Ecrimisil İstinaf Dilekçesi Örneği

Ecrimisil İstinaf Dilekçesi Örneği 1

ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE

Gönderilmek Üzere

ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

DOSYA NO:

İSTİNAFA BAŞVURAN DAVACI:

VEKİLİ : Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Barosu

DAVALILAR :

VEKİLİ:

TEBLİĞ TARİHİ : 29.06.2019

KONU: Adana Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E.  K. Sayılı ilamının müvekkil aleyhine reddedilen kısımların BOZULMASI talebini  içerir istinaf dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR:

Müvekkilin maliki olduğu ili,  ilçesi, Mh. ada 2 parsel sayılı taşınmaza müvekkilin rızası hilafına elektrik direkleri ve elektrik trafosu v.s kurulmuş olması ve dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere 21.11.2000 tarihinde mevcut hattın kurulduğu ve el atmanın yapıldığı sırada 743 sayılı Medeni Kanunun uygulama alanı bulması nedeniyle davalılardan MEDAŞ ve TEDAŞ’tan müşterek ve müteselsilen irtifak hakkı bedeli; davalılardan yalnızca MEDAŞ yönünden ise son 5 yıllık ecri misil bedeli talep ve dava edilmiştir.

Yapılan yargılama neticesinde  Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/991 E. 2019/462 K. Sayılı ilamı ile:

-Özelleştirme yüksek kurulunun 24.07.2006 tarihli kararı gereğince TEDAŞ Genel Müdürlüğü bağlı ortaklığı MEDAŞ ‘ın işletme hakkını devraldığı, trafonun 21.11.2000 tarihinden önce yapılan elektrik tesislerinden olması nedeniyle sorumluluğun irtifak hakkı sahibi TEDAŞ Genel Müdürlüğünde olduğu anlaşıldığından davalı MEDAŞ hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, TEDAŞ hakkında açılan davanın kabulüne,

-El atmanın önlenmesi, kal ve ecri misil taleplerinin yapının mülkiyet hakkı sahibi olan TEDAŞ’a yöneltilmesi ve hükmünde onun hakkında kurulması gerektiğinden bahisle MEDAŞ yönünden ecri misil talebimiz reddedilmiştir.

Bu hususta yerel mahkeme kararının davanın TEDAŞ yönünden kabulünde bir itirazımız olmamakla birlikte aşağıda belirteceğimiz sebepler yönünden yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle istinaf etme zorunluluğumuz hasıl olmuştur. Şöyle ki;

İRTİFAK HAKKI BEDELİNDEN DAVALI MEDAŞ DA SORUMLUDUR.

Dava konusu ENH’nin yapım tarihinin, davalılar arasında imzalanan işletme hakkı devri sözleşmesi tarihinden önce olması nedeniyle sorumluluğun irtifak hakkı sahibi TEDAŞ Genel Müdürlüğünde olduğundan bahisle açılan davanın MEDAŞ yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmişse de işletme hakkı devir sözleşmesi davalılar arasında akdedilmiş olup sadece sözleşmenin taraflarını bağlayacaktır. İşletme devir sözleşmesi hükümleri taraflar arasındaki iç ilişkidir. Yani sözleşmedeki sorumluluğa ilişkin yükümlülükler davalıların kendi aralarında birbirlerine karşı ileri sürebilecekleri yükümlülüklerdir. Bu nedenle taşınmaz bedelinden müşterek ve müteselsilen sorumludurlar. Aralarındaki sözleşmeye dayalı ilişki rücu ilişkisidir. Müteselsilen sorumlu olduklarına dair Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/3648 E.  ,  2016/6738 K. Sayılı ilamında da belirtilmiştir. ”… İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin 7. 4 maddesi uyarınca …’ın icra dosyasına yapılan ödemeden sorumlu olduğu, davacının icra dosyasına borcun tamamını ödemesi ve ilam gereği müteselsil sorumluluk hali bulunması nedeniyle üçüncü kişiye ödediği bedelin tamamını davalıdan talep edebileceği, temyiz sürecinin davacının tercihi olması sebebiyle temyiz gideri ve onama harcına ilişkin talebin reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 311.161,51 TL’nin 06.05.2015 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı tarafın, İHDS’nin 7.4 maddesi uyarınca davalı …’ın sorumlu olduğu döneme ilişkin … İş Mahkemesi’nin 2014/472E-2014/752 K sayılı ilamına istinaden ödediği temyiz harç ve onama masrafını da isteyebileceği gözetilmeksizin, temyiz sürecinin davacının tercihi olduğu şeklinde usul ve yasaya aykırı bir gerekçeyle bu yöndeki talebin reddedine karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklindedir.

HUSUMET YÖNÜNDEN REDDEDİLMESİ NEDENİYLE NİSPİ VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMESİ HUKUKA AYKIRIDIR.

Yerel mahkeme gerekçeli kararında ”… Davacının davalı Medaş Elektrik Dağıtım A.Ş. Hakkında açmış olduğu davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE ve davalı MEDAŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden daimi irtifak hakkı bedeli yönünden A.A.Ü.T. Ye göre belirlenen 20.685,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine” yönünde hüküm kurmuştur. Karar, husumet yönünden davanın reddedilmesi ve bu itibarla nispi vekalet ücretine hükmedilmesi nedeniyle usul ve yasaya aykırıdır. Bu hususta Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 2018/4165 E.  ,  2019/5133 K. Sayılı ilamı da belirttiğimiz şekildedir. ”…Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil, birleştirilen dava ise ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece; bozma kararına uyularak, tazminat istemi yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil istemi yönünden …… hakkındaki husumetten reddine diğer davalı yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Kabule göre de;

2-Davalı …… hakkındaki dava husumet nedeniyle reddine karar verildiğinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA” karar verilmiştir.

HAKSIZ ZİLYETTEN İSTENEN ECRİ MİSİL TALEBİNİN, MÜLKİYET HAKKI SAHİBİNDEN İSTENECEĞİ GEREKÇESİ İLE REDDİNE KARAR VERİLMESİ HUKUKA AYKIRIDIR.

Dava dilekçemizde haksız kullanımdan kaynaklı son 5 yıllık ecri misil bedeli davalı MEDAŞ’tan talep edilmişti. Ancak yerel mahkeme usul ve yasaya aykırı bir şekilde el atmanın önlenmesi, kal ve ecri misil taleplerinin yapının mülkiyet hakkı sahibi olan TEDAŞ’a yöneltilmesi ve hükmünde onun hakkında kurulması gerekçesi ile MEDAŞ yönünden ecri misil talebimiz reddedilmiştir. Bu hususta davalı TEDAŞ’ın istinaf başvuru dilekçesinde” Hukuk Genel Kurulunun 01.11.2000 tarih ve 2000/3-1341-1584 sayılı kararında ” Ecri misil, hak sahibi zilyedin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır.” şeklinde tanımlanmıştır. Ecri misilden haksız olarak el koyan, fiilen kullanan ya da el atanının sorumlu olacağı, son 5 yıl için istenebileceği ve bu hususta enerji nakil hattından yararlanan ve faydalananın MEDAŞ olması nedeniyle ondan istenebileceğini” belirtmiştir. Biz de zaten son 5 yıllık ecri misil talebimizi MEDAŞ’ a yöneltmiştik.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi  2018/10985 E.  ,  2018/18849 K. Sayılı ilamında da belirttiği üzere işletme hakkı devir sözleşmesinden sonra ecri misil talebinin devralana yöneltilecektir.  ”…Bozma üzerine Mahkemece; Tedaş ve … Elektrik A.Ş. arasında imzalanan sözleşme gereği 24.07.2006 tarihinden sonraki ecrimisil taleplerinde … Elektrik A.Ş’nin sorumlu olacağının belirtildiği dolayısıyla bu tarihten sonraki ecrimisil taleplerinin Tedaşa yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.”

Yine bu hususta Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2018/5492 E.  ,  2019/9529 K. Sayılı ilamı da ”Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının kabulüne, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki … mahallesi 156 ada 59 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı idare vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;

Ecrimisil kötü niyetli şagilin ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarı olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam kâr mahrumiyetidir. Ecri misile hükmedilebilmesi için taşınmazın ecrimisil istenilen dönemde davalı tarafından kullanılması ve bu kullanımın kötü niyetli olması gerekli ve yeterlidir. Davalı idarenin davacıya ait tapulu taşınmazı hiç bir hakka dayalı olmaksızın kullandığı dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre, davacının ecrimisil talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu durumda arsa niteliğindeki taşınmazların getirebileceği ecrimisil miktarı hesaplanırken, dava konusu taşınmazın işgalden önce ne şekilde kullanıldığı, ayrıca civar taşınmazların ecrimisil istenilen dönemdeki kullanma biçimleri araştırılarak, bu kullanma şekillerine uygun kira sözleşmelerinin taraflardan ibrazı istenmeli, ayrıca bilirkişilerin re’sen bulacakları emsaller de dikkate alınmak suretiyle, taşınmazın ilk dönem getirebileceği ecrimisil miktarı bulunduktan sonra, takip eden dönemler için, ÜFE’deki artış oranları dikkate alınmak suretiyle alacak miktarı hesaplanmalıdır. Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeden yazılı şekilde hazırlanan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması, doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA karar verilmiştir.” şeklindedir.

HUKUKİ NEDENLER: TBK, HMK, ve ilgili yasal mevzuat

HUKUKİ DELİLLER: Asliye Hukuk Mahkemesi  E.  K. Sayılı ilamı, tapu kayıtları, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık, yemin ve her türlü delil.

SONUÇ VE İSTEM   : Yukarıda açıkladığımız nedenler doğrultusundan Adana Asliye Hukuk Mahkemesinin  E.  K. Sayılı ilamının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle  kararı yasal süresi içerisinde istinaf ediyoruz. Kararın hukuka aykırı olan kısımlarının kaldırılarak dosyanın yeniden incelenmesi neticesinde;

-Taşınmaz irtifak bedeli yönünden davamızın MEDAŞ ve TEDAŞ yönünden kabulüne;

-Ecri misil tazminatı yönünden davamızın talebimiz doğrultusunda MEDAŞ yönünden  kabulüne,

-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine,

Karar verilmesini bilvekale talep ederiz.

İSTİNAFA BAŞVURAN DAVACI VEKİLİ

Ecrimisil İstinaf Dilekçesi 2

ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ DAİRESİNE

Sunulmak Üzere

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

 İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN DAVALILAR:

VEKİLİ                     :Av. Saim İncekaş, Kayalıbağ Mahallesi, Turhan Cemal Beriker Bulvarı No:9 Ziya Algan İş Merkezi
DAVACI                   :
KONU                       :……. Asliye Hukuk Mahkemesinin …….. Esas- ……. Karar nolu, …….. tarihli kararı.
AÇIKLAMALAR    : 

Öncelikle davacının Amerikan Doları cinsinden ecrimisil talep etmesi doğru olmadığı gibi Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası talep edilmesi gerekir. Harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı belirtilmişse de talep Amerikan Doları üzerinden yapılmıştır. Daha sonra da davacının talebini ıslah yoluyla değiştirmesi mümkün değildir. Buna rağmen mahkemece ıslah talebi kabul edilerek karar oluşturulmuştur. Davacının döviz cinsi üzerinden talepte bulunabilmesi için tarafların aralarında bu konuda sözleşmiş olmaları gerekmektedir. Olayımızda tarafların borcun döviz cinsi olarak ödenmesine dair bir anlaşmaları bulunmadığından Amerikan doları olarak ödeme talep edemezler.

Islah tarihine kadar yapılan usul işlemleri geçersiz olacağından zamanaşımı kesilmiş olmaz. Böylelikle de ……… tarihinde verilen ıslah dilekçesi ile ….…-…….. Tarihleri arasındaki ecrimisil bedelini talep etme hakkı düşmüş olacaktır. Bu sebeple zamanaşımı nedeniyle de davanın reddi gerekir.

Davacı taraf davalı müvekkilim ile yarı yarıya paydaş oldukları gayrimenkul mülkiyetine dayanarak müdahalenin men-i ve ecrimisil talep etmiştir. İki ortaklı bir mülkün tek başına davacının yararlanmasının ardından diğer ortağın da bu mülkü kullanmak istemesi olağandır. İyi niyet kuralları gereğince aynı kullanım hakkı diğer ortağa da sağlanmalıdır. Olayımızda ortaklardan birinin kullanma sırası gelen taşınmazdan faydalanması durumu vardır.Taşınmaz başkasına kiralanmamıştır. Davalının fiili kullanımındadır. Benzin istasyonu işletmeciliğinde kiraya verme mevcut değildir. Bizzat akaryakıtın davalı ortak tarafından kendi kullanımı söz konusudur.

Taşınmazın bizzat diğer paydaş tarafından kullanılması haksız işgal olarak değerlendirilir. Taşınmazın bir üçüncü kişiye kiraya verilmesi durumunda vekaletsiz iş görme hükümleri uygulanmaktadır. Olayda taraflar arasında uygulamada oluşan bir fiili durum söz konusu olduğundan davalı müvekkil haksız işgalci konumunda değildir. Davacının kullanımından sonra sıra davalıya gelmiştir. Bu fiili durum göz ardı edilerek haksız işgalden dolayı ecrimisile ya da vekaletsiz iş görmeden dolayı elde edilen menfaatin devrine karar verilemez.

TALEP SONUCU: Yukarıda açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme tarafından verilen hükmün kaldırılmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz. Saygılarımızla.

İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN

DAVALILAR VEKİLİ

Avukat Saim İncekaş -Adana Belediye ve İdari Dava Avukatı

Ecrimisil İstinaf Dilekçesi 3

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO :

DAVALI :

VEKİLİ :

DİLEKÇE KONUSU : ADana Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … K.sayılı kararının ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin … K. Sayılı kararının, kanuni düzenlemelerimize uygun olmadığını, yanlış olduklarını izah etmeye çalışıyorum.

OLAYLAR :

1-) … ; x Ada x Parsel, xx Ada x Parsel, x Ada x Parsel, x Ada 3 Parsel, x Parsel ve x Parsel numaralı Parselden hisseler satın almıştır.

2-) … , Adana Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile dava açarak … karşı şufa hakkını kullanmıştır.

3-) Asliye Hukuk, şufa bedelinin bloke edilmesine karar vermiş, … tarihinde şufa bedeli olan … TL parayı … Bankası Seyhan Şubesi’ne bloke etmiştir. Adana Asliye Hukuk Mahkemesi de … Tarihinde … K. Sayılı kararı ile şufa davasını kabul etmiştir.

4-) … , Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … K. Sayılı kararını istinaf etmiştir.

5-) Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … K. Sayılı dosyası, istinaf mahkemesinde iken; … Tarihinde, işbu 6 Parseli, …’e devir etmiştir.

6-) … da, … Tarihinde işbu davayı açarak, …’nun, dava konusu parselleri işgal ettiğini gündeme getirip … nun taşınmazdan çıkarılmasını ve kendisine ecrimisil ödemesini talep etmiştir.

7-) Asliye Hukuk Mahkemesi, … K. Sayılı kararı ile … ın açtığı davayı kabul etmiş, …nun taşınmazdan çıkarılmasına ve …nun … TL ecrimisil ödemesine karar vermiştir.

😎 Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi de … K. Sayılı kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … K.Sayılı kararını kaldırmıştır.

BEYANLARIMIZ

A) Dava konusu olayımızda, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı ÖNALIM DAVASI devam eder iken, davalı …, dava konusu hisseleri … e devir etmiştir.

Dava devam eder iken, davalının dava konusu taşınmazı üçüncü bir kişiye devretmesi halinde, DAVACININ HAKLARINI, 6100 Sayılı Kanun’un 125. Maddesi ile düzenlemiştir. 6100 Sayılı Kanun’un 125/1-a maddesinin yaptığı düzenlemeye göre, …’nun; davayı, …’e karşı devam ettirmeye hakkı vardır. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi de … K. Sayılı kararı ile dava sırasında, dava konusu hisselerinin …’e devredilmiş olduğunu gündeme getirerek, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … K. Sayılı dosyasını, Adana Asliye Hukuk Mahkmesi’ne iade etmiştir.

Adana Asliye Hukuk Mahkemesi bundan sonra; bize, 6100 Sayılı Kanun’un, 125. Maddesi ile düzenlediği, seçimlik haklarımızı hatırlatıp, bizim seçtiğimiz hakkımız doğrultusunda davaya devam edecektir.

Biz, 6100 Sayılı Kanun’un 125/1-a maddesini seçtiğimiz zaman … K. Sayılı dosyada davalı olacaktır. …, davalı olarak, bize hesap verecektir. …’in, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından haberi vardır. …, dava konusu taşınmazlar hakkında …’nun, şufa hakkını kullandığını çok iyi bilir. …, işbu olaylarda tanıklık bile yapmıştır. Biz; istinaf dilekçemizde, … ile … ‘in Kötü niyetli işbirliği yaptığını bildirmiştik.

Yarın, Asliye Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dosyadaki kullanacağımız seçimlik hakkımızı, şimdiden açıklıyorum. Biz; davamızı, …’e karşı yönelteceğiz. Yarın, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında …, davalı sıfatını alacaktır.

Şimdiden potansiyel davalımız olan …, işbu davamızda işbu davamızı açıp …’nun , dava konusu taşınmazları haksız işgal ettiğini gündeme getirip …’dan işgal tazminatı ve ecrimisil talep etmesi mümkün değildir.

B-) …, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası ile … karşı ÖNALIM davası açmıştır. Hakim, …’nun, Önalım bedelini bankaya bloke etmesini emretmiştir. …’da … tarihinde önalım bedeli olan … TL parayı mahkemeye BLOKE etmiştir. Dava sonuçlanıncaya kadar, işbu bloke edilen … TL para, faiz getirecektir.

1-) Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası olumlu sonuçlanır ve kesinleşir ise yani, dava kabul edilir ve kesinleşirse, … TL parayı işlemiş faizi ile birlikte mahkemeden alır, dava konusu taşınmazlardaki hisseler de … adına tescil edilir.

2-) Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası olumsuz sonuçlanır ve kesinleşir ise yani dava reddedilir ise; …, xxxx TL parayı faizi ile birlikte, mahkemeden geri alır. …, dava konusu parsellerin sahibi olarak kalır.

3-) Şufa davası, yenilik doğuran bir dava olduğu için de; davacı, şufa bedelini bloke ettiği tarihte, dava konusu taşınmazdan yararlanma hakkını kazanır.

Davamızda, … tarihinde …, şufa bedeli olan … TL parayı bloke etmiştir. … tarihinden itibaren dava konusu taşınmazlardan yararlanma hakkı kazanmıştır. Bu yüzden, … tarihinden itibaren …, dava konusu taşınmazlara haksız müdahale ettiği gündeme getirilerek dava, yani men-i müdahale davası, açılamaz. Çünkü, haklı bir şekilde, şufa hakkına dayanarak dava konusu hisselerden yararlanmaktadır. Ancak ve ancak; …’nun, haksız olarak dava konusu taşınmazlara müdahale etmesi halinde haksız işgal tazminatı gündeme getirilebilir.

SONUÇ:

…, şufa bedelini … tarihinde, xx Bankası Seyhan Şubesi’ne bloke ederek, xxxx tarihinde dava konusu taşınmazlardan yararlanma hakkını kazanmıştır. Bu yüzden; xxxx tarihinden sonra xxxx aleyhinde, haksız müdahale ettiği gündeme getirilemez.

Şufa davası devam ederken; xxxxx, dava konusu hisseleri xxxx Tarihinde davalı xxxxx dan satın almış olup, şufa davamızda yani xxxx E. Sayılı dosyada, DAVALI SIFATINI almıştır. Bu yüzden de; xxxxx, xxxxx’nun dava konusu taşınmaza haksız müdahale ettiğini gündeme getirip, xxxxx’dan men-i müdahale ve ecrimisil talep edemez.

Dava konusu olayımızda, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin xxxxxx K. Sayılı kararı, netice olarak doğru ise de, gerekçesi açık bir şekilde yanlıştır. Adana Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … K. Sayılı kararının ise hem neticesi hem de gerekçesi yanlıştır.

DAVALI VEKİLİ

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir