1. Tam Islah Nedir? HMK 180 Kapsamında Davanın Tamamen Islahı
1.1. Tam Islah Kavramının Hukuki Tanımı ve Kapsamı
Tam ıslah nedir? Basit bir ifadeyle, açtığınız davayı baştan aşağı değiştirme hakkınızdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 180. maddesinde düzenlenen tam ıslah, davacı veya davalının dava sürecinde yaptığı tüm usul işlemlerini en baştan yani dava dilekçesinden başlayacak şekilde değiştirmesine olanak tanıyan bir hukuki müessesedir.
“HMK Madde 180’in lafzı şöyledir: Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.”
Bu yöntemle özellikle hatalı dava dilekçelerinin düzeltilmesi veya yanlış hukuki dayanakların değiştirilmesi mümkün hale gelir. Tam ıslah yapıldığında, dava dilekçesinden itibaren bütün usul işlemleri yapılmamış sayılır (HMK m. 179/1).
Tam ıslahın geçerli olabilmesi için mutlaka bir hafta içinde yeni dava dilekçesi verilmesi zorunludur. Bu süre hak düşürücü niteliktedir ve uzatılamaz. Yeni dilekçe verilmezse, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ancak ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.
Tam ıslah ile yapılabilecekler şunlardır: Dava sebebinin tamamen değiştirilmesi, Dava konusunun değiştirilmesi, Talep sonucunun değiştirilmesi, Eksik bildirilen vakıaların tamamlanması, Davanın türünün değiştirilmesi, Yeni delillerin gösterilmesi, Davalı ise cevap dilekçesinin değiştirilmesi.
1.2. Tam Islah ile Kısmi Islah Arasındaki Farklar Nelerdir?
“Tam ıslah mı, kısmi ıslah mı yapmalıyım?” sorusu, uygulamada sıkça karşılaşılan bir durumdur. İki müessese arasındaki farkları anlamak, doğru stratejiyi belirlemek için önemlidir.
KARŞILAŞTIRMA KRİTERİ | TAM ISLAH | KISMİ ISLAH |
---|---|---|
Yasal Dayanak | HMK Madde 180 | HMK Madde 181 |
Kapsam | Davanın tamamen yenilenmesi Baştan sona değişiklik |
Belirli usul işlemlerinin düzeltilmesi Sınırlı değişiklik |
Yeni Dava Dilekçesi | ZORUNLU 1 hafta içinde verilmeli |
Gerekmez Mevcut dilekçe üzerinde değişiklik |
Süre | Bildirimden itibaren 1 hafta | 1 hafta içinde işlem yapılmalı |
Dava Sebebi | Tamamen değiştirilebilir | Değiştirilemez |
Dava Konusu | Baştan belirlenebilir | Aynı kalır |
Talep Sonucu | Tamamen değiştirilebilir | Artırılabilir veya azaltılabilir |
Yeni Vakıalar | İleri sürülebilir | Sınırlı olarak eklenebilir |
Örnek Durumlar | • Tahliye → Mülkiyet davası • Alacak → Tazminat davası • Tescil → Men-i müdahale |
• 100.000 TL → 150.000 TL • Fazlaya ilişkin hakları kullanma • Talep miktarını azaltma |
Süre Kaçırılırsa | Islah hakkı kullanılmış sayılır Dava eski haliyle devam eder |
Islah yapılmamış gibi devam edilir |
“Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2021/1340 K. sayılı kararında belirtildiği üzere: Talep kısmının değiştirilmesi tamamen ıslah yapıldığı anlamına gelir. Davadaki talep kısmının artırılması ise davanın kısmen ıslahı mahiyetindedir.”
Hangi ıslah türünü seçeceğinize karar verirken şu soruları kendinize sorun:
- Davanın temelini mi değiştiriyorum? (Evet ise → Tam Islah)
- Sadece para miktarını mı artırıyorum? (Evet ise → Kısmi Islah)
- Bambaşka bir dava türüne mi geçiyorum? (Evet ise → Tam Islah)
- Dava sebebim aynı kalıyor mu? (Evet ise → Kısmi Islah)
Unutmayın: Her iki ıslah türünde de sadece 1 kez ıslah hakkınız bulunmaktadır. Bu nedenle, ıslah kararınızı vermeden önce mutlaka bir avukata danışmanız önerilir.

2. Tam Islah Nasıl Yapılır?
2.1. Tam Islah Talebinin Mahkemeye Bildirilmesi ve Süresi
Tam ıslah süreci, mahkemeye yapacağınız yazılı veya sözlü bir bildirimle başlar. Bu bildirim açık ve net olmalı, dava dosyası kayıtlarına geçmeli ve mahkemece resmi olarak kabul edilmelidir.
HMK Madde 177/1 hükmü açıktır: “Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.” Yani:
Tam Islah Süresi:
- Tam ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar her aşamada yapılabilir (HMK m. 177/1)
- İstinaf veya temyiz incelemeleri sırasında ıslah yapılması mümkün değildir
- Yargıtay’ın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar ıslah yapılabilir
- Hüküm kesinleştikten sonra ıslah yapılamaz
- Aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir (HMK m. 176/2)
2.2. Yeni Dava Dilekçesi Verme Zorunluluğu (1 Haftalık Süre)
HMK Madde 180 gereğince, tam ıslah talebinde bulunan taraf, bildirimi takip eden bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesini mahkemeye sunmakla ve ıslah harcını yatırmakla yükümlüdür. Bu bir haftalık süre hak düşürücü niteliktedir ve kesinlikle kaçırılmamalıdır. Sürenin kaçırılması durumunda, tam ıslah işlemi geçerli sayılmaz, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve dava eski dilekçe üzerinden devam eder.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 2020/8945 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, tam ıslah için gerekli harcın yatırılmaması ve yeni dava dilekçesinin sunulmaması halinde tam ıslah hukuken geçersiz sayılmaktadır.
2.3. Tam Islah Dilekçesi Örneği ve İçeriği
Tam ıslah talebini içerir örnek bir dilekçe aşağıdaki şekilde olmalıdır. Uygulamada tamamen ıslah talebi ile birlikte yeni dava dilekçesinin aynı dilekçe kapsamında sunulduğu da pratik olarak görülmektedir.
T.C.
ADANA … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
ESAS NO: 2024/123
DAVACI: Ali YILMAZ
TC Kimlik No: 12345678901
Adres: [Tam adres yazılacak]
VEKİLİ: Av. Saim İNCEKAŞ
DAVALI: Ahmet DEMİR
TC Kimlik No: 98765432109
Adres: [Tam adres yazılacak]
KONU: HMK 180. madde uyarınca tam ıslah talebimizin bildirilmesi ve yeni dava dilekçemizin sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR:
- Müvekkilim Ali YILMAZ tarafından davalı Ahmet DEMİR aleyhine 15.01.2024 tarihinde açılan alacak davasını, HMK’nın 180. maddesi uyarınca TAMAMEN ISLAH etmek istiyoruz.
- 20.03.2024 tarihli duruşmada tam ıslah talebimizi sözlü olarak bildirmiş olmakla birlikte, işbu dilekçe ile yazılı olarak da teyit ediyoruz.
- HMK 180. madde gereğince, işbu bildirimden itibaren 1 hafta içinde yeni dava dilekçemizi sunacağımızı beyan ederiz.
HUKUKİ NEDENLER: HMK m. 176, 177, 180, ilgili diğer mevzuat
DELİLLER: Yeni dava dilekçemizde sunulacaktır.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davamızın HMK 180. madde uyarınca TAMAMEN ISLAHINA,
2- Yeni dava dilekçemizi sunmak üzere 1 HAFTALIK yasal sürenin verildiğinin tespitine,
3- Yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. 10/06/2025
Davacı Vekili
Av. Saim İNCEKAŞ
EKLER: 1- Vekaletname örneği
2- Harç Makbuzu (Değişen talebe göre eksik harç yatırılmalı ve makbuzu eklenmelidir)
Yukarıdaki talep dilekçesinden sonra verilecek yeni dava dilekçesinin içeriği: Tam ıslah sonrası vereceğiniz yeni dava dilekçesi, sanki hiç dava açmamışsınız gibi, baştan hazırlanmalıdır:
- Tarafların kimlikleri (değişmemişse aynı kalır)
- Yeni dava konusu (tamamen farklı olabilir)
- Yeni hukuki sebepler (örneğin alacak yerine tazminat)
- Yeni deliller (eski deliller + yenileri)
- Yeni talep sonucu (tamamen değişebilir)
- Harç makbuzu (yeni talebe göre)
2.4. Yeni Dilekçe Verilmezse Ne Olur?
“1 haftalık süreyi kaçırırsam ne olur?” Bu sorunun cevabı HMK 180’de açıkça yazılıdır, ciddi sonuçları vardır: “Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.“
Yeni dava dilekçesinin bir haftalık süre içinde verilmemesi durumunda, tam ıslah hakkı kullanılmış kabul edilir, ancak dava ilk haliyle devam eder. Bu durumda, tarafın yeniden tam ıslah yapma hakkı kalmaz ve mevcut talepler üzerinden davanın sonlandırılması gerekir.
3. Tam Islah İle Yapılabilecek ve Yapılamayacak İşlemler
3.1. Tam Islah ile Yapılabilecek İşlemler
Tam ıslah size oldukça geniş bir hareket alanı tanıyor. Hemen inceleyelim:
- Dava Sebebinin Değiştirilmesi: Davanın hukuki dayanağı tamamen değiştirilebilir. Örnek: Ölünceye kadar bakma akdinin iptali davasının muris muvazaası davasına dönüştürülmesi.
- Dava Konusunun Değiştirilmesi: Talep edilen şey tamamen değiştirilebilir. Örnek: Tapu iptali ve tescil davasının tazminat davasına çevrilmesi.
- Talep Sonucunun Değiştirilmesi: İstem sonucu başka bir talebe dönüştürülebilir. Örnek: Kira tespiti davasının cezai şart ve tazminat davasına dönüştürülmesi.
- Eksik Bildirilen Vakıaların Tamamlanması: Dava dilekçesinde yer almayan yeni vakıalar eklenebilir.
- Davanın Türünün Değiştirilmesi: Bir dava türünden başka bir dava türüne geçilebilir. Örnek: Tahliye ve alacak davasının mülkiyete dayalı men-i müdahale ve ecrimisil davasına çevrilmesi.
- Yeni Delil Gösterilmesi: HMK m. 179/2’de sayılan haller dışında yeni delil bildirilebilir. Tam ıslah edildiğinde değişen talep ve vakıalara uygun yeni deliller sunulabilir.
- Davalının Cevap Dilekçesini Değiştirmesi: Davalı da tam ıslah ile savunmasını tamamen değiştirip genişletebilir. Yeni savunma sebepleri ileri sürebilir.
- Tam ıslah yaparken şunu unutmayın: Mahkeme sürecinde ortaya çıkmış objektif deliller (tanık ifadeleri, bilirkişi raporları, keşif tutanakları) ve tarafların kendi iradeleriyle yaptıkları işlemler (ikrar, feragat, kabul) ıslahla ortadan kaldırılamaz. Tam ıslah, size “yeni bir başlangıç” sunar ama “geçmişi tamamen silme” imkanı vermez.
- Tam ıslah sonrası davaya, sunulan yeni dilekçeye göre devam edilir; zamanaşımı ve hak düşürücü süreler ilk dava tarihi esas alınarak korunur. Eski işlemler (örneğin daha önce sunulan deliller) mahkemece geçerli kabul edilebilir veya yeniden değerlendirilir.
3.2. Tam Islah ile Yapılamayacak İşlemler
Tam ıslah her ne kadar geniş kapsamlı bir değişiklik imkanı verse de, bazı işlemler tam ıslah yoluyla yapılamaz:
- İlk İtirazların İleri Sürülmesi: İlk cevap dilekçesinde bildirilmeyen ilk itirazlar ıslah yoluyla ileri sürülemez. Görev, yetki, tahkim itirazı gibi ilk itirazlar zamanında yapılmış olmalıdır.
- İkinci Tanık Listesi Verilmesi: Tam ıslahla ikinci bir tanık listesi verilemez. Ancak tam ıslah ile yeni vakıalara dayalı tanıklar gösterilebilir.
- Karşı Dava Açılması: Islah yoluyla karşı dava açılamaz. Karşı dava ancak cevap dilekçesi ile açılabilir.
- Feragat, Kabul ve Sulh İşlemlerinin Düzeltilmesi: Maddi hakkı sona erdiren bu işlemler ıslahla düzeltilemez. Yargıtay HGK kararı: “Feragat, kabul, sulh gibi işlemler, velev ki dava içinde yapılsın, asıl hakkı ortadan kaldırdıklarından… bu işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilmesi imkânsızdır” (HGK 2017/2792 E., 2021/267 K.)
- Tarafın Kendi Usul İşlemi Dışındaki İşlemlerinin Düzeltilmesi: Islah, yalnızca tarafın kendi yaptığı usul işlemlerini kapsar. Mahkemenin veya karşı tarafın işlemleri tam ıslah ile değiştirilemez.
- HMK m. 179/2’de Sayılan İşlemler Geçersiz Kılınamaz: İkrar, Tanık ifadeleri, Bilirkişi rapor ve beyanları, Keşif tutanakları, İsticvap tutanakları, Karşı tarafın yerine getireceğini ıslahtan önce bildirdiği yemin.
- İkinci Kez Islah Yapılması: HMK m. 176/2 uyarınca aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.
- Hüküm Kesinleştikten Sonra Islah: Hüküm kesinleştikten sonra ıslah yapılamaz. Islah ancak tahkikat sona erinceye kadar mümkündür.
- Kötüniyetli Islah İşlemleri: Mahkeme, ıslahın sadece davayı uzatmak veya karşı tarafı zor durumda bırakmak amacıyla yapıldığını tespit ederse, ıslahı dikkate almadan karar verir ve ıslah yapan tarafı tazminat ile cezalandırabilir.
4. Tam Islah Harcı ve Masrafı
4.1. Tam Islah İşleminde Harç Ödeme Zorunluluğu Var Mı?
HMK’nın 176 ve devamı maddelerinde ıslahın harca tabi olacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda da “ıslah harcı” şeklinde bir harç türü yer almamaktadır. Bu nedenle sırf ıslah istemi sebebiyle harç alınamaz.
- Tam ıslah sonucunda dava/talep konusunun miktar veya değeri artarsa,
- Artan miktar veya değer için harç ödenmesi gerekiyorsa,
- Yeni talep nispi harca tabi ise eksik nispi harç tamamlanmalıdır.
Yargıtay kararında açıkça belirtildiği üzere: “HMK’nun 176 vd. maddelerinde, ıslahın harca tabi olacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda da ‘ıslah harcı’ şeklinde bir harç türü yer almamaktadır. O halde sırf ıslah istemi sebebiyle harç alınamaz” (Yargıtay 2. HD, 2016/14035 E., 2018/3501 K.).
4.2. Dava Değerinin Artması Halinde Eksik Harcın Tamamlanması
Tam ıslah ile dava değerinde bir artış olursa (örneğin talep edilen miktar yükseltilirse), eksik kalan dava değeri üzerinden yargı harcı tamamlanmalıdır. Bu durumda mahkeme, ıslah talebiyle artırılan değer üzerinden hesaplanacak harç ve gider avansının tamamlanmasını davacıdan talep eder. Eksik harç yatırılması halinde mahkemece bu eksikliğin giderilmesi için süre verilir; verilen sürede eksik harç ödenirse ıslah işlemi geçerli olur, ödenmezse hukuki sonuçlar doğar
Harçlar Kanunu Madde 30: “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz.”
- Mahkeme davacıya eksik harcı tamamlaması için imkan ve süre tanımalıdır.
- Harcın tamamlanması halinde toplanan deliller değerlendirilip karar verilir.
- Eksik harç tamamlanmadan davaya devam edilemez.
4.3. Harç Yatırılmaması Durumunda Ne Olur?
Tam ıslah işleminde gerekli harç ve masraflar yatırılmazsa, ıslah işlemi usulüne uygun yapılmamış sayılır ve mahkeme, ıslahı dikkate almadan, davaya eski haliyle devam eder. Özetle şu sonuçlar söz konusu olur:
- Islahın Geçersizliği: Harca tabi işlemler için harç yatırılmadığında, ıslah geçersiz sayılır.
- Eski Taleplere Göre Karar Verilmesi: Harç yatırılmadığı için ıslah işlemleri dikkate alınmadan karar verilmesi gerekir. Mahkeme ilk dava dilekçesindeki talepler üzerinden hüküm kurmalıdır. Islah edilmiş talepler hükme esas alınamaz.
Adana’da Uzman Avukat Görüşü Alın
Hangi ıslah türünün davanız için uygun olduğunu belirlemek son derece önemlidir. Adana barosu’na kayıtlı uzman avukatlarımız, davanızı analiz ederek en doğru ıslah stratejisini belirler. ✅ Ön değerlendirme ✅ Aynı gün randevu imkanı ✅ Adana Adliyesi’ndeki tüm mahkemelerde temsil
[Hemen İletişime Geçin – Avukat Saim İncekaş]
5. Tam Islahın Hukuki Sonuçları
5.1. Davanın Yeni Bir Şekilde İncelenmesi
Tam ıslah yapıldığında, dava dilekçesinden itibaren yapılan tüm usul işlemleri (HMK m.179/1’e göre) yapılmamış sayılır ve mahkeme bundan sonraki yargılamayı sunulan yeni dava dilekçesi üzerinden yürütür. Yani, davanın esasına, ıslah dilekçesindeki yeni iddia ve savunmalar üzerinden bakılır. Davacı ve davalı, ıslah edilen yeni talepler çerçevesinde iddia ve savunma hakkını yeniden kullanır; mahkeme de incelemesini yeni şekillenen dava konusu üzerinden yapar.
- Taraflar, yeni dilekçeye dayanarak yeni iddia ve savunmalarda bulunabilir.
- Davalı, tam ıslah edilmiş davaya karşı yeni savunmalar ileri sürebilir.
- Her iki taraf da yeni talep ve vakıalara uygun deliller sunabilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında belirtildiği üzere: “Bunun doğal sonucu olarak, dava dilekçesinde yer alan ilk talep içeriği değil, ıslah yoluyla açıklanan talep içeriği nazara alınarak araştırma ve inceleme yapılması ve mahkemece verilecek hükümde de ıslahla ileri sürülen istemin karşılanması gerekir” (HGK, 2015/3666 E., 2018/244 K.)
5.2. Hukuki Süreçte Meydana Gelen Değişiklikler
Tam ıslah ile birlikte dava, sanki baştan açılmış gibi şekil alır ve yeni bir dava açılmış gibi bir süreç işler. Ancak, hak düşürücü süre ve zamanaşımı gibi süreler ilk davanın açıldığı tarihe göre değerlendirilir.
Yetki ve görev kuralları da yeni dilekçeye göre yeniden değerlendirilebilir; örneğin talep değişikliğine bağlı olarak mahkemenin görevi değişirse dosya görevli mahkemeye gönderilir. Harçlar ve ek yargılama giderleri söz konusu olacak ise yeniden hesaplanır.
Davalı Temerrüdü Yani Faiz Başlangıç Tarihi Yeniden Başlar: Yargıtay 15. HD kararında belirtildiği gibi: “Davanın tamamen ıslah edilmesi halinde dava dilekçesinden itibaren bütün usul işlemleri yapılmamış sayılır ve davalı temerrüdü de ıslah tarihinde gerçekleşir.”
5.3. Önceki Usul İşlemlerinin Geçerliliği (Tanıklar, Deliller, İkrar)
Tam ıslah işleminin en önemli sonuçlarından biri, sadece tarafların kendi yaptığı usul işlemlerini ortadan kaldırabilmesidir. “3.2. Tam Islah İle Yapılamayacak İşlemler” başlığında izah ettiğimiz işlemler geçerliliğini korur.
6. Tam Islah ve Zamanaşımı İlişkisi
Tam ıslah edilen dava, ilk açılan davanın devamı niteliğindedir ve zamanaşımı veya hak düşürücü süre ilk davanın açıldığı tarihte kesilmiş sayılır. Yani, tam ıslah ile davanın konusu veya talebi değiştirilse bile, zamanaşımı süresi, ilk davanın açıldığı tarihte kesilmiş olur. Tam ıslah yoluyla yapılan değişiklikler zamanaşımı süresi açısından baştan başlama etkisi yaratmaz.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi kararında belirtildiği üzere: “Gerek öğretide, gerekse yerleşik yargısal kararlarda, davanın tamamen ıslahında yeni bir dava açılmamış sayılacak, tamamen ıslah edilen dava ilk açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan, bunun doğal sonucu olarak, zamanaşımı, hak düşürücü süre ilk davanın açıldığı tarihteki duruma göre dikkate alınacaktır” (Yargıtay 8. HD, 2018/15977 E., 2020/3670 K.).
7. Tam Islah ile Yeni Dava Açmanın Farkları
Tam ıslah, yeni dava açmaktan birçok yönüyle farklı ve esasen avantajlıdır. Yeni dava açıldığında, tamamen farklı bir hukuki süreç başlar. Oysa tam ıslah, mevcut davanın değiştirilmesidir. Bu nedenle, tam ıslah ile yeni dava açma arasındaki en önemli fark, dava harçları ve zamanaşımı süreleridir.
Karşılaştırma Kriterleri | Tam Islah | Yeni Dava Açma |
---|---|---|
Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler | • İlk davanın açıldığı tarih korunur. • Zamanaşımı ilk dava tarihinde kesilmiş sayılır. • Hak düşürücü süreler ilk dava tarihine göre değerlendirilir. • Zamanaşımı dolmuş alacaklar için güvenli yol. | • Yeni dava açıldığı tarih esas alınır. • Zamanaşımı yeni dava tarihinde kesilir. • Zamanaşımı dolmuşsa dava açılamaz. • Süre geçmişse hak kaybı riski |
Dava Harçları | • Sadece artan miktar için eksik harç tamamlanır. • İlk davada yatırılan harçlar geçerlidir. • Sırf ıslah nedeniyle harç alınmaz. | • Baştan başvurma harcı yatırılır. • Tüm dava değeri üzerinden harç hesaplanır. • Yeni masraflar ödenir. |
Hukuki Sürecin Devamlılığı | • Mevcut davanın devamı niteliğindedir. • Aynı dava dosyası esas numarası üzerinden devam eder. | • Tamamen yeni bir hukuki süreç başlar. • Yeni dava numarası alınır. • Önceki dava ile hukuki bağlantı yoktur. |
Önceki İşlemlerin Geçerliliği | • İkrar, tanık ifadeleri, bilirkişi raporları geçerli kalır. • Keşif ve isticvap tutanakları korunur. • Önceki usul işlemlerinden yararlanılabilir. | • Tüm usul işlemleri yeniden yapılır. • Önceki davadaki işlemler kullanılamaz. • Deliller yeniden toplanır. |
Görev ve Yetki Kuralları | • İlk davanın açıldığı tarihteki kurallar geçerlidir. • Görev değişirse görevli mahkemeye gönderilir. | • Yeni davanın açıldığı tarihteki kurallar uygulanır. • Görevli ve yetkili mahkemede açılması gerekir. |
Taraf ve Dava Arkadaşlığı | • Mevcut taraf yapısı korunur. • Dava arkadaşlığı ilişkileri devam eder. | • Taraflar yeniden belirlenir. • Yeni dava arkadaşlığı kurulabilir. |
Tam ıslah müessesesi, özellikle boşanma davalarında sıklıkla başvurulan bir hukuki yoldur. Davacı eş, başlangıçta sadece boşanma talebiyle açtığı davayı, tam ıslah yoluyla nafaka, tazminat, mal paylaşımı ve velayet taleplerini de içerecek şekilde genişletebilir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, boşanma davasında ziynet ve çeyiz eşyası alacağı gibi talepler tam ıslah yoluyla davaya eklenebilmektedir. Bu noktada tam ıslah, davanın seyrini müvekkilin lehine çevirebilecek güçlü bir hukuki araçtır. Adana’da boşanma davası avukatı olarak, müvekkillerimizin tam ıslah hakkını en etkili şekilde kullanmalarını sağlıyoruz.
8. Yargıtay Kararları Işığında Tam Islah Uygulamaları
8.1. Tamamen Islah Edilen Davada Değer Belirtilmeden ve Harç Tamamlanmadan Karar Verilemez
Mirastan ıskatın iptali talebiyle açılan davada davacı, “14/10/2010 tarihli dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ederek, vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasına dönüştürmüş” ancak ıslah dilekçesinde dava değeri belirtmemiş ve eksik harcı tamamlamamıştır. Yargıtay, “tam ıslah edilen davada değer belirtilmediği gibi, 21/11/2011 tarihli hukukçu bilirkişi raporunda belirlenen değer üzerinden de harç tamamlanmadan” davanın görüldüğünü tespit ederek, Harçlar Kanunu’nun 30. maddesindeki “takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz” hükmüne aykırı hareket edildiğini belirtmiştir. Kararda ayrıca “davacıya tam ıslah edilen talebine göre dava değerini bildirmesi ve buna göre harcın tamamlatılması, eksiklik giderildikten sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken” davanın sonuçlandırılmasının isabetsiz olduğu vurgulanarak, tenkis hesabındaki hatalarla birlikte karar bozulmuştur. (🧾 Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, E. 2014/10443, K. 2015/11833, T. 13.10.2015)
8.2. Talep Değişikliği Tam Islah Sayılır Ancak Süresinde Yeni Dilekçe Verilmezse Islah Geçersizdir
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin incelediği davada, davacılar başlangıçta babalarının tasarruf ehliyeti olmadığı iddiasıyla “orantısız paylaşım nedeni ile uğradıkları zararların tazmini için asgari 10.000,00 TL, geç teslim nedeni ile kira kaybı olarak asgari 10.000,00 TL” talep etmişler, ancak Adli Tıp raporuyla babanın akıl sağlığının yerinde olduğu anlaşılınca taleplerini “49.573,00 TL eksik ve kusurlu işler bedelinin davalıdan tahsiline” dönüştürmüşlerdir. Yargıtay, “davadaki talep kısmının değiştirilmesi de davanın tamamen ıslahı mahiyetindedir” ve “HMK’nın 180. maddesi hükmünce, bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi verilmesi zorunludur” diyerek, davacının bir haftalık sürede yeni dilekçe vermediği için “ıslah hakkını kullanmış sayması ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam etmesi” gerektiğini, mahkemenin “geçerli bir ıslah yapılmış gibi ıslah edilen taleplere göre karar verilmesi doğru olmamıştır” şeklinde hüküm kurmuştur. (🧾 Yargıtay 15. HD, 2020/2652 E., 2021/1340 K.)
8.3. Tahliye Davasından Müdahalenin Men’i Davasına Dönüşüm Tam Islah Sayılır ve Mahkeme Görevsizlik Kararı Veremez
Davada, davacı başlangıçta paylı malik olduğu dükkanı diğer paydaşın “20 yıldır diğer davalıya kiraya verip kira bedelinin tamamını kendisinin aldığını” belirterek “tahliyesini ve 20 yıllık kira bedeli tutarı olarak 10.800,00 TL’nin” tahsilini talep etmiş, ancak 28.04.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle davayı “men’i müdahale ve ecrimisil davası olarak ıslah ettiklerine dair beyanı” ile değiştirmiştir. Yargıtay, “davanın tahliye ve alacak davasından, mülkiyete dayalı men-i müdahale ve ecrimisil isteğine çevrilmesi davanın tamamen ıslahı mahiyetindedir” tespitinde bulunarak, “tamamen ıslah edilen dava ilk açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan, bunun doğal sonucu olarak, zamanaşımı, hak düşürücü süre ilk davanın açıldığı tarihteki duruma göre dikkate alınacaktır” ve mahkemenin “davacı vekilinin ıslah dilekçesi göz önüne alınmadan yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması doğru değildir” şeklinde hüküm kurmuştur. (🧾 Yargıtay 8. HD, 2018/15977 E., 2020/3670 K.)
8.4. Mahkemenin Kendiliğinden Verdiği Kesin Süre Islah Hakkını Kısıtlayamaz
Mahkeme, davacı vekiline “20.01.2016 tarihli duruşmada talep artırım dilekçesi sunmak için 1 hafta kesin süre” vermiş, davacı vekili bu süre geçtikten sonra “17.02.2016 harç tarihli dilekçe ile davanın ıslah” etmiş, ancak mahkeme “kesin süreye rağmen, kesin süre geçtikten sonra sunulan ıslah dilekçesi dikkate alınmayarak karar” vermiştir. Yargıtay, “ıslah nedeni ile kesin süre verilebilmesi için, tarafın ıslah ettiğini bildirmesi” gerektiğini, “taraf ıslah yapmak için süre istemişse henüz ıslah yapmadığından kesin süre verilemez” ilkesini belirterek, davacının “ıslah yapmak için süre istememiş ve tahkikat tamamlanmadan ıslah” yaptığını tespit etmiş ve mahkemenin kendiliğinden verdiği kesin sürenin geçersiz olduğuna, dolayısıyla ıslahın geçerli sayılması gerektiğine hükmetmiştir. (🧾 Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2017/14919 E., 2020/18313 K.)
8.5. Tereke Tespiti Davasının Mirasta İade Davasına Tam Islahla Dönüştürülmesi Halinde Görevsizlik Kararı Verilmeli
Davacı, Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı davada murisin “vadeli hesabındaki parayı çekip İş Bankası … Şubesi’nde dava dışı eşi …adına yatırdığını, murisin evindeki çelik kasadan yaklaşık 34 gr. altını davalının alıp kendi kasasına kaçırdığını” belirterek terekenin tespitini talep etmiş, sonrasında “22.02.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle terekenin tespiti olarak açtığı davayı ıslah ederek mirasta iade davası olarak devam edilmesini” istemiştir. Mahkeme “davacının açtığı tereke tespiti davasının ıslah yolu ile mirasta iade davasına dönüştürülmesinin uygun olmadığı” gerekçesiyle ıslahı reddetmişse de, Yargıtay “HMK’nın 2. maddesi uyarınca mirasta iade davasına bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken ıslah dilekçesi dikkate alınmadan ıslah öncesi taleple ilgili yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş” şeklinde hükmetmiştir. (🧾 Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 2016/9283 E., 2018/350 K.)
8.6. Islah İçin Süre Talep Edilmesi Durumunda Verilen Kesin Süre Bağlayıcı Olmaz ve Tahkikat Sona Ermeden Yapılan Islah Geçerlidir
Hukuk Dairesi kararında; HMK 176 ve 177. maddeleri uyarınca ıslahın tahkikat sona erene kadar her zaman yapılabileceğini, mahkemece ıslah için kesin süre verilmesinin ise sadece taraf ıslah ettiğini bildirdiğinde mümkün olacağını, oysa davacının ıslah yapmak üzere süre talep ettiği durumda verilen kesin sürenin geçerli sayılmayacağını belirtmiştir. Somut olayda davacı, tahkikat sona ermeden ıslah dilekçesini vermiş olmasına rağmen, mahkemenin bu işlemi geçersiz sayarak dava dilekçesindeki taleplere göre karar vermesi hukuka aykırı bulunmuş, davacının tahkikat bitmeden yaptığı ıslahın dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır (🧾 Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2017/11849 E., 2020/18205 K.).
8.7. Kısmi Islah Dilekçesiyle Davada Yer Almayan Kazanç Kaybı Talebi Eklenemez, Tam Islah Gerekir
Davacının dava dilekçesinde yer vermediği kazanç kaybı talebini, sonradan verdiği bedel artırım dilekçesi ve açıklama dilekçesiyle davaya dahil etme girişimi Yargıtay tarafından reddedilmiştir. Kararda, “başından beri dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu edilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır” denilerek, davacının 16.09.2015 tarihli ıslah harçlı bedel artırım dilekçesi sonrasında verdiği 15.11.2016 tarihli dilekçeyle kazanç kaybı talebinde bulunması, HMK’nın 180. maddesinde düzenlenen tamamen ıslah prosedürüne uyulmadığı gerekçesiyle kabul edilmemiştir. İlk derece mahkemesinin 46.400,00 TL’lik kazanç kaybı talebini kabul eden kararı, “davacının kazanç kaybına ilişkin alacak isteminin reddine karar verilmesi gerekirken” ifadesiyle bozulmuştur. (🧾 Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2019/2082, K. 2020/7164)
8.8. Kısmi Islah İçin Verilen Kesin Sürede Sonuçların Hatırlatılmaması Halinde Mahkeme Süresi İçindeki Islahın Geçerli Olacağı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, işçilik alacakları davasında mahkemenin 20.09.2012 tarihli duruşmada “davacı vekiline dava dilekçesini ıslah etmesi harçlandırması ve karşı yana tebliğ ettirmesi hususunda duruşma gününden 5 gün öncesine kadar kesin süre verilmesine” şeklinde ara kararı verdiği, ancak HMK 181. maddesindeki 1 haftalık sürenin sonuçlarını hatırlatmadığı olayda, davacı vekilinin 02.10.2012 tarihinde mahkemenin verdiği süre içinde ıslah yapmasını geçerli bulmuştur. Kararda “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 181`inci maddesinde belirtilen sürenin kesin süre niteliğinde olup artırılıp eksiltilemeyeceği ancak hâkim tarafından bu sürenin kesin süre olduğu belirtilip sonuçlarının hatırlatılması gerektiği” vurgulanarak, “davacı vekili mahkemece kendisine verilen süre içinde kısmen ıslaha başvurup harcını yatırdıktan sonra ıslah dilekçesinin karşı tarafa tebliğini de sağladığına göre, artık bu şekilde mahkeme ara kararına uygun biçimde gerçekleştirilen ıslaha değer verilmesi gerekir” denilerek direnme kararı onanmıştır. (🧾 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2015/3666, K. 2018/244, T. 21.02.2018)
8.9. Dava Dilekçesinde Bulunmayan Ziynet ve Çeyiz Alacağı Tamamen Islah Yoluyla Talep Edilebilir
Boşanma davasında davacı kadın ilk dava dilekçesinde sadece boşanma ve fer’i taleplerde bulunmuş, ancak 20.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle “boşanma, boşanmanın fer’i niteliğindeki talepler ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri yönünden davasını tamamen ıslah” etmiştir. İlk derece mahkemesi “usulüne uygun bir dava bulunmadığı gerekçesiyle ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının açılmamış sayılmasına” karar vermişse de, Yargıtay “HMK’nun 176 vd. maddelerine göre, taraflardan her biri davasını tamamen ıslah ederek dava dilekçesinde yer almayan yeni bir talep ekleyebilir” diyerek bu kararı bozmuştur. Kararda ayrıca “dava dilekçesinden alınan başvurma harcının tüm istekleri kapsadığı gözetilerek, boşanmanın eki niteliğinde bulunmayan ve nispi harca tabi olan ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri yönünden eksik peşin nispi harcı tamamlaması için davacı-davalı kadına imkan ve süre tanınması” gerektiği belirtilerek, harç tamamlandıktan sonra talebin esastan incelenmesi gerektiğine hükmedilmiştir. (🧾 Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2016/14035, K. 2018/3501, T. 19.03.2018)
8.10. Tahkikat Bitiminden Önce Islah İçin İstenen Sürenin Verilmemesi Hukuka Aykırıdır
İşçilik alacakları davasında davacı vekili, 26.11.2014 tarihli karar celsesinde “taleplerinin asgari ücret esas alınarak hesaplanması konusundaki itirazını ileri sürerek ek rapor aldırılmasını, bu talebi kabul olunmayacak ise ıslah dilekçesini sunmak üzere süre verilmesini” talep etmiş, ancak mahkeme “bilirkişi raporunun tebliğ edilmesi sonrasında davacı tarafın ıslah beyanını sunmak için yeterli süresi olmasına rağmen bu işlemi yapmaması sebebiyle de süre isteminin reddine” karar vermiştir. Yargıtay, “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 177. maddesinde ıslahın, tahkikat aşaması bitene kadar yapılabileceği, 180 ve 181. maddelerinde ise ıslaha başvuran tarafa gerekli usul işlemini yapması için bir haftalık süre verileceği” belirtilerek, “mahkemece usul hükümlerine aykırı olarak dava hakkını kısıtlar şekilde ıslah işleminin yapılabilmesi için gerekli süre verilmeden yargılamanın sonlandırılması hatalı” olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur. (🧾 Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, E. 2015/4365, K. 2016/9586, T. 04.04.2016)
8.11. Menfi Tespit Davasında Bono İmzasının İnkarına Dayalı Tam Islahın Kötüniyetli Sayılmaması
Davacı, kesinleşen icra takibine konu bononun “işe girilmesi sırasında verilen bono olduğu, başka bir anlatımla bedelsiz olduğu” iddiasıyla açtığı menfi tespit davasını, sonradan “bononun aslını yeni gördüğünü, daha önce görülmüş olan bono suretleri üzerindeki imzanın müvekkilinin imzasına benzediğini, işe girilirken verilen bono olduğunu düşünerek imzaya itiraz etmediğini” belirterek imza inkarına dayalı olarak tam ıslah etmiştir. Mahkeme her ne kadar ıslahın kötüniyetli olduğu gerekçesiyle reddetmişse de, Yargıtay “davacının ıslahının kötü niyetli olduğuna dair davalının soyut beyanı dışında bir delil bulunmadığını” ve “icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulmasına karar verilmesinin olanaklı olmadığı hususu da göz önüne alındığında yapılan ıslahın bu hâli ile yargılamayı uzatmaya yönelik olmadığı” tespitinde bulunarak, ıslah talebinin değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir. (🧾 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2021/2 K.)
8.12. Tamamen Islah Edilip Muris Muvazaasına Dönüştürülen Davada Yeni Bildirilen Tanık Dinlenmelidir
Başlangıçta “davalının bakım görevini yerine getirmediğini ileri sürerek ölünceye kadar bakma akdinin iptali ve miras payı oranında tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteğiyle” açılan davada, davacı “28.11.2013 tarihli dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ederek, muris tarafından yapılan temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürmüş” ve böylece davayı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat davasına dönüştürmüştür. İlk derece mahkemesi bakım akdine göre karar verip davayı reddetmiş, ancak Yargıtay “dava tam ıslah edildiğine göre 179 Maddesi’nde sayılan haller dışında yeni delilde bildirilebilir” diyerek, “mahkemece, davacı vekilinin 28.11.2013 tarihli ıslah dilekçesinde bildirdiği tanığın dinlenip, bu tanık beyanı toplanan diğer delilerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz” olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur. (🧾 Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, E. 2014/18490, K. 2016/7455, T. 20.06.2016)
8.13. Bir Davada İkinci Kez Islah Yapılamayacağından İlk Islah Dilekçesindeki Miktar Üzerinden Karar Verilmesi Gerektiği
Yargıtay 15. HD, arsa satış sözleşmesinden kaynaklanan davada “davacı, 10.02.2014 tarihli dilekçesiyle tapu iptâli ve tescil ile taşınmazın bedelinin tahsili istemlerini tamamen ıslah ederek 65.364,58 TL ceza-i şart ile taşınmazın resmi satış bedeli ile gerçek değeri arasındaki farka dönüştürmüş” olmasına rağmen “08.05.2014 tarihli dilekçesiyle istemini yine ıslah ederek taşınmazın gerçek satış bedeli ile gerçek değeri arasındaki fark nedeniyle 62.182,00 TL’nin tahsili istemiş ve ceza-i şart alacağını 103.636,00 TL’ye çıkarmış” olması karşısında mahkemenin ikinci ıslaha değer vermesini hukuka aykırı bulmuştur. Kararda “HMK’nın 176/2. maddesi uyarınca bir davada ancak bir kez ıslah talebinde bulunulabilinir. İkinci kez yapılan ıslah talebi mahkemece kendiliğinden reddedilmelidir” vurgulanarak, “mahkemece, davacının 10.02.2014 tarihli ıslah dilekçesi uyarınca 65.364,58 TL ceza-i şartın tahsiline karar verilmeliyken ikinci kez ıslah yapılamayacağı gözden kaçırılarak daha fazla ceza-i şarta hükmedilmesi doğru olmamış” denilerek karar bozulmuştur. (🧾 Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, E. 2014/3784, K. 2015/5933, T. 18.11.2015)
9. Tam Islah ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Tam Islah Kaç Kez Yapılabilir?
HMK madde 176/2 uyarınca aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir, ikinci kez ıslah yapılamaz.
Tam Islah Yapıldıktan Sonra Tekrar Kısmi Islah Yapılabilir mi?
Hayır, HMK madde 176/2 uyarınca aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabildiğinden, tam ıslah yapıldıktan sonra tekrar kısmi ıslah yapılamaz.
Tam Islah Dilekçesi Reddedilebilir mi?
Tam ıslah hakkının kullanımı karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı olmamakla birlikte, HMK madde 182 uyarınca ıslahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetli düşüncelerle yapıldığı anlaşılırsa mahkeme ıslahı dikkate almadan karar verebilir.
Tam Islah ne zamana kadar yapılabilir?
HMK madde 177/1 uyarınca tam ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir; istinaf veya temyiz aşamasında ıslah yapılamaz.
Tam ıslah harcı ne kadardır?
HMK ve Harçlar Kanunu’nda “ıslah harcı” diye bir harç türü bulunmadığından sırf ıslah nedeniyle harç alınmaz; ancak tam ıslah sonucu dava değeri artarsa sadece artan miktar için eksik harç tamamlanır.
Kötüniyetli Islah nedir, sonucu nedir?
HMK madde 182 uyarınca, ıslahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetli düşüncelerle yapıldığı anlaşılırsa, mahkeme ıslahı dikkate almadan karar verir ve kötüniyetle ıslaha başvuranı karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye ve 500-5000 TL arasında disiplin para cezasına mahkum eder.