1. 106 110’a Göre Haciz Kaldırma Nedir? Haciz Düşmesi Ne Demektir?
İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 106 ve 110. maddeleri, hacizli malların belirli süreler içinde satışının istenmemesi durumunda haczin kendiliğinden kalkmasını düzenler. 106. madde satış isteme sürelerini, 110. madde ise süresinde satış istenmediğinde haczin kalkacağını belirtir.
- Taşınırlar: Hacizden itibaren 6 ay içinde satış talep edilmezse haciz düşer.
- Taşınmazlar ve araçlar: Hacizden itibaren 1 yıl içinde satış talep edilmezse haciz düşer.
- Banka alacakları ve üçüncü kişilerdeki haklar: Menkul hükmündedir, 6 ayda düşer.
Özetle: Alacaklı, bu sürelerde gerekli satış talebini yapmazsa borçlu (veya bazı durumlarda üçüncü kişi) haczin kaldırılmasını talep edebilir.
Bu düzenleme, borçluların süresiz olarak haciz baskısı altında tutulmasını önlemek ve alacaklıları takiplerini sürdürmeye teşvik etmek amacıyla getirilmiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, “bir kez satış istenmekle haczin sonsuza kadar geçerli kalacağının kabulü, kanun koyucunun süreye ilişkin düzenleme yapmasındaki amacına aykırı olacaktır” (Yargıtay 19. HD. 1995/7089 E. 1995/11415 K.).
Tapu Haczi Nasıl Kaldırılır? yazımızda tüm genel haciz kaldırma metotlarını anlattık. Şu anda bulunduğunuz sayfada ise spesifik olarak İİK 106-110 yani satış isteme süresinin geçmesi sebebiyle haczin düştüğü durumu ele alacağız.

2. 106 110’a Göre Haciz Kaldırma Süreci Nasıl İşler? Süreleri Nelerdir?
Yargıtay kararları açıkça, satış talebinin veya avansın yalnızca bir kez yatırılmasının yeterli olmadığını; her yıl yenilenmesi gerektiğini belirtmektedir. Yenilenmeyen satış talebi nedeniyle haciz düşer ve borçlunun talebiyle kaldırılır.
2.1. Taşınır Mallarda 6 Aylık Haciz Düşme Süresi
İİK 106. madde uyarınca, taşınır mallar üzerindeki hacizlerde alacaklının haciz tarihinden itibaren 6 ay içinde satış talebinde bulunması gerekir. Bu süre içinde satış istenmezse, haciz kendiliğinden düşer.
Taşınır mal kapsamına girenler:
- Araçlar (otomobil, kamyon, motosiklet vb.)
- Banka hesaplarındaki paralar
- Borçlunun üçüncü kişilerdeki alacakları
- Maaş ve ücret alacakları
- Kira gelirleri
2.2. Taşınmaz Mallarda 1 Yıllık Haciz Düşme Süresi
Taşınmaz mallar (ev, arsa, tarla, dükkan vb.) üzerindeki hacizlerde ise bu süre 1 yıldır. Alacaklı, haciz tarihinden itibaren 1 yıl içinde satış talebinde bulunmalı ve satış avansını yatırmalıdır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2021/3823 sayılı kararında belirtildiği üzere, “sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.”
2.3. Banka Hesabındaki Haczin 106 110’a Göre Kaldırılması
Borçlunun üçüncü şahıslardaki (ör. bankalardaki) hak ve alacakları menkul sayıldığından, 6 ay içinde bankadaki paranın dosyaya aktarılması istenmezse haciz düşer. Borçlu, ilgili bankaya veya icra müdürlüğüne başvurarak haczin kaldırılmasını isteyebilir.
2.4. Dosya Alacağına Konulan Hacizlerde 106 110 Uygulaması
Borçlunun başka bir icra dosyasındaki alacağı üzerine konulan hacizler de menkul haczi kapsamındadır. Bu durumda:
- Paranın tahsil edildiği tarihten itibaren 6 ay içinde icra dosyasına celbi istenmelidir.
- Süresinde talep yapılmazsa haciz düşer.
- Sonradan yapılan tahsilatlar düşen haczi canlandırmaz.
2.5. Talebin İcra Müdürlüğüne Sunulması
Borçlu veya üçüncü kişi (ör. araç/taşınmaz yeni maliki), ilgili icra müdürlüğüne dilekçe ile başvurarak, haczin 106-110’a göre kaldırılmasını talep eder. Haczin düşme nedeni ve süresi açıkça belirtilmelidir.
2.6. Talep Dilekçesi Verdikten Sonra Ne Olur?

- İnceleme Süreci: İcra müdürlüğü dosyayı inceler.
- Karar: Talebin kabulü veya reddi kararı verilir.
- Tebligat: Karar size tebliğ edilir.
- Şikayet Hakkı: Red halinde 7 gün içinde icra mahkemesine şikayet edebilirsiniz.
Önemli Not: Yargıtay kararlarına göre, İİK 106-110’a dayalı haciz kaldırma taleplerinde borçlular harç ödemekle yükümlü değildir. İcra müdürlüğü sizden harç talep ederse, bu talep hukuka aykırıdır.
Profesyonel Destek Alın: Haciz kaldırma işlemlerinde yaşanabilecek hukuki sorunları önlemek için Adana’da uzman bir avukattan destek almanızı öneririz. Doğru hazırlanmış bir dilekçe ve eksiksiz belgelerle başvuru yapmak, işlemlerinizin hızlı ve sorunsuz sonuçlanmasını sağlar.
3. Haczin Kaldırılmasını Kimler Talep Edebilir?
3.1. Borçlu
Haciz uygulanan mal, hak veya alacak üzerinde asıl hak sahibi olan borçlu, yasal süresi içinde satış talebinde bulunulmayan hacizler için icra müdürlüğüne başvurarak haczin kaldırılmasını isteyebilir. Özellikle taşınmaz, araç, banka hesabı gibi malvarlıklarında, borçlu doğrudan başvuru hakkına sahiptir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 106 ve 110. maddeleri gereği, süresi geçen ve satış talebi yapılmayan hacizlerin kaldırılması talebi, doğrudan borçlu tarafından yapılabilir.
3.2. Üçüncü Kişi (Malı Satın Alan veya Üzerinde Haciz Bulunan Kişi)
Hacizli malı satın alan yeni malik veya üzerinde haksız haciz bulunan üçüncü kişiler de, eğer yasal süre içinde satış istenmemişse veya haciz fiilen düşmüşse icra müdürlüğüne başvurarak haczin kaldırılmasını talep edebilir. Örneğin araç ve taşınmaz devri sonrası yeni maliklerin başvurusu, ortaklık halinde mülkiyet veya paydaşlardan birinin başvurusu gibi.
- Özellikle araç alımlarında yeni sahipler için sıkça uygulanan bir prosedürdür.
- Üçüncü kişilerin bu talebi harçsız olarak değerlendirilir.
3.3. Alacaklı
Nadiren de olsa, alacaklı haczi kaldırmak isteyebilir (örneğin, alacak haricen tahsil edilmiş veya vazgeçilmişse). Bu durumda, alacaklının haciz fekki talebi üzerine, bazen dosya üzerinden tahsil harcı alınır.
- Yargıtay kararları, alacaklının fek talebinde harç uygulamasını ayrıca düzenler. (8 no’lu başlıkta detaylı Yargıtay kararları mevcuttur.)
4. 106 110’a Göre Haciz Kaldırma Dilekçesi
4.1. Haciz Kaldırma Dilekçesinde Bulunması Gereken Unsurlar
- Dosya numarası ve icra müdürlüğü bilgisi
- Hacizli malın türü (taşınır/taşınmaz)
- Haciz tarihi ve geçen süre
- Satış talebinde bulunulmadığına dair açıklama
- İİK 106-110. maddelere atıf
- Hacizlerin kaldırılması talebi
4.2. Dilekçeye Eklenecek Belgeler
- Kimlik fotokopisi
- Tapu kaydı (taşınmaz için)
- Araç trafik kaydı (araç için)
- Varsa vekâletname
4.3. 106-110 Haciz Kaldırma Dilekçesi Örneği (Taşınmaz, Araç, Banka)
İİK 106-110 maddelerine göre taşınmaz, araç veya banka haczi kaldırma talebiniz için aşağıdaki dilekçe örneğini kullanabilirsiniz. Ayrıca şu sayfada ele aldığımız daha detaylı dilekçe örneklerini inceleyebilirsiniz.
ADANA İCRA DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NE
Dosya No: …………./………….
Konu: 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106 ve 110. maddeleri uyarınca, [aracın/taşınmazın/banka hesabının] üzerindeki haczin kaldırılması talebimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
Yukarıda esas numarası yazılı dosyanız ile aşağıda plaka bilgisi yazılı aracımın trafik kaydı üzerine haciz konulmuş olup, haciz tarihinden itibaren yasal süresi içinde satışı istenilip satış avansı dosyaya yatırılmamıştır. Bu nedenle 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106-110. maddeleri gereğince haczin kaldırılması için talepte bulunmak zorunluluğu doğmuştur.
AÇIKLAMALAR
1) Haciz Konulan Mal veya Hak: Yukarıda esas numarası belirtilen dosya kapsamında, [plakası/ada-parsel no’su/banka hesap bilgisi] aşağıda belirtilen [araca/taşınmaza/banka hesabına] haciz uygulanmıştır.
2) Satış Talebi ve Süresi: Haciz tarihi …/…/…. olup, alacaklı tarafından İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde yasal süresi içinde satış talebinde bulunulmamış ve satış masrafları yatırılmamıştır. Araç ve Taşınmaz için: Haciz tarihinden itibaren 1 yıl Taşınır ve Banka hesabı için: Haciz tarihinden itibaren 6 ay içinde satış talebinde bulunulması gerekmektedir. Bu süreler dolduğundan haciz kendiliğinden düşmüştür.
3) Yasal Dayanak: 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca, süresinde satış istenmeyen hacizlerin kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca, Yargıtay’ın istikrarlı kararlarında belirtildiği üzere, yalnızca satış avansı yatırılması yeterli olmayıp, süre dolmadan yenilenmeyen satış taleplerinde haciz kendiliğinden sona ermektedir.
4) Harç Durumu: Borçlu veya üçüncü kişi tarafından yapılan bu talep için ayrıca harç ödenmesine gerek olmadığı Yargıtay kararlarıyla sabittir
HUKUKİ NEDENLER: 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106-110. maddeleri ve ilgili mevzuat.
SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan nedenlerle; [plakası/ada-parsel numarası/banka hesap bilgisi] belirtilen [aracın/taşınmazın/banka hesabının] üzerinde dosyanızdan konulan haczin, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106 ve 110. maddeleri gereğince kaldırılmasına ve ilgili [Sicil/Banka/Tapu] Müdürlüğü’ne konulan haczin fekki için müzekkere yazılmasına karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.
Tarih: ……/……./………..
Adı, Soyadı: …………………………………………
İmza
EKLER:
- Kimlik Sureti
- [Araç için] Ruhsat Sureti
- [Taşınmaz için] Tapu Kaydı Sureti
- [Banka için] Hesap Bilgileri
- Haciz tarihi ve varsa yevmiye no
- Dayanak belgeler
5. Haczin Kaldırılmasında Harç ve Masraf
Haciz kaldırma yazışma harçları: 200-500 TL arası bir gider masrafının dosyaya yatırılması yeterlidir. Bunun yanında borçlu tarafından yapılan taleplerde tahsil harcı ödenmez. Ancak bazı durumlarda alacaklının haciz kaldırma taleplerinde alacaklıdan tahsil harcı istenmektedir.
5.1. İİK 106-110 Uyarınca Haciz Kaldırmada Borçlu Harç Öder mi?
Süresinde satış istenmediği için düşen hacizlerin kaldırılmasında borçludan harç alınamaz. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2014/25854 E., 2014/31293 K. sayılı kararı bu konuda çok açıktır:
“Borçlunun talebi, süresinde satış istenmediği gerekçesiyle İİK’nun 106-110. maddelerine göre haczin düşmüş olması nedenine dayalı haczin kaldırılması istemine ilişkindir… mahkemece, taleple bağlı kalınarak haczin İİK’nun 106-110. maddeleri kapsamında düşüp düşmediğinin araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.”
5.2. Üçüncü Kişiler İçin Harç Muafiyeti Nasıl İşler?
Hacizli malı satın alan üçüncü kişiler de harçtan muaftır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2021/6541 E., 2021/7865 K. sayılı kararında:
- “3. kişinin bu istemi harca tâbi değildir”
- “İcra müdürlüğünün ‘harçların yatırılması halinde hacizlerin fekkine karar verilebileceği’ yönündeki işleminin yasal dayanağı bulunmamaktadır”.
Somut olay: Kambyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, hacizli taşınmazları satın alan üçüncü kişi, süresinde satış talep edilmediği için haciz kaldırma talebinde bulunmuş, icra müdürlüğü harç istemiş, Yargıtay bu talebi hukuka aykırı bulmuştur.
5.3. Alacaklının Haciz Kaldırma Talebi: Tahsil Karinesi Sorunu
Haricen tahsil, borcun icra dosyası dışında ödendiği anlamına gelir. Alacaklı “haczi kaldırın” derse, genelde borcunu almış demektir. Bu durumda tahsil harcı doğar. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2011/19241 E., 2012/4921 K. sayılı kararına göre:
“Taşınmaz yönünden haczin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmaz…”
Dikkat edilmesi gereken durum: Bir dosyada hem alacaklı hem borçlu haciz kaldırma talebinde bulunmuşsa, icra müdürlüğü “alacaklı da istedi, demek ki borç ödendi” diyerek tahsil harcı isteyebilir. Bu sebeple süre aşımı nedeniyle haciz kaldırma talebini her zaman borçlunun yapmasını tercih etmenizi öneririm.
6. 106 110 İtiraz ve Şikayet Süreci Nasıl İşler?
İcra müdürlüğü haciz kaldırma talebini reddederse, 7 gün içinde icra mahkemesine şikayet başvurusu yapılabilir. Şikayet dilekçesinde:
- İcra müdürlüğünün ret gerekçesi
- Hacizlerin yasal sürede düştüğüne dair deliller
- Yargıtay içtihatlarına atıflar yer almalıdır.
7. Sıkça Sorulan Sorular
Taşınmaz (tapu, araç), taşınır, banka hesabı ve üçüncü kişilerdeki haklar için geçerlidir.
Yasal süre (taşınmaz/araç için 1 yıl, taşınır ve banka için 6 ay) sonunda haciz düşer. Borçlu talep ederse haciz kaldırılır.
Hayır. Satış talebi yenilenmediği sürece haciz süresi uzamaz; sadece avans yatırılması yeterli değildir.
Borçlu ve üçüncü kişi taleplerinde harç ödenmez. Alacaklı tarafından yapılan fek taleplerinde ise tahsil harcı alınabilir.
Evet. 6 ay içinde para dosyaya getirtilmezse haciz düşer ve kaldırılır.
Tasarrufun iptaline karar verildikten sonra alacaklı, hükmün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde taşınmazın satışını istemelidir. Bu süre içinde satış talep edilmezse haciz düşer.
Haczi kaldırılan bir malın satılması işlemi, başlı başına otomatik olarak “mal kaçırma” sayılmaz. Ancak, borçlunun alacaklıdan mal kaçırma kastı ile haczin kalkmasını sağladıktan sonra malı satması veya başka bir şekilde tasarrufta bulunması halinde, bu işlem tasarrufun iptali davasına konu olabilir.
8. Yargıtay Kararlarından Örnekler
8.1. Taşınmaz Hacizlerinde Bir Kez Satış İstenmesi Haczin Sonsuza Kadar Geçerli Kalması Anlamına Gelmez, Süre Sona Erdiğinde Haciz Düşer
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, taşınmaz hacizlerinde satış isteme süresinin yenilenmesi konusunda emsal niteliğinde bir karar vermiştir. Kararda “haciz tarihinden itibaren taşınmazlarda bir yıl içinde satışının istenmemesi halinde haczin düşeceği hükme bağlanırken bir kez satış istenmekle haczin sonsuza kadar geçerli kalacağının kabulü kanun koyucunun süreye ilişkin düzenleme yapmasındaki amacına aykırı olacaktır” denilerek, bir kez satış talebinde bulunulmasının haczin süresiz olarak devamı anlamına gelmeyeceği vurgulanmıştır. Yüksek Mahkeme gerekçesinde “bir kez satış istenmekle haczin düşmeyeceğinin kabulü borçlunun tazyik ve tehdit altında tutulmasına neden olabileceği gibi İİK.nun 106 ve 110. md belirtilen kesin sürelerin belirsiz bir zaman uzaması sonucunu da doğuracaktır” ifadesiyle, böyle bir yaklaşımın hem borçlunun menfaatlerine aykırı olacağını hem de kanundaki kesin sürelerin anlamsızlaşacağını belirtmiştir. (🧾 Yargıtay 19. HD. 1995/7089 E. 1995/11415 K.)
8.2. Satış İsteme Süresi Haciz Kararının Verildiği Tarihten İtibaren Başlar ve Bu Tarihe Göre Haciz Düşmesi Değerlendirilir
Yargıtay kararlarında, İcra ve İflas Kanunu’nun 106-110. maddeleri uyarınca, taşınmaz üzerindeki satış isteme süresinin başlama noktası olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verildiği tarihin esas alınması gerektiği belirtilmiştir; örneğin, “sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır” (2021/3823, 2023/5309). Somut olaylarda da haciz kararından itibaren bir yıl içinde satış talebinde bulunulmadığı ve hacizlerin şikâyet tarihi veya karar tarihi itibarıyla düştüğü tespit edilmiştir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihinde geçerli bir haczin mevcut olması şart olup, haczin düşmesi halinde başvurunun konusuz kalacağı ve davanın esasına girilemeyeceği vurgulanmıştır. (🧾 Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 31.03.2021, 2020/8681 E. – 2021/3823 K.; 25.09.2023, 2022/13180 E. – 2023/5309 K.)
8.3. İİK 106-110’a Dayalı Haciz Kaldırma Taleplerinde Üçüncü Kişiler Harç Ödemekle Yükümlü Değildir
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yürütülen icra takibinde, hacizli taşınmazları satın alan üçüncü kişinin, “süresinde satış talep edilmediği” gerekçesiyle İİK’nun 106 ve 110. maddelerine dayanarak yaptığı haciz kaldırma talebinin harca tabi olmadığı hükme bağlanmıştır. Yargıtay, somut olayda “şikayetçi 3. kişinin talebi, alacaklının talebinden bağımsız ve süresinde satış istenmediği gerekçesi ile İİK’nun 106-110. maddelerine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, 3. kişinin bu istemi harca tâbi değildir” şeklinde karar vermiştir. İcra müdürlüğünün “harçların yatırılması halinde hacizlerin fekkine karar verilebileceği” yönündeki işleminin yasal dayanağı bulunmadığı belirtilmiş, alt derece mahkemelerinin bu işlemi onaylayan kararları bozulmuştur. (🧾 Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, E. 2021/6541, K. 2021/7865, T. 23.09.2021)
8.4. Süresinde Satış İstenmediği İçin Düşen Haczin Kaldırılması Talebinde Harç Zorunluluğu Bulunmamaktadır
Borçlunun “süresinde satış istenmediği gerekçesiyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması” talebinin harç yatırılmadığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine yaptığı şikayet başvurusunda, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi yerel mahkeme kararını bozmuştur. Kararda, “Borçlunun talebi, süresinde satış istenmediği gerekçesiyle İİK.nun 106-110. maddelerine göre haczin düşmüş olması nedenine dayalı haczin kaldırılması istemine ilişkindir” vurgusu yapılmış ve “mahkemece, taleple bağlı kalınarak haczin İİK.nun 106-110. maddeleri kapsamında düşüp düşmediğinin araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir” denilmiştir. (🧾 Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, E. 2014/25854, K. 2014/31293, T. 23.12.2014)
8.5. Bankalardaki Hak ve Alacaklar Üzerine Konulan Hacizde Paranın Dosyaya Getirtilmesi Talebi Satış Talebi Gibi Değerlendirilmelidir
Yargıtay, borçlunun bankalardaki hak ve alacakları üzerine konulan hacizde, paranın icra dosyasına getirtilmesi talebinin satış talebi gibi değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Kararda “haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil, bankalardaki hak ve alacaklar üzerine konulmuş olup, İİK’nun 106. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre borçlunun üçüncü kişi bankadaki alacağı menkul hükmünde ise de, mahcuz para alacağı için satış söz konusu olmadığından, ‘paranın icra dosyasına -altı ay içinde- getirtilmesi talebi’nin, satış talebi gibi değerlendirilip buna göre inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekeceği” belirtilmiştir. Mahkeme, bu ilkeler dikkate alınmadan karar verdiği için Yargıtay kararı bozmuştur. (🧾 Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 19.04.2016 tarih, E: 9010, K: 11603 sayılı karar)
8.6. Bankalardaki Mahcuz Para Alacaklarının İcra Dosyasına Celbi İçin 6 Aylık Satış Süresi Uygulanır, Aksi Halde Haciz Düşer
Hukuk Dairesi, borçlunun bankadaki para alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin verdiği kararda, İİK’nun 110. maddesindeki “Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar” hükmünün bankalardaki para alacaklarına da uygulanacağını belirtmiştir. Kararda “haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil bankalardaki hak ve alacaklar üzerine konulmuş olup İİK’nun 106. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre borçlunun üçüncü kişi bankadaki alacağı menkul hükmünde ise de mahcuz para alacağı için satış söz konusu olmadığından, paranın icra dosyasına celbi talebi satış talebi gibi değerlendirilip buna göre inceleme yapılarak hüküm kurulmalıdır” ifadeleriyle, alacaklının 6 aylık süre içinde bankalardaki mahcuz paranın icra dosyasına getirilmesini talep etmesi gerektiği, aksi halde hacizlerin kalkacağı sonucuna varılmıştır. (🧾 Yargıtay 12. HD, 10.11.2015 T., E: 2015/26749, K: 2015/27420)
8.7. Araç Üzerindeki Haczin, Satış Talebi Yenilenmeden Süre Sonunda Düşeceği ve Eski Satış Avansının Haczi Devam Ettirmeyeceği
Yargıtay 23. HD, araç hacizlerinde satış avansı yatırılmasının haczin sonsuza kadar devamı için yeterli olmadığına ilişkin önemli bir karar vermiştir. Kararda somut olayda “Araç üzerine 19.03.2009 tarihinde konan ihtiyati haczin süresi içinde kesinleştiği ve 03.12.2009 tarihinde satış avansı yatırılarak satış istenmiş ise de, daha sonra hiç bir satış talebinin olmadığı” tespit edilerek, “bir yıllık satış isteme süresini sonu olan 03.12.2010 tarihinde haczin düştüğü ve yenilenmediği” hükme bağlanmıştır. Yüksek Mahkeme kararında özellikle “yıllar önce yatırılan satış avansının satış talebi yenilenmeden sonsuza kadar haczi durdurmayacağı” vurgusunu yaparak, alacaklıların satış avansı yatırdıktan sonra da İİK’nın öngördüğü bir yıllık süre içinde satış taleplerini yenilemeleri gerektiğini, aksi takdirde haczin kendiliğinden düşeceğini açık şekilde ortaya koymuştur. (🧾 Yargıtay 23. HD. 2013/4997 E. 2013/6418 K.)
8.8. Dosya Alacağına Konulan Haczin Menkul Haczi Sayılması ve Paranın Celbi İçin 6 Aylık Süreye Uyumun Zorunluluğu
Yüksek Mahkeme, borçlunun bir başka icra dosyasındaki alacağı üzerine konulan haczin menkul haczi kapsamında olduğunu, haczedilen şeyin para olması halinde satış talebinde bulunulamayacağı için, paranın tahsil edildiği tarihten itibaren alacaklının 6 ay içinde paranın icra dosyasına celbini istemesi gerektiğini belirtmiştir. Karara göre, ilgili sürede bu talebin yapılmaması durumunda haciz kendiliğinden düşer; sonradan yapılan tahsilatlar, düşen haczi ihya etmez ve haczin kaldırılması gerekir. (🧾 T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 06.04.2017 tarih ve 2017/85 E., 2017/5611 K.; 21.02.2023 tarih ve 2022/8331 E., 2023/1011 K.)
8.9. İhalede Alıcı Çıkmaması Halinde Tekrar Satış Talebinde Bulunulan Taşınmaz Haczinin Düşmediği
Yargıtay 15. HD, haciz tarihi ile ilk satış talebi arasında geçen süreye, ihalede alıcı çıkmaması halinde ihalenin düştüğü tarihten tekrar satış talep edilene kadar geçen sürenin eklenmesi ve bu toplam sürenin 2 yıllık yasal süreyi aşmaması halinde haczin düşmeyeceğine karar verdi. Kararda, davalı alacaklının “26.10.2010 tarihinde haciz konulmuş” taşınmaz için “12.04.2011 tarihinde” ilk satış talebinde bulunduğu, “13.06.2011 tarihli ikinci ihalede alıcı çıkmaması” nedeniyle satışın düştüğü, ancak “16.10.2012 tarihinde” tekrar satış talebinde bulunulduğu belirtilerek, “Haciz tarihi ile ilk satış talep tarihi arasında geçen süre (5 ay 17 gün) ve ikinci ihale tarihi ile tekrar satış talep edilen tarih arasında geçen süre (16 ay 3 gün) dikkate alındığında, davalının haczinin düştüğünden bahsedilemez” denildi. (🧾 Yargıtay 15. HD, E. 2021/1245, K. 2021/3072, T. 29.06.2021)
9. Uzman Görüşü
106 ve 110’a göre haciz kaldırma işlemi, hem borçlu hem de üçüncü kişiler için, yasal sürede işlem yapılmayan hacizlerin hızlı ve kesin şekilde ortadan kaldırılmasını sağlayan önemli bir hukuki güvencedir. İcra ve İflas Kanunu’nun açık hükümleri ve güncel Yargıtay kararları ışığında; doğru zamanda yapılan başvuru ve eksiksiz belgelerle, hak kaybı yaşamadan haczin kaldırılması mümkündür. Adana’da icra alanında avukatlık hizmeti sunan bir uzman olarak, bu süreci profesyonelce yönetmek ve hak kaybını engellemek için yanınızdayız.
Haciz kaldırma işlemleri, özellikle boşanma sürecinde mal paylaşımı gibi hassas konularla da doğrudan ilişkilendirilebilir. Adana’da güvenilir boşanma avukatı arayışında olanlar, hem icra işlemlerinde hem de aile hukuku alanında profesyonel destek alarak haklarını daha etkin şekilde koruyabilirler.