Zamanaşımından Reddedilen Tapu İptal ve Tescil Davası İstinaf Dilekçesi

ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE

Gönderilmek Üzere

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

-incelemenin duruşmalı yapılması istemlidir-

DOSYA NO :

İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN DAVACILAR:

VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

KONU : Yerel mahkemenin 12 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde ‘kaldırılması’ ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda ‘davamızın kabulüne’ karar verilmesi istemidir.

TEBLİĞ TARİHİ:

İSTİNAF BAŞVURUSU GEREKÇELERİMİZ VE AÇIKLAMALAR:

1. Müvekkillerin anneleri 2000 tarihinde vefat etmiştir.

2. Murisin oğlu Ahmet askerde şehit olmuş, kendisinin de yoksul olmasından dolayı, devlet Ziraat Bankası’ndan uzun vadeli faizsiz kredi vererek murisin bağımsız bölüm olan evi almasını temin etmiştir. Muris vefat edene kadar krediyi maaşından yapılan kesintiyle ödemiştir. Kalan borç murisin mirasçıları olan müvekkillerimden istenmektedir.

3. Yaklaşık beş yıl önce murisin torunu ve aynı zamanda müvekkillerimden Mehmet’in oğlu olan davalı, muristen davaya konu taşınmazı tapuda satış olarak göstererek devralmıştır. Davalı, tapuda bu taşınmazı satın almış gibi göstermesine rağmen murise herhangi bir para vermiş değildir. Tapuda satış gibi görünen bu devir işlemi muvazaalıdır.

4. Muris davalıdan parasını alamayınca Adana Asliye Hukuk Mahkemesi 15 sayılı davayı açmıştır. Bu dava hileye dayalı tapu iptali ve tescili davasıdır. Müvekkillerimin muvazaalı olan işlemden bu dava neticesinde haberleri olmuştur. Muris yargılama devam ederken vefatı üzerine müvekkillerim dosyayı takip etmişlerdir. Dava müvekkillerim aleyhine reddedilmiş olup 2021 tarihinde karar verilmiştir.

5. Yukarıda anılan derdest olan dava sonuçlandıktan sonra müvekkillerim hak kaybına uğramamak için muvazaalı satış işlemi nedeniyle tapu iptali ve tescili için 2020 tarihinde Adana Asliye Hukuk Mahkemesi 12 sayılı davayı açmışlardır. Murisin muvazaalı satış işlemi yapıldığı tarihte hukuki işlem ehliyeti olduğuna dair rapor alınmadan işlem yapılması nedeniyle dava konusu taşınmazın tapu iptali ile mirasçılar adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde saklı paylar muvazaalı satış işlemi ile aşıldığından, aşan kısmın tenkisi ile mirasçılar adına tescili istenmiştir. Yerel mahkemede görülen dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.

6. Yerel mahkeme kararında; Adana Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14 sayılı dava dosyasının reddedilmesini, murisin mal kaçırma ve mirasçılarını miras haklarından mahrum bırakmak amacı gütmediğini, muris muvazaasından bahsedilemeyeceğini belirtmiştir. Adana Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14 sayılı ilamı yerel mahkemenin gerekçesine konu edindiği nedenlerle reddedilmemiştir. Söz konusu dava hileye dayalı olarak tapu iptali ve tescili olup, davacının dava sürecinde ölmesi, hile olgusunun ispatlanamaması neticesinde dava reddedilmiştir.

7. Yerel mahkeme davamızı “tenkis davasının hak düşürücü süre kaçtıktan sonra açıldığı sabit olduğundan bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle reddetmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki;

Muris 12 tarihinde ölmüştür. Adana Asliye Hukuk Mahkemesi 15 sayılı dava 29.05.2015 tarihinde açılmıştır. Yerel mahkeme hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davayı reddetmiş olsa da, görüleceği üzere bir yıllık hak düşürücü süre kaçırılmadan dava açılmıştır.

Adana Asliye Hukuk Mahkemesi 11 E. sayılı dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Yerleşik Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliği taşıdığından herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasızdır.

Hal böyle iken mahkemenin tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanarak gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, soruşturmanın tamamlanması ve yukarıdaki ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımından bahisle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.’ (Yargıtay 1. HD. 04.04.2013 tarihli 2013/881 E.- 2013/4905 K. sayılı ilam)

Muvazaa nedenine dayalı tapu iptal ve tescili uyuşmazlıklarında sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaşmak, davalıya yapılan temlikin miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçime ortaya çıkarılması gerekir. Bunun içinde toplumsal eğilimler, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.’ (Yargıtay HGK 04.11.2015 Tarih 2014/1560 E. – 2015/2371 K. Sayılı ilam)

Murisin dava konusu taşınmazı davalıya bırakması için haklı bir neden bulunmamaktadır.

Yerel mahkemede görülen davamızda mahkeme delil olarak göstermiş olduğumuz murisin hesap hareketlerinde satış işlemi sonrasında herhangi bir para akışı gözükmemektedir. Davalı taraf dava konusu taşınmazı satın aldığı ve parasını ödediği iddiasını ispatlayamamıştır. Ortada muvazaa iddiası var iken mahkemenin hak düşürücü sürenin geçmiş olması gerekçesiyle davayı reddetmesi açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah ettiğimiz üzere, istinaf dilekçesi ile belirttiğimiz gerekçelerle, İstinaf talebimizin kabulü ile yerel mahkemenin 12 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde ‘kaldırılmasını’ ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda “davamızın kabulüne” karar verilmesini talep ederiz.

Davacılar Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir