İş Kazası Tespit Davası

İş Kazası Tespit Davası Nedir?

İş Kazası tespit davası, iş kazasına dair bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının veya doğru olup olmadığının mahkeme kararı ile belirlenmesi talebine ilişkin davadır. İş kazası tespitini bulunduğunuz ildeki bir iş kazası avukatı ile yapmanızda fayda vardır.

Hangi Durumlarda İş Kazası Tespit Davası Açılır?

İş kazasının tespiti davasının amacı işçinin maruz kaldığı kazanın iş kazası olup olmadığının tespitidir. Normal şartlar altında gerekli yerlere  yapılan bildirimler üzerine bu kaza soruşturulur ve iş kazası olup olmadığı hakkında bir fikir sahibi olunduktan sonra uğranılan zararın tazmini için tazminat davası açılır.

Ancak gerekli yerlere bildirim yapılmamış veya kazanın iş kazası olduğu hakkında herhangi bir veri elde edilmemişse davacı mahkemeden kazanın iş kazası olup olmadığının tespitini talep edebilir. Bu talebini tazminat davasından önce yapmış olmasında bir sakınca bulunmamaktadır.

Tazminat davası sırasında, iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılırsa, davacıya, iş kazasını, Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmek, Kurumca olay iş kazası olarak kabul edilmezse, SGK ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine iş kazasının tespiti davası açması için süre verilerek, tespit davası tazminat davası için bekletici sorun yapılmalıdır.

Olayın iş kazası olduğu, iş kazasının tespiti davası sonucu anlaşılırsa, bu kez, sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi ve yine iş kazası sigorta
kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için SGK’ya başvurması konusunda davacıya önel verilmesi ve sonucunun beklenmesi gerekir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulaması da bu yöndedir.

Olayın iş kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin olarak sigortalı ya da sigortalı ölmüşse, hak sahiplerince açılacak davanın amacı, sigortalı veya hak sahiplerine iş kazası kolundan gelir bağlanmasını sağlamaktır.

İş Kazası Tespit Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

İş kazasının tespiti davasında, yetkili mahkeme, davalının yerleşim yeri mahkemesi veya işçinin işini yaptığı iş yerinin bulunduğu yer mahkemesidir.

Davalı birden fazla ise, davacı seçimlik hakkını kullanarak davayı bunlardan birinin yerleşim yerindeki iş mahkemesinde açabilir (İş MK m. 5, HMK md 6-7).

5521 sayılı İs Mahkemeleri Kanununun 1. maddesi, “İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur. Bu mahkemeler:

• 5018 Sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin (E) fıkrasına göre sendikaların açacakları ve bu sıfatla aleyhlerine açılacak hukuk davalarına,

• İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar.

İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerdeki bu davalara o yerde görevlendirilecek mahkeme tarafından, temsilci üyeler alınmaksızın, bu kanundaki esas ve usullere göre bakılır.

İş Kazası Tespit Davasında Taraflar

Davacı Taraf

İş kazasının ve meslek hastalığının tespiti davasının yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa ile 4857 sayılı İş Kanunu hükümleridir. Bir olayın iş kazası veya meslek hastalığı olup olmadığını tespit eden kurum kararlarına karşı, kazayı ya da meslek hastalığını geçirdiğini iddia eden işçinin (işçinin ölümü halinde hak sahiplerinin) sorunu davacı sıfatı ile yargı erki önüne getirmesi bir zorunluluktur.

Bir olayın iş kazası yada meslek hastalığı olduğunu tespit eden kararlara karşı ise olayın iş kazası ya da meslek hastalığı olmadığının davacı sıfatı ile işveren tarafından yargı erki önüne getirilmesi gerekmektedir.

Kurumun iş kazası ya da meslek hastalığını tespit ederken yapmış olduğu değerlendirmeye göre açılacak tespit davaları olumlu ya da olumsuz tespit davası niteliğini taşıyabilecektir.

Davalı Taraf

İş kazasının tespiti davasında davacı sıfatına bağlı olarak davalı farklılık göstermektedir bu özellikli durumlar aşağıdaki gibidir.

• 5510 sk 4/1-a ve 5. maddeleri kapsamında hizmet sözleşmesiyle çalışan sigortalı veya hak sahiplerince açılacak davada, Hizmet sözleşmesiyle bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan sigortalılar ile bu kapsamda sayılan sigortalılar veya hak sahipleri tarafından açılacak iş kazası tespit davasının Sosyal Güvenlik Kurumu ile işverene veya işverenlere, işveren ölmüşse mirasçılarına yöneltilmesi gerekir.

Çünkü, bu davada davalı sıfatı Sosyal Güvenlik Kurumu’na ve işverene aittir. İş kazasının tespiti davası sonunda verilecek karar, gerek işverenin ve gerekse Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını etkileyici niteliktedir.

Bu nedenle, işveren ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında pasif zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu durumlarda davacı, davasını tüm dava arkadaşlarına birden yöneltmek zorundadır

Dava tüm dava arkadaşları yerine sadece birine yöneltilirse, dava sıfat yokluğu nedeniyle reddedilemez. Mahkemece, davacıya diğer dava arkadaşını veya arkadaşını da davaya katması için önel verilmeli, davaya katılım sağlandığı takdirde yargılama sürdürülmelidir.

Dava dilekçesinde davalı gösterilen zorunlu dava arkadaşı tarafından yapılan istek üzerine, davada taraf olmayan kişilere davanın ihbar edilmesi taraf oluşumunu sağlamaz.

• 5510 sk 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı veya hak sahiplerince açılacak davada, 5510 sayılı yasanın 4/1-b kapsamında hizmet sözleşmesine bağlı olmaksızın kendi ad ve hesabına bağımsız çalışan sigortalının uğradığı zarar veren olayın iş kazası olduğunun tespitine ilişkin davanın yalnızca Sosyal Güvenlik Kurumuna yöneltilmesi gerekir. Çünkü, davalı sıfatı Sosyal Güvenlik Kurumuna aittir.

İş Kazası Tespit Davasında Uygulanacak Usul

Dava koşulları bulunuyorsa, hakim eğer varsa ilk itiraz ve zamanaşımı savunması konusundaki itirazları karara bağlar.

Davanın esasına girmesine engel bir durum yoksa, Kurumdan olayla ilgili soruşturma yapılıp yapılmadığı sorulmalı, yapılmış ise bu konudaki kaza soruşturma dosyası, kurum şahsi dosyası, varsa tahsis dosyalarıyla iş yeri  şahsi dosyalarını istemeli, buradaki bilgi ve belgeleri incelemelidir.

Çünkü, kazanın işveren tarafından Kuruma bildirilmesi üzerine müfettişler tarafından yapılan inceleme,  keşif ve denetleme sonunda düzenlenen rapor, bilgi ve bulgular sigortalının Kurumda bulunan dosyasında bulunur.

İş kazasının tespiti davası SSGSSK md. 4/1-b kapsamında bulunan bağımsız çalışan sigortalı veya ölümü nedeniyle hak sahiplerince açılmış ise, davacının iş kazası olayının SSGSSK md. 13/a ve 13/b bendi kapsamın da gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir.

Adana Barosu – Avukat Saim İncekaş

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin