Ecrimisil Davasına Cevap Dilekçesi

Ecrimisil Davasına Cevap Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Ecrimisil Davasına Cevap Dilekçesi 1

ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

Dosya No:

CEVAP VEREN DAVALI:

VEKİLİ: Adana- Avukat Saim İNCEKAŞ

DAVACI:

KONU:Dava dilekçesine cevapların sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR:

Davacı tarafından Adana ili, Seyhan ilçesindeki arsasının bir kısmını müvekkilimin işgal ettiğinden bahisle 1999 yılı ve devam eden yıllar için aylık 200 TL’den olmak üzere kira bedeli talep etmiştir. Davacının talebi haksız ve kötü niyetli olup, kabul edilmesi mümkün değildir. Şöyle ki;

Müvekkilim iyi niyetle, elinde bulunan kadastro krokisine uygun şekilde 1998 yılında binayı yapmış olup, kötü niyetli olmaması sebebi ile ecrimisil talebinin yasa gereğince  kabul edilmesi mümkün değildir  Zira davacı tarafından istenen ecrimisil; gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda, zilyet olmayan malikin, malik olmayan KÖTÜNİYETLİ ZİLYETTEN isteyebileceği bir tazminattır.Müvekkilim ise kötü niyetli değildir.

Müvekkilim Adana İli, Seyhan İlçesi Adalet Köyünde bulunan 13 ada, 12 parselde bulunan yerin 1993 yılından beri malikidir.

Müvekkilim söz konusu arazinin bulunduğu yerdeki binayı, 1998 yılında yapmış ve oturmaya başlamış, bu tarihten beri de oturmaya devam etmektedir. Müvekkilimin bu yeri 1998 yılında yapıp kullanmaya başladığı, elektrik aboneliği ile de sabittir.(ek)

Müvekkilimin taşınmazı yaptığı tarihteki kadastro evrakına bakıldığında, kimsenin yerine girmediği açık ve nettir. Bu husus kadastro detay krokisi ile sabit olup, belediyeden de istenebilir.(ek)

Bu da açıkça müvekkilimin o tarihte ellerinde olan kadastro krokisine göre davacının yerine müdahale etmeksizin iyi niyetle sadece kendi sınırlarında binayı yaptığını göstermektedir.

Açıklanan sebeplerle müvekkilimin kötü niyetli olmadığı açık ve nettir. Bu sebeple TMK 995. Madde gereğince müvekkilimin kötü niyetli olmaması sebebi ile davacının talebinin kabul edilmesi mümkün değildir.

Ecrimisile karar verilebilmesi için yasa gereğince zilyedin kötü niyetli olması Müvekkilimin de davacının tapusundan önce yeri satın alıp, yaptığı, o zaman ellerinde bulunan kadastro krokisine uygun hareket ettiği düşünüldüğünde kötü niyetli olmadığı açıktır. Bu sebeple davacının talebinin tarafımızca kabul edilmesi mümkün değildir.

Ancak mahkeme aksi yönde ise de, davacının talep ettiği miktarın haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğu açık ve nettir. Zira davacının taşınmazının bulunduğu yerde davacının tüm arazisinden daha büyük yere oturtulmuş kiralık daire fiyatları dahi bu fiyatta iken, davacının beyanına göre balkon taşmasından kaynaklanan talebin aylık 200 TL olarak talep edilmesi fahiş bedel olup, kötü niyetle haksız kazanç elde etmeye yönelik davacının talebinin kabul edilmesi mümkün değildir.

Davacı tarafından 1999 yılından beri işgal edilen yerle ilgili olarak 17 yılı kapsayacak şekilde ecrimisil talep edilmişse de, 05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup, davacının talebi zamanaşımına uğramıştır. Bu sebeple zamanaşımı itirazımızın dikkate alınmasını talep ediyoruz.

Davacı tarafından taşkın yerin yıkılması talep edilmişse de, TMK 724 ve devamı maddelerince hak ve nesafet ilkeleri doğrultusunda taşkın yapı var ise de, yıkım aşırı zarara sebep olacağından, bu yerin bulunduğu arazi bedelinin hesaplanması, tarafların kabul etmesi halinde bedel karşılığının ödenerek yıkım talebinin reddedilmesini talep ediyoruz.

Davacı tarafından 5. Madde ile 17 senelik toplam 40.800 TL talep edilmişse de, 17.000 TL tutarında dava açmıştır. Kısmi ya da belirsiz alacak davasına ilişkin de ibare bulunmamaktadır. HMK 119. Madde gereğince eksikliğin tamamlanması için davacıya süre verilmesini talep ediyoruz.

DELİLLER: Tapu kaydı, Elektrik abonelik belgesi, Kadastro krokisi, keşif, bilirkişi, emsal bedeller, tanık, her türlü yasal deliller

SONUÇ VE TALEP: Yukarıda açıklanan sebeplerle,

1-) Müvekkilimin kötü niyeti olmaması sebebi ile davacının ecrimisil talebinin reddini,

2-) Mahkeme aksi kanaatte ise zamanaşımı itirazımız doğrultusunda talebinin reddini,

3-) Harç eksikliği sebebi ile eksik harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesini, süre içerisinde tamamlanmaması halinde HMK 119 gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini,

4-) Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.

Adana – Avukat Saim İNCEKAŞ

Ecrimisil Davasına Cevap Dilekçesi 2

3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

DOSYA NO:

CEVAP VEREN

DAVALILAR:

VEKİLLERİ:

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVA DEĞERİ:

KONU: Davaya cevaplarımızın ve takas defi itirazımızın     sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR:

1-)Davacı tarafça, mahkemenizin yukarıda belirtilen esasında kayıtlı dava dosyası ile müvekkillerimiz aleyhine açılmış bulunan ecrimisil talepli tazminat davasını kabul etmek mümkün değildir. Karşı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar asılsız olup taleplerinin hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki;

2-) 4721 sayılı Medeni Kanunu’nun “dürüst davranma” başlıklı ikinci maddesinde herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumadığı kayıt altına alınmıştır. Bu bağlamda  davacı taraf dürüst davranma ilkesine aykırı hareket ederek müvekkiller ile aralarındaki iştirak halinde mülkiyet kapsamında terekede yer alan taşınmazlar bakımından oluşan borçlardan kendisini muaf sanmaktadır. Davacı taraf ortak murise ait terekede yer alan xxxxxxxx numaralı taşınmazı tarafların ortak murisinin ölümünden bu yana tek başına ve müvekkillerime hiçbir ecrimisil bedeli ödemeksizin kullanmasına karşın işbu davayı açması bile kötü niyetli bir yaklaşım içinde olduğunu göstermektedir. Müvekkiller tarafından davacı tarafa xxxxx 3. Noterliği aracılığıyla 27/07/2020 tarihli xxxx yevmiye numarasıyla çekilen ihtarnamede davacı tarafın haksız olarak işgal ettiği xxxxxx parselde yer alan E/9 numaralı bağımsız bölüm yönünden intifadan men’i bildirilmesine karşın davacı taraf yaz tatilini haksız işgal ettiği bağımsız bölüm üzerinde geçirmiştir. Müvekkiller tarafından davacı tarafa çekilen ihtarname ekte yer almaktadır.

3-) Ecrimisil talebine konu olan taşınmazlar ile alakalı kira sözleşmeleri ve yatırılan kira bedellerini gösterir banka kayıtları mevcuttur. Müvekkillerimiz adına ortak hesap olarak açılan  ve 05.09.2020 tarihine kadar da aktif olarak kullanılan Vakıfbank’ta bulunan xxxxx hesap numarası ve yine müvekkillerimiz adına ortak hesap olarak açılan ve hali hazırda aktif olan Türk Ekonomi Bankası’nda bulunan xxxxx hesap numarası incelendiğinde ecrimisil talebine konu taşınmazlardan ne kadar kira bedeli alındığı anlaşılacaktır. İlgili banka kayıtları ekte yer almaktadır.

4-) Davacı tarafça ecrimisil istenilen ve kiraya verilmesi istenmeyen taşınmazlardan elde edilen kira bedeli ile davacı tarafın müvekkillerimi tehdit ederek kullanmalarını engellediği ve ortak murisin ölümünden bu yana herhangi bir ecrimisil bedeli ödemeksizin sadece kendisinin kullandığı ortak muristen kalan yazlık evin aidat ve alt yapı giderleri ödenmektedir.  Bunlara ilişkin ödeme dekontları ile xxxxx’nin muavin defteri de ekte sunulmuştur. Ayrıca müvekkiller tüm mirasçıların sorumluluğundaki xxxxxxxx’ndeki altyapı giderlerinin çoğalması karşısında biriken borçları süresinde ödeyemedikleri için haklarında icra takibi başlatılmıştır. Davacı taraf ve müvekkillerin borçlu olduğu xxxxxx 1. İcra Müdürlüğü’nün 2020/xxxx E. Sayılı dosyasında tüm mirasçılar borçlu olmasına karşın yine alacaklı vekili ile müvekkiller haricen anlaşmışlar ve ecrimisile konu taşınmazlardan gelen kira bedelleri ile davacı tarafın da sorumlu olduğu borca karşılık 2.200,00 TL kısmi ödeme yapmışlardır. 2.200,00 TL borcun ödendiğine ilişkin alacaklı xxxxxx Kooperatifi vekili tarafından imzalanmış 20.09.2020 tarihli makbuz da ekte sunulmuştur.

5-) Ecrimisil talep edilen taşınmazlar yönünden davacı tarafın taşınmazların ortak murisin ölümünden hemen sonra kiraya verildiği şeklindeki iddiası gerçek dışıdır. Ecrimisil istenen taşınmazlar ortak murisin ölümünden sonra uzun bir süre boş kalmıştır. Taşınmazların ne zaman kiraya verildiğini ya da taşınmazların kiraya verilmesi sonucu ne kadar kira bedeli alındığını gösterir elimizde kira sözleşmeleri ile ortak hesaba ilişkin banka hesap kayıtları mevcuttur. Aynı zamanda taşınmazların iyileştirilmesi ve tadilatına yönelik yapılan masraflara ilişkin fatura ve belgeler de elimiz de mevcuttur. Vergi mükellefi olmayan xxxxx dava konusu taşınmazın çatı ve kalorifer temizliğini, kombi bakımını ve apartmanın bahçe ve çevre düzenlemesini, ağaç ilaçlama ve budama işi de dahil olmak üzere toplamda 2.350,00 TL karşılığında yaptığına dair müvekkillerimize kendi imzasını taşıyan yazılı belge vermiştir.Vergi mükellefi olmayan  xxxxxx dava konusu taşınmazın tamiri ve boya badana işlerini yapmak için müvekkillerimizden elden teslim şeklinde 2.500,00 TL aldığını gösterir yazılı ve imzalı belge vermiştir. Söz konusu belgeler ekte yer almaktadır. Yargılama sırasında taşınmazların zorunlu gider kalemini oluşturan belgelerde adı ve imzası bulunan kişiler ayrıca tanık listemizde yer alacaktır. Tarafların ortak murislerinin mezarı da dava konusu taşınmazlardan elde edilen gelir ile mermer şeklinde yaptırılmıştır. Buna ilişkin fatura da ekte sunulmuştur. Müvekkiller ortak murisin ölümünden sonra veraset ve intikal vergisini ödeyerek mirasçılar adına muristen kalan taşınmazların tapularını çıkartmışlardır. Davacının da sorumlu olduğu tapu dairesi adına maliyeye yatırılan 768,00 TL veraset ve intikal vergisini gösterir tahsil alındısı ekte sunulmuştur.

6-) Hem dava konusu taşınmazların hem de sadece davacı tarafça kullanılan ve işgal edilen, ortak muristen mirasçılara intikal eden xxxx’da bulunan yazlık evin  zorunlu sigortaları da müvekkiller tarafından yaptırılmaktadır. Terekede yer alan taşınmazlar bakımından davacı tarafın da sorumlu olduğu tüm DASK sigorta poliçeleri ekte yer almaktadır. Davacı tarafın kullanımındaki yazlık evin aidat gideri müvekkiller tarafından ödendiği gibi kullanıma bağlı olarak oluşan elektrik, su faturaları da kira gelirlerinden karşılanmaktadır. Her ne kadar müvekkillerimizce belgelendirilemese de ortak murisin ölümüne bağlı oluşan giderler ile hayrına okutulan mevlit masrafı da ecrimisil talep edilen taşınmazlardan elde edilen kira gelirinden karşılanmıştır.

7-)Yukarıda açıklanan nedenlerle, müvekkillerimize karşı açılan işbu kötü niyetli davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Aksi halde ecrimisil hesaplaması yapılırken müvekkillerce ödenen sayın mahkemeye sunduğumuz ve davacı tarafın da yasal mirasçı olması sebebiyle sorumluluğunun bulunduğu  fatura, belge ve ödeme kayıtlarına ilişkin şimdilik toplam xxxxxx TL’nin mahsup edilmesi gerekmektedir.

HUKUKİ NEDENLER: 6098  sayılı BK. , 6100 sayılı HMK. ,4721 sayılı MK.

HUKUKİ DELİLLER: 1.MUAVİN DEFTER KAYITLARI(ORTAK MURİS ADINA KAYITLI),

2. Müvekkiller adına ortak hesap şeklinde Türk Ekonomi Bankası’nda bulunan hesap numarasına ilişkin hesap kaydı,

3.Müvekkillerimiz adına ortak hesap olarak açılan  ve 05.09.2020 tarihine kadar da aktif olarak kullanılan Vakıfbank’ta bulunan hesap numarasına ilişkin hesap kaydı,

4. Dava konusu taşınmazlara ilişkin kira sözleşmeleri,

5.Dava konusu taşınmazlar ile davacı tarafın kullanımındaki taşınmazın müvekkiller tarafından yaptırılan DASK poliçeleri,

6. Terekede yer alan ve davacı tarafın kullanımındaki yazlık eve ilişkin müvekkillerimiz tarafından yapılan ödemelere ilişkin banka dekontları,

7. Dava konusu taşınmazlar için yapılan zorunlu masraflara ilişkin xxxxx ve xxxxx’in imzasını içerir yapılan işin niteliğini ve miktarını gösterir belge,

8. Tanık (Tanık listemiz ayrıca bildirilecektir.),

9. Tarafların ortak murisinin mezar yapımı için düzenlenen fatura,                                                

10. Müvekkiller tarafından yapılan ödemeye ilişkin alacaklıxxxxx Yapı Kooperatifi vekili tarafından düzenlenen makbuz,

11.Bilirkişi incelemesi,

12. Davacının da sorumlu olduğu ortak muristen mirasçılara kalan taşınmazlara ilişkin tapu dairesi adına maliyeye yatırılan 768,00 TL veraset ve intikal vergisini gösterir tahsil alındı belgesi,

13. Müvekkiller tarafından davacı tarafa xxxxx Noterliği aracılığıyla … tarihli xxxxxx yevmiye numarasıyla çekilen ihtarname,

14.Yemin ve her türlü yasal delil.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklamaya çalıştığımız ve resen mahkemece tespit edilecek nedenlerle, öncelikle müvekkillerimize karşı açılan açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğindeki işbu  davanın reddi ile mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine, aksi halde ecrimisil hesabı yapılırken tüm kayıt ve belgeleri sayın mahkemeye sunulduğu üzere müvekkillerimiz tarafından iyiniyetli bir şekilde yapılan zorunlu ve yararlı masraflar ile tüm tarafların sorumlu olduğu borçlara karşı müvekkiller tarafından yapılan ödemelere ilişkin şimdilik toplam miktar olan 50.000 TL’nin mahsubuna karar verilmesini, saygılarımızla vekaleten talep ederiz.

Davalılar Vekilleri

Ecrimisil Cevap Dilekçesi 3

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

ESAS NO:

DOSYAYA CEVAP VEREN DAVALILAR:

VEKİLİ:

DAVACI:

VEKİLİ:

KONU: Cevap dilekçemizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

1. Esası yazılı dosyada dava dilekçesi tarafımıza 29.06.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Yasal süresi içerisinde süre uzatım talebinde bulunduk ve yine yasal süresi içerisinde cevap hakkımızı kullanıyoruz. Dava dilekçesi kapsamında adı geçen deliller tarafımıza iletilmediğinden şu aşamada cevap hakkımızı saklı tutuyoruz.

USULE DAİR İTİRAZLARIMIZ

Huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılması uygun değildir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu mad. 107’ye göre ”(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.

(2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi

olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır” açık ilkesi gereği hangi halllerde belirsiz alacak davası açılabileceği bellidir. Somut olayımızda dava konusu alacak likit olarak tespişt edilebilecek bir alacak olup belirsiz alacak davası açılamaz. Bu kapsam da usule ilişkin itirazımızın kabul edilerek davanın reddini talep ediyoruz.

İNTİFADAN MEN KOŞULU GERÇEKLEŞMEMİŞTİR.

Kural olarak gerek paylı mülkiyette gerekse el birliği mülkiyetinde taşınmaz ile ilgili olarak, intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Müvekkilime bu şekilde bir bilgilendirme yapılmamıştır. Davacı tarafından bu şekilde bir talep oluşmamıştır.

ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ

DAVACININ BELİRTTİĞİ ECRİMİSİL TALEBİNE İLİŞKİN ŞARTLAR OLUŞMAMIŞTIR.

Öncelikle davacıların ileri sürmüş olduğu hiçbir hususu kabul etmemekteyiz. Davacı hakkı olamayan bir parayı tahsil etmeye çalışmaktadır. Şöyle ki ; öncelikle sayın mahkemeye taşınmazın alımı dair olmak üzere kardeş olan davacı ve davalıların yıllardan beri süren hukuk mücadeleleri ve davacıların müvekkile ve diğer davalı üzerinde kurmuş olduğu korku imparatorluğunu anlatmak isteriz.Dava konusu taşınmaz olan …………………………. nolu taşınmazı müvekkilin davalı diğer kardeş olan Cemile ve müteveffa……….. ve Mehmet yıllarca yurtdışında çalışarak elde edilen paradan kaynaklı bir yatırım aracı olarak edindikleri bir taşınmazdır. Müvekkil Almanya Ve Türkiye’de ev hizmetleri dahil olmak üzere her türlü işe girerek ailesine destek olmaya çalışmıştır. Müvekkil tüm ailenin sorumluluğunu üzerine almış , hem hasta annesine hem de hasta olan babasına uzun yıllar bakmak durumunda kalmıştır. Bu sürede davacı sürekli yurt dışında ikamet ederek aileye hiçbir katkıda bulunmamış ve ayrıca muvazaa ile dava dışı Mehmet Büyükşapçı’dan mirasa konu taşınmazların tamamını oğlu üzerine devrederek diğer mirasçılardan malları kaçırmıştır. Tüm bunların yanında yaşlı anne babasının bilgisizliğinden yararlanarak anne babasına bono imzalatmış ve hayali bir alacak yaratmıştır. Annesinin vefatından sonra yaşlı babasına baskı kurarak üzerine kayıtlı taşınmazları oğluna devretmiştir. Hem taşınmazları alan davacı bununla da yetinmeyerek elindeki senetleri takibe koyarak ebeveynlerini borçlandırmıştır. Bu hususlardan haberdar olmayan ve anne babasının kaybına üzülen müvekkil yıllar sonra kendilerini ciddi bir borç batağında bulmuştur. Yılarca ev temizliği dahil olmak üzere durdurak bilmeden çalışan ve emeeği sömürülen müvekkili gelinen aşamada ayrıca kardeşinin hayali borçları ile uğraşmak zorunda kalmıştır. Tüm mirastan müvekkile dava konusu taşınmazın %10’u kalmıştır. Davacının tüm amacı o hissenin de kendisine verilmesidir. Bu nedenle durmadan haksız , nesnetsiz taleplerde bulunmaktadır.

Sayın mahkemeye bu aşamada müvekkilin ecrimisil talebinden sorumlu olmayacağını bu talebin asıl muhattabının dava dışı Engin Olduğunu anlatacağız. Şöyle ki ; Dava konusu ev miras malı olmasına rağmen müteveffa ……. , Mahmut ve …………………. anlaşması neticesinde diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla …………..oğlu …… büyük bir hissesi devredilmiştir. Mahmut .. Ve Engin …. kardeşleri müvekkil Hülya Ve Cemile’ye miras kalmaması adına müteveffa baba Mehmet’ten işbu taşınmaz ile diğer tüm mirası devralmıştır. Yıllarca müvekkilin parası ile kardeş Engin , baba ve anne geçimlerini sağladıkları halde anne Yadigar B. Ölümüyle birlikte müvekkili dava konusu evden kovmuşlardır evde kovuluyor. Müvekkil …… 2003 yılında anne ……. vefati ile birlikte kardeşleri ve babası tarafından ortak konuttan (dava konusu taşınmazdan ) kovulmuştur. Kendisi bu tarihten sonra yalnız yaşamaya başlamış sadece babasının ihtiyaçları , babasının ameliyatları , babasının bakımı ile ilgilenmiştir. Bu süreç. 2019 yılı Eylül ayına kadar devam etmiştir Müvekkilin kardeş ……Dava konusu evden ayrılmasından sonra yani 2019 yılının Eylül ayında dava konusu taşınmazı kullanmaya başlamıştır. Bu zamana kadar dava konusu taşınmazda Engin B. oturmaktadır. Müvekkil ortak konuta taşındığında da ev bakımsızlıktan kullanılamaz hale gelmiştir. Ev neredeyse yıkılma ile karşı karşıya kalmıştır. Müvekkil kullanmadığı bir evin ecrimisil talebi ile karşılaşmak durumunda kalmıştır. Müvekkil evden atıldığı için yıllarca bu taşınmazı hiç kullanmamıştır. Müvekkil eve taşındığından bu yana evi yaşanabilir kılmak maksadıyla çok ciddi bir borcun altına girerek evde tadilat işlemine başlamıştır. Bu durumda bu giderlerimizi de davacıdan tahsil etme hakkımızı saklı tutuyoruz. Dava konusu taşınmaz çok eski bir yapı olup , rayiç kira bedelleri çok düşüktür.

Hayatı boyunca hiç evlenmeden çalışan ve kazancının tamamını kardeşi Engin”in eğitimi , anne babanın bakımına , miras malı taşınmazların alımına özgüleyen davalı , hiçbir miras malından yararlanmadığı halde şimdi de bu taleple karşı karşıya bırakılmıştır. Tüm kazancını aileye özgülendiğinden müvekkil elinde bavulu ile evden atıldığından diğer davalı Cemile Yeni bir evin kiralanması ve kiranın ödenmesi konusunda müvekkile yardım etmiştir. Yaklaşık 50 yıldır ALMANYA’da ikamet eden C. davalı müvekkilin evden atıldığına gözyumamamış ve müvekkile ekonomik katkıda bulunmuştur. Cemile ….Dava konusu taşınmazı hiç kullanmamıştır.

Davacı ….. , kardeşleri olan davalıların evi kullanmadığını bildiği halde sırf onları yıldırmak amacıyla işbu davayı açmıştır.Haksız bir kazanç elde edilmeye çalışılmaktadır. Diğer davalı Cemile. Yıllardır yurtdışında yaşamıştır. Kendisi tarafından evin kullanılmadığı açıktır. Husumet itirazımız mevcuttur.

Yukarıda bahsedilen usul ve esasa dair itirazlarımızın dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep ederiz.

HUKUKİ NEDENLER: TBK, TMK, HMK, Yargıtay Kararları ve ilgili mevzuat

HUKUKİ DELİLLER : Müvekkilin kira ödediğine dair ödeme kayıtları, Tanık, Banka Kayıtları (Denizbank aracılığıyla ödenen kiraların dökümü sayın mahkemeye sunulacaktır.), Evin tadilatına dair ödeme dekontları, Telefon yazışmaları, Bilirkişi ,Keşif, Tapu Kayıtları, Emsal Taşınmazlara Dair Kira İlanları, Davalı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla her türlü yasal delil

NETİCE-İ TALEP: Yukarıda açıklanan tüm nedenlerden kaynaklı olarak,

1-Müvekkil aleyhine açılan işbu davanın öncelikle davanın husumet yönünden reddine,

2- Müvekkil aleyhine açılan haksız , mesnetsiz taleplerden kaynaklı olarak işbu davanın reddini,

3- Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten saygılarımızla talep ederiz.

DAVALI VEKİLİ

Ecrimisil Davasına Cevap Dilekçesi 4

ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO:

CEVAP DİLEKÇESİ VEREN DAVALI :

VEKİLİ :

DAVACILAR :

VEKİLİ :

DAVA KONUSU : Cevap dilekçemizin sunulması hakkında

AÇIKLAMALAR:

Davacıların vermiş olduğu, muris adına kayıtlı 15 plakalı 2014 model Renault marka araçla ilgili ecrimisil istemli dava dilekçesindeki aleyhe olan hususları ve dava dilekçesini kabul etmiyoruz. Verilen dava dilekçesi haksız olup, hukuki dayanaktan yoksundur. Şöyle ki;

TMK md 995’e göre; “İyi niyetli olmayan bir zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu halde haksız olarak bir şeyi alıkoymuş olması sebebiyle hak sahibine vermiş olduğu zararları ve elde etmiş olduğu veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin karşılığında tazminat ödemekle yükümlüdür.”

Davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde ecrimisil davasının şartlarının oluştuğundan bahsetse de bu hususun, yukarıdaki maddece gerçeğe aykırı olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Ecrimisil talebinin kabul edilebilmesi için tüm şartların birlikte gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, bu davanın açılabilmesi için, öncelikli olarak haksız bir kullanım söz konusu olmalıdır. Bahsedilen haksız kullanım sebebiyle malik ya da zilyet zarara uğramış olmalı ve bu haksız kullanım da kötü niyetli bir kişi tarafından gerçekleştirilmiş olmalıdır. Ayrıca kötü niyetli zilyedin, elde ettiği ya da elde etmeyi ihmal etmiş olduğu semerelerin olması gerekmektedir. Ancak tüm bu şartların varlığı halinde malik ya da zilyet, haksız kullanıma karşı ecrimisil davası açma hakkına sahip olacaktır. Ancak davalı müvekkilimiz açısından kötü niyet ve haksız kullanım şartı gerçekleşmemiştir. Şöyle ki;

Merhum ile davalı müvekkil birbirlerini severek evlenmişlerdir ve aralarında mal ayrılığı rejimi sözleşmesi yapılmıştır. Bununla beraber resmi nikah için akıl sağlığı raporu gerektiğinden , merhum akıl sağlığı yerinde raporu alarak resmi nikah kıyılmıştır. Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ndeki 12 E sayılı ilamda, kısıtlanmasını gerektirecek herhangi bir delil olmayıp ve 15 tarihinde vefat ettiği için davanın konusuz kalması hasebiyle, karar verilmesine yer olmadığına hükmü verilmiştir. Ayrıca Adana 5. Aile Mahkemesi’nde 12 dava tarihli , 11 karar tarihli , 18 E numaralı evlenmenin iptali davasında; toplanan deliller, nüfus kaydı, taraf vekili, davacı tanık beyanları , Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 15 E sayılı ilamı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ilgili yazılan yazı cevapları ile tüm dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalıların 12 tarihinde evlendikleri, müşterek çocuklarının bulunmadığı, evlenirken akıl sağlığı raporu alındığı, davacı taraf davasını ispat edemediği sübuta ermiş ve davacı vekilin sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiştir. Bu açıklamalarla beraber, davalı müvekkilimizin kötü niyetli olmadığı açıkça anlaşılmakta olup, ecrimisil dava şartının kötü niyet unsurunun eksikliği görülmektedir.

Müvekkilin eşi merhum Ahmet 12 tarihinde vefat etmiş olup, eşi adına kayıtlı 16 plakalı 2014 model Renault model araç vefat tarihinden sonra müvekkilde kalmıştır.

Davacılar, davalı müvekkil dava konusu araç için merhum babalarının vefat tarihi olan 12’den 15 tarihine kadar olan ecrimisil bedelini, 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 11 E sayılı dosyasında talep etmiştir. Şimdi ise bu dava devam ederken davacılar, yine aynı araç için hiç vakit kaybetmeden 17-19 tarihleri arasındaki ecrimisil bedelini talep etmektedirler. Davacıların, ileri tarihlerde de davalı müvekkilimizden, konu olan araç için tekrardan ecrimisil bedeli isteyebilecekleri açıkça görülmekte olup, davacıların kötü niyetli oldukları anlaşılabilmektedir.

Davacı taraf dava dilekçesinde, davalı müvekkilin ehliyeti olmadığını, araç kullanmadığını ve aracın kimin kullandığına dair de net bir bilgi bulunmadığını belirtmiştir. Fakat müvekkilin çeşitli hastalıkları bulunmakta olup bunlardan bazıları; yüksek tansiyon, kronik lenf bezi ve troid gibi hastalıklardır. Ayrıca davalı müvekkil engellidir. Davaya konu araç müvekkilin uhdesinde bulunmakla, müvekkil bu aracı belirtilen hastalıklardan dolayı sadece hastane ulaşımı için kullanmakta olup müvekkil, yeğenleri tarafından hastaneye götürülüp getirilmektedir. Zaten muris hayatta iken de dava konusu araç hastane ihtiyacı için kullanılmaktaydı. Davacı tarafın kurmaca iddiaları gibi, kimler tarafından nerede kullanıldığı belli olmayan aracın, gelir elde etme amacıyla kullanılması ihtimalinin bulunması dahi söz konusu olmamakla beraber davacıların bu iddialarını kabul etmemekteyiz.

Davacılar mesnetsiz iddialarını kurmaca olaylarla desteklemeye çalışmaktadırlar. Buna rağmen davalı müvekkilimizin, davacılara yönelik hiçbir talebinin dahi bulunmaması müvekkilimizin iyi niyetli olduğunu destekler niteliktedir.

Davacıların ecrimisil istemi, kanunda belirtilen şartların tümünün oluşmaması nedeniyle haksız bir istemdir. Özellikle davalı müvekkil hiçbir şekilde art niyeti bulunmadığından haksız işgal, kötü niyet şartı oluşmamaktadır. Bu nedenle davacıların, haksız maddi çıkarları uğruna müvekkile yönelik davalar açarak, mesnetsiz taleplerde bulundukları açıkça anlaşılmaktadır.

Açıklanan bu nedenlerle davacı tarafın açmış olduğu işbu haksız hukuki dayanaktan yoksun davayı kabul etmediğimizi belirtir, DAVANIN REDDİNİ talep ederiz.

HUKUKİ SEBEPLER: TMK, TBK, HMK ve ilgili mevzuat

HUKUKİ DELİLLER: Nüfus kayıtları, Adana Sulh Hukuk Mahkemesi 15 E sayılı dosyası, Adana Aile Mahkemesi 14E sayılı dosyası, Adana Asliye Hukuk Mahkemesi 11 E sayılı dosyası, Bilirkişi, tanık ve sair her türlü yasal delil.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan ve sayın mahkemenizce resen nazara alınacak sebeplerle;

1- Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın REDDİNE,

2- Yargılama giderleri ve sair masrafların davacı üzerine bırakılmasına dair karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir