Aşırı Yararlanma(Gabin) Nedenine Dayalı Dava Dilekçesi

 

İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR.

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE

DAVACI                      :  …  –  TC Kimlik No: …

VEKİLİ                         :  Avukat Saim İNCEKAŞ – Turhan Cemal Beriker Bulvarı, Ziya Algan İş Merkezi No:9 K:5 D:41, 01010 Seyhan/ADANA

DAVALI                       :  

KONU                         :  Gabin  (Aşırı  Yararlanma)   hukuksal   sebebine   dayalı,   ihtiyati   tedbir

   talebini   havi,   tapu   iptali   ve   tescil   talebimizin   arzı   hakkındadır.

HARCA ESAS DEĞER  :  Fazlaya  ilişkin  haklarımız  saklı kalmak  kaydıyla şimdilik ….000,00 TL

– AÇIKLAMALAR –

  1. Müvekkilim …, 80 yaşında ve çeşitli sağlık problemlerinden muzdarip, iki çocuk babası bir bireydir. Çocuklarından biri Amerika’da tahsil görmekte, diğeri ise … Üniversitesi … Bölümünde okumaktadır. Müvekkilim …’da ikamet ettiği evde tek başına yaşamakta ve her ay iki çocuğuna da maddi yardımda bulunmak durumundadır.
  1. Müvekkilimin, babasından miras kalan … İli, … İlçesi, … Mevkii’nde kain, … Ada … Parsel’de bulunan … m² miktarında çok kıymetli bir arsası bulunmaktadır. Hem çocuklarına maddi anlamda güçlük çektirmemek, hem de kendi hayatını rahatça idame ettirebilmek adına müvekkilim bu arsayı satışa çıkarmak istemiştir.
  1. Ne var ki kendisinde Demas hastalığı başlangıcı olan ve aynı zamanda Damar Sertliği rahatsızlığından muzdarip müvekkilim; hem yaşı ve tecrübesizliği, hem de gayrimenkul alım-satımı ve emlak fiyatları konusundaki bilgisizliği dolayısıyla, dava konusu taşınmazını rayiç bedelinin çok altında, …00.000,0 TL’ye … tarihinde davalı …’a satmıştır.
  1. Kendi başına yürümekte güçlük çeken, bir yere gitmek istediğinde başkalarının yardımına muhtaç durumda olan müvekkilim, başlangıçta karşı tarafın kötü niyetli olduğunu anlayamamıştır. Zira kendisi taşınmazının güncel değerini bilemediği gibi, satma iradesini ortaya koyduktan hemen sonra gayrimenkulünü sırf kendisine yardımcı olmak için aldığını düşündüğü …’a iyi niyetle güvenmiştir. Ancak karşı taraf bu hali kötüye kullanmıştır.
  1. Müvekkilimin …’da yaşayan oğlu, … tarihinde babasını ziyaret etmek için …’ya geldiğinde durumdan haberdar olmuş, dava konusu arsanın bulunduğu yerdeki emsal fiyatları araştırmış ve babasının …000.000,00 TL’ye satmış olduğu arsanın esasında …000.000,00 TL değerinde olduğunu görmüştür. Yani müvekkilin taşınmazını satmış olduğu fiyat, aslında gerçek değerinin yarısı bile değildir.
  1. Açıkça anlaşılmaktadır ki, müvekkilimin ihtiyacı dolayısıyla bir an önce satmaya çalıştığı arsayı, bu durumdan faydalanmak isteyen karşı taraf rayiç değerinin çok altında satın almıştır. Davalının müvekkilimin zor durumundan faydalanarak kar elde etmeye çalıştığı aşikardır. Karşı tarafın bu kötü niyetli edinimini hukuk düzenimiz korumayacaktır.
  1. Türk Borçlar Kanunu’nun Aşırı Yararlanma başlıklı 28. Maddesinde:

BİR SÖZLEŞMEDE KARŞILIKLI EDİMLER ARASINDA AÇIK BİR ORANSIZLIK VARSA, BU ORANSIZLIK, ZARAR GÖRENİN ZOR DURUMDA KALMASINDAN VEYA DÜŞÜNCESİZLİĞİNDEN YA DA DENEYİMSİZLİĞİNDEN YARARLANILMAK SURETİYLE GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİ TAKDİRDE, ZARAR GÖREN, DURUMUN ÖZELLİĞİNE GÖRE YA SÖZLEŞME İLE BAĞLI OLMADIĞINI DİĞER TARAFA BİLDİREREK EDİMİNİN GERİ VERİLMESİNİ YA DA SÖZLEŞMEYE BAĞLI KALARAK EDİMLER ARASINDAKİ ORANSIZLIĞIN GİDERİLMESİNİ İSTEYEBİLİR.

Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir. denilmiştir.

  1. Dava konusu olayda da, karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık olduğu ve bunun müvekkilimin zor durumundan, düşüncesizlik ve deneyimsizliğinden kaynaklandığı; karşı tarafın bu durumdan yararlanmaya çalışarak hareket ettiği açıkça görülebilmektedir.
  1. Nitekim, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 24.3.2005 Tarih ve E. 2005/2774, K. 2005/3520 Sayılı İlamında: “… Dava, gabin hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Sözleşmenin gabin nedeniyle illetli olduğunun kabulü için edim ve karşı edim arasındaki nisbetsizliğin, taraflardan birinin, diğerinin şahsında mevcut özel bir durumu bilerek, istismar etmesi, sömürmesi sonucu oluşması gerekir. Taşınmazın, aksi ispat edilemeyen akitteki satış bedeli ile keşfen saptanan gerçek bedeli arasında aşırı oransızlık bulunduğu sabittir. Bedel farkının ödendiği de kanıtlanmış değildir. Diğer taraftan, davacının akit tarihi itibariyle yaşlı, hastalıklı ve aldatılmaya müsait bir kişiliğe sahip bulunduğu, akdin tecrübesizlik ve düşüncesizliğinden kaynaklanarak gerçekleştirildiği de anlaşılmaktadır. Bu durumda, temliki işlemde gabinin objektif ve sübjektif unsurlarının bulunduğu kabul edilmelidir. …” demiştir.
  1. Keza, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin, 1.10.2012 tarih ve E. 2012/10938, K. 2012/10436 sayılı ilamında: “… Dava, hata, hile, gabin hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkeme, iddianın mutlak yazılı delille ispatı gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, HATA VE HİLE İLE GABİN GİBİ HUKUKİ İŞLEMLERDE İRADE BOZUKLUĞU VE AŞIRI YARARLANMA İDDİALARININ YAZILI BELGE OLMASA BİLE TANIKLA VE HER TÜRLÜ DELİLLE KANITLANMASI MÜMKÜNDÜR. … Gabinin (aşırı yararlanmanın) varlığı zarar görene (sömürülene), sözleşme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirerek iptal davası açıp iddiasını her türlü delille kanıtlama ve verdiğini geri isteme hakkı verir. Gabin (aşırı yararlanma) davasında öncelikle edimler arasındaki, aşırı oransızlık üzerinde durulmalı, objektif unsur ispatlandığı takdirde mutazarrırın kişiliği, yaşı, sağlık durumu, toplumdaki yeri, ekonomik gücü psikolojik yapısı gibi maddi, manevi yönler yani subjektif unsur derinliğine araştırılıp incelenmelidir. …” denilmiştir.
  1. Yine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 10.6.2015 tarih ve E. 2014/8740, K. 2015/8610 sayılı ilamında: “… Aşırı yararlanmadan (gabinden) söz edilebilmesi, objektif unsur olan edimler arasındaki aşırı oransızlık yanında, bir tarafın darda kalma, tecrübesizlik, düşüncesizlik (hafiflik) hallerinin bulunması, diğer yanın ise yararlanmak, sömürmek kastını taşıması biçiminde iki sübjektif unsurun dahi gerçekleşmesine bağlıdır. Gabinin varlığı zarar görene (sömürülene), sözleşme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirerek iptal davası açıp iddiasını her türlü delille kanıtlama ve verdiğini geri isteme hakkı ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteme hakkı verir. Bu durumda, temliki işlemde gabin’in objektif ve subjektif unsurlarının gerçekleştiği kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. …” ifadelerine yer vermiştir.
  1. Bu minvalde, haklı davamızın kabulüne ilişkin pek çok emsal Yargıtay Kararı bulunmaktadır.
  1. Açıklanan nedenlerle, müvekkilimin mecbur kalarak sattığı taşınmazını; yeteri kadar bilgi sahibi olmadığı için, zor durumunu kullanıp kendisini aldatarak çok ucuz bir fiyata satın alan davalıdan geri alabilmesi amacıyla huzurdaki davayı açma zaruretimiz hasıl olmuştur. Müvekkilimin mağduriyetinin giderilmesi için haklı davamızın kabulü iktiza eder.
  1. Ayrıca müvekkilimin sonradan oluşabilecek hak kaybını önlemek maksadı ile, dava konusu gayrimenkulün üçüncü kişilere satışının önlenmesi bakımından, tapudaki kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmekteyiz.

HUKUKİ SEBEPLER     :  TBK, TMK, HMK ve ilgili mevzuat hükümleri.

DELİLLER                     :  Tapu Kaydı, Satış Sözleşmesi, Keşif, Bilirkişi İncelemesi, Tanık Beyanları,

    Yasal ve takdiri her türlü delil.

NETİCE VE İSTEM       :  Yukarıda  izah  edilen  nedenlerle ve mahkemenizce  re’sen  gözetilecek

   sair sebepler muvacehesinde, haklı davamızın kabulü ile;

  1. Öncelikle dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesini amacıyla tapudaki kaydına ihtiyati tedbir konulmasına,
  2. Dava konusu gayrimenkulün davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkil adına tesciline,
  3. Yargılama harç  ve  giderleri  ile  vekalet  ücretinin  karşı  tarafa  tahmiline

Karar verilmesini bilvekale saygıyla arz ve talep ederim.  ../../….

          Davacı Vekili

      Av. …

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Barosu – Boşanma ve Ceza Avukatı

  • İlk yayınlanma tarihi: 30 Haziran 2019

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bize WhatsApp'tan ulaşın!