Türk Medeni Kanunu Madde 6, hukuk sistemimizde “ispat yükü” ilkesini düzenler. Bu maddeye göre, bir hakkın varlığını iddia eden veya bir olaydan dolayı hak talebinde bulunan kişi, iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Yani, kişi iddiasını doğrulamak istiyorsa, ortaya somut deliller koymalıdır. Madde 6, hak arama özgürlüğünü korurken, aynı zamanda haksız (ispatlanamayan) iddiaların önüne geçmeyi hedefler. Sonuç olarak, bu maddeyle birlikte, hukuki ilişkilerde kanıtların önemi vurgulanır ve hakkaniyetli, gerçekçi bir yargılama sistemi inşa edilir.
Türk Medeni Kanunu Madde 6 Tam Metni
Türk Medeni Kanunumuzun “İspat kuralları; İspat yükü” başlıklı 6. maddesinin tam metni şu şekildedir:
TMK Madde 6: | Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. |
Maddenin bağlı olduğu başlık ise şu şekildedir:
Madde Başlığı: | İspat kuralları; İspat yükü |
Madde Gerekçesi
Türk Medeni Kanunu 6. maddesinin meclis görüşmeleri esnasında okunan gerekçesi şu şekildedir:
Yürürlükteki Kanunun 6. maddesini karşılamaktadır.
Madde 1984 tarihli Öntasarının 6. maddesinden kısmen değiştirilerek alınmış, konu ve kenar başlıkları günümüz diline uyarlanarak aynen korunmuştur.
İlgili Önemli Yargı Kararları
Türk Medeni Kanunu Madde 6 ile ilgili önemli yargı kararlarını özet olarak şu şekilde maddeler halinde sıralayabilirim:
- İspat Yükünün Taraflarda Olması: Yargıtay, bir hakkın varlığını iddia eden kişinin, bu hakkın varlığına ilişkin iddiasını kanıtlamak zorunda olduğunu vurgulamıştır. Örneğin, alacak davası açan kişi, alacak hakkının varlığını ve tutarını kanıtlamakla yükümlüdür.
- Hakkın Doğumunu İspat: Yargıtay kararlarında, bir olaydan hak elde eden kişinin, bu olayın gerçekleştiğini ispatlaması gerektiği belirtilir. Örneğin, bir taşınmazın mülkiyetini iddia eden kişi, mülkiyetin kendisine geçtiğini kanıtlamak zorundadır.
- Olumsuz Olayların İspatı: Yargıtay, olumsuz (hukuk dilinde menfi) olayların ispatında da Türk Medeni Kanunu Madde 6’ya göre hareket edilmesi gerektiğini belirtir. Ancak olumsuz bir olayın ispatının zorluğu nedeniyle, karşı tarafın bu durumu çürütecek kanıtları sunması beklenir. Bu kararlar, ispat yükünün nasıl ve kime ait olduğunu açıklar.
- Karşı İspat Hakkı: Yargıtay, iddia edilen olayın aksini ileri süren tarafın da karşı ispat hakkına sahip olduğunu belirtir. Madde 6, sadece iddia sahibine değil, aynı zamanda iddiayı çürütmek isteyen tarafa da kanıtlarını sunma fırsatı tanır. Ancak karşı ispat yaparken davalı ispat yükünü üzerine almaz, ispat yükü hala davacıdadır.
- Belirsizlik Halinde İspat: Yargıtay, tarafların sunmuş olduğu delillerle ilgili belirsizlik durumunda, ispat yükünü taşıyan tarafın, bu belirsizliği ortadan kaldıracak yeterlilikte delil sunmak zorunda olduğunu vurgulamıştır. İspatın yetersiz bulunduğu noktada hakim takdir yetkisi kullanabilir veya davayı ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedebilir.