Türk Medeni Kanunu Madde 4, hâkime, kanunda açıkça düzenlenmemiş veya belirsiz olan durumlarda takdir yetkisi tanır. Bu maddeye göre, hâkim, karar verirken somut olayın özelliklerini, adaleti, hakkaniyeti ve tarafların çıkarlarını göz önünde bulundurur. Yani, kanunun doğrudan hüküm koymadığı durumlarda, hâkim, olayın tüm koşullarını değerlendirerek adil bir karara ulaşmaya çalışır. Bu madde, hukuki süreçlerde esneklik sağlamak ve her olayın kendi koşulları çerçevesinde ele alınmasına imkân tanımak amacıyla düzenlenmiştir. Sonuç olarak, Madde 4, adaletin somut olaylar üzerinden gerçekleştirilmesini hedefler ve hukuki belirsizliklerin önüne geçer.
Türk Medeni Kanunu Madde 4 Tam Metni
Türk Medeni Kanunumuzun “Hâkimin takdir yetkisi” başlıklı 4. maddesinin tam metni şu şekildedir:
TMK Madde 4: | Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir. |
Maddenin bağlı olduğu başlık ise şu şekildedir:
Madde Başlığı: | Hâkimin takdir yetkisi |
Gerekçe
Türk Medeni Kanunu 4. maddesinin meclis görüşmeleri esnasında okunan gerekçesi şu şekildedir:
Yürürlükteki Kanunun 4. maddesini karşılamaktadır.
Maddenin kenar başlığı 1984 tarihli Öntasarıdan alınmış, maddede yer alan “hak ve nısfetle hükmeder.” deyimi yerine, “hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.” deyimi kullanılmıştır. Gerçekten maddede yer alan sadece “hak ve nısfetle hükmeder” ifadesi hakimin önüne gelen olayda, hukuku bir tarafa bırakıp sadece hakkaniyeti gözetecekmiş gibi bir kanı uyandırmaktadır. Oysa hakim, takdir yetkisini kullanırken önce hukuka, daha sonra hakkaniyete göre karar vermek zorundadır.
İlgili Önemli Yargı Kararları
- Hâkimin Takdir Yetkisi: Yargıtay, hâkimin kanunda açık bir hüküm bulunmadığında takdir yetkisini kullanarak adalet ve hakkaniyeti sağlaması gerektiğini belirtmiştir. Bu kararlar, hâkimin somut olayın özelliklerine göre karar verebileceğini ve olayın tüm koşullarını dikkate alması gerektiğini vurgular.
- Somut Olayın Özellikleri: Yargıtay, birçok kararında, hâkimin takdir yetkisini kullanırken somut olayın tüm koşullarını incelemesi gerektiğini ifade eder. Örneğin, nafaka miktarının belirlenmesi gibi durumlarda, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
- Hakkaniyet İlkesinin Uygulanması: Hâkimin takdir yetkisini kullanırken hakkaniyeti gözetmesi, Yargıtay kararlarında sıkça vurgulanan bir husustur. Özellikle boşanma, mal paylaşımı ve tazminat davalarında, hâkimin, tarafların durumlarını dikkate alarak adil bir sonuca varması gerektiği belirtilir.
- Takdir Yetkisinin Sınırları: Yargıtay, hâkimin takdir yetkisini keyfi şekilde kullanamayacağına, hukukun temel ilkelerine, adalete ve hakkaniyete uygun şekilde hareket etmesi gerektiğine dikkat çeker. Hâkim, bu yetkiyi kullanırken kanunun genel amaçlarını ve toplumun yararını göz önünde bulundurmalıdır.
- İyi Niyet ve Makuliyet: Yargıtay, hâkimin takdir yetkisini kullanırken tarafların iyi niyetli olup olmadığını ve kararın makuliyete uygunluğunu değerlendirmesi gerektiğini vurgulamıştır. Hâkim, kanunun amacına ve tarafların çıkarlarına en uygun kararı vermelidir.