Trafik Kazası Tazminat Davası Dilekçesi

Trafik Kazası Tazminat Davası Dilekçe Örneği 1

ADANA ( ) NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

DAVACI :

VEKİLİ   : Adana Avukat Saim İNCEKAŞ

DAVALI :

KONU   : 10.000 TL maddi tazminat ve 10.000 TL manevi tazminat talebimizdir.

AÇIKLAMALAR

Davacı müvekkil 14 tarihinde Adana karayolu üzerinde bulunan ofiste arkadaşlarıyla görüştükten sonra bulunduğu yerden ayrılmak için 11 plaka sayılı motoruna bindiği sırada oto yıkama ünitesinde bulunan davalı Mehmet idaresindeki davalı Kemal’e ait 5 plaka sayılı aracı ile geri geri gelerek hareketsiz duran müvekkilin motoruna çarpmış yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet vermiştir. Müvekkile çarptıktan sonra davalı olay yerini terk etmiştir.

Meydana gelen kazanın oluşumunda 5 plakalı araç sürücüsü davalı Mehmet 2918 sayılı KTK m. 67/1-b hükmüne aykırı hareket ederek kazaya sebebiyet vermiştir. Bu ihlaller nedeniyle sorumluluğu vuku bulan davalı asli kusurludur. Kaza günü, olay yerinde kolluk tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında müvekkilimize herhangi bir kusur ise atfedilmemiştir. Söz konusu olayda  kurallara riayet etmeden otomobilini sevk ve idare eden davalının kusurlu hareketiyle müvekkilimizin idaresindeki motosiklete çarpması arasında gerçekleşen zarar ve kusurlu hareket arasındaki illiyet bağı su götürmez şekilde mevcuttur.

Müvekkilin motoru kaza neticesinde hasar görmüştür. Bu hasarların toplamı için müvekkil toplamda 10.000 TL harcama yapmıştır. Ekte sunulan faturada yapılan bu harcamalar mevcuttur.(Ek-1)

Kaza dolayısıyla zarar gören müvekkilimizin manevi huzurunu sağlamak amacıyla davalılardan manevi tazminat talebimiz bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde bir düzenleme içermektedir. Bedensel bütünlüğü ihlal edilen müvekkilimizin uğradığı manevi zarar aşikardır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER: İlgili yasalar

HUKUKİ DELİLLER: Seyhan Hastanesi Raporları, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı 15 Srş. Numaralı dosyası, tanık beyanları, bilirkişi, keşif ve yasal tüm deliller

NETİCE VE TALEP: Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle;

Davamızın kabulüne,

Dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000 maddi tazminatın ve kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000 TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline,

Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim.

                                                                    Davacı Vekili
Avukat Saim İncekaş – Adana Avukatı

Trafik Kazası Tazminat Dava Dilekçesi(Bisikletle Otomobil Çarpışması) 2

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE

DAVACILAR:

VEKİLİ:

DAVALILAR: 1… Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü

DAVA KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat Talebi.

DAVA DEĞERİ:  35.000 Türk Lirası

TALEP KONUSU: Bilirkişi raporundan sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 5.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat olmak üzere şimdilik toplam 35.000 Türk Lirası tazminatın hüküm altına alınması istemidir.

AÇIKLAMALAR

Müvekkil … tarihinde … İli, … İlçesinde … meydanında profesyonel bisikleti ile seyir halinde iken; … plakalı … Bankası A.Ş.’ye ait ve Ziraat Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı …. idaresindeki araç; aniden direksiyon kırarak müvekkile çarpmıştır. Müvekkil bisikletinden fırlayarak aracın üzerinden yolun diğer tarafına düşmüştür. Kaza tespit tutanağında; araç sürücüsü … 8 de 8 “Asli Kusurlu” bulunmuş, KUSURSUZ olan müvekkil ciddi şekilde yaralanmıştır. (EK-1 Kaza Tespit Tutanağı) Davaya konu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasından sonra müvekkil bir daha çalışamamıştır ve halende çalışamamaktadır. Yaşadığı kaza neticesinde; ciddi bir tehlike geçirmiş ve halen iyileşmeye çalışan müvekkilin aile yaşamı ve sosyal hayatı da ciddi şekilde etkilenmiştir.  

Kaza sonrası acil servis; müvekkile kolunda kırık olduğunu söylemiş, klinikten ise kas yırtılması olabileceği, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinden de kazadan dolayı kemiğin içerisinde bir kist oluştuğu, kas yırtıldığı söylenmiştir. Yine doktor doktor gezmek zorunda kalan müvekkile; Kistik tabakanın da takip edilmesi ve bunun dışında 1 yıl boyunca fizik tedavi alması gerektiği izah edilmiştir.

Müvekkil; kazaya kadar; aylık 4.000 Amerikan Doları ücretle gemi adamı olarak aktif çalışmaktaydı.(EK-2 Hizmet Belgesi) 55 yaşında ve emekli olan müvekkil sürekli gemi işlerine giderek; kendisinin, çocuğunun geçimini bu şekilde sağlamakta ve nafaka borcunu bu şekilde ödemekte idi.  Müvekkil; Kaza sonrası ve tedavisi esnasında ise hiçbir işe gidememiştir. Kazanın hemen sonrasında dahi iş teklifi almış sağlık sorunu sebebiyle gidememiştir. Teklifi yapan şirket yetkilisi de davada tanık olarak gösterilecektir.  Ayrıca hayatı boyunca gemi adamı olarak iş görmüş müvekkil iş başvurusunda bulunduğunda sağlık raporu istenmekte, özür oranı %9 olarak tespit edildiğinden tüm iş başvuruları geri çevrilmektedir. (EK-3 Engel Sağlık Kurulu Raporu) Kazanın oluş tarihinden beri müvekkil, hiçbir işle uğraşamamaktadır.  Zira yüzde dokuzluk bu oran masa başında çalışacak bir kimse için önemsiz görünse dahi bir gemi adamı için son derece yüksektir.

1.145,00 TL olan emekli maaşının 450,00 TL’sini oğluna nafaka olarak ödeyen müvekkil kaza sonrası ciddi bir geçim sıkıntısına düşmüştür.  Kaza sebebi ile çalışamayan ve kaza neticesinde hastane ve tedavi masrafları ile birlikte maddi manevi ciddi zarara uğrayan müvekkilin zararının tazmini için Sayın Mahkemenize başvuru zorunlu hale gelmiştir. Zira sigorta şirketine başvuruda bulunan müvekkile zararının tazmininden çok uzak bir ödeme yapılmış ancak müvekkilin mağduriyeti hiçbir şekilde giderilmemiştir. Ayrıca müvekkilin tedavisi halen devam etmektedir. Tedavi harcamaları müvekkil sigortalı olduğu için devletçe karşılanmış ancak bir kısım masrafları ise SSK tarafından karşılanamadığı için müvekkil kendisi yapmak zorunda kalmıştır. Kaldı ki tedavi masraflarının tamamının makbuza bağlanması gerekmediği, tedavinin gayesine uygun olması şartı ile bu hususta yapılacak doktor, bilirkişi incelemesinin yeterli olacağı açık bir husustur. Müvekkil eşinden daha önce ayrılmış ve yalnız olduğundan tüm ihtiyaçlarını kendi karşılamak zorunda kalmış; her seferinde taksi tutmuş, hastanede ve evde tedavisi devam ettiği için devamlı dışarıdan yemek yemek zorunda kalınmıştır. Ayrıca müvekkilin ciddi rahatsızlığı nedeni ile hastanede ve özel klinikte tahliller ve çeşitli sağlık harcamaları yapılmıştır. Elbette bu harcamaların karşılığı bilirkişi marifetiyle tespit edilecektir. Bunlar dışında zaten faturalandırılmış tüm giderler ve zararlar dilekçe ekinde de sunulmuştur.(EK-4)

Müvekkil eşinden boşanmıştır ve oğlunu görebileceği günler mahkemece tayin edilmiştir. Kaza sonrası sağlık sorunları sebebiyle sürekli hastanelerde olan ve devam eden fizik tedavisi sebebiyle oğlunu görme hakkı olan günlerde dahi oğlunu görememiştir. Düştüğü maddi sıkıntı sebebiyle eski eşiyle sürekli husumet yaşamıştır. Sürekli spor yapan, şehirlerarası profesyonel bisiklet turlarına katılan müvekkil, uzunca bir süre şahsi işlerini dahi yapamamıştır. Şimdi ise kol gücü karşılamadığı için ne spor yapabilmekte ne de çalışabilmektedir.

Kaza esnasında perte çıkan 1000 dolar değerindeki profesyonel bisikleti, kendi cebinden ödediği hastane, doktor masrafları, sigortaya ödenen fazla bedel  (MR 500 TL, Doktor ücreti 900 TL vb….), kazadan beri çalışamadığı zaman için gelir kayıpları, işten uzak kalması, sunulan faturalar ve tüm maddi zararlar için bilirkişi raporu alındıktan sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 5.000 Türk Lirası maddi tazminat ve tüm bu maddi zararların yanında yaşanan kaza nedeni ile acı çeken hayat düzeni alt üst olan belki de hayatı boyunca bir daha gemi adamı olarak çalışamayacak olan müvekkilin manevi zararları için 30.000 Türk Lirası manevi tazminat  talep ediyoruz.

Kısaca; Müvekkilin yukarıda izah olunan tüm zararlarının bilirkişi marifetiyle tespiti; olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazmini için müteselsilen sorumlu davalılardan tahsiline karar verilmesi gereği hasıl olmuştur.

DELİLLER:        

1- Kaza tutanağı,

2-Müvekkile ait doktor raporları,

3- Tanık, (Tanık isimleri bildirilecek)

4-Bilirkişi incelemesi,

5- Ve her türlü yasal delil

HUKUKİ NEDENLER: Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ilgili  mevzuat.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda izah olunan nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere müvekkil Ahmet için şimdilik 5.000 Türk Lirası maddi tazminatın, yine müvekkil Ahmet için 30.000 Türk Lirası manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, avukatlık ücreti dâhil yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkil adına saygılarımla talep ederim.

Davacı Vekili

Trafik Kazası Maddi Tazminat Dilekçe Örneği 3

ADANA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALI:

D. KONUSU: Trafik kazasından dolayı maddi tazminat talebinden ibarettir.

D. DEĞERİ: Fazlaya dair dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla tazminat miktarı tam ve kesin olarak belirlendikten sonra arttırılmak üzere 5.400 TL – İŞGÖRMEZLİK – maddi tazminat (BELİRSİZ ALACAK DAVASI) talebinden ibarettir.

AÇIKLAMALAR

1-Kaza:

16 günü sürücü Ahmet’in sevk ve idaresindeki 13 plaka sayılı aracı ile Adalet Sokak üzerinde seyir halindeyken sinyal vermeden aniden sağa dönmesi sonucu bisikletiyle seyretmekte olan müvekkile çarpması sonucu kaza meydana gelmiş olup iş bu kazada yaya konumunda bulunan müvekkil yaralanmıştır.

2- Kusur:

Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde, 13 plaka sayılı araç sürücüsü Mehmet 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 53. Maddesinde yer alan “Sağa dönüşlerde sürücüler; Sağa dönüş işaretini vermeye ve hızını azaltmaya zorunludurlar” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu açıkça belirtilmiştir. (İfade tutanakları ekte yer almaktadır)

3- Bedensel Gücü Kayıp Oranı:

Müvekkil geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda sağ klavikula parçalı kırığı meydana gelmiştir. Müvekkil yaşamış olduğu bedensel zarara istinaden omuz eklem hareket kısıtlılığına bağlı olarak ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Müvekkil kaza sonrasında geçici iş gücü kaybı yaşadığı gibi kalıcı olarak da maluliyet yaşamaktadır. (Genel Adli Muayene ve Epikriz Formu ektedir.)

