ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
DAVACI:
VEKİLLERİ: Av. Saim İncekaş
DAVALI:
1- Axa Sigorta A.Ş.
2- Güvence Hesabı
DAVA KONUSU: Trafik kazası nedeniyle oluşan bakıcı giderlerinin tazmini için belirsiz alacak davası.
HARCA ESAS DEĞER : 5.000,00 TL – Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik (Belirsiz Alacak Davası)
AÇIKLAMALAR:
Davacı müvekkilimiz Ahmet, 25.09.2018 günü trafik kaza tutanağında sürücü Mehmet’in sevk ve idaresinde görünen 36 BA 971 plaka sayılı araç ile Adana-Seyhan istikametine seyir halinde iken önünde sağ şeritte bulunan plakası tespit edilemeyen bir aracı fark ettiğinde sola manevra ile şeridini değiştirdiği, sonrasında plakası tespit edilemeyen önündeki aracın da kendi önünde bulunan başka bir aracı geçmek için sol şeride geçtiği, yakın mesafeden seyir şeridine doğrultu değiştiren bu aracı fark eden Mehmet’in önündeki araca çarpmamak için vasıtayı kontrolsüzce sola yönlendirmesi sırasında orta refüje çarparak kontrolden çıkan aracın sağa yönelmesi sonucu takla atması neticesinde yolun sağ tarafında bulunan şarampole takla atması sonucu meydana gelen trafik kazasında ağır yaralanmıştır. Aynı kazada müvekkilin eşi Ayşe de hayatını kaybetmiştir.
Söz konusu kaza nedeniyle Adana Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/891 esas sayılı dosyasında bulunan 25.09.2018 tarihli kaza tespit tutanağı ve bu dosya içerisinde yer alan Adli Tıp Kurumu Adana Adli Tıp Grup Başkanlığının raporu ile de 36 BA 971 plaka sayılı aracın sürücüsü Mehmet’in tali kusurlu, plakası tespit edilemeyen diğer araç şoförünün asli kusurlu ve araç içerisinde yer alan müvekkil Ahmet’in ve Ayşe’nin kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Yine kazaya ilişkin olarak Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin X esas sayılı dosyası ile aynı mahkemenin X esas sayılı birleştirilen dosyasında; davalılara karşı müvekkil Ahmet için sakat kalmış olmasından dolayı maddi tazminat ve müvekkilin eşi Ayşe’nin vefatı nedeniyle müvekkil ve oğlu İbrahim adına destekten yoksun kalma talepli tazminat davası açılmış, dava kesinleşmiş olup, dava konusu kaza nedeniyle davalılardan Axa Sigorta A.Ş. tarafından dava öncesi hem müvekkil Ahmet adına sakatlık nedeniyle hem de eşinin vefatından dolayı destekten yoksun kalma tazminatı olarak belli bir ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Bahsi geçen dosya kapsamında alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin kusura ilişkin raporunda 36 BA 971 plaka sayılı aracın sürücüsü olan Mehmet’in %35 oranında kusurlu ve plakası tespit edilemeyen aracın meçhul sürücüsünün %65 oranında kusurlu olduğu, müvekkilin ve araç içerisinde vefat eden müvekkil eşinin kusurlu olmadığı tespit edilmiştir. Yine aynı dosyada X tarihinde Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Dairesi’nin vermiş olduğu rapora göre meydana gelen kaza nedeniyle müvekkil Ahmet’in %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu tespit edilmiş, X tarihli hesap bilirkişisinin raporuna göre de davalı Axa Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi suretiyle çıkarılan hesaplamalar açısından müvekkil tarafından fazlaya ilişkin haklar saklı kalma üzere gerekli ıslah işlemleri yapılmış ve asıl dava olan X sayılı dosyada müvekkil Ahmet’in çalışma gücü kaybına ilişkin olarak X TL maddi tazminata ve birleşen dava olan X E. sayılı dosyada da müvekkilin eşi müteveffa Ayşe için eşi müvekkil Ahmet’e 61.000 TL ve müteveffanın oğlu İbrahim için 4.000 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir.
Davaya konu kaza ile ilgili olarak müvekkil tarafından yukarıda bahsedilen mahkeme kararı ile gerek müvekkilin sakat kalmasından dolayı ve gerekse eşinin ölümü nedeniyle; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre sigorta poliçesinde yer alan ölüm ve sakatlık klozu gereği maddi tazminatlara hükmedilmiştir. Ancak iş bu davanın konusu müvekkil Ahmet’in geçirilen kazaya bağlı olarak %100 sakat kalması nedeniyle ömür boyu yardımcı kişiye muhtaç bulunacağından dolayı bakıcı gideri zararının davalılardan tazminine yöneliktir Bu talepte sigorta poliçesinde yer alan tedavi giderleri klozu içerisinde yer almaktadır.
Davaya konu kazanın karayolu sınırları içerisinde olduğu ve ZMSS kapsamında olduğu sabittir. Kazaya karışan 36 BA 971 plakalı araç kaza tarihini kapsayacak şekilde X poliçe numarası ile davalı Axa Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalanmıştır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre davalı sigorta şirketi sigortalanan aracın vermiş olduğu zararlardan sorumlu olduğunu temin etmiştir. Ayrıca kazaya karışan ve ancak plakası tespit edilemeyen diğer aracın da kaza da %65 oranında kusurlu olduğu hususu dikkate alındığında, plakası tespit edilemediği için davalılardan Güvence Hesabı da zararları karşılama hususunda 2019 yılı sigorta poliçe limitleri dahilinde sorumludur.
Dava konusu kazada müvekkil yukarıda bahsi geçen mahkemeye açılan davada bakıcı gideri zararını talep etmemiş ancak gerek dava dilekçesinde gerekse ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuştur. Bu durum yukarıda numarası verilen mahkeme dosyası içerisinde yer alan hesap bilirkişi raporunda da açıkça görülmektedir. Zira hesap bilirkişi bakıcı giderine ilişkin bir talep olmadığından bahisle hesaplama yapmamıştır.
Konuya ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Esas: 2004 4-200 Karar: 2004/227 Karar Tarihi: 14.04.2004 tarihli ilamında konuya ilişkin olarak ek dava ve ıslah hususunda açıklamalarda bulunulmuştur. HUMK 83 ve ardından gelen maddelerde düzenlenmiş olan ıslah; taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup, iddia ile savunmanın genişletilmesi yasağının da bir istisnasıdır. HUMK. nun 87. maddesinin <Müddei ıslah suretiyle müddeabihin tezyit edemez.> şeklindeki son cümlesi, Anayasa Mahkemesi’nin 07.11.2001 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 20.07.1999 tarihli kararıyla iptal edilmiş ve böylece, davada istem sonucunun kısmi ıslah yoluyla artırılması usulen olanaklı hale gelmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, mevcut (Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonraki) yasal durum itibariyle, kısmi davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olan davacının, dilerse, ek dava açmak yerine, saklı tuttuğu alacak bölümü için o (kısmi) dava içerisinde ıslah yoluyla talepte bulunabilmesi mümkündür. Kısmi davada saklı tutulan alacak bölümü için, gerek kısmi dava karara bağlanmadan önce, gerekse daha sonra, ayrı bir dava açılması da usulen olanaklıdır. Uygulamada bu ayrı davaya ek dava denilmektedir. Yine, kısmi davadan sonra açılan ek davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması ve davacının hukuki yararının bulunması koşullarının birlikte varlığı halinde, hukuki yararın bulunması şartıyla birden fazla ek dava açılması da kural olarak mümkündür. Bu haliyle kısmi ıslah, ek dava yoluyla elde edilebilecek haklara, mevcut dava içerisinde, daha basit, daha az masrafla ve daha kısa süre içerisinde kavuşma olanağı tanıyan ve bu yönüyle adeta ek dava açma yoluna alternatif oluşturan bir yapıdadır. Dolayısıyla, kısmi davanın davacısı, ek dava açmak veya kısmi ıslah yoluna gitmek konusunda seçimlik hakka sahiptir. Kısmi ıslah yoluyla müddeabihin artırılabilmesi olanağı, bir anlamda, artırıma konu kısmın ek dava yoluyla istenilmesinin alternatifi niteliğinde bulunduğundan; kısmi davadaki ıslah ile, bu yola gidilmeyip ek dava açılması halleri, davacıya aynı hak ve olanakları tanıyan seçimlik yollar olduğundan, usul hukuku açısından sonuçlarının da aynı olması gerekir ve beklenir.
Yukarıda esas ve karar numarasını belirttiğimiz mahkeme ilamı ile davalılara karşı açılan davada 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre sigorta poliçesinde yer alan ölüm ve sakatlık klozu gereği maddi tazminatlara hükmedilmiştir. Ancak iş bu davanın konusu müvekkil Ahmet’in geçirilen kazaya bağlı olarak % 100 sakat kalması nedeniyle ömür boyu yardımcı kişiye muhtaç bulunacağından dolayı bakıcı gideri zararının davalılardan tazminine yöneliktir. Dava konusu etmiş olduğumuz bakıcı giderleri 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre sigorta poliçesinde yer alan ölüm ve sakatlık klozu haricinde ki Tedavi (sağlık) giderleri klozu kapsamındadır.
Açıklamak gerekirse davalılar açısından tazmin sorumlusu olarak önceki davadan hükmedilen tazminat, ölüm ve sakatlık klozundan kaynaklanmakta iken; iş bu davada talep edilen bakıcı giderleri açısından davalılar müşterek ve müteselsil olarak poliçede yer alan tedavi (sağlık) giderleri klozundan dolayı sorumludurlar. Yani davalıların önceki davada hükmedilen tazminat açısından sorumlulukları (poliçe limiti ile sınırlı olarak) poliçedeki ölüm ve sakatlık klozu ile teminat altına alınan sorumluluk iken iş bu defa bakıcı giderinden dolayı Tedavi (sağlık) giderleri klozundan kaynaklanan sorumlulukları söz konusudur. Bakıcı giderinin SGK ile ilgili yasa kapsamı dışında olduğu ve davalıların sorumluluğunda olduğuna ilişkin güncel Yargıtay kararları aşağıdadır.
Olayda 6111 sayılı Yasa’nın 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra davanın açıldığı göz önüne alınarak tedavi giderine ilişkin talebin davalı sigorta şirketi yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi ancak yasa kapsamı dışında kalan tedavi, bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden ise davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumluluklarının devam ettiğinin dikkate alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ( YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2013/8337 E.- 2014/9153 K. Karar Tarihi: 05.06.2014)
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece alınan doktor bilirkişi raporuna göre davacı S. G.?in dosyaya ibraz edilmiş belgelere göre tedavi giderlerinin SGK tarafından ödenip ödenmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi, davacı E. N. yönünden ise bilirkişi raporu ile yaralanması nedeniyle başkasının bakım ve yardımına ihtiyacı olduğu belirlendiğine göre davacı için iyileşme süresince zarar sorumlularından bakıcı gideri isteyebileceği kabul edilerek buna göre karar verilmesi gerekir. (17. Hukuk Dairesi 2013/6362 E.- 2014/8448 K. Karar Tarihi: 27.05.2014)
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, dava konusu bakıcı giderleri, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında belirtilen trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri kapsamındaki tedavi giderlerinden olmayıp, ZMSS poliçesi gereğince davalı sigorta şirketinin sorumluluğu devam ettiğinden, bu zarar kaleminden davalı sigorta şirketi sorumlu olacaktır. Bu durumda mahkemece, davacı tarafça talep edilen bakıcı giderleri yönünden davanın kabulü yönünde hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.( YARGITAY 17.Hukuk Dairesi Esas:2013/8001 Karar: 2014/7510 Karar Tarihi: 12.05.2014)
Davacının davasını teselsül hükümlerine göre açmasına, zararının tamamını davalılardan talep etmesine, müteselsil sorumlulukta kural olarak borçlulardan her birinin borcun tamamından sorumlu olmasına, kusurun paylaştırıldığı durumlarda zarar görenin isterse tüm hasar sorumluları hakkında dava açabileceği gibi sadece bunlardan birisinden de hasarın tamamını isteyebilmesine göre, aktüerya bilirkişisinin ek raporuyla belirlenen davacının sürekli işgöremezlik zararı ve bakıcı giderinin tamamından davalıların müteselsilen sorumluluğuna (sigorta şirketlerinin poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) hükmedilmesi gerekir. (YARGITAY
Hukuk Dairesi Esas:2013/7373 Karar:2014/7012 Karar Tarihi: 05.05.2014)
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (geçici is göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi yol gideri) istemine iliskindir. Davacı vekilinin temyiz konusu ettiği geçici is göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi yol giderine ilişkin tazminat kalemleri yukarıda açıklanan ve 2918 sayılı Yasanın maddesi kapsamındaki ne ilişkin tedavi giderlerinden olmayıp ZMSS poliçesi gereğince davalı sigorta şirketinin sorumluluğu devam ettiğinden anılan yasa kapsamı dışında kalan bu giderlerden davalı sigorta sirkatinin de sorumlu tutulması gerekir. (YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2012/5743 E.- 2013/4496 K. Karar Tarihi: 01.04.2013)
Bakıcı giderleri, tedavi giderleri kapsamında olup, bundan ötürü limitler çerçevesinde Trafik Sigortacısı bakıcı giderlerinden de sorumludur.” ( Yargıtay 11.HD. 12.02.2004, E.2003/6318 – K.2004/1185)
Davaya konu olayımız yargı kararları ışığında değerlendirildiğinde haksız fiil kapsamında olduğu sabittir. Bu sebeple olay tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ediyoruz.
HMK md 16’da; ” Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” denmek suretiyle davacıya seçimlik hak tanınmıştır. Olayımızda da dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup, sayın mahkemeniz zarar görenin yerleşim yeri olması ve haksız fiilin meydana geldiği yer olması açısından yetkilidir.
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden dolayı iş bu davayı açmak zarureti hasıl olmuştur.
HUKUKİ NEDENLER: HMK, KTK, TBK ve sail ilgili yasal mevzuat
DELİLLER: Karşı tarafın bildireceği delillere karşı delil bildirme hakkımız saklı kalmak kaydıyla; Bilirkişi, ZMMS poliçesi, (gerektiğinde) Yemin, Tanık (İsim ve adresleri daha sonra bildirilecektir), Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin esas sayılı dosyası, Adana Asliye Ceza Mahkemesinin esas sayılı dosyası (Bu dosya Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin esas sayılı dosyası içerisindedir.) ve içerisinde yer alan belgeler, kaza tutanakları, nüfus kaydı, X tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin kusura ilişkin raporu, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığının X tarihli raporu, X tarihinde Asli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Dairesi’nin vermiş olduğu maluliyete ilişkin rapor, trafik kaza tutanağı ve sair ilgili yasal ve takdiri tüm deliller.
NETİCE-İ TALEP:
Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerden dolayı ;
- Davamızın ve davaya vekâletimizin kabulüne karar verilmesini,
- Davacı müvekkilimiz adına fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik (Belirsiz alacak davası niteliğinde ve ilerde bilirkişi marifetiyle hesaplanacak bedel kadar tamamlamak üzere);
- Tedavi Masrafı klozu içerisinde olan bakıcı Gideri tazminatı olarak şimdilik 5.000 TL’nin, (ilerde bilirkişi raporu doğrultusunda arttırılmak üzere) davalılardan alınarak müvekkile ödenmesine,
- Davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle olay tarihi itibariyle gecikme faizine hükmedilmesine,
- Dava masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine,
Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla karar verilmesini, saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.
DAVACI VEKİLİ
Ekler :
- Adana Asliye Hukuk Mahkemesi’nin esas sayılı dosyası
- Vekaletname Örneği