Beraat Vekalet Ücreti Kesinleşmeden İcra Edilebilir Mi? Avukat Saim İncekaş 28 Ağustos 2024 Ceza Hukuku, İcra Hukuku 3 Yorum 10,365 Görüntüleme Beraat vekalet ücretinin kesinleşmesi gerekir mi? Ceza beraat vekalet ücreti kesinleşmeden icraya konulabilir mi? Evet. Beraat vekalet ücreti kesinleşmeden icra edilebilir, daha basit bir anlatımla beraat vekalet ücretine dayalı ilamlı icra takibi açmak için ceza dosyasının kesinleşmesi gerekmemektedir. Bu durumun gerekçesi ise şu şekildedir: Takibe konu ilam beraat kararı olmakla kesinleşmesini gerektirir bir durum bulunmadığından hükmün ferisi niteliğindeki yargılama gideri ve vekalet ücreti de, hükmün aslının tabi olduğu takip usulüne göre değerlendirileceğinden kesinleşmeden takibe konu olabileceği, Ceza Mahkemelerince verilen kararlara ilişkin tek yasal mevzuat olarak dayanak gösterilen CGTİHK 4. Maddesinin mahkumiyet hükümlerine ilişkin olduğu, beraat kararlarına da teşmil edilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir. (Bu mahkeme kararına ait tam metin aşağıdadır) Aynı yönde, Kamu Denetçiliği Kurumu da (Ombudsmanlık) 13.08.2024 tarihli tavsiye yazısında, beraat vekalet ücretlerinin kesinleşmeden ödenmesi gerektiği hususunu Adalet Bakanlığı’na bildirmiştir. Sayfa içeriği: Toggle 8 Dakikalık Okumaİcra Hukuk Mahkemesi KararıKamu Denetçiliği Kurumu Tavsiye Yazısıİcra Hukuk Mahkemesi Kararı DAVACI: MALİYE HAZİNESİ VEKİLİ: DAVALI: VEKİLİ: DAVA: Şikayet (İcra Memur Muamelesi) DAVA TARİHİ: 03/03/2022 KARAR TARİHİ: 10/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 16/03/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Alacaklı vekili tarafından, … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.03.2021 tarih ve … sayılı kararına istinaden 8.200,00 TL ilam vekalet ücreti ve 454,93TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.654,93 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili için hazine aleyhine … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, icra takibi hukuka aykırı olup icra takibinin iptali gerektiğini, Ceza mahkemesi kararları kesinleşmeden infaz edilemeyecek kararlardan olduğunu, somut olayda, şikayete konu icra emrinin dayanağı olan … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.03.2021 tarih ve … sayılı ilamı henüz kesinleşmemiştir. Anılan karar kesinleşmeden, bu kararda takdir edilen vekalet ücretinin tahsili için Hazine aleyhine icra takibi başlatılmasının mevzuata aykırı olduğunu, dolayısıyla şikayet konusu icra emri ve icra takibi bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, ayrıca hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentiler de, ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, icra emrinde karar tarihinden itibaren faiz istemi de yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle icra emrinin ve dolayısıyla icra takibinin iptali için, kamu düzenine aykırılık söz konusu olduğundan süresiz şikayet yoluna başvurma zorunluluğu doğduğunu, söz konusu icra takibi hukuka ve kamu düzenine aykırı olup, hakkaniyete de uygun olmadığını, konuya ilişkin doktrin ve yüksek yargı kararlarında da kamu düzeni ile ilgili bu tür şikayet başvuruları süresiz şikayete tabi olarak değerlendirildiğini, bu nedenlerle takibin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Davacı kurumun icra takibine konu beraat vekalet ücretinin kesinleşmeden icraya konamayacağını, yine aynı sebeple faiz de istenemeyeceğini söylediğini, 5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddesinde: ” MAHKUMİYET hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz.” denildiğini, İcra takibine konu vekalet ücreti beraat vekalet ücreti olduğunu, mahkumiyet ferisi niteliğindeki vekalet ücreti olmadığını, değişik İcra Hukuk Mahkemeleri tarafından, Yasanın ilgili maddesinin Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının kesinleşmeden takibe konulamayacağı üzerine olup Beraat kararlarına ilişkin ilamlar yönünden böyle bir düzenlenmenin bulunmadığı bu sebeple kesinleşmesi gereken kararlardan olmadığı yönünde kararlar verildiğini, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesi 2018/828 esas, 2018/909 karar sayılı kararında “.. takibe konu ilamın beraat kararına istinaden vekalet ücretinin takibe konu edildiği, vekalet ücretinin takibe konu edilmesi için beraat kararının kesinleşmesine gerek olmadığı anlaşıldığından, şikayetin reddine karar vermek gerekir..” şeklinde hüküm kurulduğunu, Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/219 Esas. 2019/384 Karar sayılı kararında da aynı doğrultuda karar verilmiş olup şikayetin reddine karar verildiğini, bu nedenlerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK nin 320. maddesi göz önüne alınarak bu aşamada mahkememizce toplanacak başka bir delil bulunmadığından, dosya üzerinde yapılan inceleme ile duruşma açılmaksızın karar verilmiştir. İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2021/12436 E Takip dosyasının UYAP sistemi üzerinden incelemesinde; Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhinde 11/11/2021 tarihinde 8.654,93 TL toplam alacağın tahsili amacıyla örnek 4-5 ödeme emri düzenlendiği takip dayanağının İzmir 5 Ağır Ceza Mahkemesi’ nin 2020/266 E,2021/98 karar sayılı kararı olduğu görülmüştür. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Takibe konu ilam beraat kararı olmakla kesinleşmesini gerektirir bir durum bulunmadığından hükmün ferisi niteliğindeki yargılama gideri ve vekalet ücreti de, hükmün aslının tabi olduğu takip usulüne göre değerlendirileceğinden kesinleşmeden takibe konu olabileceği, Ceza Mahkemelerince verilen kararlara ilişkin tek yasal mevzuat olarak dayanak gösterilen CGTİHK 4. Maddesinin mahkumiyet hükümlerine ilişkin olduğu, beraat kararlarına da teşmil edilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının davasının REDDİNE, 2-Davacı harçtan muaf olmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-1.050,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 5-Yatırılan gider avansından artan kısmin HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine, 6-Kararın bir örneğinin icra müdürlüğüne gönderilmesine, Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, KESİN olmak üzere karar verildi. 10/03/2022 Kamu Denetçiliği Kurumu Tavsiye Yazısı KDK’nın beraat vekalet ücretinin kesinleşmeden icra edilebileceğine dair araştırmasını ve tavsiye görüşünü içeren 13.08.2024 tarihli yazısının ilgili kısmı şu şekildedir: DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE 19. Somut olayda; Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/03/2022 tarihli, / E. ve / K. sayılı beraat kararı ile sanık lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş, ilama konu vekâlet ücretinin Mersin Cumhuriyet Başsavcılığından tahsil edilmesi için 22/02/2023 tarihinde, Mut İcra Müdürlüğünün / sayılı dosyasında icra takibi başlatılmış ve icra takibi kesinleşmiştir. İdare tarafından ise söz konusu vekâlet ücretinin ödenmesi için mahkeme kararının kesinleşmesi gerektiği ve karar kesinleştikten sonra ödemenin gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda uyuşmazlığın, beraat kararında sanık lehine hükmedilen vekâlet ücretinin tahsili için mahkeme kararının kesinleşmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. 20. Gerek medeni usul gerekse icra ve iflas hukukumuzda benimsenmiş olan temel ilkeye göre; bir karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurulmuş olması, kural olarak o kararın yerine getirilmesini durdurmamaktadır (HMK m.350, m.367). Dolayısıyla mahkeme kararlarının kesinleşmeden icraya konulması kural olup karar kesinleşmeden icra takibi yapılamaması ise istisnadır. Bu yöndeki istisnalar, verilen mahkeme kararların kesinleşmeden icrası ve daha sonra hükmün bozulması halinde, telafisi imkânsız durumların ortaya çıkabileceği düşünülerek mevzuatta ayrıca düzenlenmiştir. 21. Yerine getirilebilmesi için kesinleşmesi gereken mahkeme kararlarına örnek olarak; taşınmaz mal ile ilgili aynî haklara ilişkin ilâmlar, kişiler ve aile hukukuna ilişkin ilâmlar (HMK m.350/1, m.367/1; İİK m.36), kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı), menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK m.72), yabancı mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK m.41/2), Sayıştay kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu m.53) verilebilir. 22. Ceza yargılamaları açısından ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223’üncü maddesinde hüküm olarak; beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı sayılmış olup 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 4’üncü maddesinde sadece mahkûmiyet hükümlerinin kesinleşmedikçe infaz olunamayacağı düzenleme altına alınmıştır. Beraat kararı da dâhil olmak üzere hüküm olarak sayılan diğer kararların yerine getirilmesi konusunda ilamın kesinleşmesi gerektiği yönünde ise mevzuatta herhangi bir düzenleme getirilmemiştir. 23. İdare tarafından başvuruya konu vekâlet ücretinin ödenememesine dayanak gösterilen görüş yazısında yer verilen Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 09/11/2021 tarih ve 2021/4622 esas, 2021/9932 karar sayılı ilâmında da mahkûmiyete ilişkin ceza ilâmlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımlarının kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğinin belirtildiği, görüş yazısında yer verilen diğer Yargıtay içtihatlarının ise zaten mevzuatta açıkça düzenlenmiş olan istisnalar kapsamındaki taşınmaz mal ile ilgili aynî haklara ilişkin ilamlar ile menfi tespit davasına ilişkin ilamlar hakkında olduğu ve anılan içtihatlarda beraat kararlarının kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğine dair bir tespit bulunmadığı anlaşılmıştır. 24. Konuyla ilgili olarak; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 02/12/2011 tarihli, 2011/19187 E. ve 2011/26516 K. sayılı kararında: “Ceza mahkemelerinin, tazminata ve yargılama giderlerine ilişkin hükümleri ilamlı icra takibine konu edilebilir. 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca mahkumiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz. Mahkumiyet kararının eklentisi olarak hükmolunan tazminat, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de hüküm kesinleşmedikçe asla tabi olarak infazı istenemez. Somut olayda ise takibe konu edilen Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yukarıda anılan ilamının konusu ceza mahkumiyeti içermeyen, haksız tutuklama nedenine dayalı olarak tesis edilen tazminata ilişkin olup, takibe konulabilmesi için kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır…” denmek suretiyle ceza mahkemesinde mahkumiyet dışında verilen kararın kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği belirtilmiştir. 25. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 03/10/2013 tarihli, 2013/7585 E. ve 2013/14130 K. sayılı kararında da benzer şekilde: “Ceza Mahkemeleri’nin tazminata ve yargılama giderlerine ilişkin hükümleri ilamlı icra takibine konu edilebilir. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’nun 4. maddesi uyarınca mahkumiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz. Mahkumiyet kararın eklentisi olarak hükmolunan tazminat, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de hüküm kesinleşmedikçe asla tabi olarak infazı istenemez. Somut olayda ise takibe konu edilen Bursa 3. İcra Ceza Mahkemesi’nin yukarıda anılan ilamın Ceza Mahkemesinden verilen hükmün açıklamasının geri bırakılmasına ilişkin olup yazılan karar mahkumiyet hükmü içerdiği kabul edilemez. (HGK 01.02.2012 gün 2011/19-639 E 2012/30 K) Bu durumda dayanak ilamın tazminat ilamı olduğu ve kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği düşünülmelidir.” ifadelerine yer verilmiştir. 26. Başvuranın iddiaları, idarenin konuyla ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat, yargı kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yerine getirilebilmesi için kesinleşmesi gereken mahkeme kararlarının ilgili kanunlarda istisna olarak düzenlendiği, mahkûmiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımlarının da bu kapsamda sayıldığı ancak beraat kararlarının yerine getirilebilmesi için kesinleşmesi gereken istisnalar kapsamında olmadığı, dolayısıyla başvuruya konu beraat kararında hükmedilen vekâlet ücretinin karar kesinleşmediğinden bahisle ödenmemesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme 27. İyi yönetim ilkelerine, 28/03/2013 tarihli ve 28601 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “İyi yönetim ilkeleri” başlıklı 6. maddesinde yer verilmiş olup; söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; Kurumumuzca istenilen bilgi ve belgeler bakımından idare tarafından süresi içerisinde işlem tesis edildiği; böylece “makul sürede karar verme ve kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi” ilkelerine uygun davranıldığı anlaşılmıştır. Buna karşılık, başvurana iletilen cevabi yazıda, idarenin kararına karşı hangi sürelerde hangi mercilere başvurulabileceğinin gösterilmediği anlaşıldığından “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uygun davranılmadığı tespit edilmiş olup, idareye bu ilkeye de uygun davranması önerilmektedir. VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA 28. 14/06/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 17’nci maddesinin sekizinci fıkrasına göre Kamu Denetçiliği Kurumuna dava açma süresi içinde yapılan başvuru, işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmakta olup anılan Kanun’un 21’inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararı üzerine otuz gün içinde herhangi bir işlem tesis edilmez veya eylemde bulunulmaz ise durmuş olan dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye devam edecek olup Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açıktır. VII. KARAR Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre BAŞVURUNUN KABULÜNE; Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/03/2022 tarihli, / E.ve / K. sayılı beraat kararı ile sanık lehine hükmedilen vekâlet ücretinin ödenmesi konusunda ADALET BAKANLIĞINA TAVSİYEDE BULUNULMASINA, 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 20’nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna, Kararın; BAŞVURANA, ADALET BAKANLIĞINA ve bilgi için TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANLIĞINA tebliğine, Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi. Şeref MALKOÇ – Kamu Başdenetçisi (Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 13.08.2024 tarihli kararı)Tüm Metni GösterMetni Küçült ilgiliKaynakHaberLog Beraat Vekalet Ücreti Nasıl Alınır? Beraat Eden Sanık Lehine Vekalet Ücreti Talebi Dilekçesi Kararda Unutulan Vekalet Ücreti 5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun madde 4 Avukat Saim İncekaş tarafından yayımlanmıştır. (Adana Barosu 4293 Sicil) Avukat Kemal Durmuşcan, Avukat Tülin Keser tarafından gözden geçirilmiştir. (Adana Barosu 2332 ve 4548 Sicil) İlgili Mevzuat (mevzuat.gov.tr) Yargıtay Kararları (yargitay.gov.tr) Kamu Denetçiliği Kurumu (ombudsman.gov.tr) Akademik Makaleler (Ulusal Tez Merkezi, Google Scholar, DergiPark) 74 anonim kullanıcı sayfanın doğru ve güncel olduğunu teyit etmiştir. Bu sayfa 28.08.2024 tarihinde güncellenmiştir. Paylaşın Facebook Twitter LinkedIn