X ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
DOSYA NO :
İTİRAZ EDEN
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVACI :
VEKİLİ :
KONU : Bilirkişiye itirazlarımızdan ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
Yukarıda esas numarasını beyan ettiğimiz dosyanın müvekkil aleyhinde tespit edilen ecrimisil tazminatına ilişkin bilirkişi raporu tarafımıza 18/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup yasal süremiz içerisinde itirazlarımızı sayın mahkemenize sunmaktayız.
I-USULE İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ:
1)Davacının açmış olduğu ve tarafımıza tebliğ olunan dava dilekçesi HMK. 119 maddede yer alan şartları taşımamaktadır. Bu nedenle davanın usulden reddedilmesi gerekmektedir.
Dava dilekçesi HMK. m. 119/1-d-e bendlerine aykırıdır. Zira dava dilekçesinde dava konusunun değeri 10.000,00 TL olarak kısmi dava olarak gösterildiği gibi, açık bir şekilde talep sonucuda gösterilmemiştir.
Dava dilekçesinde “…fuzuli işgalin tespiti ile işgalci konumundaki davalının tahliyesini. Ecrimisil bedelinin tespiti ile davalıdan alınarak tarafımıza verilmesine” talep edilmiştir. Bu husu göz önüne alınarak davanın reddi gerekmektedir. Nitekim davanın talep sonucu dikkate alındığında BELİRSİZ ALACAK davası olarak açtığı görülecektir. HUZURDAKİ DAVA BELİRSİZ ALACAK DAVASI OLARAK AÇILAMASI HUKUKA UYGUN DEĞİLDİR.
Bilindiği üzere, belirsiz alacak davası Hukuk Muhakemeleri Kanunun 107.maddesinde “(Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” Şeklinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında belirsiz alacak davasının hangi hallerde açılacağını, ikinci fıkra talep miktarını hangi anda artırabileceği ve üçüncü fıkrada ise kısmi eda davasının açılabildiği durumlarda hukuki yarar yokluğu itirazına tabi olmadan tespit davası açılabileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından ecrimisil talep edilmekte olup, bu bedel davacının tespit edebileceği likit bir alacak talebidir. Bu nedenle, dava konusu alacak, belirsiz değil aksine basit bir araştırmayla belirlenebilecek bir tutardır. Bu nedenle, davanın usul hukuku açısında reddi gerekmektedir.
II- ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ
1- DAVACININ TALEP ETTİĞİ ECRİMİSİL VE MÜDAHALENİN MENİ KOŞULLARI OLUŞMAMIŞTIR.
A- DAVA KONUSU TAŞINMAZ, MÜVEKKİLİM RIZASI HİLAFINDA ELİNDEN ÇIKMIŞ VE ŞUAN MALİK OLARAK GÖRÜNEN KİŞİYE MUVAAZA İLE DEVİR EDİLMİŞTİR.
Konya ili Meram İlçesi ………… Mahallesi ……………. ada ………… nolu parsel tapuda ……. cilt ………….. sahifede arsa vasfında Davacı …………… hissesiyle elbirliği halinde maliktir. Davalı müvekkilim bu araziyi cevap dilekçelerinde de beyan ettikleri gibi ………….. İle en düşüğü 2015 yılı modeli 5 araba satışı için anlaştığı, ………….., vadeli olarak ödenecek araçsatışı bedelinin teminatı olraka bir taşınmazın gösterilmesini istediği, buna istinaden Konya İli Meram İlçesinde…………………………..Ada bulunan taşınmazı teminat olacağını, ………………. ın bu beyanına itimat ederek müvekkilim ………………….. 5 ARAÇA TEMİNAT karşılığı olarak 18/01/2017 tarih 1602 yevmiye ile …………… adına tescil etmiştir. …………………… bilirkişi nezdinde de tespit edildiği gibi kendi akrabası olan davacı ……………………….. na 10/02/2017 tarihinde taşınmazı tescil etmiştir. Müvekkilim bu araziyi ipotek masrafları nedeniyle, 5 araca teminat olması nedeniyle ………………… tescil etmiştir. Ancak bu 5 aracın teslimi müvekkilim üzerine yapılmamışıdır. Bu nedenle muvazaadan bir fiil haberdar olan ve ……………………ile akraba ilişkisi içinde bulunan davacı …………………..nın Malik iddiası geçersiz olmalıdır. ECRİMİSİL TAZMİNAT KOŞULUNUN YEGANE ŞARTLARINDAN OLAN MÜLKİYET HAKKI DAVACI TARAFINDAN SAĞLANMAMAKTADIR. Nitekim Konya Cumhuriyet Savcılığında 2018/……… soruşturma numaralı dosyanın soruşturması devam etmekte olup, müvekkil adına yapılan şikayetin de durum sabit olup dosya şüphelisi ……………………….ın beyanları dahi bu yönde olduğu, bu nedenle mülkiyet konusu olan taşınmazın ihtilaf halinde olduğu görülecektir.
Açıklanan nedenlerle, davacının bu konu hakkında yemin etmesini öncelikli olarak talep etmekteyiz.
B- DAVALININ TAŞINMAZI KULLANIMININ KÖTÜNİYETLİ OLDUĞU KABUL EDİLEMEZ. BU NEDENLE, DAVACININ ECRİMİSİL VE MÜDAHALENİN MENİ TALEPLERİNİN REDDİ GEREKMEKTEDİR.
Bilindiği üzere, ecrimisil davası, haksız işgal tazminatı olan ecrimisilin geriye dönük olarak hesaplanarak haksız yere bir malı kullanandan alınarak hak sahibine verilmesi için açılan bir dava olarak tanımlanmaktadır. Ve yine, Ecrimisil davasının açılabilmesi için haksız malı kullanan kişinin, mal sahibinin rızası dışında malı kullanması ve kötüniyetli olması gerekmektedir.
Dava konusu olayda, davalının kötüniyetli oluduğu iddia edilemez. Şöyle ki,
Açıkladığımız üzere, Dava dışı üçüncü kişi olan ve bilirkişi nezdinde de tespit edildiği gibi tapu kayıtlarında müvekkilim 5 araca karşılık teminat için arazinin kendisine olana el birliği halinde ki mülkiyetini ………………………….deviretmiştir. Müvekkilime Araçların teslimi yapılmadığı, arazinin mülkiyeti davacı olan ………………….adına tescil edilmiştir.
Hal böyleyken, davalı müvekkilim , kötüniyetli olarak dava konusu taşınmazı kullandığı iddia edilemez. Kaldı ki, taşınmaz 4 yılı aşkın süredir, davalılar ve aile tarafından kullanılmaktadır. Ayrıca bilirkişi nezdinde tespit edilen diğer malikler yönünden de elbirliği halinde mülkiyet ilişkisi kurulan arazi üzerindeki hisselerin diğer malikler yönünden ön alım hakkını ………………..tarafından muvazaalı şekilde tescil alan davacı ……………………… kötüniyetli olup hak sahibi değildir. Hayatın olağan akışı gereğince, davalı müvekkilimin haksız ve kötüniyetli olarak taşınmazı kullandığı iddia edilemeyecektir. Davacının, bu süre zarfında itirazının bulunmaması, zaman zaman davalı müvekkilime 200.000,00 TL karşılığında araziyi devir etme peşinde olması, haklı durumda bulunan müvekkilimin üzerinden haksız kazanç elde etme çabaları, davacı ve dava dışı üçüncü kişi olan ………………………..ın taşınmazı kötüniyetli olduklarını açıkça göstergesidir. Bu nedenle, davacının, ecrimisil talebinin reddi gerekmektedir
C- KABUL ANLAMINA GELMEMEK KAYDIYLA, ECRİMİSİL BEDELİ FAHİŞTİR.
Taşınmazın bulunduğu mevki dikkate alındığında bilirkişi nezdinde de tespit edilen şu hususlar taşınmazın ecrimisil tazminatın yıllara göre aylık bedeli 500,00 TL nin altında olmalıdır.
Nitekim; emsal kira bedelleri dikkate alındığında arazinin bulunduğu konum ve arazi üzeride yer alan dava konusu Z+1 yığma kargir olarak inşaa edelin taşınmaz talep gören bir konumda değildir. Nitekim Bilirkişi nezdinde tespiti yapılan arazi üzerinde ki Öte yandan davacı tarafından talep edilen ecrimisil talebi fahiştir. Zira Ecrimisil tespit edilirken; emsal kira sözleşmeleri ve/veya ecrimisil bedelleri esas alınmalı, kira taşınmaz ve emsalleri tek tek incelenmeli, dava konusu yer ile ilgili olarak kira parasını belirleyen tüm etkenler karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin emsal olduğu ve/veya olmadığı açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası belirlenmeli ve bu hususlar dikkate alınarak hak ve nesafete uygun bir bedele hükmedilmelidir. Ayrıca kiralanan taşınmaz yanında, çevredeki emsalleri de tek tek gezilip incelenmeli, kiranın tespitine etki edecek tüm unsurlar ve taraf savunmaları tek tek irdelenmeli, kira bedeli, somut gerekçeler ışığında adil ve aşırı olmayan, hak ve nesafete uygun olarak hakkaniyete uygun miktarda, hakimce saptanmalıdır.(Yargıtay3.H.D.15.05.2008- 2008/6442 E.2008/9068)
NETİCE-İ TALEP :Yukarıda arz ve izah olunan ve Sayın mahkemece resen göz önünde bulundurulacak sebeplerle; haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda fahiş ecrimisil tespitli Bilirkişi raporunun tekrar bir bilirkişiye tevdine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz. tarih
Davalı vekili
İyi günler hocam şöyle bi sorum olcak ecrimisil davsmız var 7 kişi müşterek oldugu halde bilirkişi raporunda 4 te 1 oranında hesaplama yapılmış 256 bin tlyi 4 e bölmüş raporda buna itiraz süresi geçmiş birde nadası felan düşülmemiş 3 tane parselden de feragat etmiş karşı tarafın avukatı 60 bin tleden 56 bin tl talep etmişler 3 parselin geliri 80 bin tutuyo nasıl olurda 4 bin tle kadar düşüyo mahkeme kararı bu şekilde verimi eger karar bu şekilde verildigi zaman bir üst mahkeme bu karar daki yanlışlıkladan dolayı bozarmı saygılar hocam