Mirasçı Paydaşın İntifadan Men Edilmesi ve Ecrimisil
- Diyelim ki mirasçılardan birisi muristen kalma işyerini tek başına kullanıyor ve diğer mirasçılara ne ödeme yapıyor ne de yararlanmalarına izin veriyor.
- Bu durumda ecrimisil olarak adlandırılan kira bedeli ücreti bu mirasçının intifadan men edildiği günden itibaren istenebilir. Bu durumda genel ecrimisil zamanaşımı olan geriye yönelik 5 sene için ecrimisil talebinde bulunulamaz.
İlgili Yargıtay kararı şu şekildedir:
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, tarafların murisi …. 12.12.2006 tarihinde vefat ettiğini, muristen kalan dava konusu (eski 2340 ada 4 parsel) 14528 ada 4 parsel üzerindeki 28 blok no: 9 da bulunan dükkanın davalı tarafından işyeri olarak kullanıldığını, davalının defaten uyarıldığını, 13.08.2014 tarihinde noterden ihtarname de gönderildiğini, dava konusu dükkanın aylık kira bedelinin 750 TL olduğu belirtilerek bu işyeri için geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedelinin davalının ¼ hissesi oranında fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla şimdilik 5000 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Bilirkişi raporundan sonra ıslah dilekçesi ile toplam 8619 TL üzerinden talepte bulunmuştur.
Davalı; işyerinin mülkiyetinin tarafların muris babalarına ait olduğunu, 1993 yılında işyerinin kurulduğunu ve babaları vefat ettikten sonra da işe devam ettiğini, davacıya harçlık mahiyetinde peyder pey ödeme yaptığını, davacının miras hakkı olduğunu eksiği varsa ödemeyi kabul ettiğini, evdeki miras hakkının kullanımını da onlara bıraktığını beyan etmiştir.
Mahkemece;alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan dava tarihi olan 23.09.2014 ten 5 yıl geriye doğru 23.09.2009- 23.09.2014 tarihleri arasındaki döneme ilişkin 8619 TL’den davalı tarafından davacıya ödendiği tanık beyanlarından anlaşılan 50 TL ‘nin mahsubu ile davacının 8569 TL ecrimisil hakkı olduğu tespit edilmekle, davanın kısmen kabulü ile 8.569,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, alacağın 5.000,00 TL’sine dava tarihinden, 3.569,00 TL’sine ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davalı asil tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; paydaşlar arası ecrimisil talebine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu dükkan vasfındaki taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı İrfan Evcan adına kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen … 8. Noterliği 13.08.2014 tarih 14560 yevmiye numaralı ihtarname ile ihtarnamenin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde veraset ilamına göre davacıya isabet eden ¼ miras hissesine karşılık gelen kira bedelinin ve geçmiş 5 yıllık kira bedelinin ödenmesi gerektiğinin ihtar edildiği, ihtarnamenin 13.08.2014 tarihinde Tebligat Kanunu 21.maddesi uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar elbirliği halinde maliktirler. Elbirliği mülkiyetinde paydaşlardan biri öteki paydaşların olurunu almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, … yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 … sayılı ilamı)
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz olan dükkanın davalı tarafından işyeri olarak bizzat kullanıldığı saptanmıştır. Paydaşlar tarafından kullanılan yerler için intifadan men şartının aranması,kanıtlanması gerektiği açıktır. İşyeri niteliğindeki taşınmaza ilişkin az yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafından Noterden ihtarname gönderilmek ve davalıya tebliğ edilmek suretiyle intifadan men olgusu gerçekleştirilmiştir. Buna göre, ihtarnamenin tebliğ tarihi ile dava tarihi arasındaki süre bakımından davacının ecrimisil hakkının doğduğu kuşkusuzdur. O halde; intifadan men olgusunun oluştuğu tarihten dava tarihine kadar ecrimisil hesaplanması yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle , davalı asilin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi uyarınca usul ve yasaya aykırı kararın BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nın 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.( 8. Hukuk Dairesi 2018/6158 E. , 2018/14680 K. “İçtihat Metni”MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil)
Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/