Muhdesat Kaynaklı Tazminat Dava Dilekçesi

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALI :

DAVA KONUSU : TMK md 723 uyarınca müvekkillerin davalının taşınmazı üzerindeki muhdesada yönelik tazminat taleplerinden ibarettir.

AÇIKLAMALAR

1-) Davalı; Adana İli, 12 Parselde mukim taşınmazın maliki ve davacı müvekkillerin annesidir.

2-) Davalı, müvekkillerden söz konusu taşınmazdan istifade edebilmeleri amacıyla malikleri ayrı ayrı müvekkillerimiz olmak üzere taşınmaz üzerine 2 bağımsız bölümün inşa edilmesine hiçbir baskı ve tesir altında kalmaksızın kendi hür iradesiyle müsaade etmiştir.

3-) Söz konusu inşaatın yapımına müvekkillerimiz tarafından başlanmış ve tamamlanmıştır. Ancak davalı bağımsız bölümlerin müvekkillerin tasarrufuna izin vermemiş ve söz konusu yapıların tüm masraf, maliyet ve gider kalemleri müvekkiller tarafından karşılanması nedeniyle müvekkillerin mağduriyetiyle sonuçlanmıştır.

4-) T.C Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/395 E. ve 2010/1433 K. göre; “başkasının taşınmazına, temelli ve kalıcı nitelikte yapı yapılması durumunda. Medeni Kanunun 684. ve 718. Maddelerinin hükümleri gereğince yapı üzerinde ve altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüzü) haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Yasa koyucu bu konumdaki taşınmaz maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi genel hükümlere bırakmamış Medeni Kanunun 722, 723, 724 maddelerinin özel hükümleri ile düzenlemeyi uygun bulmuştur. şeklinde hükmedilmiştir.

5-) T.C. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/7901 E. ve 2011/9093 K. göre; “Bir kimsenin kendi malzemesiyle başkasının tapulu taşınmazına tamamlayıcı parça niteliğinde yapı yapması halinde koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu arazi parçasının kendi adına tescilini isteyebilir. Böyle bir tescilin gerçekleşmesi için; malzeme sahibinin iyi niyetli olması, yapı kıymetinin taşınmaz kıymetinden fazla olması ve taşınmaz malikine uygun bir bedel ödenmesi gerekir.” hükmedilmiştir.

6-) Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 10.07.2012 T. 2012/4890 E. 2012/9371 K. göre “Davacının ikinci kademedeki tazminat istemi ise TMK’nın 723. maddesi, BK’nın 61. ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmenin özel bir halidir. Davacı iyiniyetli olarak yaptığı muhdesat ve faydalı masrafları isteyebilir.” hüküm altına alınmıştır.

7-) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.05.2018 tarih, 2017/14-2264 esas ve 2018/1101 sayılı kararına göre; ”Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası ile bağlantılı biçimde bir kişinin kendisine ait olmayan bir arazi üzerine bir yapı yapması durumunda tazminat talebi de kanunda özel olarak düzenlenmiştir (TMK md 723; md 729). Tazminatın kapsamının belirlenmesinde de kişinin iyiniyetli olup olmamasına göre ayrım yapılmıştır. Buna göre kişinin iyiniyetli olması durumunda, arazi malikinin malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlü olduğu ifade edilmiştir. TMK’nın 723’üncü maddesi çerçevesinde talep edilecek tazminatın miktarı bakımından; muhdesatı oluşturan kişinin iyiniyetli olması halinde uygun bir tazminat olacağı, iyiniyetli olmaması halinde ise miktarın malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyeceği anlaşılmaktadır. Kişinin iyiniyetli olması hali bakımından Yargıtay’a göre, “uygun tazminat” sözcüğünden ise, salt inşaat bedeli değil, olayın özelliğine göre, Türk Medeni Kanunu’nun 4’üncü maddesinden aldığı yetkiye dayanarak hâkimin takdir edeceği en uygun bedel (asgari levazım bedeli) ile taşınmaz maliki yönünden yapının sübjektif (öznel) olarak taşıdığı değer anlaşılmalıdır.” şeklinde belirtilmiştir. Müvekkillere ödenecek tazminatın dolayısıyla uygun tazminatın yapının oluşturulması için harcanan malzemenin dava tarihindeki objektif değerine ve inşaat masraflarına ilave olarak taşınmazın inşaat neticesinde kazanmış olduğu değer artışının da göz önünde bulundurulması gerekir.

8) Müvekkiller söz konusu inşaat yapımından önce ve inşaat bitiminden sonra iyiniyetli davranmışlardır. Keza söz konusu inşaatın yapımını davalı talep ve teklif etmiştir. Müvekkillerin iyiniyetli olduğu hususu Sayın Mahkeme huzurunda dinleteceğimiz tanıklarımız tarafından da teyit edilecektir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 09.02.2016 tarihli E. 12040, K. 1656) ile 06.04.2012 tarih 2012/3367 E. 2012/5134 K. sayılı kararı doğrultusunda “…inşaatı arazi sahibinin açık veya örtülü muvafakati ile yapan malzeme sahibi de iyiniyetli sayılır.” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.

9-) Müvekkillerin davalı arazi sahibinin izni ve iyiniyetli bir şekilde katlandıkları inşaat giderlerinin tazmini için iş bu davanın açılması zaruri olmuştur. Aksi takdirde davalının müvekkillere iyiniyetli bir şekilde davranmayarak sebepsiz zenginleşmesi nedeniyle müvekkiller maddi ve manevi kayıpları nedeniyle mağdur olacaklardır.

HUKUKİ SEBEPLER : TMK m. 723 ve ilgili mevzuat.

DELİLLER :

1- Adana İli, 12 Parselde mukim taşınmaza ilişkin tapu kayıtları

2-Tanıklar

3- Keşif

4- Bilirkişi incelemesi vs. diğer yasal deliller

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ve duruşmalar sırasında re’sen nazara alınacak sair nedenlerle haklı davamızın kabulüne karar verilmesi, Sayın Mahkeme tarafından atanacak bilirkişiler marifetiyle müvekkiller tarafından taşınmaz hakkında yapılan gider kalemlerinin son 6 ay içerisindeki rayiç bedelleri doğrultusunda hesaplanmasını, dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi işletilmesi (aksi takdirde yasal faiz işletilmesini) yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi vekaleten müvekkiller adına arz ve talep olunur.

DAVACI VEKİLİ

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir