöntem ortaya konulması yasal bir zorunluluk olmuştur. Ancak müvekkile ait parsellere yönelik tesis kadastrosunda yapılan hatalı ÖLÇÜM (yanlış noktaya birleştirme/bağlama hatası) İŞLEMİ güncelleme/yenileme kadastrosunda da düzeltilmemiş itirazımıza rağmen pafta sınırları esas alınmıştır.

22/a çalışmalarında eski tarihli Hava fotoğrafları çalışmalarda başvurulması gereken en temel belgelerden birisidir. Özellikle sınırların belirsiz olduğu ve ölçülemediği yerlerde sınırların tespit edilmesi için fotogrametrik haritalar referans olarak kullanılabilir. Bu bağlamda eski tarihli hava fotoğraflarından belirsiz olan deniz tarafı tespit edilebilir. Teknik ve hukuki açıdan pafta-zemin uyumu olan fotogrametrik haritalar üretim tarihi de göz önünde bulundurularak 3402/22-a uygulamalarında altlık olarak değerlendirilmelidir. Nitekim eski tarihli hava fotoğraflarından komşu parsel ile aramızdaki kullanım alanı ya da sınır net olarak görülecektir.

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Esas: 2016/8702 Karar: 2019/3391 Karar Tarihi: 07.05.2019, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Esas: 2019/ 624 Karar: 2019 /1959 Karar Tarihi: 19.03.2019 kararlarında açıklandığı üzere kadastro komisyonu itirazımızı sadece uygulama kadastrosu yönünden değerlendirmiştir. OYSA İTİRAZA KONU FİİLİ KULLANIM DURUMUNUN DİKKATE ALINMASI, TESİS KADASTROSU DÖNEMİNE YAKIN TARİHLİ ORTO FOTO YA DA UYDU FOTOĞRAFI İLE DURUM DEĞERLENDİRİLİP BUNA GÖRE BİR DEĞERLENDİRME YAPILMALI İKEN EKSİK DEĞERLENDİRME YAPILMIŞTIR. Uygulama kadastrosunun, zeminin fiili durumuna göre yapıldığı belirtilmiş ise de; fiili kullanım durumunun tesis kadastrosuna esas alınan teknik belgelere uygun olup olmadığı incelenmemiş, başka bir ifade ile tesis kadastrosu tespit tarihindeki fiili kullanım durumunun, tesis paftasına aktarımında bir hata olup olmadığı araştırılmamıştır!!!.

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Esas: 2019/1128 Karar: 2019/3064 Karar Tarihi: 24.04.2019, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Esas: 2019/ 624 Karar: 2019 / 1959 Karar Tarihi: 19.03.2019 Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Esas: 2018/ 5484 Karar: 2018 / 7753, 13.12.2018 tarihli kararında; Üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, (..), tesis paftasında herhangi bir hata varsa sebebi tespit edilerek bu hatanın giderilmesi halinde ortaya çıkan sınır fiili kullanım sınırına uygun ve uygulama kadastrosunda da bu sınır esas alınmış ise yapılan uygulama kadastrosuna değer verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına hükmetmiştir. Yüksek yargının vermiş olduğu kararlarda görüleceği üzere; öncelikle tesis kadastrosunda bir hatalı işlemin olup olmadığı araştırılmadan yapılan uygulamalar bozma nedeni sayılmıştır. Zira uygulama kadastrosunun asıl amacı sadece paftaları sayısal ve yüksek duyarlılıklı hale getirmek değil aynı zamanda vatandaş ile vatandaşlar arasında ya da vatandaş ile devlet arasında olan mülkiyet sorunlarını da teknik açıdan çözmektir. Bu itibarla Yargıtay İlamlarında da açıkça görüleceği üzere; hatalı kroki ve plan esas alınarak, sınırlandırma hatası yapılmış olduğunun ya da parsel cephe hattında kırıklar bulunduğu halde düz geçirilmiş ya da düz olduğu halde kırık noktalı geçirilmiş olduğunun, anlaşılması halinde sınırlandırma hatalarının düzeltilmesi gerektiği aşikardır.

Diğer taraftan; ilk tesis kadastrosunun yapıldığı günden bugüne itiraza konu sınır, müvekkilim tarafından nizasız olarak kullanılmaktadır. Zira, tesis kadastrosundan sonra müvekkil, kendisine ait olduğunu düşündüğü ancak TERSİMAT HATASI ile davalılar üzerine kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine taş duvar yaptırmıştır. SÖZ KONUSU SINIRA, MÜVEKKİLİM TARAFINDAN YAPILAN TAŞ DUVARA KOMŞU PARSELİN HERHANGİ BİR MÜDAHALESİ VE İTİRAZI  DAHİ OLMAMIŞTIR. ÇÜNKÜ TARAFLARA BABALARINDAN MİRAS KALAN TAŞINMAZ KARDEŞLER ARASINDA RIZAİ  OLARAK PAYLAŞTIRILMIŞTIR. TARAFLAR, TESİS KADASTROSUNDAN ÖNCE DE SONRA DA KENDİLERİNİN BELİRLEMİŞ OLDUKLARI ŞEKİLDE SINIRI KULLANMAKTADIR. Bu husus diğer kardeşler ve komşular tarafından bilinmekle birlikte tanık beyanları ile de açıkça ortaya koyulacaktır. İlk kadastro zamanında yapılan ölçüm de itiraza konu sınırdaki noktaların KADASTRO ÇALIŞANLARINCA HATALI BİRLEŞTİRİLMESİ sonucu, müvekkilimin kullandığı alan komşu parselin sınırları içinde kalmıştır(EK-2:ÖLÇÜ KROKİSİ).

Dosyaya sunmuş olduğumuz ölçü krokisinden de açıkça görüleceği üzere kroki üzerinde SINIR NOKTALARININ BİRLEŞTİRİLMESİ HATASI NEDENİYLE SİLME İŞLEMİ YAPILMIŞ ANCAK SİLME İŞLEMİNDEN SONRA DA SINIR NOKTALARI DOĞRU BİRLEŞTİRİLMEMİŞTİR. Ölçü krokisinde 12 numaralı sınır noktası ile 13 numaralı sınır noktasının birleştirilmesi gerektiği, taşınmaz mevcut kullanım durumunun da bunu doğruladığı yapılacak olan keşifte açıkça görülecektir. Kaldı ki söz konusu hata  komşu parselin LİHKAB’a yaptırmış olduğu tespit sonucu ortaya çıkmıştır. Bu tarihe kadar, itiraza konu sınır aynen bugünkü şekliyle kullanılmaktadır. Nitekim yenileme çalışmalarında da fiili kullanım sınırı ile pafta sınırının da örtüşmediği anlaşışmış ancak kadastroca hatalı işlem yapılan tesis kadastrosu değerleri esas alınmıştır. Taşınmazlar arasındaki sınırın bila tarihten beri mevcut kullanım durumu dikkate alındığında; yenileme kadastrosuna yapmış olduğumuz itirazların tesis kadastrosu esas alınarak reddedilmesi hukuki dayanaktan yoksun olup  kabulü mümkün değildir.

Tüm bu nedenlerle öncelikle tesis kadastrosuna esas ölçü krokilerinin incelenmesi, mahallinde yaşlı, yöreyi ve sınırı iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisi mühendisi sıfatına sahip bilirkişiler dışında üç kişilik uzman fen bilirkişi kurulu ile bir kişilik ziraat bilirkişi eliyle de keşif yapılmasını, yerel bilirkişilerden taşınmazlar arasındaki sınırlar hususunda somut ve maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmasını, fen bilirkişi kurulundan; inceleme ve araştırma yapılarak rapor aldırılmasını ve tesis kadastrosu çalışmalarında görev alan bilirkişilerin dinlenerek hatalı sınırın düzeltilmesini talep etmek zorunluluğunda kaldık.

HUKUKİ NEDENLER: 3402 S. K. m. 22, 41, 2644 S. K. m. 31, Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi Ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul Ve Esaslara İlişkin Yönetmelik m. 2, 12, 31, Kadastro Sırasında Veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat Ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin Yönetmelik m. 4, 5, 6, 12 ve her türlü yasal mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER: Tapu kayıtları, 12 tarihli kadastro tutanakları, Kadastro çalışması bilirkişileri, mahalli bilirkişiler, eski hava fotoğrafları, tanık, keşif, ve bilirkişi incelemesi, yemin ve her türlü yasal delil.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz olunan nedenlerle, Adana ili, Seyhan ilçesi, Adalet Mahallesi, 12 parsel sayılı taşınmazda kadastro çalışmaları sırasında yapılan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hataların düzeltilmesine ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim. Saygılarımla

DAVACI VEKİLİ

EKLER:

EK-1: Vekaletname

EK-2: Tapu kayıtları

EK-3: 11 tarihli kadastro tutanakları

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin