ADANA İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVACI :
VEKİLİ :
KONU : Cevap dilekçemizin sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Mahkemenizin yukarıda esas numarası yazılı dosyası ile görülmekte olan davaya ilişkin olarak yasal süresi içerisinde dava dilekçesine karşı yazılı beyanlarımızı sunuyoruz. Davacı vekilinin iddia ettiği hususlar tamamen gerçek dışı olup , işbu davanın reddi gerekmektedir. Şöyle ki ;
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin X Sayılı ilamında davacı aleyhine 30.360,08 TL vekalet ücretinin ve 343,48 TL yargılama gideri, 21.422,21 TL harç alacağının ödenmesine karar verilmiştir.
Tarafımızca başlatılan ilamlı icra takibi avukatlık ücreti ve yargılama aşamasında yapmış olduğumuz giderlere ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı dosyasında davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir. Dava tam kabul olmadığı için kesinleşmesi beklenmeden icraya konulabilir. İlamda tarafımız lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin bölüm eda hükmü niteliğinde olduğundan, kesinleşmeden ilamlı takibe konu yapılması mümkündür.
İİK’nın 72/5. Maddesinden, borçlunun menfi tespit davasının kabulü halinde işin esası ile ilgili olarak icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesi ilamın kesinleşmesine bağlanmıştır. Menfi tespit davasının reddi durumunda kesinleşme şartı düzenlenmemiştir. Bu nedenle ilamın esası kesinleşmeden eda hükmü içeren fer’i niteliğindeki vekalet ücreti alacağı infaz edilebilir, hükmün kesinleşmesi gerekmez. Konuyla ilgili olarak YARGITAY’IN 07/12/2010 tarihli 12. HD 2010/16924 E , 2010/290087 K sayılı kararı mevcuttur.
Borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi tespit davası sonunda alınan ilamın yargılama gideri ve avukatlık ücretine ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütün değildir. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve icra edilebilmesi için bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına gerek yoktur. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin hüküm bölümü ayrıca icra takibine konu edilebilir. Hükümle tayin edilen vekalet ücreti alacağının takibe konulabilmesi için hükmün kesinleşmesi şartı aranmaz. Davacı ancak hükmü tehir-i icra talepli olarak istinaf edebilir. Bu nedenle davacının açmış olduğu işbu dava yerinde değildir ve reddi gerekmektedir.
Netice itibariyle, tarafımızca başlatılan takipte, takibe itiraz ederek haksız yere bu davayı açan davacının iddiaları hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetlidir. Davacı-borçlu tamamen haksız olarak ve süre kazanmak kastıyla işbu davayı açmış bulunmaktadır. Açıklanan tüm nedenlerle haksız ve kötü niyetli yapılmış olan davanın reddedilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah olunan veya mahkemece resen göz önünde bulundurulacak sebeplerle, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini saygıyla bilvekale arz ve talep ederim.
DAVALI VEKİLİ