Kamulaştırma Davasına Cevap Dilekçesi Örneği

Kamulaştırma Davasına Cevap Dilekçesi 1

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO:

CEVAP VEREN

(DAVALI):

VEKİLİ:

KARŞI TARAF

(DAVACI):

VEKİLİ:

KONU : Dava dilekçesine karşı cevaplarımız hk.

AÇIKLAMALAR:

1- Adana ili, Seyhan İlçesi, Kuşcenneti Mahallesi, ……. parsel sayılı taşınmazın bir kısmı müvekkilime aittir. Bahse konu taşınmazın kamulaştırılması, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için işbu dava açılmıştır.

2-İdarece tespit edilen kamulaştırma bedeli oldukça düşüktür. Dava konusu taşınmazda irtifak kamulaştırması değil, mülkiyet kamulaştırılması yapılmaktadır. Kamulaştırma amacı gözetildiğinde müvekkilimin kamulaştırılan kısımda mülkiyet hakkı ortadan kalkacaktır. İrtifak kamulaştırması değil, kısmi kamulaştırma söz konusudur.

3-Taşınmazın bulunduğu bölgedeki gerçek arazi satış fiyatları etrafının sanayii alanlarıyla çevrili olması, bölgede birçok soğuk hava deposu alışveriş ihracat merkezleri, meyve sebze halinin köylere yakınlığı vs. sebeplerle taşınmaz oldukça değerlidir. Dava konusu taşınmaz ANA ARTER olan Adana-Seyhan yoluna CEPHELİDİR. Ayrıca Seyhan Gölü ile Çatalan Milli Parkına oldukça yakın mesafededir. Dava konusu taşınmazın Objektif unsurunun belirlenirken bu hususların da dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca taşınmaz SULU TARIM şartlarının geçerli olduğu ve bu anlamda verimin en üst seviyede olduğu bölgede yer almaktadır. Taşınmazın bulunduğu bölge göz önüne alındığında Kapitalizasyon faizinin düşük alınması gerekmektedir.

4-Taşınmaz il merkezine, yerleşim yerlerine, ana arterlere, soğuk hava depolarına, ithalat ve ihracat merkezlerine yakın olup, alınan ürünün pazarlanmasındaki kolaylık vs. hususlar gözönünde bulundurularak OBJEKTİF UNSURUN YÜKSEK ORANDA UYGULANMASI gerekir.

5-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmı göz önüne alındığında arta kalan kısımlarda değer düşüklüğü hesaplanmalı ve geçen hattın doğrultusunda müvekkilimin kullanımının ortadan kalktığı kısımların da kamulaştırılması gerekmektedir.

HUKUKİ SEBEPLER: İlgili tüm mevzuat.

DELİLLER:

1-Tapu kaydı,

2-Çap örneği,

3-İmar durumu,

4-2020 yılı tarım ilçe müdürlüğü verileri

5-2020 yılı hal müdürlüğü ve ziraat odası verileri

6-Kamulaştırma dosyası

7-Keşif ve bilirkişi raporu             

NETİCE VE TALEP: Yukarıda açıklanan nedenlere binaen;

A)-Taşınmazın dava dilekçesinin mahkemeye sunulduğu gün itibariyle cevap dilekçemizde belirttiğimiz hususlar da göz önüne alınarak değerinin tespitine,

B)-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, ücreti vekalet taktirine karar verilmesini bilvekale arz ve talep olunur. 06.03.2021

Davalı Vekili

Kamulaştırma Davasına Cevap Dilekçesi 2

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

DOSYA NO:

CEVAP ve BEYAN VEREN DAVALILAR :

VEKİLİ:

DAVACI : Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü

VEKİLİ :

KONU : Davaya Cevaplarımızın sunulması hk.

AÇIKLAMALAR

Yukarıdaki dosya numarası ile sayın mahkemenizde ikame edilen iş bu davaya konu olan taşınmaza ilişkin müvekkillerin paylarına düşen ödemeler müvekkillere yapılmadığı gibi söz konusu kamulaştırma kararından müvekkillerin haberleri bulunmamaktadır.

Müvekkiller huzurdaki davanın açılmasına müteakip davaya konu kamulaştırma kararından haberdar olmuş olup bu sebeple mevcut bir kamulaştırma bedelinin yatırılıp yatırılmadığına ilişkin araştırma yapmışlardır. Çeşitli bankalarda araştırma yapmaları ve yaşlarının da ileri olması sebebi ile ancak yakın zamdan tarafımıza bilgi verilmiş olup Müvekkillerin bankadan aldığı bilgiye göre söz konusu paranın mevcut olmadığı hususunda bilgi sahibi olmuşlardır.

Bununla birlikte müvekkiller söz konusu taşınmazın kamulaştırılmasından her ne kadar haberleri olmasa da bununla birlikte müvekkillere hiç bir şekilde davacı tarafından tapuda ferağ işlemi yapılmasına dair hiç bir bildirimde bulunulmamıştır.

Söz konusu beyanlarımızdan da anlaşılacağı üzere müvekkillerin kamulaştırma kararı ve bedeli ile ilgili olarak bilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca davacı yan tarafından Tapuda ferağ işlemi yapılmasına dair bildirimde bulunulmamıştır. Hal böyle iken huzurdaki davanın tarafımıza yöneltilmesi açıkça usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple sayın mahkemenin taktir hakkı saklı kalmak kaydı ile davanın reddi gerektiği kanaatindeyiz.

Zira tarafımıza hiçbir şekilde kamulaştırma kararı tebliğ edilmediği gibi bir ödeme de yapılmamıştır. Bununla birlikte müvekkillere de hiçbir şekilde tapunun devri için bir tebligat yapılmadığı da göz önünde bulundurulduğunda Davacı yanın davasının haksız ve mesnetsiz olduğu ortaya çıkmaktadır. Durum böyle iken müvekkillerin mevcut taşınmazın kamulaştırıldığından yeni haberi olması sebebi ile HMK Md 312 gereğince huzurdaki davanın açılmasına müvekkillerin sebebiyet vermemesi nedeni ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yanın üzerine bırakılması gerekmektedir.

Kaldı ki müvekkillerin söz konusu kamulaştırma işleminden yeni haberdar olması sebebi ile kamulaştırmasız el koymadan kaynaklı olarak tazminat talep etme haklarını saklı tutuyoruz.

Sonuç olarak,

Sayın Mahkeme tarafından da tespit edileceği üzere iş bu dava 2942 sayılı yasanın mülga 17. Maddesi çerçevesinde açılmış bir tescil davasıdır.

Ancak 2942 sayılı yasanın mülga 17. Maddeye göre açılan tescil davasında davacının kamulaştırma sürecini usulüne uygun şekilde yürütmesi gerekir.

Ancak Dosyada davacı tarafından herhangi bir belge sunulmadığı gibi diğer davalılar tarafından dosyaya sunulan evraklardan da anlaşılacağı üzere davacı tarafından davalılara karşı usulüne uygun bir kamulaştırma süreci yürütülememiştir.

Hal böyle iken Müvekkiller herhangi bir ödeme almamışken hatta kamulaştırma kararına ilişkin herhangi bir tebligat yapılmamış olması da göz önüne alındığında müvekkillerim açısından davanın reddine veya HMK md 312 gereğince tarafımıza herhangi bir mahkeme masrafının yükletilmemesi gerekmektedir.

Ayrıca davacı tarafından müvekkillere hiçbir zaman ferağa icbar edilmemiştir. Davacının bu davayı açmadan evvel de tapuyu devre davet etmesi 2942 sayılı yasa gereğince mecburidir. Tarafımıza yapılmış herhangi bir resmi ödeme ve ferağa icbar talebi bulunmadığına göre müvekkiller açısından huzurdaki davanın reddi gerektiği kanaatindeyiz.

Müvekkillere söz konusu kamulaştırma bedelinin ödenmesi ve usulüne uygun olarak tapuya daveti halinde müvekkiller tarafından söz konusu devir işlemi gerçekleştirilebilir.

HUKUKİ NEDENLER: 2942 SAYILI HMK VE İLGİLİ MEVZUAT

NETİCE VE TALEP: Yukarıda açıkladığımız ve sayın mahkemenin resen gözeteceği sebepler ile;

1) Öncelikle Müvekkillere Herhangi bir ödeme yapılmaması ve Tapuyu devre davet talebi hiç bulunmadığından davanın reddine,

2) Davacının açıkça 2942 sayılı yasaya aykırı olarak kamulaştırma işlemi yapmaya çalıştığı ortada olduğundan davanın reddine,

3) HMK md 312 gereğince davacının usul iş ve işlemlere aykırı hareket etmesi sebebi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin kendi üzerine bırakılmasına karar verilerek davanın reddi ile tarafımıza ait ücreti vekaletin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.

DAVALI VEKİLİ

Kamulaştırma Davasına Cevap Dilekçesi 3 (Boru Hatları Kamulaştırması)

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

Dosya No :

Cevap Veren (Davalı) :

Vekili :

Davacı : Boru Hatları Petrol Taşıma Anonim Şirketi

Vekili :

Konu : Dava dilekçesine karşı cevap ve beyanlarımızın sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR

Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle;

“2942 Sayılı Kanun 27. maddesi gereğince acele kamulaştırılan X ili X İlçesi X Köyü X ada X parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan X m²’lik daimi irtifak alanı ve X m²’lik boru hattının geçici irtifak hakkı(2 yıl süre ile) davalının hissesi oranında kamulaştırma bedelinin yine aynı yasanın 10. Maddesi gereğince tespitini ve müvekkili kurum X adına tescilini, Yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını” talep etmiştir. Aşağıda açıklayacağımız nedenlerle davacı kurum talepleri hukuka uygun değildir ve davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Şöyle ki;

1-) Mahkemenizde görülmekte olan dava; müvekkile ait İli İlçesi K, X ada X parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan X m²lik daimi irtifak alanı ve X m²lik geçici irtifak hakkının davalının hissesi oranında kamulaştırma bedelinin tespiti ile tapuya tescili istemi üzerine açılmıştır.

2-) Davacı tarafından acele kamulaştırma nedeniyle el koyma davası açılmış olup, Kozluk Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/.E, 2021/ K. Sayılı dosyasında mahkemece yapılan inceleme ve keşif ile bilirkişi incelemesi neticesinde kamulaştırılacak kısmın bedelinin 1,860.30.-TL olduğu tespit edilmiştir.

3-) Asliye Hukuk Mahkemesinin X Değişik İş sayılı Acele Kamulaştırma dava dosyasında kamulaştırılacak taşınmaz için bilirkişilerce tespit edilen X TL fiyat, kabul edilemeyecek kadar düşük olup taşınmazın gerçek bedelinden katbekat aşağıdır. Belirlenen rakam oldukça düşük olup, vekil edence kabulü mümkün değildir. Belirlenen değer somut emsallere ve piyasa rayiçlerine dayanmamaktadır. Yine belirlenen değerin hangi somut verilere dayandığı belirtilmemiştir.

Dava konusu taşınmazı Kamulaştırma Yasasının 11. Maddesi uyarınca objektif olarak etkileyen faktörleri sıralayacak olursak:

Dava konusu taşınmaz, X iline, X ilçesi merkezine, anayola, merkez pazar yerine, çarşı merkezine, okullara, camilere oldukça yakındır velhasıl bir taşınmazın değerini olumlu etkileyen tüm unsurlara sahiptir.

Belediyenin tüm alt yapı hizmetlerinden, yol, su, elektrik, kanalizasyon ve vb. hizmetlerinden en yakın zamanda en iyi şekilde yararlandırılacaktır.

Dava konusu taşınmazın bulunduğu yer ilçe merkezinde ve dolmuş, otobüs duraklarına yakınlığı dolayısıyla, ilçenin diğer kesimlerine ulaşım çok kolaydır.

Dava konusu taşınmazın bulunduğu yer geniş ve düz alanlar tarımsal faaliyetlerin yaygın olduğu alanlardır. Özellikle iklimin uygun olduğu ve tarımın entansif olarak yapıldığı bu geniş ve düz alanlarda birim alandan en yüksek ve en kaliteli ürünler alınmaktadır. Yine davaya konu taşınmaz sulu arazi olup, sulamalı tarım yöntemiyle hem ürün çeşidi artmakta hem de birim alandan elde edilen verim artmaktadır.

Dava konusu taşınmazın tüm bu olumlu özellikleri dikkate alındığında m² değerinin tespit edilenin çok çok üzerinde değerde olduğu mahallinde yapılacak keşifle sabit olacaktır. Tarafımızca yapılan basit bir araştırma ve inceleme neticesinde dahi dava konusu taşınmazın m² birim fiyatı, bilirkişilerce tespit edilen m² birim fiyatının neredeyse 2 katıdır. Yapılacak olan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde yukarıda bahsettiğimiz hususlar ve taşınmazın değerli bir konumda bulunduğu daha net bir şekilde anlaşılacaktır.

Yine “Kamulaştırma Kanununun kıymet tespit esaslarını düzenleyen 11/1-g. maddesi uyarınca arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerekir (Yargıtay 5.HD. E. 2009/20537 K.2010/5169 KT. 29.03.2010).” kararınca karar tarihine en yakın, özel amaçlı olmayan ve dava konusu taşınmaz ile aynı nitelik ve özellikleri taşıyan emsal satışların istenilmesi ve değerlendirilmesini sayın mahkemenizden talep etmekteyiz.

Tüm bu nedenlerden dolayı; dava konusu taşınmazın tüm tedavülleri ile birlikte tapu kayıtlarının celbi ile taşınmazın çap ve krokisi için ilgili Kadastro Müdürlüğüne, imar durumunun ve belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığının istenmesi için taşınmazın bulunduğu ilçe belediyesine müzekkereler yazılarak ve mahallinde keşif yapılarak taşınmazın gerçek ve tam bedelinin bilirkişilerce ortaya çıkarılması gerekecektir.

4-) Bilindiği üzere 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değer tespiti esaslarını düzenleyen 11. Maddesinde; Taşınmazın cins ve nev’inin, yüzölçümünün, kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurların, her unsurun ayrı ayrı değerinin, vergi beyanının, kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirinin, özellikle arsalarda kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin ve bedelin tespitinde etkili olacak değer objektif ölçütlerin esas alınarak taşınmaz bedelinin takdiri gerektiği öngörülmüştür.

Yargıtay’ın bir kararında, kamulaştırma bedelinin tespitinde yerel mahkemelerin nasıl ve ne şekilde hareket edeceği açıkça hüküm altına alınmıştır. Buna göre arsa vasfındaki taşınmazların bedel tespitinde her şeyden önce ve en önemlisi, “emsale göre değer biçme” yöntemidir.

Bu yönteme göre, kamulaştırma tarihinden önceki bir tarihte, kamulaştırılan taşınmazın yakınında bulunan ve bununla aynı özellikleri taşıyan bir taşınmazın satımında ödenmiş olunan “satım bedeli” kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitinde esas alınır. Eğer aynı nitelikte taşınmazlar bulunamazsa benzer niteliktekiler bulunmaya çalışılır. Aynı bölgede ve kamulaştırılan taşınmazın yakınındaki bir taşınmaz ve kamulaştırma tarihine yakın tarihteki değer esas alınmalıdır. Ancak, bu mümkün olmadığı sürece başka bir bölgedeki taşınmazda emsal teşkil edebilir ( 5. HUKUK DAİRESİ E. 2004/9110 K. 2004/10086 T. 18.10.2004 ve benzeri içtihatlar).

5-) Vekil eden davanın açılmasına sebebiyet vermemiştir. Davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemelidir. Şöyle ki;

“HMK’nun 323. maddesinde vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu belirtilmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 29. maddesinde ” bu Kanunun gerektirdiği diğer giderler kamulaştırmayı yapan idarece ödenir.” hükmü yer almaktadır. Çeşitli yargı kararlarında belirtildiği üzere davaya sebebiyet vermeyen davalıya vekalet ücreti yükletilmesi doğru görülmemiştir.” T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’ nin 12.04.2018 Tarihli, 2017/1917 Esas, 2018/990 Karar sayılı ilamı.)

“Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddeleri ile yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre davalı davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez, dolayısıyla aleyhine vekalet ücretine de hükmedilemez.

Kamulaştırma Kanunu’nun 8. maddesi gereğince idare ve taşınmaz mal maliki arasında anlaşma sağlanamaması halinde idare aynı yasanın 10. maddesine göre kamulaştırılan taşınmaz malın bedelinin tespiti ile bu bedelin ödenmesi karşılığında taşınmazın davalı üzerindeki tapusunun iptali ve idare adına tescili veya terkinine karar verilmesi için ilgili mahkemede dava açar. Söz konusu dava ve taşınmaz malikinin bu dava nedeniyle davalı sıfatını kazanması yasadan kaynaklandığından, davalının davanın açılmasına sebebiyet verecek eylem ve işlemlerinden söz etmek mümkün değildir.” (T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’ nin 20.03.2018 Tarihli, 2018/226 Esas, 2018/654 Karar Sayılı İlamı)

Açıklanan nedenlerle huzurdaki davaya cevap verme zarureti hasıl olmuştur.

Hukuki Nedenler: 2942 Sayılı Kanun, HMK ve ilgili diğer mevzuat

Deliller : Davacı tarafın delillerine karşı mukabil delil sunma ve eksik delillerimizi tamamlama hakkımız saklı kalmak kaydıyla;

Kamulaştırmaya konu taşınmazın tapu kayıtlarıyla, çap ve krokilerinin Tapu Müdürlüğü’nden celbi.

Yine aynı taşınmaza ait eski ve yeni imar durumlarının Belediye Başkanlığı’ndan celbi.

Kamulaştırma dosyası.

Emsal ücret araştırması, imar planları.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 22/07/2007 Tarih, 1290/1 Nolu Kararı, BOTAŞ Genel Müdürlüğünün 26/12/2018 Tarih, 729 sayılı kararı, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/E. 2021/K. Acele El Koyma Mahkeme Kararları, Dekont, Banka Kayıtları

Tanık beyanları (tanık isim ve adresleri gerekli görülmesi halinde bildirilecektir.)

Keşif ve bilirkişi incelemesi.

Emsal Yargıtay kararları ve uygulamaya elverişli her türlü yasal ve takdiri delil.

Sonuç Ve Talep: Yukarıda açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle;

1-) Öncelikle haksız ve hukuka aykırı olan davanın REDDİNE;

2-) Mahkemeniz aksi kanaatteyse tüm delillerimizin toplanmasından sonra taşınmazın üzerinde keşif yapılıp, bilirkişi incelemesiyle taşınmazın gerçek değerinin TESPİTİNE,

3-) Yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.

Davalı Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir