Ortaklığın giderilmesi davası miras paylaşımı çerçevesinde en sık başvurulan dava türüdür. Miras hukukunu ilgilendiren bir davadır. Size karşı ortaklığın giderilmesi davası açıldığında 2 hafta içerisinde bu davaya cevap vermeniz gerekir. Cevap dilekçenizde savunmalarınız ve itirazlarınız yer alır. Adana merkezli Avukatlık Ofisi Avukat Saim İNCEKAŞ ortaklığın giderilmesi davasına karşı itiraz ve cevap dilekçelerini bu yazımızın devamında sizlerle paylaştı.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Cevap Dilekçesi -1-
Bu cevap dilekçesinde ortaklığın giderilmesi davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığına itiraz edilerek, paydaşların halihazırda önalım hakkı olduğundan kendilerine satış isteğinin mahkeme dışında bildirilmesinin yeterli olduğuna değinilmiştir.
ADANA SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE
CEVAP VEREN DAVALI:
DAVACI:
VEKİLİ: Avukat Saim İNCEKAŞ
KONU: Yasal Süresi içinde dava dilekçesine karşı cevap ve delillerimizin sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
Öncelikle belirtmek isteriz ki; yukarıda esas numarası verilen Mahkemeniz dosyasında davacı tarafın açmış olduğu dava haksız istek ve taleplerle ikame edilmiştir. Şöyle ki;
Paylı mülkiyette, paydaşların her birinin yasal önalım hakkı vardır. Yani öncelikli alım hakkı diğer paydaş veya hissedarlarındır. Burada mahkemelerin iş yükünü artırarak izale-i şüyu davasına ihtiyaç olmadan, dava konusu taşınmazda bulunan hisselerini satma isteğini bildirmeleri yeterli olacak iken dava açılmasında herhangi bir hukuki yarar bulunmamaktadır.
Hissedarlardan biri hissesini satma kararı verdiğinde durumu öncelikle, diğer hissedar olan müvekkile bildirmeleri gerekmekteydi. Dava konusu taşınmazda fiyat konusunda anlaşmazlık yaşanması durumunda, emlakçı bilirkişiler vasıtasıyla bedeli belirlenip tapuda satışı yapılabilirdi.
Ancak davacı tarafından böyle bir başvuru veya uzlaşma görüşmesi çağrısı yapılmaksızın açılmış olan bu davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan reddini talep ediyoruz.
Ancak mahkemeniz aksi kanaatte ise uyuşmazlık konusu taşınmaz ve yapılacak inceleme hakkında bir takım taleplerimiz olacaktır. Bu anlamda tamamen iyiniyetle hareket etmekte olduğumuzu belirterek, karşılık olarak davacı taraftan da aynı iyiniyet ve hoşgörüyü beklemektedir. Bu nedenle;
Emlakçı bilirkişilerce belirlenecek fiyat üzerinden, taşınmazın tarafımıza satışının yapılmasını, bu konuda rıza gösterilmemesi durumunda,
Malın aynen bölünerek paylaştırılmasını, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına,
Aynen taksim mümkün değilse, ortaklığın giderilmesi suretiyle açık arttırma usulü ile satışın gerçekleştirilmesine, ancak yapılacak olan açık arttırmanın yalnızca paydaşlar arasında yapılması hususunda karar verilmesini, talep etme zarureti hasıl olmuştur.
HUKUKİ SEBEPLER: HMK., TMK. ve sair mevzuat.
DELİLLER: Tarafların sunacağı delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile tanık, bilirkişi, tapu kayıtları, keşif, yemin ve ikamesi caiz her türlü yasal delil.
NETİCE-İ TALEP:
Yukarıda arz, izah edilen ve mahkemenizce resen araştırılacak sebeplerle,
1) Öncelikle herhangi bir başvuru veya çağrı yapılmadığından DAVANIN HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN DAVANIN REDDİNE,
2) Mahkemeniz aksi kanaatte ise taleplerimiz doğrultusunda karar verilmesini,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
CEVAP VEREN DAVALI
Ortaklığın Giderilmesi Davası Cevap Dilekçesi -2-
Bu cevap dilekçesinde ise davacının kötüniyeti üzerinde durulmuş, davacının beyanlarının kendisiyle çeliştiğine dikkat çekilmiştir.
ADANA SULH HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO:
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
KONU: Davaya cevaplarımızın sunulmasıdır.
CEVAPLARIMIZ:
1- 15.04.2019 tarihinde düzenlenmiş olan dava dilekçesinde davacı; tarafların Adana ili, Seyhan ilçesi, Adalet Mah. 143 parselde bulunan taşınmazın ortak malikleri olduğunu, kendi hissesini kullanım şeklinin müstakil olduğunu, diğer hissedarlar ile aralarında kadim sınır bulunduğunu, kendi fiilen kullanmakta olduğu kısımda sondaj, dalgıç pompa ve eklentileri üzerinde muhdesat iddiasının bulunduğunu, tarafların bahse konu taşınmaz üzerindeki ortaklığının rızaen taksim etmelerinin mümkün olmadığını, bu yüzden söz konusu taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesini dava etmiştir. İş bu dava dilekçesi içeriği ve dava dilekçesinde talep edilen hususlar gayri hukukidir şöyle ki;
2- Dava ortaklığın giderilmesi davasıdır. Ortaklığın giderilmesi davası, paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz malda ortaklar arasındaki paydaşlığa son vererek kişisel mülkiyete geçişi sağlayan, davanın tüm tarafları için benzer sonuçlar doğuran bir dava türüdür.
3- Ancak belirtmek gerekir ki her hak gibi dava hakkı da sınırsız değildir. Nitekim TMK’nın “dürüst davranma” alt başlıklı ikinci maddesinde ‘‘Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır’’ ilkesine yer verilmiş, devamında da ‘‘bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz’’ kuralı getirilmiştir.
“Müşterek mülkiyette her bir paydaşın kendi yapısı bakımından dilediği zaman ortaklık durumunun sona erdirilmesini isteme hakkı vardır. Bu hak Medeni Kanunun 627. maddesinde açıklıkla belirtilmiştir. MK 627. maddesinde ortaklığın giderilmesinin önlenmesi hallerinden birisi de taksiminin münasip olmayan bir zamanda yapılması ve istenmesi halidir. Taşınmaz malın münasip bir zamanda satılması hali, bu hakkın diğer paydaş için zararlı olacak bir şekilde kullanılmasını önlemek maksadıyla konulmuştur. Bu hüküm MK 2. maddesinin özel bir uygulama halinden ibarettir. Kötüye kullanılan bir hak kanunen himaye göremez. 1951 gün ve 17/1 sayılı İ.B.K kararı uyarınca bu hususun davanın her aşamasında ileri sürülmesi, hatta mahkemenin kendiliğinden nazara alınması gerekir. (T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas: 1988/6-585 Karar: 1988/870 Karar Tarihi: 21.11.1988)
4- Davacı yan payını kısa bir süre önce almıştır. Davacı dilekçesinin ikinci paragrafında görüleceği üzere “hissesinin kullanım şeklinin müstakil olduğunu, diğer hissedarlar ile arasında kadim sınır bulunduğunu” söyleyerek dava konusu taşınmazın fiili olarak taksim edildiğini beyan etmiştir. Bu ifade doğrudur. Paydaşlar, bahse konu taşınmazda pay oranlarına isabet eden kısımları fiili olarak paylaşmışlardır ve halen kullanmaktadırlar. Ancak, dava dilekçesinin üçüncü paragrafında davacı, “tarafların niza konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığını rızaen taksim etmeleri mümkün olmadığından ortaklığın satış suretiyle giderilmesini” talep etmişlerdir. Bu talep gerçeklikle ve davacı yanın dilekçesinin ilk paragrafında söylediğiyle büyük tezatlık oluşturmaktadır. Fiiliyatta rızaen taksim edilmiş, yalnızca kayıtta paylı görünen bu taşınmazda ortaklığın, “rızaen taksimin mümkün olmadığından” bahisle satış suretiyle giderilmesini talep etmek kötü niyetin açıkça göstergesidir.
Av. Saim İNCEKAŞ
Ortaklığın Giderilmesi Davası Cevap Dilekçesi -3-
Bu cevap dilekçesinde ise ağırlıklı olarak taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğu ve bu yüzden taşınmazın satışa çıkarılmaması gerektiği izah edilmiştir.
ADANA 1.SULH HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE
DOSYA NO:
CEVAP VEREN DAVALI:
DAVACI:
VEKİLİ:
KONU: Davaya ilişkin cevap dilekçemin ve delillerimin sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
Mahkemeniz nezdinde görülmekte olan yukarıda esas numarası yazılı davada, davacı taraf dava dilekçesinde özetle; “X m2 yüzölçümlü arsa niteliğindeki” taşınmaz üzerinde davalılar ile birlikte paydaş olduğunu, davalıların taşınmazın satışına yanaşmadığını, taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmadığını ve bu nedenle ortaklığın satış suretiyle giderilmesi gerektiğini iddia etmektedir. Davacının bu iddiaları asılsız ve hukuki mesnetten uzak olup, reddi gerekmektedir. Şöyle ki;
Öncelikle belirtmek gerekir ki; esasen davacı, diğer paydaşların yasal önalım haklarını kullanmalarını engellemek ve dava konusu taşınmazı icra yoluyla satışa çıkarıp yarı fiyatından satın almak amacıyla huzurdaki davayı ikame etmiştir. Davacı; söz konusu ortaklıkta, pay ve paydaş çoğunluğunun paydaşlığın satış suretiyle giderilmesini istemediğini bildiğinden ve kendisi tarafından söz konusu payın satışa çıkarılması durumunda diğer paydaşların yasal önalım hakkını kullanacağını öngördüğünden dolayı kötü niyetli bir şekilde açık kanun hükmünü dolanmak suretiyle huzurdaki davayı ikame etmiştir. Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Davacının söz konusu ortaklıktaki payı 1/6 oranında olmasına rağmen; diğer paydaşlara taşınmaz üzerindeki payını satmak istediğinde dair bir bildirimde bulunmadan ve yasal önalım hakkını kullanıp kullanmayacağını sormadan doğrudan huzurdaki davayı açması bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını teşkil etmektedir.
Esasen davacının amacı payını satmak değil, dava konusu taşınmazın tamamının tek sahibi olmaktır. Bilindiği üzere paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen satmak istemesi durumunda diğer paydaşların kanun gereği önalım hakları vardır. Davacı, taşınmazın tek maliki olmak istediğinden Medeni Kanunun bu amir hükmünü bertaraf etmek amacıyla diğer paydaşlara taşınmaz üzerindeki payını satmak istediğine dair bir bildirimde bulunmadan doğrudan huzurdaki davayı açmıştır. Bu durum bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını teşkil ettiğinden ve hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumayacağından davanın reddi gerekmektedir.
Davalıların taşınmazın satışına yanaşmadığı iddiası gerçek dışı olup, itibar edilmemelidir. Zira davacı, söz konusu taşınmaz üzerindeki payını satmak istediğine dair bugüne kadar tarafıma herhangi bir yazılı veya sözlü bildirimde bulunmamıştır. Bu nedenle davacının bu iddiasının kabulü tarafımca mümkün değildir.
Dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesinin mümkün olmadığı iddiası gerçek dışıdır. Zira dava konusu taşınmazın; yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı imar mevzuatına göre aynen taksime elverişli olup, payların paydaşlarca bağımsız olarak kullanılabilmesinin önünde de herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca dava konusu taşınmazın aynen taksim suretiyle giderilmesi halinde taşınmaz herhangi bir değer kaybına uğramamaktadır. Bu durum mahkemeniz tarafından yapılacak olan keşifte ve bilirkişi marifetiyle hazırlanacak olan bilirkişi raporunda da görülecektir. Bu nedenle taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine itiraz ediyorum.
Netice itibariyle yukarıda izah ettiğim nedenlerden dolayı davacının taşınmaz üzerindeki ortaklığın doğrudan satış yoluyla giderilmesi talebinin tarafımca kabulü mümkün değildir. Taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine muvafakatim bulunmamaktadır. Bu nedenle işbu dilekçeyi yazmak zorunluluğu hasıl olmuştur.
HUKUKİ SEBEPLER: TMK, HMK vs.. mevzuat hükümleri.
HUKUKİ DELİLLER: Tapu kayıtları, Kadastro kayıtları, İmar uygulama planları, Keşif, Bilirkişi İncelemesi, Tanık ve her türlü delil.
NETİCE VE TALEP: Yukarıda arz ve izah ettiğim nedenlerle;
1) Davanın REDDİNE, itirazlarımın KABULÜNE,
2) Aksi halde dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına,
3) Aynen taksim mümkün değilse satışın paydaşlar arasında yapılmasına,
4) Yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
DAVALI
EK: Kimlik Fotokopisi
İzale-i Şüyu Davasına Cevap Dilekçesi 4
Bu dilekçede ise ortaklığın giderilmesi sonucunda satış kararı verilirse, satışın paydaşlar arasında yapılması hususu üzerinde durulmuştur.
SULH HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
Dosya No:
DAVAYA CEVAP VEREN DAVALILAR:
VEKİLİ:
DAVACI:
VEKİLİ:
KONU: Davaya cevaplarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
Davacı taraf Adana İli Adalet Köyü 14 Parseldeki taşınmazın ½ si ortak muris Mehmet adına kayıtlı olduğundan ortaklığın giderilmesi yoluna başvurarak huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Ekte sunulan tapu kaydından da anlaşılacağı üzere (Ek:1 Tapu Senedi Örnekleri) ortak murisin payı ½’dir. Diğer ½ müvekkilim adına kayıtlıdır.
Bahsi geçen müşterek mülkiyete konu yer; sayın mahkemece keşfen de görüleceği üzere bir adet dükkandan ibarettir. Söz konusu gayrimenkulün aynen taksimi taraflar arasında mümkündür. Hatta bu durum davalıya dilediği zaman istediği daireyi alabileceği şeklinde her zaman müvekkillerim tarafından dile getirilmiştir.
İş bu nedenle taraflar arasında öncelikle paylaşmanın mümkün olması nedeniyle fiilen taksim yapılmasını talep etmekteyiz.
Sayın mahkeme tarafından davanın kabulü halinde ortak murisin ölümünden sonra gayrimenkulün iyileştirilmesi amacıyla birçok tadilat ve iyileştirmeler müvekkillerim tarafından yapılmış olup bahsi geçen iyileştirme bedellerinin hesap edilerek öncelikle satış masraflarından çıkartılması talebimiz bulunmaktadır.
Davanın kabulü ve ortaklığın satış suretiyle giderilmesi yönünde sayın mahkemenin hüküm kurması halinde kabul davacı payının çok az olması ve müşterek maliklerin büyük sıkıntıya girmesi ve zarar görecek olmasından dolayı satışın sadece müşterek malikler arasında yapılmasını talep etmekteyiz.
DELİLLER: Tapu kayıtları, imar durumu, gayrimenkul iyileştirme için yapılan harcamalar, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık, yemin vs. karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile her türlü yasal deliller
SONUÇ:
Gerek yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığım sebepler gerekse yargılama aşamasında ortaya çıkacak diğer nedenlerle;
- Öncelikle gayrimenkule konulan tedbirin kaldırılmasına bu talebimizin reddi halinde çekişmeye konu olmayan müvekkilime ait ½ hisse üzerindeki tedbirin kaldırılmasına,
- Davaya konu müşterek mülkiyetin taksiminin mümkün olması nedeniyle davanın reddine,
- Talebin kabulü ve satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi halinde ortakların mağduriyetine sebebiyet vermemek amacıyla satışın ortaklar arasında yapılmasına,
- Dava masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline,
Karar verilmesini vekalet verenlerim adına saygılarımla arz ve talep ederim.
Davalılar Vekili
Eki:
- Tapu senedi fotokopileri
- Onanmış vekaletnameler
Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana – Boşanma ve Ceza Avukatı
Ortaklığın giderilmesi davasına cevap dilekçesi örneği 5
Bu cevap dilekçesinde ise diğerlerinden farklı olarak muhdesatın aidiyeti öne sürülmüş, dava açmak için süre talep edilmiştir.
ADANA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİNE
DOSYA NO:
CEVAP VEREN DAVALI:
VEKİLİ:
DAVACI:
KONU: Yasal süre içinde dava dilekçesine dair cevaplarımızın sunulmasına ilişkindir.
TEBLİĞ TARİHİ:
AÇIKLAMALAR:
Davacı taraf, dava dilekçesinde; Adana İli Seyhan İlçesi Adalet Mahallesi 12 Ada 13 Parsel sayılı taşınmazın malik ve paydaşlarından biri olarak taşınmazdan yararlanamadığını, taşınmazda paydaş sayısının fazla olması nedeniyle ortak hareket edilemediğini ve ortaklığın çekilmez hale geldiğini, bu nedenlerle taşınmazın öncelikle aynen taksimini, aynen taksimin mümkün olmaması durumunda ise satış yoluyla ortaklığın giderilmesini beyan ve talep etmiştir.
1) TARAF TEŞKİLİNE DAİR EKSİKLİK
Dava dilekçesinde belirtilen davalı paydaşlara ilişkin, taraf teşkilinde eksiklik bulunmaktadır. Murisin sağ kalan eşi yasal mirasçıdır ve dava konusu taşınmazın paydaşları arasındadır. Dolayısıyla işbu davada, davalı sıfatına sahip olması gerekmektedir. Murise ait mirasçılık belgesi dosya kapsamına alındığında bu husustaki eksiklik görülecektir. Söz konusu eksiklik kamu düzenine ilişkin bir eksiklik olup, bu hususu mahkemenin bilgisine sunarız.
2) AYNEN TAKSİMİN MÜMKÜN OLMAYACAĞINA YÖNELİK BEYANIMIZ VE SATIŞ YOLUYLA ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ TALEBİMİZ
Müvekkil Ahmet, murisin mirasçısı olması nedeniyle dava konusu taşınmazın 906,63 m2 yüzölçümündeki payına maliktir. Yakın tarihte dava konusu taşınmaza dair bir müteahhit ile arsa payı karşılığı inşaat yapılması için anlaşma sağlanmak istenmişse de, görüşmeler esnasında bir kısım paydaşlar anlaşma yapmayı kabul etmediğinden bir sonuca varılamamıştır. Paydaş sayısının çokluğu, taşınmaza dair ortak bir karar almayı zorlaştırmakta ve ortaklığı çekilmez hale getirmektedir. Ayrıca kanaatimizce; taşınmazın mevcut imar planı, taşınmaz üzerinde bir kısım yapıların bulunuyor olması ve taşınmazdaki paydaş sayısının çokluğu, aynen taksimi mümkün kılmamaktadır. İzah ettiğimiz nedenlerle, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmekteyiz.
3) DAVA KONUSU TAŞINMAZ ÜZERİNDE MÜVEKKİLE AİT OLAN MUHDESAT
Dava konusu taşınmaz paylı mülkiyete tâbi olsa da bu taşınmaz üzerinde yalnızca müvekkile ait olan muhdesat bulunmaktadır.
a) Dava konusu 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kapı numarası 3 olan üç katlı betonarme ev, müvekkilin murisi tarafından yaptırılmıştır fakat kat mülkiyeti tapusu bulunmamaktadır. Müvekkil, murisin mirasçısı olması sebebiyle 11 numarada kayıtlı üç katlı bu evin 1/4 payına maliktir ve halihazırda bu binanın birinci katında ikamet etmektedir. Müvekkil, 1/4 payına karşılık gelen emlak (bina) vergisini her yıl düzenli olarak ilçe belediyesine ödemektedir.
b) Dava konusu 2793 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan, müvekkil tarafından dikilmiş ve bakımları yapılmakta olan; 1 adet ayva ağacı, 5 adet erik ağacı, 1 adet nar ağacı, 1 adet ceviz ağacı, 2 adet şeftali ağacı, 2 adet karadut ağacı, 1 adet beyaz dut ağacı, 2 adet kiraz ağacı, 3 adet trabzon hurması ağacı, 2 adet kavak ağacı, 3 adet zeytin ağacı ve 1 adet yenidünya ağacı bulunmaktadır. Bu ağaçların mülkiyeti müvekkile aittir.
Dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklık satış suretiyle giderildiği takdirde, müvekkile ait olduğunu belirttiğimiz muhdesatın keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilecek değerinin, müvekkilin payına eklenmesini talep etmekteyiz.
4) Ayrıca, diğer davalı paydaşların muhdesat aidiyetine ilişkin iddia ve beyanları tarafımızca kabul edilmektedir.
HUKUKİ NEDENLER : HMK, TMK vesair mevzuat
HUKUKİ DELİLLER: Tarafların sunacağı delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla, mirasçılık belgesi, tapu kayıtları, belediye emlak kayıtları, imar planı, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin vesair her türlü yasal delil.
NETİCE VE TALEP: Yukarıda izah ettiğimiz ve mahkemece re’sen gözetilecek nedenlerle;
1) Dava konusu Adana İli Seyhan İlçesi Adalet Mahallesi 12 Ada 13 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde aynen taksimin mümkün olmayacağı dikkate alınarak ortaklığın satış suretiyle giderilmesine,
2) Müvekkile ait olduğunu belirttiğimiz muhdesatın tespit edilecek değerlerinin, dava konusu taşınmazın satışı neticesinde müvekkilin payına karşılık gelecek değere eklenmesine,
3) Yukarıda zikrettiğimiz muhdesatın müvekkile aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere tarafımıza süre verilmesine,
4) Yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla vekâleten talep ederim.
Davalı Vekili
Ortaklığın giderilmesi cevap dilekçesi 6
Bu cevap ve itiraz dilekçesinde ise ortaklığın aynen taksiminin mümkün olduğu, zira paydaşların daha öncesine dayanan fiili taksim anlaşmalarının mevcut olduğu, bu anlaşma paralelinde aynen taksimin mümkün olması sebebiyle ortaklığın aynen taksim edilerek giderilmesine yönelik beyanlarda bulunulmuştur.
ADANA SULH HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
DOSYA NO:
DAVACILAR:
VEKİLLERİ:
CEVAP VEREN DAVALI:
KONUSU: Dava dilekçesine cevap ve itirazlarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Öncelikle belirtmek isterim ki söz konusu davaya ilişkin olarak tarafıma hiçbir tebligat yapılmamış olup mahkeme kaleminden tarafıma verilen dava dilekçesi ve diğer evrakların tarafıma verilmesi sonucu 05.01.2021 tarihinde davayı öğrendim. Bu bahisle savunmalarım, iddia ve itirazlarımı ancak sunabilmekteyim.
Dava dilekçesinde özetle; davacılar ve diğer davalılar ile ortak malik oldukları taşınmazlarda hissedar sayısının fazla olması sebebi ile paylaşma ve kullanımı esnasında uyuşmazlıkların çıktığını ve mahkeme eli ile taşınmazların hissedarlar arasında paylaştırılmasını talep etmiştir. Söz konusu dava şahsım yönünden tamamen haksız ve hukuka aykırıdır. Şöyle ki;
Taraflar zaten yıllar öncesinden bu yana dava konusu taşınmazları kendi aralarında sağlanan anlaşma ile bugüne değin kullanmaktadır. Öyle ki pay sahiplerinin bir kısmı anlaşma ile kendisine verilen kısımda ev dahi inşa etmiştir.
Bu anlaşma kapsamında şahsımda yaklaşık 10 yıl önce ilk olarak kendisinde kalması kararlaştırılan taşlı araziyi temizleyerek ağaçlandırdım ve o zamandan bu yana söz konusu bölümü kullanmaktayım. Tarafıma verilen bölüm taşınmazların genel toplamı halinde şahsıma düşen payı karşılamamakta ve diğer pay sahiplerinin de paylarına ilişkin sorunları bulunmaktaydı. Bu sebeple yaklaşık olarak 5 yıl önce tekrar toplanarak tüm pay sahipleri arasında yapılan görüşme ile şahsım taşınmazların toplamı üzerinde kendine ait olan paya tekabül edecek şekilde bir kısım arsanın tahsisi konusunda anlaştık.
Pay sahipleri ile fikir birliğine varılan bu anlaşma üzerine şahsıma ait eklenen yeni arsa payındaki tüm bölümü temizledim, ağaçlandırdım, sınırını belirledim ve o tarihten bu yana kullanmaktayım. Bu husus gerek dava tarafları gerekse de muhtar ve taşınmazın bulunduğu köy yerinin tüm sakinleri tarafından bilinmektedir.
Bahsetmiş olduğum paylarım 12-13 parsellerinin şahsıma pay edilmesi konusunda davanın tarafları ile zaten anlaşmış bulunmaktayım. Diğer taraflar arasında bir uyuşmazlık olması halinde anlaşma ile tarafıma verilen birçok masraf ve emek verdiğim arsa payım ile diğer paydaşların kendi aralarındaki uyuşmazlık sebebi ile hiçbir şekilde emek ve masraf göstermediği taşlı arazinin bir görülerek paylaştırılma talep edilmesi büyük haksızlık teşkil etmektedir. Söz konusu haksızlığın giderilmesi maksadı ile muhdesatın aidiyeti davası açacağımı bildirmekteyim. İş bu davayı açtıktan sonra dosya bilgilerini mahkemenize bekletici mesele yapılması taleplerim ile birlikte sunacağım.
TMK md 699 hükmü uyarınca; “Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.” Elbirliği mülkiyetinde de, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre paylaştırma yapılacaktır (TMK m. 703).
Şahsım yönünden hissedar olduğum arsa payını almış bulunmaktayım. Zaten birçok pay sahibi de kendi payına ev ve benzeri yapılar yapmıştır. Bu durumda aynen taksimin yapılması durumu söz konusu olmaktadır. Değinmiş olduğum madde metinlerinden de anlaşılacağı üzere; taşınmazın aynen taksimi öncelikli yol olarak açık bir şekilde belirtilmiştir. Aynen taksimin gerek kat mülkiyeti kanununa göre gerekse de medeni kanuna kapsamında yapılması mümkün olup zaten yukarıda da belirttiğim üzere arsa üzerinde gerek tarafım gerekse de bir çok hissedar yönünden fiili taksim sağlanmıştır. Zaten fiilen taksim edilmiş olan arsanın taksiminin, TMK md 699 öncelikle aynen bölünerek yapılması gerekmekte olup, davacı vekilinin istemi gibi malın satışı yapılarak elde edilen paranın ortaklar arasında tapuda gösterilen hisseleri oranında paylaştırılmasına karar verilmesinin şartları bulanmamaktadır.
Bunlarla birlikte değindiğim hususlar dikkate alındığında pay sahipleri arasında anlaşma sağlanamadığının dayanak gösterilmesi kabul edilemez nitelikte olup iş bu davayı açarak şahsım yönünden anlaşma sağlanmış ve fiili taksim yapılmış iken taşınmazımda büyük derecede zarara uğratacak şekilde paylaşım talep etmesi kötü niyetli olup fiilen taksimi yapılmış olan payların aynen taksimi gerek yasal mevzuatımıza gerekse de yerleşik içtihatlarımıza uygun düşmektedir. Zira emsal davalar da Yargıtay’ın yorumu aşağıda belirtmiş olduğum gibidir.
“Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmazda başlı başına kullanılmaya elverişli bağımsız bölüm olup olmadığı ve niteliklerinin (mesken, işyeri, depo vs. gibi) ne olduğu da açıklattırılarak, ayrıca Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde sayılan diğer belgelerin tamamlattırılması için kat mülkiyetine geçiş suretiyle ortaklığın giderilmesini isteyen davalı tarafa yetki ve yeterli süre verilmesi, bu hususlar eksiksiz yerine getirildiği takdirde de, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıda her bağımsız bölümün (konumu, yüzölçümü, kullanım amacı ve eklentileri yerinde incelenip irdelenerek) değeri ve bu değere göre özgülenecek arsa payı uzman bilirkişi aracılığıyla saptanıp varsa fiili taksime göre, taksim yoksa çekilecek kura ile önce her paydaşa birer bağımsız bölüm özgülendikten sonra arta kalan bağımsız bölümlerin pay oranları da gözetilmek suretiyle yine kura ile paydaşlara özgülenerek, gerekiyorsa bedel farkı nedeni ile ödenecek ivaz da belirlenmek suretiyle payların denkleştirilmesi, yönetim planı gibi belgeleri paydaşların (tanınan süreye rağmen) imzalamaktan kaçınması halinde bunların imzalanmış sayılması suretiyle araştırmanın tamamlanmasından sonra kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesine; belirtilen koşulların oluşmaması durumunda ancak satışa karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.” (Y20.HD, 11.06.2019, 2019/2535 E., 2019/3884 K.)
“Ortaklığın giderilmesi davalarında dava tarihinde yürürlükte bulunan 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 699/2. maddesi hükmü gereği istek olduğu takdirde asıl olan, taşınmazın aynen taksimi suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermektir..
‘‘Mahkemece, yukarıda açıklanan konularda hiçbir araştırma ve yeterli inceleme yapılmadan dava konusu taşınmazın aynen paylaştırılmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle satılması suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” (Y18.HD, 12.01.2015, 2014/22033 E., 2015/159 K.)’’
Belirtmiş olduğum tüm bu sebepler ile davacı tarafın ortaklığın giderilmesi talebi zaten fiilen taksimi yapılmış olup bu durum tarafların çoğu için geçerlidir. Diğer taraflar arasında bir uyuşmazlık olması halinde anlaşma ile tarafıma verilen birçok masraf ve emek verdiğim arsa payım ile diğer paydaşların kendi aralarındaki uyuşmazlık sebebi ile hiçbir şekilde emek ve masraf göstermediği taşlı arazinin bir görülerek paylaştırılma talep edilmesi büyük haksızlık teşkil etmektedir. Bu bahisle öncelikle davanın REDDİNİ, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın tarafları ile anlaşarak tarafıma ayrılan ve fiilen kullanmış olduğum 140 Ada 23 parsel ve 107 Ada 147 parsellerinin tarafıma aynen taksim yolu ile verilecek şekilde ortaklığın giderilmesini talep etme zorunluluğumuz doğmuştur.
YASAL MEVZUAT: TMK,HMK, KMK ve ilgili diğer tüm mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Tapu kayıtları, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve ilgili her türlü diğer delil.
NETİCE ve TALEP: Yukarıda arz ve izah edilen ve mahkemece re’sen gözetilecek nedenlerle,
1) Öncelikle zaten anlaşma sağlanmış olmasına karşın açılan iş bu davanın REDDİNE,
2) Mahkemenin aksi kanaate olması halinde pay sahipleri ile fikir birliğine varılan bu anlaşma üzerine şahsıma pay olarak verilen, fiilen taksim edilmiş ve büyük masraf ve emek verdiğim 12-13 parsellerinin şahsıma pay olarak verilecek şekilde dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın TMK md 699 aynen taksimine karar verilmesini,
3) Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ederim.
Ortaklığın Giderilmesi Cevap Dilekçesi 7
Bu cevap dilekçesinde ise tarafların dava öncesinde fiyatta anlaşamamaları gündeme getirilmiştir.
ADANA SULH HUKUK MAHKEMESİNE
DOSYA NO :
DAVACI :
DAVALI :
KONU : Davaya cevaplarımın sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR
1) Dava dilekçesi ve tensip zaptı 07.01.2019 tarihinde tarafıma tebliğ edilmiştir. Yasal süresinde cevaplarımı sunuyorum.
2) Dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak davacı ile bir kısım davalılar, iş yargıya taşınmadan anlaşma yaparak ihtilafı çözmek istemişlerdir. Bu anlaşmaya göre, davacının hissesine düşen yerlerin piyasa karşılığı fiyatının da üstünde bir rakam teklif edilmiştir. Ancak davacı bu teklifin de 2 katını talep etmesi sonucu anlaşma sağlanamamıştır. Taraflar arasında çok kolay anlaşma imkanı varken davacı kötü niyetli olarak dava açmıştır.
3) Miras olarak tüm davalılara intikal etmesi gereken bazı taşınmazlar kadastro aşamasında sehven davacı adına kaydedilmiştir. Davacı adına kayıtlı olan bu yerlerin de davaya dahil edilmesi gerekmektedir.
4) Dava aşamasında da taraflar arasında bir anlaşma olmaz ise, dava sonunda taşınmazların satılmasına karar verilmesi halinde, işbu satışın taraflar arasında kapalı olarak gerçekleştirilmesini talep ediyorum. Buna muvafakat ediyorum.
DAVALI
DİLEKÇENİN EKLERİ: Kimlik fotokopisi
Ortaklığın Giderilmesi Cevap Dilekçesi 8
ADANA SULH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NE
Dosya No :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DİĞER DAVALILAR :
DAVACI:
VEKİLLERİ :
D. KONUSU : Davaya cevaplarımızın sunulmasıdır.
OLAY VE İZAHI :
1-) Veraset ilamlarından görüldüğü üzere, muris Ahmet diğer muris Mehmet’in babasıdır. Ahmet 14.10.2006 tarihinde, oğlu Mehmet ise 07.11.2009 tarihinde vefat etmiştir. Dolayısıyla “davalılar” başlığı altındaki 1, 2, 3 ve 4 numaralı davalı müvekkiller ile “diğer davalılar” başlığı altındaki 1, 2 ve 3 numaralı davalılar murisin mirasçılarıdır. Bu mirasçılık hem murisi doğrudan dava konusu taşınmazdaki payından hem de murise babasından isabet eden miras payından gelmektedir.
Buna göre 12 parselde kayıtlı toplam 1.045 m2’lik taşınmazda muris Ahmet 100 m2, muris Mehmet ise 945 m2 paya sahip olarak, yüklenici Adalet Doğalgaz Isı Danışma Tic.ve San. Ltd. Şti ile Adana Noterliği’nin 01.04.2003 tarih ve 09050 yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi İçerikli Kat ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” yapmışlardır. Akabinde bu sözleşmeyi tadil etmek üzere, Adana Noterliği’nin 29.11.2005 tarih ve 11324 yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine Ek Tadil Mukavelesi” yapmışlardır.
Söz konusu inşaat sözleşmeleri gereği inşaattaki toplam 13 bağımsız bölümün paylaşımında; 5, 6, 7 ve 11 numaralı bağımsız bölümler muris Ahmet’in payına ve 1, 13 numaralı bağımsız bölümler ile 3 numaralı bağımsız bölümün ½’si muris Mehmet’in payına düşmüştür.
2-) Muris Ahmet vefat edince, yukarıda söz konusu edilen inşaat sözleşmeleri sebebiyle kendi payına düşen 5, 6, 7, 11 numaralı bağımsız bölümlerin mirasçılara intikalleri ve ardından da mirasçılar arısında tapuda pay temliki işlemleri yapılmıştır. Buna göre davacı 7, muris ise 11 numaralı bağımsız bölümün maliki olmuştur. Böylece muris Ahmet’ten intikal eden bağımsız bölümler mirasçılar arasında hem tapuda hem de fiilen pay edilmiştir.
3-) Görüldüğü üzere, muris Mehmet 1, 13 numaralı bağımsız bölümler ile 3 numaralı bağımsız bölümün ½’sine doğrudan inşaat sözleşmeleri gereği ve 11 numaralı bağımsız bölüme ise muris babasından dolayı malik olmuştur. Akabinde kendisi de vefat edince bu bağımsız bölümler mirasçılarına intikal etmiştir.
4-) Davacı ise eldeki davayı 1, 11, 13 ve 14 numaralı bağımsız bölümler için açmıştır. Şimdiye kadarki izahlarımızdan ve tapudan gelen yazılardan da anlaşılacağı üzere, dava çok özensiz açılmıştır. Şöyle ki,
a-) İnşaat toplam 13 bağımsız bölümden ibaret olup bu inşaatta dava konusu edilen 14 numaralı bağımsız bölüm bulunmamaktadır.
b-) Dava konusu 1 ve 13 numaralı bağımsız bölümler inşaat sözleşmeleri sebebiyle doğrudan muris Mehmet payına düşen yerlerdir.
c-) Dava konusu 11 numaralı bağımsız bölüm ise, muristen Mehmet’ten diğer muris Ahmet’e intikal eden yerdir. Tekrar belirtelim ki, bu bağımsız bölüm tapuda ve fiilen paylaşıma girmek suretiyle muris Ahmet payına düşmüştür. Yine tekrar belirtelim ki, bu paylaşımda 7 numaralı bağımsız bölüm de davacının payına düşmüştür. Davacının payına düşen başka bir yer de yoktur.
d-) Tüm bu sebeplerle davanın reddi gerekmektedir.
HUKUKİ SEBAPLER : HUMK, MK, İİK ve ilgili mevzuat.
DELİLLER : 1-) Veraset ilamları, 2-) İnşaat sözleşmeleri, 3-) Tapu kayıtları, 4-) Keşif ve bilirkişi incelemesi, 5-) Her türlü yasal delil.
TALEP VE SONUÇ : Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle,
1-) Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine,
2-) Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin, davacıya yükletilmesine,
Karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederim.
Davalılar Vekili
Eki: Onanmış vekâletname örnekleri
Ortaklığın Giderilmesi Cevap Dilekçesi 9
ADANA SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO :
DAVAYA CEVAP VEREN DAVALILAR:
VEKİLİ :
DAVACI :
VEKİLİ :
KONUSU : Dava dilekçesine karşı cevap ve delillerimizin sunulması
AÇIKLAMALAR: Müteveffa 2 Ocak 2016 tarihinde vefat etmiştir. Geride eşi ve çocuğu kalmıştır. Ölümden belli bir süre geçtikten sonra mirasçıların başvurusu sonucunda veraset ilamı çıkartılmıştır.
Tereke içinde bir kâgir ev, ve davaya konu olan 1005 parsel, 1007 parsel, 1008 parsel zeytinli tarladan oluşmaktadır. Veraset ilamının çıkartılmasından sonra kardeşler ve anneleri kendi aralarında mirası paylaşmak istemişlerdir. Daha sonra Seyhan ilçesinde faaliyet gösteren bir harita mühendisinden yardım alınarak bu mirasın paylaşılması konusunda anlaşılmıştır. Aralarında yapmış oldukları sözlü anlaşmaya göre köyün içindeki evin mülkiyeti davacı tarafa bırakılmıştır. Kardeşlerin ikisi de köy içerisinde babadan kalma evleri olduğundan mütevellit, ablaları olan Ayşe hanıma ise terekedeki 1005 parsel zeytinli tarladan iki kardeşte 1’er dönüm kendi haklarından feragat edip ablalarına vermişlerdir.
1007 ve 1008 no parsellerin mülkiyetleri anneleri olan Fatma hanıma, 1005 parsellin mülkiyeti ise 9000 m2 davacı tarafa, 9000 m2 ve 10.850 m2 tarla miras olarak kalması konusunda taraflar kendi aralarında anlaşmışlardır. Her ne kadar bunu yazılı olarak yapmasalar da taraflar kendi aralarında sözlü olarak anlaşmışlardır. Daha sonra da merhumun mallar üzerindeki mülkiyeti sona erdirilip mirasçıları tarafından elbirliği mülkiyet kurulmuştur.
Müvekkillerim kardeşlerine güvenerek o zamanki şartlar altında bu şekilde bir yol izleyerek mallar üzerinde elbirliği mülkiyet kurarak sorunu çözmüşlerdir. Daha sonradan ortaklığın giderilmesi davasıyla karşılaşmışlardır. Bu dava haksız ve yersiz olarak açılmıştır. Müvekkillerim bu sorunları kendi arasında çözmek istemektedirler. Bundan dolayıdır ki iştirak halinde mülkiyete konu dava konusu taşınmazların mümkünse aynen taksimini talep etmektedirler. Eğer mahkemeniz aksi kanaatte olur ise sadece mirasçıların katıldığı bir ortaklığın satış yoluyla giderilmesi yolunun kabul edilmesini talep ederiz.
Mirasçısı oldukları bu araziler babalarından kendilerine kalan tek hatıradır. Bundan dolayıdır ki kendi mülklerinde başka birilerine satılmasını, babalarına karşı yapılmış bir saygısızlık olarak görmektedirler. Bu bahse konu tarlanın mülkiyetinin imkan dahilinde kendilerine devredilmesini talep etmektedirler.
HUKUKİ SEBEPLER : M.K, HMK. ve diğer yasal nedenler.
DELİLİLER : Veraset İlamı, tapu kayıtları, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık beyanları sair her türlü yasal delil.
SONUÇ VE İSTEK : Yukarıda açıklanan nedenlerle, muristen intikal eden 1005, 1007 ve 1008 parselde kayıtlı bulunan taşınmazlarda ortaklığın aynen taksimini, mümkün olmadığı takdirde sadece murislerin katılacağı bir ihalede satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini, masrafların ortaklar arasında paylaştırılmasına karar verilmesini müvekkillerim adına arz ve talep ederim.
Davalı Vekili Avukat
Ortaklığın Giderilmesi Cevap Dilekçesi 10
Bu cevap dilekçesinde ise davalı taraf önalım davası açtığını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini zira önalım davasının mülkiyetin durumunu etkileyeceğini beyan etmektedir.
ADANA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİNE
DOSYA NO:
CEVAP VEREN DAVALI:
VEKİLİ:
DAVACI:
VEKİLİ:
KONU: Davaya ilişkin cevap dilekçemizin ve delillerimizin sunulması hk.
AÇIKLAMALAR:
Mahkemeniz nezdinde görülmekte olan yukarıda esas numarası yazılı davada, davacı taraf Adana İli, Çukurova İlçesi, Adalet Mah., 12 Ada, 13 Parsel Sayılı taşınmaz üzerinde davalı müvekkil ve diğer davalılar ile birlikte maliktirler. Davacı taraf dava dilekçesinde her ne kadar davalıların taşınmazın satışına yanaşmadığını ve bu nedenle ortaklığın satış suretiyle giderilmesi gerektiğini iddia etmişse de davacı tarafın bu iddiaları asılsız ve hukuki mesnetten uzak olup, reddi gerekmektedir. Şöyle ki;
Öncelikle belirtmek gerekir ki; Davacılardan Ahmet davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan hissesini 14.01.2019 tarihinde edinmiş olup müvekkil tarafından Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 13 Esas Sayılı Şufa Davası ikame edilmiştir. Bu nedenle öncelikle ikame edilen şufa davasının mahkemeniz nezdinde görülmekte olan işbu davayı ve taşınmaz üzerinde bulunan hisseleri doğrudan etkileyeceğinden dolayı bekletici mesele yapılması gerekmektedir.
Dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesinin mümkün olup davacı tarafın satış suretiyle ortaklığın giderilmesi talebinde bulunması taşınmaz hisseleri tek başlarına elde etme isteminden öte bir amaç taşımamaktadır. Zira dava konusu taşınmazın; yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı imar mevzuatına göre aynen taksime elverişli olup, payların paydaşlarca bağımsız olarak kullanılabilmesinin önünde de herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca dava konusu taşınmazın aynen taksim suretiyle giderilmesi halinde taşınmaz herhangi bir değer kaybına uğramamaktadır. Bu durum mahkemeniz tarafından yapılacak olan keşifte ve bilirkişi marifetiyle hazırlanacak olan bilirkişi raporunda da görülecektir. Bu nedenle taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesi istemi tamamen kötü niyetli olup davanın reddi gerekmektedir.
Aynı zamanda ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçemizde sunacağımız nedenler ile birlikte mahkemenizce dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararına itiraz etmekteyiz. Taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir davacı tarafa herhangi bir hukuki menfaat sağlamadığı gibi müvekkili mağdur etmektedir. Müvekkil, diğer davalılardan ve davaya konu taşınmazın paydaşlarından olan Ahmet’in hissesini satın alma hazırlığı içerisindeyken taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması öncelikle müvekkili ve davalı paydaşı ekonomik olarak ziyadesiyle mağdur etmektedir. Tüm bu sebeplerle taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararına itiraz etmekteyiz.
Davalıların taşınmazın satışına yanaşmadığı iddiası gerçek dışı olup, itibar edilmemelidir. Zira davacılar, söz konusu taşınmaz üzerindeki paylarını satmak istediklerine dair bugüne kadar tarafımıza herhangi bir yazılı veya sözlü bildirimde bulunmamıştır. Bu nedenle davacılarının bu iddiasının kabulü tarafımızca mümkün değildir.
Davacı taraf, diğer paydaşların yasal önalım haklarını kullanmalarını engellemek ve dava konusu taşınmazı icra yoluyla satışa çıkarıp yarı fiyatından tek başına satın almak amacıyla kötü niyetli olarak mahkemeniz nezdindeki işbu davayı ikame etmiştir.
Davacılar; söz konusu ortaklıkta, paydaşların çoğunluğunun ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemediğini bildiğinden ve kendilerinin tarafından söz konusu payın satışa çıkarılması durumunda diğer paydaşların yasal önalım hakkını kullanacağını öngördüğünden dolayı kötü niyetli bir şekilde açık kanun hükmünü dolanmak suretiyle işbu davayı ikame etmiştir.
Esasen davacıların amacı paylarını satmak değil, dava konusu taşınmazın tamamının tek sahibi olmaktır. Davacılar, taşınmazın tek maliki olmak amacıyla diğer paydaşlara taşınmaz üzerindeki payını satmak istediğine dair bir bildirimde bulunmadan doğrudan huzurdaki davayı açmıştır. Bu durum bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını teşkil ettiğinden ve hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumayacağından davanın reddi gerekmektedir.
Yukarıda kısaca izah edilen nedenlerden dolayı işbu davayı ve pay oranlarını doğrudan etkileyeceğinden dolayı Adana Asliye Hukuk Mahkemesinde 13 Esas Sayılı Şufa Davasının bekletici mesele yapılmasına, mahkemenizce taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının paydaşlar arasında satış işlemleri açısından kaldırılmasına, paydaşların taşınmaz üzerindeki ortaklığın doğrudan satış yoluyla giderilmesi talebinin reddine karar verilmesini vekaleten talep ederiz.
HUKUKİ SEBEPLER: TMK, HMK v.s. mevzuat hükümleri.
HUKUKİ DELİLLER: Tapu kayıtları, Kadastro kayıtları, İmar uygulama planları, Keşif, Bilirkişi İncelemesi, Tanık ve her türlü delil.
NETİCE VE TALEP: Yukarıda açıklanan ve resen gözetilecek nedenlerle;
1) Tarafımız dinlenilmeden tensip tutanağında karar verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
2) Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi ile ikame edilen işbu davanın reddine,
3) Aksi halde dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına,
4) Aynen taksim mümkün değilse satışın paydaşlar arasında yapılmasına,
Yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 2021
DAVALI VEKİLİ
Ortaklığın Kat Mülkiyeti Yoluyla Giderilmesi Davasına Cevap 11
Bu cevap dilekçesinde ise ortaklığın kat mülkiyeti kurulması yoluyla giderilmesi talep edilmiştir.
SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE
ESAS NO:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVACI:
VEKİLİ:
KONU : Davaya ilişkin beyanlarımız ile vekaletname sunumundan ibarettir.
AÇIKLAMALAR
İlk olarak yukarıda esası yazılı dosyada davalı vekili olarak davaya kabulümüze karar verilmesini talep ederiz.
1-) Müvekkillerimiz davacı ile birlikte 12 parselde tapuya kayıtlı taşınmazın paydaşıdır. Taşınmazın kat mülkiyetine geçirilmesi paydaşların ittifakıyla mümkün olamamıştır.
2-) Dosyamızda ilk olarak taşınmazın durumu ile bilgi vermek istiyoruz.
Dava konusu taşınmaz, 90 m2 Arsa (Dava konusu taşınmazın daha önceki adres ve ada parsel numarası) Ahmet (1/3) tarafından hisseli olarak satın alınmış olup 13.01.1964 tarih ve 650 sayılı Seyhan Belediyesinden verilen imar durumuna göre bitişik nizam 3 katlı mesken olarak hazırlanan proje 26.02.1964 tarihinde Seyhan Belediyesine sunularak İnşaat ruhsat talebinde bulunulmuş ve sunulan proje 26.02.1964 tarihinde onaylanarak 04.03.1964 tarihinde inşaat ruhsat harcı yatırılarak bina yapımına başlanmıştır. Devam inşaatın 17.03.1964 tarihinde su basman kotu müracaatı yapılarak, 18.03.1964 tarihî mevcut yola göre su basman kotu 0.60 mt. olarak verilmiştir.
Belediye onaylı ve ruhsatlı bina 02.11.1966 tarihinde bitirilerek iskan ruhsatı için müracaatta bulunularak 04.11.1966 tarihinde iskan harcı yatırılarak iskan ruhsatı alınmıştır.
Binanın kullanımı kardeşler arasında yapılan sözlü anlaşmaya göre kullanım şekli; zemin kat ve çatıdaki çamaşırlık bina kulanım bu şekilde devam ederken çatıdaki çamaşırlık çeşitli tarihlerde ihtiyaca binaen Ahmet tarafından yapılan tadilatlar ile tam kat mesken haline getirilmiş ve yıllarca kullanılan zemin üstü 3. kat 12 başvuru no’lu ve 07.12.2018 tarihli Yapı Kayıt Belgesi alınarak yasal kullanım haline gelmiştir.
Parselin son hali; Belediye’nin yaptığı ada şablonunda meydana gelen yoldan ihdas sebebi ile parselimiz; 12 parsel ve 105 m2. olarak şerhen tescil edilmiştir.
Üç hissedar da vefat ettikten sonra muris hissedarlar kullanım şeklini aynen devam ettirmişlerdir.
3-) Söz konusu taşınmaz 4 katlı olup, 4 ayrı bağımsız bölümden oluşmaktadır. Mimari projesine uygun olan yapının tümü kâgir olup bağımsız bölümler başlı başına kullanmaya elverişlidir. Her paydaşa en az bir bağımsız bölüm düştüğü tapu kayıtlarından da anlaşılacaktır. Belediyeden onaylı mimari proje (EK), yapı kayıt belgesi (EK), dilekçemizin ekinde sunulmaktadır.
4-) Açıkladığımız bu nedenlerle söz konusu taşınmazdaki ortaklığın kat mülkiyeti kurulmak suretiyle giderilmesi mümkün olduğundan mahkemenizce bu yönde karar verilmesini talep ediyoruz.
HUKUKİ NEDENLER : 634 S. K. m. 7, 10, 12, 50; 6100 S. K. m. 4, 12, 316, 322
HUKUKİ DELİLLER: 06/ 11/ 2017 tarihli tapu kaydı, 26/12/1964/ tarihli onaylı proje ve ekleri, 12/09/2018 tarihli yapı kayıt belgesi, 13/02/2004 tarihli taşınmazlarda ki evlere ait Emlak Beyannamesi Örneği, Emsal Yargıtay Kararları.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle söz konusu taşınmazda arsa paylarını da belirtmek suretiyle kat mülkiyeti kurulması suretiyle ortaklığın giderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkillerimiz adına saygıyla talep ederiz.
Bir Kısım Davalılar Vekili
İntifa Hakkı Bulunan Taşınmaz Üzerindeki Ortaklığın Giderilmesi Davasına Cevap Dilekçesi 12
Bu dilekçede ise intifa hakkının baki kalarak sadece çıplak mülkiyetin satış yoluyla giderilmesi istenmiştir. Öyle ki olayımızda evlilik vaadiyle dolandırıcılık söz konusudur.
SULH HUKUK MAHKEMESİ
SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
Dosya No:
DAVALI VEKİLİ:
DAVACI:
VEKİLİ:
KONU: Davaya karşı beyanlarımızın sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR
1- Davacı sözlü olarak müvekkil ile evlenip ölünceye kadar kendisine bakması karşılığında müvekkil üzerine kayıtlı dava konusu gayrimenkulü müvekkilden istemiş, müvekkil de dava konusu gayrimenkulün ½ hissesinin intifa hakkı müvekkilde kalmak üzere çıplak mülkiyetini davalıya devretmiştir. Bu devirden hemen sonra davalı müvekkil ile evlenmeyerek ve müvekkile olan bakım borcunu yerine getirmeyerek gitmiştir. Müvekkil bunun üzerine 12 Esas sayılı dosya ile davacının kendisine karşı hile kullanması ve aldatması sebebiyle tapu iptali ve tescil davası açmış, fakat resmi senedin aksini ispatlayacak değerde bir delilinin bulunmaması sebebi ile dava ret edilmiştir.
2- Müvekkil gayrimenkulün üzerinde intifa hakkı sahibi olup, davacının müvekkili kandırarak gayrimenkulü iktisap etmiş olması sebebi ile huzurdaki davanın reddini talep ediyoruz. Sayın mahkemece bu talebimizin reddi ve davanın kabulü durumunda, yaşı hayli ilerlemiş ve başka herhangi bir gayrimenkulü bulunmayan müvekkilin, hayatının son dönemlerinde davacının kötü niyetli tutumu sebebi ile mağdur olup sokakta kalmaması için, satış sureti ile ortaklığın giderilmesine karar verilmesi halinde, taksimin intifa hakkı gayrimenkul üzerinde kalacak şekilde sadece çıplak mülkiyetin satışı yolu ile taksimine karar verilmesini talep ediyoruz.
DELİLLERİMİZ : 1-Tapu Kayıtları 2-Bilirkişi İncelemesi, keşif , tanık ve her türlü yasal delil
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davanın reddine, bu talebimizin kabul görmemesi halinde satışın dava konusu gayrimenkul üzerindeki intifa hakkı müvekkil üzerinde kalacak şekilde sadece çıplak mülkiyetin satışı yoluyla taksimine, mahkeme giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
Davalı Vekili
merhaba saim bey
konya eregli 700 m2 üzerinde 2 katlı ev mevcut arsada imar yoktur,alt katt anne üst katta oglu oturmakta,üvey ıkı cocuk ortaklık giderilmesi davası actılar .
acık ıhale satış talebleri var dava dilekcelerinde..
Biz bu satışı nasıl durdurabiliriz veya arsadan pay verip üzerine para taksimi talebimiz kabul olurmu mahkeme tarafından..
1triluon talepleri var biz 500 bin verdik kabul etmediler haklarına düşen paradeeri budur.
bunu mahkemede nasıl kullanabilirz cevap dilekcesi yazıcaz nasıl yazmalıyız bir formatınız varmıdır.
mail :hakancubuk19@hotmail.com
cvb yazarmısınız