Kesin Yetkinin Bulunmadığı Davalar Hangileridir?

Hangi Davalarda Kesin Yetki Mevcut Değildir?

Yetkinin kesin olmadığı davalar:

  • Davalının ikametgahında açılmayan davalarda (HMK m. 6/1),
  • Birden fazla kişi hakkında açılan davalarda (HMK m. 7/1),
  • Bir yerde geçici olarak oturanlara ilişkin davalarda (HMK m. 8/1),
  • Türkiyede yerleşim yeri bulunmayanlara ilişkin davalarda (HMK m. 9/1),
  • Sözleşmeden doğan davalarda (HMK m. 10/1),
  • Karşı davalarda (HMK m. 13/1),
  • Şubelere ilişkin davalarda (HMK m. 14/1),
  • Sigorta sözleşmesinden doğan davalarda (HMK m. 15/1),
  • Haksız fiillerden kaynaklanan davalarda (HMK m. 16/1)

Yukarıda yer alan dava türlerinde yetki itirazını ileri süren taraf bunu cevap süresi içinde mahkemeye bildirmek zorundadır. Aksi takdirde davanın açıldığı mahkemenin yetkili mahkeme olduğu kabul edilmiş olur (HMK m. 19/4)

Kesin Yetkinin Bulunmadığı Davalar Hangileridir

Yetki İtirazı Hangi Süreler İçerisinde Öne Sürülebilir?

Kesin yetkinin söz konusu olduğu durumlarda mahkeme yetkisizlik kararını her aşamada verebileceği gibi, bu husus taraflarca da her zaman ileri sürülebilir. Ancak yetki kesin değilse mahkeme bu hususu resen dikkate almadığı gibi cevap süresi içerisinde yapılmayan yetki itirazlarını da dikkate almaz. Yetkinin kesin olduğu, mirastan doğan davalarda...yetki itirazı davanın sonuna kadar ileri sürülebileceği gibi, bu husus mahkeme tarafından da dava sonuna kadar araştırılabilir. 

Yetkinin kesin olmadığı... davalarda, yetki itirazını ileri süren taraf bunu cevap süresi içinde (HMK m. 127/1 hükmüne göre cevap süresi dava dilekçesi înin tebliğinden itibaren iki haftadır) mahkemeye bildirmek zorundadır. Aksi takdirde davanın açıldığı mahkemenin yetkili mahkeme olduğu kabul edilmiş olur (HMK m. 19/4). Bu süre, kanun tarafından belirlenen kesin süre olduğun dan hakim tarafından arttırılıp azaltılamaz (HMK m. 90/1). Bu süre içinde ilgili, işlem yapmazsa, bu işlemi yapma hakkı ortadan kalkar, artık bu işlemin yapıl masını talep edemez (HMK m. 94/3

Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra dosyan yetkili veya revli mahkemeye gönderilmesinde süre (HMK m. 20) -Mahkeme talep üze rine veya resen görevsizlik veya yetkisizlik kararı verildiğinde dosyayı kendili ğinden görevli veya yetkili mahkemeye göndermez, bunun için tarafların talepte bulunması gerekir. Tarafların talep süresi ise iki haftadır (HMK m. 20/1). Bu iki haftalık sürenin ne zaman başlayacağı ise HMK in 20. maddesine göre üç ihti mallidir: 

Mahkemece verilen görevsizlik veya yetkisizlik kararı kesin olmadığı halde kanun yoluna başvurulmayarak kesin hale gelmişse, görevli veya yetkili mahkemeye başvuru süresi olan iki haftalık süre, kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlar. Bunun için kesinleşme durumunun ayrıca taraflara tebliğine gerek yoktur

Mahkemece verilen görevsizlik veya yetkisizlik kararı kesin olmayıp, kanun yoluna başvurulup ret kararı verildiyse, görevli veya yetkili mahkemeye başvuru süresi olan iki haftalık süre, kanun yolunda verilen ret kararının tebliği tarihinden itibaren başlar. Kanun yolunda kabul kararı verilirse, görevsizlik veya yetkisizlik karaveren mahkeme davaya bakmaya devam edecektir

İki haftalık süre kaçırıldığı takdirde, görevsizlik veya yetkisizlik kararını veren mahkeme davanın açılmamış sayılmasına karar verir (HMK m. 20/1, son cümle) 

Bu süre, kanun tarafından belirlenen kesin süre olduğundan, hakim tarafın dan arttırılıp azaltılamaz (HMK 90/1). Bu süre içinde ilgili, işlem yapmazsa bu  işlemi yapma hakkı ortadan kalkar, artık bu işlemin yapılmasını talep edemez (HMK m. 94/1)(Köse, sge, sf. 58-60

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir