Olayımızda davacı arazi sahibinin arazisine ait tapu kaydında 8 adet zeytin ağacı şerhi bulunmaktadır. Hukukta bu duruma beyanlar hanesindeki muhdesat kaydı denmektedir. Arazi sahibi bu ağaçlara ait muhdesat kaydının tapudaki beyanlar hanesinden kaldırılmasını istemektedir. Böyle bir isteğin kabul edilebilmesi için birlikte ifa kuralı uygulanarak, arazi sahibine ağaçlara ait bedeli mahkeme veznesine depo etmesi yönünde karar kurularak kabulü mümkündür.
Bu olayı konu alan Yargıtay kararı ise şu şekildedir:
Yargıtay Kararı
“Davacı, 210 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalıya ait 8 adet zeytin ağacı bulunduğunu, bu hususta tapunun beyanlar hanesinde kayıt olduğunu, başkasına ait ağaçların taşınmazın kullanımını sınırladığını ileri sürerek tapudaki kaydın terkinini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava kabul edilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, beyanlar hanesindeki muhdesat kaydının terkini isteğine ilişkindir.
22.12.1995-1/3 sayılı İBK’da vurgulandığı üzere, eşya hukukunda muhdesat kavramından bir arazi üzerinde arzın malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı TMK 722, 724 ve 729. maddelerinde açıklanmıştır.
Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 s. KK 19/2. maddesi imkan sağlamaktadır. Anılan hüküm uyarınca; “taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.”
Bu tür bir hakkın zemin üzerindeki binanın veya ağaçların yok olması gibi bazı nedenlerle ortadan kalkacağı kuşkusuzdur. Diğer taraftan TMK 1012. maddesi hükmü gereğince, kaydın terkini kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlı olarak da yapılabilir.
Bu tür belirtme TMK 684. maddesine sınırlama getirerek muhdesat konusu ile arazinin bütünleşmesine engel olacağından, arazi sahibinin mülkiyet hakkını ileri sürerek ve muhdesat bedelini hak sahibine ödemesi suretiyle mahkemeden terkin talebinde bulunması olanaklıdır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, keşifle bilirkişilere, belirtme konusu hakkın dava tarihindeki rayiç değerini hesaplattırmak, bulunacak bedeli davacıya depo ettirmek, birlikte ifa suretiyle tapu sicilinde davalı lehine yapılan belirtmeyi terkin etmek olmalıdır.
Somut olaya gelince; davacı da mülkiyet hakkına sınırlama getirdiğini ileri sürerek dava konusu ağaçların kayıttan terkinini ileri sürmüş, mahkeme ağaç bedellerini tespit ederek karar kesinleştiğinde ödenmek üzere kaydın terkinine karar vermiştir. Mahkemece, bedel tespit edilerek terkin kararı verilmesinde bir usulsüzlük yok ise de, tespit edilen bedelin hükümden önce depo ettirilmemesi doğru görülmediğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” (14. Hukuk Dairesinin 19.3.2009-2103/3475 sayılı kararı)