X İŞ MAHKEMESİNE
ESAS NO :
BEYANDA BULUNAN
DAVALI :
VEKİLLERİ : Adana İncekaş Hukuk Bürosu Avukatları
DAVACI :
VEKİLİ :
KONU : Dava dilekçesine karşı cevaplarımızın sunulmasıdır.
CEVAPLARIMIZ :
Davacının dava dilekçesi ile ileri sürdüğü iddialar haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur. Bu sebeple huzurdaki davanın reddi gerekmektedir. Şöyle ki;
- …. 2. İş Mahkemesi …. E. Sayılı Tazminat davası dosyası kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumunun davacı için belirlediği maluliyet oranı %2,1 dir.
- Olaya ilişkin dinlenilen tanık beyanları ve olayın oluş şeklinden açıkça anlaşılacağı üzere olayda kusur davacıdadır. Zira davacının üzerine çıkıp düştüğü seyyar iskele müvekkil şirkete ait bir iskele değildir. Müvekkil şirket yetkililerinin hiçbir zaman davacıya müvekkil şirket tarafından kurulan iskele harici bir yerden inmesi hususunda talimat verilmemiştir.
Müvekkil şirket davacının güvenli bir şekilde çalışabilmesi için iş güvenliği kurallarına uygun olarak iskele kurmuştur. Davacıya bu iskelede çalışması yönünde talimat verilmiştir.
İş kazası nedeniyle müvekkil şirketin sorumlu tutulabilmesi için kazanın oluşumunda kusuru bulunması gerekir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun “Çalışanların Yükümlülükleri” başlıklı 19. maddesine göre;
“(1) Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür.
(2) Çalışanların, işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yükümlülükleri şunlardır:
- a) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek.
- b) Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak.
- c) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek.”
Davacıya alması gereken her türlü önlemi alarak; gerekli eğitimleri veren, uyarılarda bulunan, çalışması için gerekli araçları temin eden, nezaret ve denetim görevlerini yerine getiren müvekkil şirkete izafe edilebilecek hiçbir kusur bulunmamaktadır.
Anılan kanun hükmünden de anlaşılacağı gibi davacı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemiştir. İşyeri yetkililerinin bilgisi ve talimatı dışında çalışma yapmıştır.
2) Davacının yaşı, akli durumu ve yaptığı iş göz önüne alındığında aşağı inmek için sabit iskeleyi kullanmak yerine hareketli olduğunu bildiği uzak konumdaki iskeleyi kullanmak suretiyle kendini tehlikeye attığı açıkça ortada olup Sosyal Sigorta İşlemleri Yöntmeliği’nin 44. Maddesinde yer alan “tehlikeli olduğu veya hastalığa sebep olacağı bilinen bir hareketi yapmıştır.”
3) 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 25. Maddesinde malul’ün tanımı yapılmaktadır. Buna göre; Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.
Bu maddeden de anlaşılacağı üzere Sigorta Kurumu maluliyet oranı belirlerken yeterli belge ve raporların incelemesini yaptıktan sonra bu oranı belirlemektedir. Davacının yukarıda anılan kanun hükmüne göre malul sayılabilmesi mümkün değildir. Bu sebeple sigorta kurumunun belirlemiş olduğu maluliyet oranı orantılı ve hakkaniyetli olup, bu oranın yeniden tespiti yersizdir ve yargı sürecini uzatmaktadır.
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda izah edilen nedenlerle işbu haksız davanın ve davacının tüm taleplerinin reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.
Cevap Veren Davalı Vekili
Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana İş Kazası Avukatı
Maluliyet raporuna itiraz dilekçesi
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NE
HEYET RAPORUNA
İTİRAZ EDEN :
VEKİLİ :
KONU
Geçirdiği trafik kazasında yaralanan …… T.C. Kimlik numaralı müvekkil…………., malul kalması gerekçesi ile Kanuni ……….Eğitim Ve Araştırma Hastanesine başvuruda bulunmuştur. Bu başvuru sonucunda heyet tarafından kendine ……..maluliyet raporu verilmiştir. (EK-1) Bu rapor doğru değildir. Şöyle ki ;
Müvekkil, ağır sanayinin ……. kısmında makine ustası olarak çalışmaktadır. Bu işte verimli olarak çalışabilmesi için ellerinin ve kollarının sağlıklı olması gerekir. El ve kollardaki ufak bir rahatsızlık veya yaralanma, çalışanların işini önemli derece olumsuz etkilemektedir.
Müvekkil, ……… tarihinde geçirmiş olduğu kazadan dolayı sakat kalmıştır. İşlerinde eskisi gibi başarılı olamadığı gibi çalışmasında elde ettiği verim de önemli derece düşmüştür. Hatta bu sebeple müvekkil işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bile kalmıştır. Çünkü müvekkilin işi ………. becerisine dayanmaktadır. Ellerindeki bir sorun, müvekkilin makine kullanmasını zorlaştırmakta ve aldığı verimi en aza indirmektedir. Müvekkilin hayatı, geçirdiği kaza sebebiyle çekilemez halle gelmiştir.
Günlük hayatta en önemli uzuvlarımızdan biri el ve kollarımızdır. El ve kollarımız olmazsa ne hayatımızı ikame edebiliriz ne de hayatımızı sürdürmemiz için bir meslek icra edebiliriz. Alınan heyet raporlarında bunlar göz önünde bulundurulması gerekir. Ne yazık ki müvekkile verilen maluliyet raporunda bu hususlar dikkatte alınmamıştır. Müvekkilin parmağındaki sakatlık, müvekkilin hayatını çok ciddi derecede olumsuz etkilenmesine rağmen heyet tarafından müvekkile sadece …….. maluliyet oranı verilmesi iyiniyet ve hakkaniyete açıkça ayrıdır.
Dilekçemizin ekinde sunmuş olduğumuz bu maluliyet raporunun eksik olan bir diğer hususu da müvekkili muayene etmeden hazırlanmasıdır. Bunun yanı sıra muayene ve tedavi sürecindeki hekimin görüşü alınmamıştır. Tahminler üzerine ve sigorta şirketinin talebi doğrultusunda bir rapor hazırlanmıştır. Bu kadar ciddi bir sakatlık olmasına rağmen müvekkile ….. verilmesi yukarıdaki açıklamalarımızın doğruluğunu açıkça ortaya koymaktadır. Aynı zamanda raporda geçici maluliyet durumu da belirtilmemiştir. Heyet tarafından hazırlanan rapor her yönüyle hukuka ve kanuna aykırıdır.
…….. tarihli ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “ERİŞKİNLER İÇİN ENGELLİLİK DEĞERLENDİRMESİ HAKKINDAKİ YÖNETMELİK”in 12. maddesi bağlamında yaptığımız bu itiraz gereğince gerekli prosedürün işletilerek belirlenecek olan hastanenin/hakem hastanenin sağlık kurulu tarafından kazazede müvekkil ……….. söz konusu trafik kazasından kaynaklanan maluliyet oranının tespiti noktasında ilgili yönetmeliğin işletilerek yeni sağlık kurulu raporunun tarafımıza iletilmesi ve süreç ile ilgili aşamalar hakkındaki bilgilerin de tarafımıza yazılı olarak bildirilmesi hususlarında gereğinin yapılmasını arz ederiz.
Saygılarımızla,
İTİRAZ EDEN VEKİLİ
EK- 1 : T.C. Sağlık Bakanlığı ……………………… Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nin ………..tarih ve …………………… sayılı Sağlık Kurulu Raporu
EK-2 : Vekaletname
EK-3 ………………. ait Kimlik Fotokopisi
EK-4 : Talep dilekçemiz.