ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’NE
GÖNDERİLMEK ÜZERE
ADANA İŞ MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO :
İSTİNAFA CEVAP VEREN DAVACI :
VEKİLİ :
İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ :
TALEBİN KONUSU : Davalı tarafın istinaf dilekçesine karşı cevaplarımızdan ibarettir.
KARAR ÖZETİ : X iş mahkemesi X tarihinde X sayılı kararıyla; müvekkilin işe iadesine, yasal süre içerisinde yapılan başvuruya rağmen davalı işverence işe başlatılmaması halinde 4 aylık ücret tutarında tazminat ödenmesine, 4857 sayılı kanun gereği 4 aylık ücret ve diğer haklarının davacı/müvekkile verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF DİLEKÇESİNE CEVAPLARIMIZ:
1-) Müvekkil/davacı, davalıya ait iş yerinde 19/11/2018 tarihinden 03/02/2020 tarihine kadar güvenlik görevlisi olarak çalışmıştır. En son aylık maaşı 2.575 TL’dir. İlaveten yemek giderleri işverence karşılanmıştır.
Davalı işveren işten çıkış nedeni olarak da belirsiz süreli iş sözleşmesinin, işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshini yani 4 çıkış kodunu göstermektedir.
Fesih bildiriminin yapıldığı tarihte 4857 sayılı İş kanunu 18. Maddesi uyarınca, müvekkilin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için gerekli olan; iş yerinde 30 ve daha fazla işçi çalıştırılması, işçinin en az altı aylık kıdemi olması, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olması, feshin geçerli bir sebebe dayandırılmaması, işçinin işveren vekili durumunda olmaması şartları görülmekte olan davada sağlanmaktadır.
2-) Hakikaten müvekkilin işten çıkışı sebepsizdir. Şöyle ki;
Müvekkilin, çalıştığı zaman zarfında hiçbir suretle üst yönetimin bilgisi dışında bir tasarrufu olmamıştır. Tüm görevlerini layıkıyla yerine getirmiştir. Bugüne kadar iş yerinde herhangi bir uyumsuz ve işin devamlılığını bozacak davranışı olmadığı gibi, davalı işverence kendisinden herhangi bir savunma da alınmamıştır.
Davacı/müvekkilin iş akdinin sonlandırıldığı fesih ihbarnamesi yasaya ve yerleşik içtihatlara aykırıdır. Feshin açık, kesin ve gerekçeli belirtilme zorunluluğu ilkesine aykırıdır.
Davalı şirketçe feshin son çare olma ilkesi hiçbir şekilde değerlendirilmemiştir. Davacı müvekkile herhangi bir başka pozisyonda ya da işveren kuruma bağlı başka bir işletmede çalışması teklif dahi edilmemiştir.
3-) Tüm bu nedenlerle davalı aleyhine arabuluculuk başvurusu da yapılmış, ancak yapılan görüşmede anlaşılamamıştır. Davalı şirketin, müvekkilin iş akdinin feshine ilişkin kararının yasal bir dayanağı bulunmadığını, keyfi ve hukuka aykırı olduğu ortadadır. Bu sebeple ilk derece mahkemesi tarafından davamızın kabulüne karar verilmiştir.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda belirtilen tüm hususların ışığında Adana İş Mahkemesinin X sayılı kararı yerinde olup davalının tüm istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep ederiz.
İSTİNAFA CEVAP VEREN DAVACI VEKİLİ