İş Mahkemesi Temyiz Dilekçesi

İş Mahkemesi Temyiz Dilekçesi -1-


                TEHİR-İ İCRA TALEPLİDİR

                                                                                             

YARGITAY İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE

Gönderilmek Üzere

         BAKIRKÖY . İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE  

       

DOSYA NO                                     

TEMYİZ EDEN DAVALI                :

VEKİLİ                                              

DAVACI                                            :

VEKİLİ                                              :

KONU                                               : Bakırköy 4. İş Mahkemesi’ni. sayılı kararının temyizen bozulması talebidir.

AÇIKLAMALAR                              :

            Davacı tarafından kıdem tazminatı ve diğer ücret alacaklarına ilişkin açılan  davada  Yerel Mahkemece davanın reddi gerekirken kısmen kabulü yasal olmayıp bozulması gerekmektedir. Şöyle ki;

          

Davacı işçinin Milli ve Dini Bayram tatili ve Fazla Mesai alacaklarına ilişkin talepleri yerinde olmayıp tamamen gerçek dışıdır. Davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacakları bulunmamaktadır. Davacı işçi temizlik işçisi statüsünde çalıştırılmış olup nöbet halinde esnek çalışma saatleri içerisinde işe giriş çıkışları mesai devam çizelgesi sistemi ile olduğundan ileride ibraz edeceğimiz devam çizelgeleri incelendiği vakit açıkça görüleceği üzere fazla çalışması  bulunmadığı  kanıtlanacaktır. Davacının nöbetleri denk gelmediği sürece hafta sonu çalıştırılmamıştır. Davacının haftalık çalışma süresi fazla mesaiyi gerektirmeyecek ve ulusal bayram ve genel tatillerde nöbet denk gelmediği takdirde herhangi bir çalışması söz konusu değildir. Davacı işçinin delillerden de anlaşılacağı üzere belirlenen esnek çalışma saatleri düzeni içinde kendi isteği ile nöbet usulü çalıştırılmış olup, nöbeti denk gelmediği takdirde ulusal bayram ve genel tatilde çalıştırıldığı iddiası gerçek dışı olup haksız kazanç sağlamaya yönelik sebepsi zenginleşmeye yol açılmasına neden olacaktır. Yargılama yapılır iken davacının raporlu olduğu ve çalışmadan geçirdiği sürelerin dikkate alınması gerekmektedir. Kurumda çalışan işçilerin maaşları bankadan yatırılmış olup tüm kayıtlar incelendiği vakit görülüce üzere davacının kazanmış olduğu tüm alacakları ödenmiş bu sebeple hiçbir alacağı söz konusu değildir

Davacının talep etmiş olduğu Kıdem Tazminatı, Fazla Çalışma ve Ulusal Bayram ve Genel Tatil ücreti alacaklarına ilişkin dava dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmesi üzerine ZAMANAŞIMI itirazını içeren cevap dilekçemizi Sayın Mahkemeye sunulmuştur.

Fazla çalışma, ulusal bayram, hafta ve genel tatilde çalışma ücretleri ile ikramiye ve sosyal yardımlara ilişkin ücretler doğdukları anda muaccel olur ve bu tarihten itibaren zamanaşımı işlemeye başlar. Tüm bu işçi alacakları için dava açıldığında, davalının zamanaşımı savunması ile karşılaşılırsa, beş yıllık zamanaşımı süresi, davanın açıldığı tarihten geriye doğru hesaplanacaktır. Bu halde davanın açıldığı tarihten beş yıl önce muaccel hale gelen alacakların zamanaşımına uğradığı kabul edilecektir (İş Kanunu m.32/f.8).Ancak Sayım Mahkemenizce Bilirkişilere hazırlatılan Raporda ZAMANAŞIMI itirazımız dikkate alınmadan Fazla çalışma ve Ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı işçinin çalışmaya başladığı tarih esas alınarak rapor düzenlenmiştir. İş bu sebeple ücret alacaklarına ilişkin hesaplamalar dava tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıllık zamanaşımı itirazımız dikkate alınarak yapılması gerekirken aksine düzenlenen Rapor usul ve yasalara aykırılık teşkil etmektedir.

Davacı işçi, müvekkil şirket bünyesinde 01/01/2011 – 24/01/2011 tarihleri arasında çalışmıştır. Davacı işçinin müvekkil şirket bünyesinde yapmış olduğu 24 günlük çalışması sonucunda tazminat ve işçilik alacaklarının tamamından müvekkil şirketin sorumlu tutulması hakkaniyete uygun düşmemektedir.  Davacı işçi birçok firmada çalışmış olup düzenlenen raporda her şirketin sorumluluğunun ayrı ayrı gösterilmesi gerekmektedir

Müvekkil şirket ihale sonucu Yüklenici Alt İşveren olup ASIL İŞVEREN SAĞLIK BAKANLIĞI’DIR. Alt işvereninde asıl işverenle birlikte müteselsilen sorumluluğu işverenin kendi bünyesinde çalıştırdığı zaman ve ücretle sınırlıdır. Bu sebeple alt işveren Kıdem Tazminatı ve fazla mesai konularında müteselsil sorumluluğu işçinin kendi bünyesinde çalıştırdığı süre ile sınırlı olacaktır. Bu sebeple Yerel Mahkemenin vermiş olduğu karar yasal değildir.  Ayrıca ihale şartnamelerinde belirtildiği üzere işçi ücretleri,  işçi sayısı, görev yeri değişiklikleri, çalışma koşuları ve saatleri ile iş akdi fesihleri onay üzerine asıl işveren tarafından gerçekleştirilmektedir. Müteselsil sorumlulukta dikkate alınarak yargılama aşamasında tüm çalışılan birim kayıt devam çizelgeleri, nöbet listeleri asıl işveren kayıtlarının yargılamanın seyrini değiştireceği aşikardır.

Davacı işçinin Kıdem Tazminatı, Milli ve Dini Bayram tatili ve Fazla Mesai alacaklarına ilişkin talepleri yerinde değildir. Davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacakları bulunmamaktadır. Maaşlar Bank Asya Diyarbakır Şubesinden yatırılmakta olup tüm kayıtlar incelendiği vakit görülüce üzere kazanmış olduğu tüm alacakları ödenmiş bu sebeple hiçbir alacağı söz konusu değildir.

Belirsiz alacak ve tespit davası

MADDE 107– (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.

Kısmi dava

MADDE 109- (1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.

(2) Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.

(3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.

      Madde metinlerinde de anlşılacağı üzere davacının dava dilekçesinde belirttiği alacaklardan kıdem tazminetı  ve ihbar tazminatı hesaplanabilir alacaklardan olup kısmi dava olarak talepte bulunarak dava açılamaz. Bu sebeple davacının ıslah dilekçesinin reddi gerekirken Yerel Mahkemenin kurmuş olduğu hüküm hukua ve esaslara uygun değildir.

Müvekkil firma işveren olarak üzerine düşen edimleri yerine getirmiş olup tarafımıza yöneltilen davanın reddi gerekirken kabulü yasa ve usullere uygun değildir. Açıklanan sebeplerle davacının açmış olduğu mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerekirken Yerel Mahkemece kabulüne dair kararın bozulması gerekmektedir.

SONUÇ VE İSTEM             : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin verdiği kararın TEMYİZEN BOZULMASINA karar  verilmesini müvekkil adına saygıyla arz ve talep ederim.  16/12/2018

                                                                                                                                                                                                                                      Davalı  Şirket Vekili

                                                                                   Av.

İş Mahkemesi Temyiz Dilekçesi -2-


YARGITAY … HUKUK DAİRESİ’NE

Gönderilmek Üzere

 … İŞ MAHKEMESİ’NE

 

DOSYA NO                          :

TEMYİZ EDEN (DAVACI):

TC KİMLİK NUMARASI :

ADRES                                 :

 

VEKİLİ                                 :

(Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin)

 

ADRES                                 :

(Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin)

 

DAVALI                               :

 

ADRESİ                                :

 

KONU                                   : … İş Mahkemesi’nin …/… E. ve …/… K. numaralı …/…/… tarihli kararının temyizen bozulması istemidir.

 

TEMYİZ NEDENLERİ      :

1-) Hipofizer cücelikte kullanılan, Growth hormon tedavisi  ilaçlarının bu tür rahatsızlıklar, “hayati önemi haiz” olmadığı ve Tüberküloz, Kanser, Kronik Böbrek Hastalıkları, organ nakli plantasyonları derece ve ağırlığında tehlikeli bulunmadığından, onlar “gibi” sayılamayacağı ve bu nedenlerle, ayakta yapılan tedavilerde, % 20 iştirak payı kesintisinden muaf tutulamayacağını kararlaştıran, kurumun bu konularda yetkili komisyonu kararının iptali ile sataşmanın önlenmesi ve bu tür ilaçlardan iştirak payı alınmamasının temini istemi ile açtığımız dava … İş Mahkemesinin yukarıda künyesi verilen kararıyla reddedilmiştir (EK 1)

      

2-) Sosyal Sigortalar Kurumu … Hastanesi’nin …/…/… tarihli kurul raporuna göre; (EK 2) müvekkilin oğlu … …’nun, Hipofizer cücelik ilacının % 20’sinden 1 yıl muaf tutulduğu, diğer taraftan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın …/…/… tarihli Beşinci İhtisas Kurulu raporuna göre ise (EK 3) hastanın ruh ve bedenen sağlıklı olabilmesi için büyüme hormonunu hayat boyu alması gerektiği belirtilmiştir. Raporlar arasındaki bu çelişkinin giderilmesi istemimiz yerel mahkemece kabul edilmemiş ve kurum hastanesinin raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Oysa Sosyal Sigortalar Kurumu sağlık tesislerince verilen karara usulünce itiraz etmiş olduğumuz dosya içeriğinden de açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda 506 sayılı Kanunun 109. maddesi uyarınca, itirazın incelenmesi için, Sosyal Sigortalar Kurumu Yüksek Sağlık Kurulu’nun görüşünün alınması, bu rapora da itiraz olunması halinde Adli Tıp Meclisi’nden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle yerel mahkeme kararını temyiz ediyor ve karar bozularak dosyanın yeniden hüküm kurulmak üzere mahkemesine gönderilmesini talep ediyoruz.

 

HUKUKİ NEDENLER       : 506 S. K. m. 35, 109, 123, Ek m. 5.

HUKUKİ DELİLLER        : 1- …… İş Mahkemesi’nin …./…./…. Tarihli ve

                                                    …./… E. …./… K. sayılı ilamı

                                                 2-…… Hastanesi’nin …./…/…. Tarihli Kurul Raporu

                                                 3-Adli Tıp Kurumu’nun …/…/…. Tarihli raporu

                                   

SONUÇ VE İSTEM             : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin verdiği kararın temyizen bozulmasına karar verilmesini müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz.  …/ …/ …

EKLER                                 :

1-…… İş Mahkemesi’nin …./…./…. Tarihli ve …./… E. …./… K. sayılı ilamı

2-…… Hastanesi’nin …./…/…. Tarihli Kurul Raporu

3-Adli Tıp Kurumu’nun …/…/…. Tarihli raporu

4-Bir adet onaylı vekaletname örneği

     Temyiz Eden Davacı Vekili

                                                                                                    Av.

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir