Cevap Dilekçesinin Islahı Nedir, Nasıl Yapılır? (Kapsamlı Anlatım)

Cevap dilekçenizi verdikten sonra önemli bir savunmayı unuttuğunuzu mu fark ettiniz? Cevap dilekçesinin ıslahı, HMK 176-177. maddelerinde düzenlenmiş bir hukuk kurumu olup, davalıya cevap dilekçesindeki eksiklikleri giderme imkanı tanır. Özellikle zamanaşımı defi, takas beyanı gibi önemli savunmaları sonradan ileri sürebilmek için kullanılan bu yol, süresinde verilmiş bir cevap dilekçesi olması şartıyla tahkikat bitinceye kadar uygulanabilir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre cevap dilekçesi ıslahı harca tabi değildir ve aynı davada sadece bir kez kullanılabilir. Bu kapsamlı kılavuzumuzda, ıslahın şartları, süreci, etkileri ve dikkat edilmesi gereken hususları detaylı olarak açıklayarak, hak kayıplarını önlemenize yardımcı olacağız.

1. Cevap Dilekçesinin Islahı Tanımı ve Hukuki Dayanakları

Cevap dilekçesinin ıslahı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen önemli bir usul hukuku kurumudur. Davalının vermiş olduğu cevap dilekçesindeki usul işlemlerini sonradan düzeltme, değiştirme veya genişletme imkanıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176. maddesi uyarınca, taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Bu kurum, özellikle cevap dilekçesindeki eksikliklerin giderilmesi ve unutulan savunmaların davaya dahil edilmesi açısından sıkça kullanılır.

1.1 Cevap Dilekçesinin Islahı Nedir?

Islah, mahkemeye yöneltilen tek taraflı ve açık bir irade beyanıdır. Davalı, karşı tarafın muvafakatini almadan veya mahkemenin onayını beklemeden bu hakka başvurabilir. Yargıtay’ın değişmez uygulamasına göre, ıslah “sui generis” yani kendine özgü bir hukuki çare niteliğindedir ve iddia ile savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağının önemli bir istisnasını oluşturur.

Cevap dilekçesinin ıslahı ile davalı, örneğin zamanaşımı defi gibi önemli bir savunmayı sonradan ileri sürebilir, vakıalarını genişletebilir veya yeni deliller sunabilir. Ancak bu hak sınırsız değildir; belirli şartlar altında ve sadece bir kez kullanılabilir. Yargıtay’ın güncel kararlarında belirtildiği üzere, ıslah hakkının kullanılabilmesi için öncelikle süresinde usulüne uygun bir cevap dilekçesi verilmiş olması gerekir.

Cevap Dilekçesinin Islahı Nedir, Nasıl Yapılır?

Sayfa içeriği:

  17 Dakikalık Okuma

1.2. 6100 Sayılı HMK’daki Yasal Düzenleme (Madde 176-177)

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda cevap dilekçesinin ıslahı, başlıca 176. ve 177. maddelerde düzenlenmiştir. Bu maddenin ilk fıkrası açık bir dille ıslah hakkını garanti eder: “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.” Bu düzenleme, davalıların cevap dilekçelerindeki eksiklikleri ya da hataları sonradan giderme imkanı sağlar.

Madde 176’nın ikinci fıkrası ise kritik bir sınır getirir: “Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.” Bu sınır, ıslah hakkının kötüye kullanılmasını önlemek ve yargılamanın uzamasına engel olmak amacıyla getirilmiştir. Kanun gerekçesinde belirtildiği üzere, bu sınır 1086 sayılı HUMK’taki uygulamadan devralınmış ve davaların sürüncemede bırakılmasını önlemek için korunmuştur.

HMK’nın 177. maddesi ise ıslahın zamanına ilişkin temel kuralları belirler. Birinci fıkraya göre, “Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.” Bu düzenleme, cevap dilekçesinin ıslahının hangi safhalarda mümkün olduğunu netleştirir. 2020’de yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun’la eklenmiş ikinci fıkra, bozma kararından sonra da belirli şartlarda ıslah yapılabileceğini hüküm altına almıştır.

Madde 177’nin üçüncü fıkrası, ıslahın şekline yönelik esneklik sağlar: “Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir.” Bu düzenleme, davalılara duruşmada sözlü olarak cevap dilekçelerini ıslah etme imkanı tanırken, yazılı ıslah dilekçesiyle de bu hakkı kullanabileceklerini belirtir. Duruşmada hazır olmayan karşı tarafa tebligat yapılacağı da aynı fıkrada düzenlenmiştir.

1.3. Islah Kurumunun Amacı ve Önemi

Islah kurumunun temel amacı, yargılama sürecinde şekil ve süreye aykırılık sebebiyle ortaya çıkabilecek maddi hak kayıplarını ortadan kaldırmaktır. Hukuk sistemimizde bu kurum, tarafların ihmal ve hataları nedeniyle davaya başlangıçta dahil edemedikleri hususların sonradan yargılamaya katılmasını sağlar. Bu sayede, cevap dilekçesinde yer verilmeyen önemli savunmaların ya da delillerin davadan dışlanması önlenir.

Cevap dilekçesinin ıslahı, özellikle zamanaşımı defi gibi önemli savunmaların unutulduğu durumlarda hayati önem taşır. Bu kurum, hak arama hürriyetini güçlendirir ve adil yargılanma ilkesinin gereğini yerine getirir.

Islah, aynı zamanda usul ekonomisi ilkesine hizmet eder. Yeni davaların açılmasının önüne geçer ve mevcut davada eksikliklerin giderilmesine olanak tanır. Örneğin, davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı defi üzerine unutması durumunda, ıslah yolu ile bu defi sonradan ileri sürebilir ve yeni bir dava açmak zorunda kalmaz.

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı’nda (04.02.1948 tarih, E:1944/10, K:1948/3) vurgulandığı üzere, ıslah “iyi niyetli tarafın, davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıkları düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına” imkan sağlayan bir kurumdur. Bu özellik, ıslah kurumunu hukuki güvenlik ve adaletli yargılama açısından vazgeçilmez kılar.

2. Cevap Dilekçesi Islahının Şartları

Cevap dilekçesinin başarılı bir şekilde ıslah edilebilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi zorunludur. Bu şartlar, hem Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda açıkça belirtilmiş hem de yıllardır süren Yargıtay uygulamasıyla şekillenmiştir. Kanun koyucu, ıslah hakkının kötüye kullanılmasını önlemek ve yargılamanın sürüncemede bırakılmasına engel olmak için bu şartları getirmiştir. Her davalının bilmesi gereken bu dört temel şart, ıslah hakkının geçerli bir şekilde kullanılabilmesi için mutlaka karşılanmalıdır.

2.1. Süresinde Cevap Dilekçesi Verilmesi Şartı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2020 tarihli kararında vurgulandığı üzere, cevap dilekçesinin ıslah edilebilmesi için öncelikle kanuni süre içinde usulüne uygun bir cevap dilekçesi verilmiş olması gerekir. Bu şart, Yargıtay’ın değişmez uygulaması haline gelmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/391 K. sayılı kararında açıkça belirtildiği gibi: “Cevap dilekçesinin hiç verilmemiş olması hâlinde ortada ıslah edilmesi mümkün bir usul işleminin varlığından söz edilemez.” Bu durumda, süresinde cevap vermeyen davalı, sonradan ıslah yoluna başvurarak savunmasını genişletemez.

Bazı Yargıtay daireleri, özellikle 8. Hukuk Dairesi farklı görüş ileri sürse de, güncel Hukuk Genel Kurulu kararları bu konuda nettir. Cevap dilekçesi vermeyerek suskun kalan davalının durumu, bir usul işlemi olarak kabul edilmez ve bu nedenle ıslaha konu olamaz.

Süresinden sonra verilen cevap dilekçesinin ıslahı da mümkün değildir. Çünkü bu durumda davalı, aslında ıslah yoluyla kaçırılmış süreyi geri getirmeye çalışmış olur. Oysa kanunla belirlenen süreler kesin niteliktedir ve ıslah, kaçırılan süreleri geri getiren bir müessese değildir.

2.2. Tahkikat Aşamasında Olma Zorunluluğu

HMK’nın 177/1. maddesi uyarınca, “Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.” Bu düzenleme, cevap dilekçesinin ıslahının zamansal sınırını net bir şekilde belirler. Tahkikatın sona ermesi, mahkemece tahkikat sürecinin bittiğinin taraflara tefhim edilmesi ile gerçekleşir.

2020 yılında 7251 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik, bu konuda açıklık getirmiştir. İkinci fıkraya eklenen düzenleme ile, “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir” hükmü getirilmiştir.

Bu düzenleme, yıllarca tartışma konusu olan “bozmadan sonra ıslah olmaz” kuralını değiştirmiştir. Artık bozma kararından sonra tahkikat aşamasına geçilirse, taraflar cevap dilekçelerini ıslah edebilirler. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durumun ortadan kaldırılamayacağıdır.

2.3. Kötüniyetli Islah Yasağı

HMK’nın 182. maddesinde düzenlenen kötüniyetli ıslah yasağı, bu hakkın kötüye kullanılmasını engeller. Kanuna göre, “Islahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetli düşüncelerle yapıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ıslahı dikkate almadan karar verir.”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2020/551 K. sayılı kararında, kötüniyetli ıslahın değerlendirilmesinde dikkat edilecek hususlar belirtilmiştir:

  • Islahın yapılma zamanı
  • Yargılamanın o ana kadarki seyri
  • Davalının ıslaha kadar olan davranışları
  • Islahın yargılamayı uzatıp uzatmadığı

Yüksek Mahkeme, bu kararda davalının 10.10.2014 tarihinde ıslah harcını yatırarak yaptığı ıslah işleminin, yapılan ek rapor sonrası yapıldığı ve yargılamayı uzatmaya yönelik olmadığı gerekçesiyle geçerli olduğuna hükmetmiştir.

2.4. Tek Defaya Mahsus Olması Kuralı

6100 sayılı HMK’nın 176/2. maddesi açık bir şekilde belirtir: “Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.” Bu kural, ıslah hakkının sınırını çizer ve usul ekonomisini korur.

Ancak Yargıtay’ın 2021/14096 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, bazı istisnai durumlar vardır. “Davaların yığılması” halinde, her bir alacak kalemi için ayrı ayrı ıslah yapılması mümkündür. Yargıtay’ın ifadesiyle: “Bazı hallerde iki kere ıslah yapmak mümkündür.”

Bu durumda, farklı alacak kalemleri için ayrı ayrı ıslah yapılması, ikinci ıslah olarak değerlendirilmez. Çünkü her bir alacak aslında ayrı bir dava konusu teşkil eder ve HMK’nın 110. maddesi kapsamında aynı dava dilekçesinde talep edilmiştir.

İkinci kez ıslah yapılması durumunda mahkeme bu beyanı kendiliğinden reddeder. Yargıtay’ın değişmez uygulamasına göre, ıslah hakkının bir kez kullanılması ile tüketilmiş sayılır ve artık ikinci bir imkan tanınmaz.

3. Cevap Dilekçesi Islahı Nasıl Yapılır? – Süreç ve Usul

Cevap dilekçesinin ıslahı, belirli kurallara uygun olarak gerçekleştirilmesi gereken teknik bir süreçtir. HMK’nın 177. maddesi uyarınca bu işlem hem yazılı hem sözlü olarak yapılabilir. Islah, mahkemeye yöneltilen tek taraflı bir irade beyanıdır ve karşı tarafın muvafakatini veya mahkemenin onayını gerektirmez. Ancak mahkeme, ıslahın şartlarını (yukarıda 2 no’lu başlıkta açıklanmıştır) ve geçerliliğini değerlendirir.

Bu süreçte dikkat edilmesi gereken temel nokta, ıslahın tahkikat aşamasının sona ermesine kadar yapılabilmesi ve belirtilen şartların tamamının yerine getirilmesidir. Şahsi tecrübelerim çerçevesinde söylemem gerekir ki ıslah süreci doğru şekilde yönetildiğinde, davalı cevap dilekçesindeki eksiklikleri gidererek daha güçlü bir savunma oluşturabilir.

3.1 Islah Dilekçesi Yazım Kuralları

Yazılı ıslah dilekçesi hazırlarken dikkat edilmesi gereken temel kurallar şunlardır:

  • Dilekçe başlığı ve içeriği net olmalıdır: Islah dilekçesi açık bir şekilde “Cevap Dilekçesinin Islahı” başlığını taşımalı ve hangi hususların ıslah edildiği detaylandırılmalıdır.
  • Islah edilen kısım belirtilmelidir: Dilekçede, cevap dilekçesinin hangi bölümünün ıslah edildiği ve ne şekilde değiştirildiği açıkça yazılmalıdır. Örneğin: “Cevap dilekçemizin savunma kısmını ıslah ederek zamanaşımı defini ileri sürüyoruz.”
  • Hukuki gerekçe sunulmalıdır: Islahın neden yapıldığı, hangi hukuki sebeplere dayandığı belirtilmelidir. “HMK 176. maddesi gereğince” gibi yasal dayanaklar mutlaka yazılmalıdır.
  • İmza ve vekil bilgileri: Davalı veya vekili tarafından imzalanması ve gerekli dosya bilgilerinin tam olarak yazılması gerekir.

Yargıtay uygulamasında, dilekçenin dili anlaşılır olmalı ve ıslahın kapsamı net şekilde belirlenmeli. Belirsiz ifadeler mahkemenin ıslahı kabul etmemesine yol açabilir.

3.2 Cevap Dilekçesini Yazılı veya Sözlü Islah Seçenekleri

HMK’nın 177/3. maddesi uyarınca, ıslah hem sözlü hem yazılı olarak yapılabilir. Her iki yöntemin de kendine özgü avantajları vardır:

Yazılı Islah:

  • Daha detaylı açıklamalar yapılabilir.
  • Belge olarak saklanır ve dosyaya konur.
  • Düşünülmüş bir savunma stratejisi sunulabilir.
  • Özellikle sayısal ifadeler içeren karmaşık hukuki konularda daha faydalıdır.

Sözlü Islah:

  • Duruşmada hemen yapılabilir.
  • Esnek bir yaklaşım sunar.
  • Mahkemenin sorularına anında yanıt verilebilir.
  • Zamandan tasarruf sağlayabilir.

HMK’nın 154. maddesine göre, sözlü ıslah beyanı tutanağa geçirilir ve ıslah talebinde bulunan tarafından imzalanır. Bu tutanak da yazılı ıslah dilekçesi gibi hukuki sonuç doğurur.

3.3 Karşı Tarafa Tebliğ Süreci

Islahın tebliği konusunda HMK’nın 177/3. maddesi şu düzenlemeyi getirir: “Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.”

Duruşmada yapılan sözlü ıslah: Karşı taraf hazırsa, ıslah hemen tutanağa geçirilir ve karşı tarafa elden tebliğ yapılır. Karşı taraf ıslah hakkında beyanını o duruşmada veya sonraki duruşmada yapabilir.

Duruşma dışında yapılan yazılı ıslah: Dilekçe mahkemeye sunulduktan sonra, karşı tarafa bildirilmek üzere tebliğe çıkarılır. Tebligat, PTT Kargo aracılığıyla veya elektronik ortamda yapılabilir.

Önemli husus şudur: Tebligat, ıslahın geçerlilik şartı değildir, sadece hukuki dinlenilme hakkının gereğidir. Ancak karşı tarafın bilgilendirilmesi ve açıklama yapabilmesi için bu süreç mutlaka tamamlanmalıdır.

3.4. Mahkeme Kabulü ve İnceleme Aşaması

Mahkemenin ıslah karşısındaki rolü, pasif değerlendirici konumundadır. Yargıtay’ın belirttiği üzere, ıslah karşı tarafın kabulüne veya mahkemenin onayına bağlı değildir.

Mahkemenin inceleme konuları:

  1. Şartların kontrolü: Islahın yasal şartları taşıyıp taşımadığı
  2. Kötüniyetin değerlendirilmesi: HMK 182 kapsamında inceleme
  3. Uygulanabilirlik: Islahın hukuka uygun olup olmadığı

Mahkeme, ıslahı kabul ettikten sonra şu adımları izler:

  • Islah dilekçesinin dosyaya konması
  • Gerekirse ek tahkikatın yapılması
  • Karşı tarafa cevap hakkı tanınması
  • Islah doğrultusunda kararın verilmesi

Eğer mahkeme ıslahın kötüniyetli olduğuna karar verirse, HMK 182 uyarınca ıslahı dikkate almadan karar verir ve davalıya disiplin para cezası ile karşı tarafın zararını ödeme yükümlülüğü getirir.

4. Cevap Dilekçesi Islahının Kapsamı

Bu kurumla hangi değişiklikler yapılabilir ve hangi sınırlar bulunur? HMK’nın 176. maddesi genel çerçeveyi çizmekle birlikte, Yargıtay uygulaması bu kapsamı daha da netleştirmiştir. Islah, davalıya önemli esneklik sağlarken, aynı zamanda belirli sınırları olan bir kurumdur.

4.1. Nelerin Islah Edilebileceği

Cevap dilekçesinin ıslahı ile yapılabilecek temel işlemler şunlardır:

  • Savunmanın Genişletilmesi ve Değiştirilmesi: Davalı, cevap dilekçesinde eksik bıraktığı savunmasını ıslahla tamamlayabilir. Örneğin, başlangıçta sadece inkar ile yetinen davalı, sonradan ıslah yoluyla: Zamanaşımı defi ileri sürebilir, Takassa dair beyanlarını ekleyebilir, Yeni def ve itirazlarını dahil edebilir.
  • Vakıaların Tamamlanması ve Değiştirilmesi: HMK’nın gerekçesinde belirtildiği üzere, “davalı vermiş olduğu cevap dilekçesini ıslah edip, daha önce eksik bıraktığı savunmasını tamamlayabileceği gibi, savunmasını dayandırdığı vakıaları tümüyle de değiştirebilecektir.”
  • Yeni Hukuki Sebeplerin İleri Sürülmesi: Davalı, cevap dilekçesinde değinmediği hukuki sebepleri ıslah yoluyla dahil edebilir.

4.2. Nelerin Islah Edilemeyeceği

HMK’nın 179/2. maddesi, ıslahla geçersiz kılınamayan işlemleri açıkça sayar:

Geçersiz Kılınamayan İşlemler:

  • İkrar: Yapılmış ikrarlar ıslahla geçersiz kılınamaz.
  • Tanık ifadeleri: Alınmış tanık beyanları değiştirilemez.
  • Bilirkişi rapor ve beyanları: Verilen raporlar ıslahla iptal edilemez.
  • Keşif ve isticvap tutanakları: Bu belgeler ıslaha tabi değildir.
  • Yemin işlemleri: Teklif edilen, reddedilen veya iade edilen yeminler.
  • İlk İtirazlar ve Süreli Defiler: Yargıtay uygulamasına göre, ilk itirazlar cevap dilekçesinin ıslahıyla sonradan ileri sürülemez. Çünkü bu itirazlar HMK’nın 116. maddesi uyarınca hak düşürücü süreye tabidir.
  • Taraf Değişikliği: Islah yoluyla davanın tarafları değiştirilemez. Bu husus hem kanun gerekçesinde hem de Yargıtay uygulamasında yer alır.
  • Tanık Listesi: Tanık listesi ıslah edilemez (Yargıtay 9. HD 2018/12089 K.)
  • Delil Listesi: Delil listesi ıslahının kabulü tartışmalıdır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/9302 K. sayılı kararı bu konuya ışık tutar: “Islah, iyi niyetli tarafın, davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıkları düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına, bu çerçevede yeni deliller sunabilmesine olanak sağlayan bir kurumdur.”

5. Cevap Dilekçesinin Islahı ile Zamanaşımı Defi

Cevap dilekçesinin ıslahının en sık kullanılan alanlarından birisi de unutulan zamanaşımı definin sonradan ileri sürülmesidir. Zamanaşımı defi, HMK madde 187 kapsamında ilk itiraz değildir, ancak savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında değerlendirilerek belirli sürelerde ileri sürülmesi zorunludur. Bu durum, birçok davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı defini unutması veya gözden kaçırması nedeniyle ıslah yoluna başvurmasına yol açar.

5.1. Zamanaşımı Definin İleri Sürülme Zamanı

Zamanaşımı defi, maddi hukuktan kaynaklanan bir defi ve savunma aracıdır. Kanun koyucu, bu defin kesin sürelerde ileri sürülmesini öngörmüştür. Yazılı yargılama usulünde, zamanaşımı defi ikinci cevap dilekçesinin verilmesiyle; basit yargılama usulünde ise cevap dilekçesinin verilmesiyle savunmanın genişletilmesi yasağı başlar.

Bu süreç şu şekilde işler:

  • Yazılı yargılama usulünde: Davalı cevap dilekçesi, davacı cevaba cevap dilekçesi verdikten sonra, ikinci cevap dilekçesi ile zamanaşımı defini ileri sürebilir
  • Basit yargılama usulünde: Cevap dilekçesi ile doğrudan zamanaşımı defi ileri sürülmelidir

Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemişse, cevap verme süresi henüz dolmamış olsa bile, artık bu defi direktmen ileri sürülemez. Bu durumda tek seçenek ıslah yoluna başvurmaktır.

5.2. Cevap Dilekçesi Islahı ile Zamanaşımı Defi Mümkün mü?

Yargıtay’ın değişmez uygulamasına göre, zamanaşımı definin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesi mümkündür. Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/70 K. sayılı kararı bu konuda açıktır: “Zamanaşımı definin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesi de mümkündür.”

Bu uygulama, eskiden beri Yargıtay’ın kabul ettiği bir yoldur. Hukuk Genel Kurulu’nun:

  • 19.02.1958 gün, E:4-23, K:16 sayılı kararı
  • 13.02.1963 gün, E:4-51, K:19 sayılı kararı

Bu kararlarda da sonradan ıslah yoluyla zamanaşımı definin ileri sürülebileceği kabul edilmiştir.

Ancak, bu hakkın kullanılabilmesi için mutlaka süresinde usulüne uygun bir cevap dilekçesi verilmiş olması gerekir. Hiç cevap dilekçesi vermeyen veya süresinden sonra cevap veren davalı, ıslah yoluyla zamanaşımı defi ileri süremez.

Örneğin, Adana taşınmaz tapu avukatı olarak aldığımız bir tapu iptal davasında, davalı ilk cevap dilekçesinde zamanaşımı def’ini belirtmeyi unutmuştu. Taşınmaz alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan bu davada, on yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini sonradan ıslah yoluyla ileri sürmek zorunda kalmıştık.

6. Cevap Dilekçesi Islahı Harca Tabi mi?

Cevap dilekçesinin ıslahının harca tabi olup olmadığı konusu, uygulamada sıkça karışıklığa neden olan bir meseledir. Bu konu özellikle davalılar için önemlidir, çünkü harç ödememe durumunda ıslahın geçersiz sayılmasından endişe duyarlar. Yargıtay daireleri arasında görüş farklılıkları olsa da, Hukuk Genel Kurulu’nun net tutumu bu konuda belirleyicidir.

6.1. Islah Harç Uygulaması ve Güncel Düzenlemeler

492 sayılı Harçlar Kanunu incelendiğinde, “ıslah harcı” şeklinde ayrı bir harç türü bulunmadığı görülür. Ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 176 ve devamı maddelerinde de ıslahın harca tabi olduğuna ilişkin herhangi bir düzenleme yer almaz. Sadece dava değerinde artış olduğunda harç tamamlanır. Vergi, resim, harç gibi yükümlülükler ancak kanunla öngörülebilir.

Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir istisna vardır: Islah sonucunda davanın konusu genişlerse ve artan miktar için harç ödenmesi gerekiyorsa, o zaman harç ödenmesi/tamamlanması gerekir. Örneğin, davacı talep miktarını artırırsa bu durum harca tabidir, ancak bu durum istem sonucunu artırmaktan kaynaklanır, ıslahın kendisinden değil. Cevap dilekçesini de davalı sunduğu için davalı tarafından davanın konusunu artıracak bir ıslah yapılması pek söz konusu olmaz.

Özellikle Adana’da Boşanma Davası Avukatı olarak deneyimlediğimiz aile hukuku davalarında, cevap dilekçesinin ıslahı sık kullanılır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin savunmaların sonradan eklenmesi gerektiğinde bu yola başvurulur.

6.2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.04.2019 tarihli 2017/2160 E. ve 2019/391 K. sayılı kararı bu konuda çok net bir tavır sergiler:

“Gerek 492 sayılı Kanun’da gerekse Kanun’a bağlı (1) sayılı tarifede ıslah işleminin ve cevap dilekçesinin ıslahının harca tabi olduğuna dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin ancak kanunla öngörülebileceği hususu gözetildiğinde, cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle zamanaşımı defini ileri sürmenin harca tabi bir işlem olmadığı tartışmasızdır.

7. Cevap Dilekçesi Islahının Etkileri

Cevap dilekçesinde ıslah yapıldığında yargılamada geriye dönük etkiler oluşur ve ıslahın kapsamına göre belirli işlemler geçersiz hale gelir. Ayrıca, bu süreçte ortaya çıkabilecek ek maliyetler ve zaman kaybı da dikkate alınmalıdır.

7.1. Geçersiz Hale Gelen İşlemler

HMK’nın 179. maddesi, ıslahın temel etkisini açık bir şekilde belirtir: “Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur.” Bu, cevap dilekçesinin ıslahı açısından şu anlamlara gelir:

Kısmen Islah Durumunda: Cevap dilekçesinin belirli bir kısmının ıslah edilmesi halinde, sadece o kısımla ilgili olan sonraki işlemler geçersiz hale gelir. Örneğin, davalı zamanaşımı defi eklemek için ıslah yaparsa, bu defiyle ilgili olmayan diğer savunma sebepleri ve bunlara dair yapılan işlemler geçerliliğini korur. Ayrıca yazımızdaki 4.2. no’lu başlıkta yer alan ıslah edilemeyecek işlemler her hâlükârda geçerliliğine devam eder.

7.2. Yargılama Giderleri ve Zarar Teminatı

Islah yapan tarafın mali yükümlülükleri kanunda düzenlenmiştir:

  • Teminat Yükümlülüğü: Cevap dilekçesini ıslah eden davalı, şu hususları karşılamak üzere hâkimin takdir edeceği teminatı bir hafta içinde mahkeme veznesine yatırmak zorundadır; Islah sebebiyle geçersiz hale gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri, Karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararlar.
  • Teminat Miktarının Hesaplanması: Hâkim, dosya üzerinden şu faktörleri dikkate alarak teminat miktarını belirler; Geçersiz hale gelen işlemlerin maliyeti, yargılamanın uzama süresi, karşı tarafın ek masrafları, Potansiyel zarar miktarı. Ancak, geçersiz hale gelen işlem olmaması veya karşı tarafın zarar görmemesi durumunda teminat aranmaz.
  • Teminatın Kesinleşmesi: Karşı tarafın zararı kesin olarak tespit edildikten sonra; teminat eksikse tamamlattırılır, fazla ise iade edilir, zarar hiç yoksa teminat iade edilir.

7.3. Tahkikatın Uzaması Durumu

Cevap dilekçesinin ıslahı, yargılamanın uzamasına neden olabilir.

Uzama Sebepleri:

  1. Yeni delillerin incelenmesi: Islahla gelen yeni vakıalar için tahkikat gerekebilir.
  2. Karşı tarafın cevap hakkı: Ek süre tanınması gerekir.
  3. Bilirkişi incelemesi: Yeni konular ek bilirkişi raporu gerektirebilir.
  4. Duruşma sayısının artması: Ek incelemeler için yeni duruşmalar.

8. Cevap Dilekçesinin Islahı Dilekçesi

Aşağıda cevap dilekçesinin ıslahı talebi içeren gerçek dosyamdan alınmış bir ıslah örneği bulunmaktadır. Daha detaylı ıslah dilekçesi örnekleri için ilgili yazımızı inceleyiniz.

ADANA 2. TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

Dava No : 2024/456 Esas

Davacı : A.B. LİMİTED ŞİRKETİ
Vekili : Av. SAİM İNCEKAŞ

Davalı : C.D. SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
Vekili : Av. KAYA

Konu : Alacak Davasına Karşı Cevap Dilekçesinin Islahı

AÇIKLAMA:

1- Müvekkilim aleyhine açılmış olan alacak davası hakkında 15.09.2024 tarihinde cevap dilekçemizi takdim etmiştik.

2- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176. maddesinde, taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği hüküm altına alınmıştır.

3- HMK’nın 177. maddesine göre, ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Henüz tahkikat aşamasında olunduğundan, ıslah için yasal şartlar mevcuttur.

4- İlk cevap dilekçemizde zamanaşımı defini ileri sürmeyi ihmal etmiştik. Ancak, davacının alacak iddiasının 24.03.2020 tarihinden bu yana beş yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle düştüğü açıktır.

5- Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi gereği, genel borç ilişkilerinden doğan alacaklar beş yıl içinde zamanaşımına uğrar. Davacının iddia ettiği alacağın doğma tarihi 24.03.2020 olup, dava tarihi olan 15.09.2024 itibarıyla zamanaşımı süresi geçmiştir.

6- Bu nedenle, cevap dilekçemizi zamanaşımı defi yönünden ıslah etmemiz gerekmiştir.

TALEP VE SONUÇ: Yukarıdaki açıklamalar ışığında;

1- Cevap dilekçemizin HMK 176. maddesi gereğince ıslah edildiğinin kabulü,

2- Davacının alacak talebinin zamanaşımı defi nedeniyle reddedilmesi,

3- Yargılama giderlerinin davacıdan tahsili, talep olunur. 12.05.2025

Saygılarımla, Av. SAİM İNCEKAŞ

EK:
1 – Emsal Yargıtay Kararı
2 – Gider avansı tahsilat makbuzu

Profesyonel Hukuki Danışmanlık Önemi

Deneyimli Adana avukatları olarak, müvekkillerimize sunduğumuz hizmetler arasında ıslah stratejilerinin belirlenmesi önemli bir yer tutar. Her vakanın kendine özgü şartları detaylıca incelenerek, en etkili ıslah yöntemi önerilir. İlk danışmanlık görüşmemiz ücretsizdir ve vakanızın detaylarına göre kişiselleştirilmiş çözümler sunuyoruz.

📞 Avukat Saim İncekaş’a ulaşmak ve randevu almak için: 0534 910 97 43 – 0322 245 00 44
📧 E-posta: av.saimincekas@gmail.com
📍 Adres: Ziya Algan İş Merkezi K:5 D:41 Seyhan/Adana

9. Yargıtay’ın Cevap Dilekçesi Islahındaki Önemli Kararları

9.1. Cevap Verme Süresini Kaçıran Davalının Islah Yoluyla Zamanaşımı Defi İleri Sürme Talebinin HGK Tarafından Reddedilmesi

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, işçilik alacaklarının tahsili davasında, süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalının sonradan ıslah yoluyla zamanaşımı defi ileri sürme talebini reddetmiştir. Kararda “davalının süresinden sonra verdiği cevap dilekçesini ıslah ederek zamanaşımı definde bulunabileceğini kabul etmek ıslah ile kaçırılmış olan sürenin geri getirilmesi, daha doğrusu ıslah ile davaya cevap verilmesi sonucunu doğuracaktır” denilerek, ıslahın kaçırılmış süreleri geri getiren bir müessese olmadığı vurgulanmıştır. HGK ayrıca “cevap dilekçesinin hiç verilmemiş olması hâlinde ortada ıslah edilmesi mümkün bir usul işleminin varlığından söz edilemez” açıklamasıyla, ıslahın daha önce yapılmış bir usul işleminin düzeltilmesi anlamına geldiğini, hiç yapılmamış işlemin ıslah konusu olamayacağını belirtmiştir. (🧾 Yargıtay HGK, E. 2017/9-2782, K. 2020/87, T. 6.2.2020)

9.2. Islaha Karşı Beyan Dilekçesinin Islahı ile Zamanaşımı Definin İleri Sürülmesinin Yargıtay Tarafından Kabulü

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçilik alacaklarının tahsili davasında davalının ıslaha karşı beyan dilekçesini ıslah ederek zamanaşımı defi ileri sürmesini geçerli kabul etmiştir. Kararda, “davalı tarafca 02.04.2018 tarihli dilekçe ile davacı tarafın ıslah dilekçesinden sonra müvekkilce cevap dilekçesi ile ileri sürülemeyen zamanaşımı defi cevap dilekçesi ıslah edilerek ileri sürülmüştür” denilerek, bu durumun gerçekte “ıslaha karşı beyan dilekçesinin ıslahı” olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hukuk Dairesi, “davalının 02.04.2018 tarihli dilekçesinin cevap dilekçesinin ıslahı olarak değil, davalının ıslaha karşı beyan dilekçesinin ıslahı olarak kabul edilmesi gerekmektedir” açıklamasıyla, süresinde verilmeyen asıl cevap dilekçesinin ıslahı ile ıslaha karşı beyan dilekçesinin ıslahı arasında ayrım yaparak, ikinci durumun geçerli olduğuna hükmetmiştir. Sonuç olarak, “ıslaha karşı zamanaşımı define değer verilerek yeniden hesaplanan işçilik alacakları hüküm altına alınmalıdır” kararıyla, mahkeme kararının bozulmasını gerekli görmüştür. (🧾 Yargıtay 9. HD, E. 2022/7296, K. 2022/8058, T. 20.06.2022)

9.3. Cevap Dilekçesi Islahı ile İleri Sürülen Takas Definin Karşı Tarafa Tebliğ Edilmemesi ve İncelenmemesi Sebebiyle Kararın Bozulması

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kanun yararına bozma kapsamında verdiği kararında, davalının takas ve mahsup talebini içeren ıslah dilekçesinin mahkeme tarafından hatalı şekilde değerlendirildiğini belirtmiştir. Kararda “davalının cevap dilekçesinin ıslahı niteliğindeki 27.02.2017 tarihli dilekçe ile takas ve mahsup talebinde bulunduğu halde, davalının ıslah dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmediği, 7.3.2017 tarihli celsede taraflara ıslah dilekçesi ile ilgili beyanları sorulmadığı” tespit edilmiştir. Yargıtay ayrıca “cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla takas ve mahsup definin ileri sürülmesi hukuken mümkün olup, karşı tarafın muvafakatine de ihtiyaç bulunmamaktadır” açıklamasıyla hukuki durumu netleştirmişken, mahkemenin “davalı tarafça ileri sürülen takas ve mahsup defi kapsamında inceleme yapılmaksızın hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile takas talebinin icra mahkemesinin yetkisinde bulunduğundan bahisle bu konuda dava açmakta muhtariyetine” şeklinde hüküm kurmasını hukuka aykırı bulmuştur. (🧾 Yargıtay 2. HD, E. 2020/3254, K. 2020/5432, T. 05.11.2020)

10. Sıkça Sorulan Sorular

Bozma kararından sonra cevap dilekçesi ıslah edilir mi?

Evet, HMK madde 177’nin 2020 yılında 7251 sayılı Kanun’la değiştirilmiş ikinci fıkrası gereğince, Yargıtay’ın bozma kararından sonra yerel mahkemece tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde tahkikat bitinceye kadar ıslah mümkündür. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ıslahla ortadan kaldırılamaz.

Cevap dilekçesinin ıslahı ne zamana kadar yapılır?

Cevap dilekçesinin ıslahı HMK 177. madde uyarınca tahkikat aşamasının sona ermesine kadar yapılabilir. Ayrıca, 2020 yılındaki değişiklikle Yargıtay bozması sonrası yerel mahkemece tahkikata ilişkin işlem yapılması halinde tahkikat sona erinceye kadar ıslah mümkündür.

Cevap dilekçesinin ıslahı ile yeni delil sunulabilir mi?

Islah dilekçesi ile yeni vakıalar için delil sunulabilir ve Yargıtay’ın 2022/7116 K. sayılı kararına göre “ıslah dilekçesi ile ileri sürülen yeni vakıalara yönelik delil bildirebilir.” Ancak, mevcut vakıalar için tanık listesi verilemez ve delil listesinin ıslahının kabulü mahkemeler arasında farklı uygulamalara tabidir.

Cevap dilekçesi vermeyen ıslah edebilir mi?

Hayır, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2020/87 K. sayılı kararında açıkça belirtildiği üzere “cevap dilekçesinin hiç verilmemiş olması hâlinde ortada ıslah edilmesi mümkün bir usul işleminin varlığından söz edilemez.” Çünkü ıslah, daha önceden yapılmış bir usul işleminin düzeltilmesi anlamına gelir ve hiç cevap verilmemişse ıslah edilecek bir işlem bulunmaz.

Islaha cevap verme süresi ne kadardır?

HMK’da cevap dilekçesinin ıslahına karşı davacının cevap verme süresi için özel bir düzenleme bulunmaz; mahkeme takdiren süre verir veya duruşmada cevap alır. Yargıtay HGK’nın 2020/551 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, “usul hukukumuzda davalının buna karşı vereceği cevap dilekçesinin süresine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.”

  • İlk yayınlanma tarihi: 12 Mayıs 2025

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İçindekiler

İçindekiler
Bize WhatsApp'tan ulaşın!