⚡ TC kimlik numarası, doğum tarihi ve anne adı bilgileri tapu kaydında bulunması zorunlu olan bilgilerden değildir. Bu nedenle bu bilgilerin düzeltilmesi için dava açmakta yarar yoktur, açılan böyle bir dava reddedilir. Olayımızdaki yüksek mahkeme kararı da bu yöndedir.
📜 Yargıtay Kararı
“Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça hüküm temyiz edilmiştir.
Bilindiği gibi, tapuda kayıt düzeltme davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra TMK m, 702/son fıkrası gereğince, ortaklardan her biri topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden, elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ile ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
Somut olayda, davacının, 19 parsel s. taşınmazda paydaş olan K. K ile H. K in mirasçısı olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan dava açılması için KK. ve HK. mirasçıları tarafından davacıya verilmiş bir vekaletname olmadığı gibi başka bir dava nedeniyle verilmiş bir yetki belgesi de bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, 22.7.2013-2013/5150 s. Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan TST in 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgilerin; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme sebebi, tarih ve yevmiye numarasından ibaret olacağı belirtilmiştir. Görülüyor ki bu sayılanlar arasında malikin TC kimlik numarası, doğum tarihi ve anne adı yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltmeyi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hata tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir.
Hal böyle olunca, KK. ve HK hakkındaki taleplerde davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, paydaşların anne adlarının ise tapu kaydına yazılması mümkün olmadığından, anılan taleplerin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” (1. HD. 10.2.2014-16979/1751)