Kamulaştırmasız El Atma Sonrası Ecrimisil Talebi

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE;

DAVACI :

VEKİLLERİ :

DAVALI :

KONU : Ecrimisil bedelinin tazminine yönelik belirsiz alacak davası dilekçesidir.

HARCA ESAS DEĞER : 100,00-TL

AÇIKLAMALAR

Müvekkilimiz …, … ili, …. ilçesi, … Mahallesi, … ada … parsel sayılı, “ARSA” nitelikli, toplam … m2 yüz ölçümlü taşınmazın … oranında hissedarı olup, müvekkilimizin maliki olduğu iş bu taşınmaza davalı idare tarafından, kamulaştırma işlemi tesis edilmeksizin spor alanı, yürüyüş yolları, çocuk parkı ve yeşil alanlar inşa edilmek suretiyle … yılından itibaren fiilen el atılmıştır. (EK-1)

Bu durumdan haberdar olan müvekkilimiz, bu alanın kamulaştırılması ve kamulaştırma bedelinin kendisine ödenmesi için … tarihinde davalı idareye başvurmuşsa da davalı idare, … gerekçesiyle müvekkilimizin başvurusunu reddetmiştir.

Akabinde, müvekkilimiz tarafından … tarihinde davalı idare aleyhine sadece kamulaştırmasız fiili el atma sebebiyle alacak davası ikame edilmiş, yapılan yargılama işlemi sonucunda da … ilamı (EK-2) ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Böylece yerel mahkeme tarafından da davalı idarece dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığı tespit edilmiştir.

Bu kapsamda …, … ili, …. ilçesi, … Mahallesi, … ada … parsel sayılı taşınmaza fiilen el atan idare tarafından geriye dönük olarak müvekkilimize ecrimisil bedelinin ödenmesi gerekmektedir. Şöyle ki;

1. Bilindiği üzere, ecrimisil bedeli zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği tazminat şeklinde tanımlanmış olup, 08.03.1950 tarih ve 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da (EK-3); fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibariyle haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Yine Yargıtay İçtihat Birleştirme Genel Kurulunun işbu kararına göre ecrimisil haksız fiil olarak kabul edilse de, haksız işgale konu olan taşınmazın normal kullanılması sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan

kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) söz konusu olduğu takdirde, haksız şagilin ‘kusuru aranmaksızın’ ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekmektedir.

Somut olayda da, müvekkilimizin maliki olduğu taşınmaz, üzerine kamulaştırma işlemi tesis edilmeksizin park, yürüyüş yolu vs. yapılmak suretiyle davalı idare tarafından haksız bir şekilde işgal edilmiştir. İşgale konu olan taşınmaz oldukça merkezi bir konumda yer almakta ve bulunduğu belediyenin tüm alt yapı hizmetlerinden istifade etmektedir. Dava konusu taşınmazla neredeyse aynı nitelikte olan emsal bir taşınmaz ortalamanın üzerinde bir kira getirisi getirebilecek iken, işgal fiilinden kaynaklı olarak MÜVEKKİLİMİZ KİRA GETİRİSİNDEN MAHRUM KALMIŞ OLUP, DAVALI İDARECE MÜVEKKİLİMİZE ECRİMİSİL TAZMİNATI ÖDENMESİ GEREKMEKTEDİR.

Gerçekten de, dava konusu olayla neredeyse bire bir benzer olan bir uyuşmazlıkta Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2011/11463 Esas, 2011/16600 Karar sayılı, 27.10.2011 tarihli ilamında “T.M.K.995 inci maddeye göre ve 8.3.1950 gün ve 22/4 Sayılı YİBK. Kabul edildiği gibi; başkasının taşınmazını haksız olarak kullanmış olan kötüniyetli kimse, o taşınmazı haksız olarak elinde tutmuş olmasından doğan zararları ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereleri tazminle yükümlüdür. Zira, işgal zararı; gelir getirebilecek bir yerin haksız işgali sebebiyle malikin o yerden olağan biçimde yararlanmaması yüzünden mal varlığındaki artışa engel olmaktır. Bu engel olmanın sağladığı mal varlığına girmeyen çoğalma en az kira en çoğu da tam gelir yoksunluğu olarak değişebilir. Tazminatın amacı, el atma olmasaydı malikin mal varlığı ne durumda olacak idiyse o durumun sağlanmasıdır. Ecrimisile hükmedilebilmesi için, taşınmaz üzerinde bina vs. bulunması şart olmayıp, taşınmazın kullanma biçiminin de önemi yoktur. O kadar ki, haksız olarak kullanılan taşınmazın ekonomik tahsis amacı itibariyle gelir getirmeye örgütlenmemiş olması dahi sonuca etkili görülmemiştir. Dosyada mevcut 3.7.2007. tarihli Fen Bilirkişi raporuna göre, taşınmazın 169.70 metrekarelik kısmına Büyükşehir Belediyesince fiilen asfalt yol ve tretuar yapılmak suretiyle el atıldığı belirlenmiş olup, davalının taşınmaza el attığı tarihten, kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davası tarihi arasındaki döneme dair ecrimisil talebinin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde hüküm kurarak iş bu davadaki haklılık payımızı çok net ortaya koymuştur. (EK-4)

Dolayısıyla, sayın mahkemenizce keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle müvekkilimizin, davalı idare tarafından gerçekleştirilen kamulaştırmasız el atma fiilinden kaynaklı olarak mahrum kaldığı kira getirisinin tespit edilip, davalı idare aleyhine ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekmektedir.

2. Ecrimisil hukuksal olarak haksız fiil şeklinde nitelendirilmiş olsa da 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı (EK-5) ve Yargıtay’ın aynı yoldaki yerleşik içtihatları uyarınca ecrimisil davalarında dava tarihinden geriye doğru beş yıllık süre zarfı için ecrimisil talep edilebileceği belirtilmiştir. İş bu nedenlerle, müvekkilimizce

10.05.2019 tarihinde davalı idare aleyhine kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı olarak tazminat davası ikame edildiğinden, mahkemenizce 24.06.2016-10.05.2019 tarihleri arası ecrimisil hesaplamasının yaptırılarak davalı aleyhine ecrimisil bedeline hükmedilmesini talep ediyoruz.

3. Bunlara ilave, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hâkimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK’nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. (Y.8. H.D. 2019/1148 E., 2021/3000 K.) (EK-6) Bu kapsamda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca uzmanlık gerektiren bir konuda ikame edilen davada dava değerinin tam ve kesin olarak hesaplanması davacıdan beklenemeyeceğinden, ecrimisilden kaynaklı olarak ikame edilecek alacak davaları belirsiz alacak davası şeklinde açılabilecektir.

Binaenaleyh, müvekkilimizce de uzmanlık gerektiren ecrimisil davası ikame edilirken dava değerinin tam ve kesin olarak tespit edilmesi mümkün olmadığından anılı Yargıtay kararları ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi doğrultusunda mahkemeniz huzurunda açılan iş bu dava belirsiz alacak davası şeklinde ikame edilmiştir.

4. Yukarıda açıklanan ve resen gözetilecek nedenlerle haksız işgalden kaynaklı olarak ecrimisil bedelinin davalı İdareden tahsil edilebilmesi için sayın mahkemenize başvurma zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER : TMK, HMK ve tüm yasal mevzuat ve yargı kararları

HUKUKİ DELİLLER : Hasren olmamak ve karşı yanın bildireceği delillere karşı delil sunma hakkımız mahfuz kalmak kaydıyla;

1. …, … ili, …. ilçesi, … Mahallesi, … ada … parsel sayılı taşınmaza ait tapu kayıtları,

2. Emsal tapu kayıtları,

3. Belediyeden alınacak her türlü kayıt, bilgi ve belge,

4. … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dava dosyası,

5. Tanıklar (İsim ve adresleri bilahare bildirilecektir) ,

6. Keşif ve bilirkişi İncelemesi, yemin ve yasal tüm deliller.

7.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda izah olunan ve resen dikkate alınacak tüm nedenlerle haklı davamızın KABULÜYLE;

1. Davalı idarenin, müvekkilin …, … ili, …. ilçesi, … Mahallesi, … ada … parsel sayılı taşınmazın … oranındaki hissesi üzerindeki haksız işgali nedeniyle, her türlü hak ve alacağımız saklı kalmak kaydıyla bilirkişi aracılığı ile yaptırılacak inceleme neticesinde gerçek alacağımızın ortaya çıkmasından sonra HMK 107. maddesi kapsamında artırılmak üzere 100,00-TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile müvekkilimize ödenmesine,

2. Yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini saygıyla bilvekale talep ederiz. …

Davacı Vekilleri

EKLER:

– ….Belediye Başkanlığı’nın … Tarihli Cevap Yazısı

– … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı, 07.07.2020 Tarihli İlamı

– İlgili Yargıtay İçtihatları

– Onaylı Vekaletname Sureti

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir