ADANA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO:
Cevap Veren
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVACI:
KONU: Davaya karşı cevaplarımızın ve delillerimizin sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR:
Davacı tarafın vasiyetnamenin iptaline ilişkin öne sürdüğü iddia ve ithamların hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki;
1-) Davacı taraf miras bırakanın okur yazar olmadığından bahisle vasiyetnamenin geçerli olmadığını iddia etmektedir. Halbuki vasiyetname, miras bırakanın son istek ve arzuları ile mirasının paylaşım esaslarını belirlemeye yönelik iradesidir. Vasiyetname, resmi memur huzurunda yapılabileceği gibi miras bırakanın kendi el yazısı ile veya koşulları varsa sözlü beyan yolu ile de geçerli bir şekilde yapılabilir. Bu nedenle TMK 535/1 uyarınca ”Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder.” şeklindeki ifadesiyle okur-yazar olmayanların vasiyet etme hükümleri belirtilmiştir. Kaldı ki ………………. Tarihli vasiyetname şahitlerin miras bırakanın tasarrufa ehil olduğuna şehadetiyle kanun ve yüksek mahkemenin aradığı şartlara tam uygun şekilde tanzim edilmiştir.
2-) Davacı taraf müteveffanın bahse konu vasiyetnameyi tanzimi sırasında işitme kaybıyla malul olduğunu iddia etmektedir. Miras bırakan ilerlemiş yaşı nedeniyle vasiyetnamenin fiziki ve ruhi yetersizlikle ithamını önlemek maksadıyla vasiyetnamenin tanzimi öncesi Gaziantep Şehitkamil Devlet Hastanesi’nde çeşitli tıbbi bölümlerden uzman doktorlarca teşkil edilmiş olan sağlık kurulu raporu almıştır…. tarihli bu raporda ciddi herhangi bir fiziki rahatsızlığının bulunmadığı belirtilmiş ve tasarruf yeteneğine ilişkin sonuç bölümünde “Bugün itibariyle akli melekeleri yerindedir” şeklinde rapor verilmiştir
3-) Vasiyetnamenin müvekkilin miras bırakanı korkutma ve yanıltma suretiyle düzenlendiği iddiası murisin sağlığındaki mahkemelerde bulunduğu beyanlarla sabit olmak üzere gerçekten yoksundur. Müvekkil uzun süre annesinin bakım ve ihtiyaçlarını karşılamış beraber yaşamıştır. Bunun üzerine muris ……………………’te bu vefalı davranışa binaen düzenlediği vasiyetname ile müvekkil lehine tasarrufta bulunmuştur. Davacı bu tasarrufları önlemek maksadıyla muris …………………..’e vasi tayin olunmak maksadıyla dava açmıştır……………… 3.Sulh Hukuk Mahkemesinde ………………… Esas numarasıyla görülen bu dava davacı aleyhine sonuçlanmış ve vasilik talebi reddedilmiştir. Bu dava esnasında aldırılan sağlık kurulu raporunda müvekkilin tasarruf ehliyetini haiz olduğu kanıtlanmıştır. Davacı tarafından temyiz edilen bu karar Yargıtay 8.Hukuk Dairesi ………… Esas ve ………………..sayılı kararıyla onanmıştır.
4-) Davacı, ……………….. savurgan ve tasarruf ehliyetinden yoksun olduğu iddiası ile vesayet altına alınması ve kendisinin vasi tayin olunması talebiyle ikinci defa dava açmış ……….. 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde ……………… Esas numarası ile görülen bu dava sonucunda da vesayet talebi reddedilmiştir. Muris buradaki beyanında ” oğluma vermiş olduğum vekaletnameden ve içeriğinden bilgim vardır, kendi irademle vermiş bulunmaktayım” diyerek iddiaları reddetmiştir.Aynı davada mahkemeye sunduğu bir başka beyanında ”Vasi adayı olmak isteyen kızım ……………….. Almanya ülkesinde yaşamakta olup,yaz aylarında Türkiye’ye geldiğinde benle ilgilenmemektedir.Evine ziyaret için gittiğimde kapıyı bile açmadı,bana nasıl vasi olacak” diyerek davacının murisin sağlığında onunla ilgilenmediğini kanıtlar nitelikte beyanları mevcuttur.Bu husus tanık beyanlarıyla ispatlanacaktır.
5-) Murisin fiziki ve ruhi durumunun vekaletname vermeye ve vasiyetname düzenlemeye uygun olduğu ve bu tasarruflarında müvekkilin korkutma ve yanıltma gibi bir eyleminin söz konusu olmadığı murisin sağlığında mahkemelerdeki beyanıyla sabittir. Müteveffanın yaşlılık döneminde uzunca bir müddet kendisine bakan ,ihtiyaçlarını karşılayan müvekkil lehine yaptığı tasarrufları hayatın olağan akışına aykırı kılacak yahut korkutma suretiyle tasarrufu mümkün kılacak bir davranış gösterecek bir durum söz konusu değildir. Bütün bu anlatılanlar ışığında murisin bahsi geçen kazandırmaları korkutulması suretiyle yaptığı iddiasının hakikatten yoksun olduğu meydandadır. Ayrıca müvekkilin eşi de murisin bakımında fedakarca çalışmış ve bu hususta Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yapılan …………………….. Tarihli evde bakım taahhüt sözleşmesi imzalamış ve bu hususta üzerine düşen görevi layıkıyla yapmıştır. Sözleşmeyi ekte sunuyoruz.
6-) Davacı yan murisin vasiyetnamenin içeriğini idrak edemediğini içeriğinin müdrik olmadan imzaladığını iddia etmiştir. Bu iddia vasiyetnamenin tanzimi tarihinde sonra murisin mahkemelerdeki beyanları göz önüne alındığında hayatın olağan akışına aykırı olup defalarca söz konusu vasiyetnameyi ve daha sonra verdiği vekaletnameyi bilerek ve isteyerek verdiğini beyanı suretiyle gerçekten yoksundur. Yukarıda zikredilen her iki vesayet davasında da muris müvekkil lehine yaptığı kazandırmaları bunların içerik ve sonuçlarını kabul ettiğini belirtmiştir. Söz konusu dosyaların sayın mahkemece celbi halinde murisin beyanları ile iddianın gerçeğe aykırılığı meydana çıkacaktır.
Ayrıca düzenleme şeklinde tanzim edilen vasiyetnamede tanık sıfatıyla bulunan kişilerin okur yazar olmadığı iddiasının gerçeğe aykırılığı da şahitlerin tanıklığı ve sayın mahkemenin tetkiki ile meydana çıkacaktır.
HUKUKİ NEDENLER: HMK, MK ve ilgili tüm mevzuat
HUKUK DELİLLER: Tanık, Yemin, Bilirkişi İncelemesi,
NETİCE-İ TALEP :Yukarıda belirttiğimiz nedenlerle
1-) Haksız davanın REDDİNİ
2-) Yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini saygıyla talep ederim.
DAVALI VEKİLİ