Müvekkil tarafından düzenlenen engelli sağlık kurulu raporuna göre %13 oranında engelli sayılacağı belirtilmiştir.  (Ektedir.)

4- Davacı Hakkında Bilgiler:

Müvekkil, 10/10/1990 doğum tarihli, kaza tarihinde çalışmadığından yargılama sonucunda hesaplanacak olan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekmektedir.

5- Maddi Tazminat İsteği:

Davamız 6100 S. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107.maddesine göre “belirsiz alacak davası” olarak açılmış bulunmakla, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının, peşin harcı yatırıldıktan sonra, hüküm altına alınmasını talep etmekteyiz. (Harca esas değer 5.400 TL’dir.)

Buna göre fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilin mağduriyetinin giderilmesi için GEÇİCİ VE KALICI İŞ GÖREMEZLİK MADDİ TAZMİNATININ kaza tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkile ödenmesi gerekmektedir.

6- Davalı Sigorta Şirketinin Sorumluluğu:

Kazaya karışan 13 plaka sayılı aracın sigortası Adalet Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığından davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluk oranında zorunlu sigorta limitine kadar sorumluluğu bulunmaktadır.

7- Zorunlu Arabuluculuk Başvuru Dava Şartı Yerine Getirilmiştir.

Türk Ticaret Kanun’unun 5/A. Maddesi “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü gereğince müvekkil tarafından arabuluculuk bürosuna müracaat edilmiş ve yapılan toplantı sonucunda ekte sunulan son tutanaktan da anlaşılacağı üzere anlaşılamamıştır.

Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, haklı davamızın kabulü ile –tüm taleplerde de ayrı ayrı fazlaya ait hakkımız saklı kalmak kaydı ile –şimdilik- 400 TL Geçici İş Göremezlik ve 5.000 TL Kalıcı İş Göremezlik tazminatı olmak üzere toplamda 5.400 TL (BELİRSİZ ALACAK) tazminatın davalıdan tamamının tahsiline karar verilmesi için Mahkemenize müracaat etme zarureti hâsıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER:  K.T.K., B.K., MK. Ve sair ilgili mevzuat.

DELİLLERİMİZ:

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı 14 Soruşturma No’lu dosyası (celp edilecektir),

Seyhan Hastanesi kayıtları (Tc. Kimlik no ile celp edilecektir),

Ekonomik ve Sosyal Durum Araştırması (Müvekkilin ikamet adresi)  

4) Engelli Sağlık Kurulu  raporu

5) Davalı sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyası (celp edilecektir),

6) Bilirkişi incelemesi, Kusur raporu, Maluliyet raporu, Hesap raporu

7) Karşı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma hakkımız saklıdır ve her türlü yasal deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz edilen nedenlerle haklı davamızın kabulüyle; fazlaya dair talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla,

1- Yargılama sonucunda müvekkil için GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK TAZMİNATININ maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 400 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek AVANS faiz oranları ile davalıdan tahsiline,

2- Yargılama sonucunda müvekkil için KALICI İŞ GÖREMEZLİK TAZMİNATININ maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 5.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek AVANS faiz oranları ile davalıdan tahsiline,

3- Yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesi bilvekale arz ve talep olunur.

Davacı Vekili 

Ekler:

1) Kaza Tespit Tutanağı,

2) Genel Adli Muayene Raporu ve Epikriz Formu

3) Engelli Sağlık Kurulu raporu

4) 13 tarihli Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı

5) Vekâletname

Trafik Kazası Maddi Manevi Tazminat Dilekçesi 4

ADANA MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

-İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR-

DAVACILAR :

VEKİLİ :

DAVALILAR :

KONU : Haksız Fiil Nedeni ile Maddi ve Manevi Tazminat Talebimizden İbarettir.

DAVA DEĞERİ :

AÇIKLAMALAR :

1. Müvekkiller Ayşe ve Mehmet’in oğlu, Derya ve Hasan’ın kardeşleri müteveffa Erman, 15 tarihinde kullandığı motosikletle Adana’dan gelirken, davalılardan Berk’e ait, Tamer’in sürücüsü olduğu 15 plakalı araçla çarpışması sonucu ölmüştür. Kazanın oluşumunda 15 plakalı aracın sürücüsü asli kusurludur. Sanık Tamer hakkında Adana Asliye Ceza Mahkemesinde 14 sayılı dosya sonuçlanmıştır.

2. Müteveffa Erman 2000 doğumlu olup sigortalı olarak çalışmakta ailesinin geçimine yardımcı olmaktaydı, feci bir şekilde ölümü anne, baba ve kardeşlerini tarifi kabil olmayacak derecede büyük üzüntüye boğmasına sebep olmuştur.

3. Arz edilen nedenlerle; baba için 10.000 TL manevi ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000 TL maddi, anne için 10.000 TL manevi ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000 TL maddi, kardeşi için 5.000 TL manevi, diğer kardeşi için 5.000 TL manevi, bir diğer kardeşi için 5.000 TL manevi, tazminat olmak üzere toplam 30.000 TL maddi manevi tazminat talep etmekteyiz.(Maddi tazminatlarda fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutulmuştur).

DELİLLER: Bilirkişi ve sair her tür delil.

HUKUKİ SEBEPLER: Türk Borçlar Kanunu Md. 49 vd. ve sair mevzuat.

TALEP SONUCU:

Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplerle, yargılama yapılarak; 15 plakalı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konmasına, davalıların aracı elden çıkartmış olması ve dava sonunda alınabilecek tazminatın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan, davalıların adlarına olan araç ve gayrimenkul kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, bunun için tensiple birlikte baba adları ve doğum tarihleri ile birlikte, Adana Trafik Tescil Şube Müdürlüğü ile Seyhan Tapu Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,

Arz edilen nedenlerle; baba için 10.000 TL manevi ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000 TL maddi, anne için 10.000 TL manevi ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000 TL maddi, kardeşi için 5.000 TL manevi, diğer kardeşi için 5.000 TL manevi, bir diğer kardeşi için 5.000 TL manevi, tazminat olmak üzere toplam 30.000 TL maddi manevi tazminatın (maddi tazminatlarda fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutulmuştur) kaza gününden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

Davacı Vekili

EK:

-Vekaletname

-Kusur raporları

-İfadeler

-Belge

Trafik Kazası Maddi Manevi Tazminat Dilekçesi 5

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALI:

KONU: 16 Tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeni ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 50.000,00 TL (belirsiz alacak  davası) maddi tazminat istemimizden ibarettir

AÇIKLAMALAR

Müvekkil  …., …/…/… tarihinde ….. kontrolündeki …. ait …. plakalı aracın kendisine çarpması sonucunda trafik kazası geçirmiş ve ağır şekilde yaralanmıştır.  Sürücü ….  söz konusu kazada tam kusurlu bulunmuş, müvekkilde ise herhangi bir kusur bulunmamıştır. Bu durum trafik kazası tespit tutanakları ve hastane kayıtları  ile de sabittir.

Kaza anında tutulan …/…/… tarihli trafik Kazası Tespit Tutanağında  kazanın davalının  sevk ve idaresindeki aracın, normal seyrinde bulunan müvekkilimizin sevk ve idaresindeki motora çarpması sonucunda meydana geldiği tespit edilmiş, müvekkilimize herhangi bir kusur atfedilmemiş, davalı taraf ise kazada tam kusurlu bulunmuştur. Tarafımıza müvekkilin maddi zararını karşılayacak herhangi bir bedel ödenmemiştir. İşbu nedenle fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL’lik maddi tazminat talepli dava açma zorunluluğu hasıl olmuştur. Şöyle ki;

Kazadan sonra müvekkili yaralı bir şekilde olay yerinde bırakan sürücü Mustafa Şahin yaralanma sonucu oluşan tedavi ve bakım giderlerini dahi ödememiştir.

6098 sayılı yeni TBK. 54.maddesinde bir tanımlama yapılmaksızın kısaca “tedavi giderleri” denilmekle yetinilmiş ise de, maddenin yorumu bugüne kadar oluşturulan Yargıtay kararlarında açıklandığı üzere; bedensel zararlar, zarar görenin, beden bütünlüğünü eski haline getirmeye, yani iyileşmeyi sağlamaya veya hastalık ya da sakatlığın artmasını önlemeye yönelik harcamak durumunda olduğu ve ilerde harcaması olası bütün masraflar girecektir.

Haksız eylem veya kaza sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı ve ilerde yapacağı tüm masraflarını isteyebilir. Bunun tıbbi tedavi ile sınırlı bölümüne “tedavi giderleri” ve eski sağlığına kavuşup yeniden çalışmaya ve günlük işlerini sürdürebilecek duruma gelinceye kadar yaptığı ve yapacağı tüm masraflara “iyileşme giderleri” denilmektedir. Davalı, kaza anında müvekkili olay yerinde yaralı biçimde terk etmiştir. Söz konusu olayda davalının , kötü niyetli olarak hareket ettiği açıkça ortadadır.

Manevi tazminat talepli açmış olduğumuz …. .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …  numaralı dosyada mahkeme tarafından Adli Tıp Kurumu Ankara İhtisas Dairesi’nden alınan raporda(Ek-4) kazanın meydana gelişi ve kazanın taraflarının kusur durumu incelenmiş, ”Davalı sürücü ….. %100(yüzde yüz) oranda kusurlu olduğu, davacı sürücü.  ….. nun atfı kabil kusuru bulunmadığı”  kanaatine varılmıştır.

Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alınan maluliyet raporunda , maluliyet oranı %32 olarak belirlenmiştir.

Maluliyet oranının belirlenmesi için gerekli kurumlara başvurulmuş ,bunun neticesinde Sosyal Güvenlik Kurumu  %32 oranında bir maluliyet raporu vermiştir. Oranın yüksekliği dikkate alındığında müvekkilin mevcut durumunun ne derecede olduğu ve normal bir insana göre çalışma, sosyal hayatında vb. ne gibi sorunlar yaşayacağı, kendi ihtiyaçlarını karşılamakta nasıl zorluklar çekeceği açıkça ortadadır. Örneğin, maluliyetini etkilemeyecek derecede işler seçecek ve hayatını idame ettirirken zorluklar yaşayacak; bu zorluklar ilerde aile yaşamını da çok ciddi derecede etkileyecektir.

Nitekim Yargıtay’ın illiyet bağıyla ilgili yerleşmiş açıklamalarına göre; hayattaki genel deneyimlere ve olayların tabi akışına göre bir olayı meydana getirmeye elverişli bulunan, diğer bir deyimle olayın ortaya çıkması görünüşte söz konusu diğer bir olayın meydana gelmiş olmasıyla kolaylaşmış bulunursa, ilk olay uygun sebep ve sonuç ölçüsüne göre ikincinin nedeni sayılabilir. Başka bir anlatımla, uygun illiyetten söz edebilmek için zararlı netice tipik mahiyeti itibariyle fiile  uygun olmalı, onun uygun neticesi olarak görülmelidir. İlliyet bağının var olup olmadığı mantık kurallarına göre belirlenir.

Bu sebeple müvekkilin,  kaza sonrasından şu ana kadar doğan ve bundan sonra doğacak olan bütün zararların giderilmesi için maddi tazminat talebinde bulunmaktayız.

Gerçekleşen bu haksız eylem sonucu müvekkilde kalıcı hasarlar bıraktığı göz önüne alındığında alınan bu rapor ile olay; ve bundan sonraki yaşam standartlarını olumsuz yönde  etkileyecek olaylar arasında illiyet bağı bulunmaktadır. Somut olayda davacının, olay gününden başlayarak tümüyle iyileşip yeniden çalışmaya ve günlük işlerini sürdürebilecek duruma gelinceye kadar yaptığı tüm tedavi ve iyileşme giderlerini zarar sorumlularından isteyebilecektir. Aralarındaki illiyet bağı değerlendirildiğinde bir olayın sonucu diğer bir olayın nedeni haline gelmiş olduğu aşikardır. Şöyle ki; müvekkilin maluliyet oranı bundan sonraki yaşam standardında olumsuz sonuçlara sebep olacaktır.  Beline 8 adet platin takılmış ve bu durum beli ile alakalı birçok hastalığın nedenini oluşturmaktadır. Gelecek tedavi ve iyileşme giderlerinin istenebilmesi için harcama yapılmış olması koşul olmayıp, ileride yapılacak masrafların da zarar kapsamına girdiği açıkça ortadadır. Şöyle ki;

Müvekkilin maluliyet oranı bundan sonraki yaşam standardında olumsuz sonuçlara sebep olacaktır. Beline takılmış olan 8 platin hayatının her alanında varlığını hissettirecek olup sağlık anlamında platinlerin takıldığı yere bakıldığında vücudun hareket kabiliyetini sağlayan bel bölgesinde olması nedeniyle bundan sonraki yaşamının her anında sağlık açısından yeni sorunların ortaya çıkması çok daha olası hale gelecektir. Gelecek tedavi ve iyileşme giderlerinin istenebilmesi için harcama yapılmış olması koşul olmayıp , ileride yapılacak masrafların da zarar kapsamına girdiği açıkça ortadadır.

”Tedavi giderlerin ispatlanması için her türlü delile başvurulabilir. Özellikle bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle de zararın hesabı mümkündür. Mahkemece, davacının gerçekten hangi tür ilaçları ne oranda ve ne kadar süre ile kullanması gerektiği hususunda bu işlerden anlayan bir bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılmak suretiyle, ilaçla ilgili giderlerin tutarı ve kapsamı tespit edilmek ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekir. ( YARGITAY  4. HUKUK DAİRESİ. 08.07.1980 tarihli 6794 esas, 9112 numaralı kararı)

”Davacı, tedavi giderleri için belge ibraz etmese bile, uğradığı cismani zararın nitelik ve içeriğine göre (…) tedavi giderleri araştırılıp saptanmalıdır.” ( YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ 18.10.1993 Tarih  , 11827 – 6752)

Müvekkile kaza sonrası hastanede, bel kısmına 8 adet platin takılmış ,yüzde 32 oranında kalıcı maluliyet tespit edilmiş ve bu hususlar da çok istediği , hayalini kurduğu asker/polis mesleğini ifa etmesi imkansız hale gelmiştir.

Müvekkil küçüklüğünden beri asker ve polislik olmayı çok arzu etmiş ve bunun gerçekleşebilmesi için lise döneminde askeri lise sınavlarına girmiştir. Sınavı kazanamadıktan sonra pes etmemiş ve tekrar girmeye karar vermiştir. En büyük hayali polis veya asker olmak olan müvekkil için yaşanan kazadan sonra bu hayalini gerçekleştirme olanağı kalmamıştır. Yaşanan kaza nedeniyle, kazanın gerçekleştiği yıl üniversite sınavına da girememiştir.

Henüz 27 yaşında olan bir genç için hayalindeki mesleğe sahip olma olanağının kalmaması psikolojik olarak çöküntü yaratacak bir durumdur. Bir yandan çalışmak zorunda kalan müvekkil hayallerine ulaşmak için çalıştığı esnada kaza olayı gerçeklemiş olup davalı kaza anında müvekkili tek başına bırakmıştır.

Sigorta Kurumunun vermiş olduğu maluliyet raporunda da görüleceği üzere Manevi tazminat talepli açmış olduğumuz davada mahkeme tarafından Adli Tıp Kurumu Ankara İhtisas Dairesi’nden alınan raporda kazanın meydana gelişi ve kazanın taraflarının kusur durumu incelenmiş, ”Davalı sürücü….. %100 (yüzde yüz) oranda kusurlu olduğu, davacı sürücü … ….’nun atfı kabil kusuru bulunmadığı” kanaatine varılmıştır.

”Davacı vekili, davalı …’un sürücüsü, davalı …’in işleteni olduğu ve davalı …’ya … poliçesi ile sigortalı olan aracın, yaya olan müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını belirterek kaza nedeniyle öğretmenlik mesleğine bir yıl geç başlayacak olması ve diğer maddi zararların tazmini için ….000 TL maddi ve ….500 TL manevi tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam …125,77 TL.ye yükseltmiştir.

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının mezun olacağı tarih itibariyle görevli bir fen bilgisi öğretmeninin maaşı emsal alınarak hesaplama yapılmıştır. Davacının kaza nedeniyle mesleğine bir yıl geç başlayacağı ancak yaralanma tarihi itibariyle gerçekleşmiş bir zararı bulunmadığından varsayımsal hesaplama yapılacaktır. Davacının okulundan mezun olur olmaz kamu hizmetinde görevli bir öğretmen olup olamayacağı, atanma için açılan sınavı kazanıp kazanamayacağı henüz belli olmasa dahi en azından özel okul veya dershanelerde öğretmen olarak çalışabileceği muhakkaktır. O halde mahkemece, davacının mezun olacağı tarih belirlenerek yeni mezun bir fen bilgisi öğretmeninin özel okul veya dershanede çalışması halinde elde edeceği gelir miktarı belirlenmek ve buna göre davacının mesleğine geç başlaması nedeniyle oluşan kazanç kaybının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetli olmamıştır.”  (YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ 2012/984 E. , 2013/796 K.)          

Yukarıdaki  emsal kararda da görüleceği üzere müvekkil, kaza sonrası yapmak istediği mesleği yapamamaktadır ve bu durum ciddi bir kazanç kaybı ve psikolojik çöküntü yaşamasına sebep olmaktadır. Bu nedenle kaza döneminde çalışmadığı ve para kazanamadığı için kişisel giderlerinin mahkemenizce hesaplanarak makul bir tazminata hükmedilmesini talep etmekteyiz.

Müvekkilin giderlerinin ödenmesi için arabuluculuk kurumuna başvurulmuş fakat davalılar , görüşmelere dahi gelmemişlerdir.

14 arabuluculuk numarası ile , uyuşmazlığın çözümlenmesi için arabuluculuk kurumuna başvurulmuştur. Ahmet ve Mustafa arabuluculuk oturumlarına gelmemiştir. ADALET SİGORTA A.Ş. vekili görüşmelere gelmiş olup çözüme kavuşturulamamıştır. Oturuma gelmeyen tarafların kötüniyetli olarak davrandıkları açıkça ortadadır. İlgili oturum tutanakları mahkemenize delil olarak sunulmaktadır.

Tüm bu sebeplerle müvekkilin, kaza sonrasından şu ana kadar doğan ve bundan sonra doğacak olan bütün zararların giderilmesi için maddi tazminat talebinde bulunma zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER: TBK, KTK, TTK, Yerleşik İçtihatlar vs ilgili tüm hukuki dayanaklar.

HUKUKİ DELİLLER: Davalı tarafın sunduğu delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla; epikriz raporu, kaza tespit tutanağı, hastane kayıt ve fatura belgeleri, arabuluculuk tutanağı, tanık , bilirkişi, yemin ve sair tüm yasal deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle öncelikle 50.000 TL (fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla) maddi tazminat talebimizin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kabulüne, yapılan hastane masrafları vb bakım giderlerinin karşılanmasına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin  davalıların üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygıyla vekaleten talep ederiz.

Davacı Vekili

EKLER

Ek-1 : Özürlü tüzüğüne göre hazırlanmış Çukurova Üniversitesi Tıp fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından verilen 15 tarihli raporu

Ek-2 : Müvekkil Kemal’e ait Özel Adana Hastanesi tarafından verilmiş Epikriz Raporu ve tüm tedavi evrakları

Ek-3 : Özel Adana Hastanesi’ne tedavi için ödenen 9.000 TL’ye ilişkin fatura ve yapılan işlemlere ait fatura bedeli

Ek-4 : Adli Tıp Kurumu Adana İhtisas Dairesi’nden alınan rapor

Ek-5 : Arabuluculuk oturum tutanakları

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir