ADANA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ’NE
Yürütmenin Durdurulması Talebi Vardır.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
KONU : … İli, … İlçesi, … Camii Müezzin-Kayyımı olarak görev yapan müvekkilin bu görevinden alınarak ….. İlçesi Merkez … Camii Müezzin Kayyımlığına naklen atayan ….. Valiliğinin …/…/… tarih ve … sayılı işleminin iptaline, öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi dileğidir.
TEBLİĞ TARİHİ :
OLAYLAR :
1- Müvekkilim ….., ilk defa …/…/… yılında Müezzin Kayyım olarak ….. Camiinde göreve başlamıştır. Bilahare askerlik görevinin ifasından sonra …. yılında ….. Camiine Müezzin Kayyım olarak atanmıştır. Halen bu görevi ifa ederken ….. Valiliğinin …/…/… tarih ve ….. sayılı işlemi ile bu görevinden alınarak 657 sayılı yasanın 45 maddesi ve Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve yer Değiştirme Yönetmeliğinin 13/d-2 ve 14/b maddeleri gereğince … İlçesi … Camii Müezzin – Kayyımlığına atanmıştır.
2- Davalı İdarenin bu işlemi açıkça hukuka aykırıdır. İşlemin iptali için süresi içinde Sayın Mahkemenize başvuruyoruz. Davacı Müvekkilim bu işlem sebebiyle hak etmediği bir durumla karşı karşıya kalmış, Rahatsızlığı sebebiyle Sürekli olarak ….. Tıp Fakültesi Hastanesinin Gözetimi ve Tedavisi altında tutulması gereken kızı …..’in sağlık durumu sebebiyleyle, ayrıca maddi ve manevi olarak da mağdur duruma düşmüştür. Sayın Mahkemenin bu durumu gözeterek öncelikle Yürütmenin durdurulması kararı vermesini talep ediyoruz.
İPTAL SEBEPLERİMİZ :
1- Davacı Müvekkilim ….., ilk defa …. yılında Devlet Memurluğu görevine başlamış ve Müezzin Kayyım olarak görev yapmıştır. … yıllık memuriyet hayatında herhangi bir olumsuzluğuna rastlanmayan müvekkilim yıllar itibariyle olumlu sicil alarak verilen görevi başarı ile yürütmüş, amirlerinin beğeni ve takdirlerini toplamıştır. Görevde kaldığı sürelerde başarılı olmuş ve başarısı davalı idare tarafından da takdir edilerek …/…/… tarihinde Camiler ve Din Görevlileri haftası münasebetiyle düzenlenen turnuvalarda Teşekkür belgeleri ile ödüllendirilmiştir. Yine …/…/… tarihinde İmam Hatip Yeterlilik belgesi kazanmıştır.
2- Davalı İdare tesis etmiş olduğu işlemin dayanağını 657 S.K.’nun 45. maddesi ve Diyanet İşleri Başkanlığının Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 13/d-2 ve 14/b maddelerine dayandırmıştır. Dava konusu işlemi bu açıdan ele alarak değerlendirmek gerekir.
3- 657 sayılı yasanın 71. maddesinde, “…. Kurumlar, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleri ile atayabilirler……” kuralı getirilmiş ve aynı yasanın 76. maddesinde ise, “Kurumlar görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleri ile memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddede ki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler….” hükmü yer almış bulunmaktadır. Sözü geçen yasal kuralların idarelere naklen atama konusunda tanıdığı takdir hakkının mutlak ve sınırsız olduğu ileri sürülemez. İdarelerin bu yetkiyi kullanırken kamu yararını gözetmeleri ve kamu yararının gerekleri ile sınırlı olmaları idare hukuku ilkelerindendir.
4- İdari işlemlere karşı dava açma olanağını veren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun iptal davasını tanımlayan 2.maddesinin l/a bendinin söz ve özüyle öngördüğü bu yargısal denetim idareye tanınan bu takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız kullanılamayacağının bir kanıtı olmaktadır. Takdir yetkisinin yukarda belirtilen sınırlar içinde olacağı, yani kamu yararı ve kamu görevinin gerekleri ile sınırlı olacağı yerleşmiş ve durulmuş Danıştay ve İdare Mahkemeleri kararlarının da bir gereğidir.
5- İdari işlemlerin bir sebebe dayanması idare hukuku ilkelerindendir. Bu sebep işlemin yapıldığı sırada mevcut olan, objektif olaylarda ki, idareyi işlem tesis etmeye sevk etmiştir. Sebebin geçerli olması için, öncelikle gerçeğe uygun olması ve sonra da işlemin tesisinin yasanın amacına göre ve yasanın amacına uygunluğunu haklı gösterecek nitelikte bulunmaktadır. İdari işlemde sebep gösterilmesini yasa emretmese bile idari yarcın denetim görevini gereği gibi yapabilmesi için, idari yargıcın isteği üzerine idarenin dayanmış olduğu sebepleri bildirmekle yükümlü olduğu bilinen bir gerçektir.
6- Davalı idare dava konusu işlemi tesis ederken yukarıda açıklanan hususları neden olarak ileri sürdüğüne göre bu davada işlem yargı denetimine bağlı tutulurken öncelikle bu nedenlerin varlığı ve doğruluğu üzerinde bir inceleme yapmanın yararlı olacağı kuşkusuzdur. Çünkü idare, işlemin sebebini bu hale dayandırmıştır. 20 yıllık memuriyet hayatı başarılı geçen, bu süre içinde herhangi bir olumsuz durumu saptanmayan, yıllar itibari ile olumlu sicil alarak görev yapan, bu görevde kaldığı yıllarda da başarılı olan, başarısı davalı idarece kabul edilen, onu Takdir ve Teşekkür belgeleri ile ödüllendiren bir Devlet Memurunun belirlenen takdir yetkisine dayanılarak naklen atanmasında, kamu yararı ve kamu görevinin gereklerine uygun bir durum bulunduğunu söylemeye olanak bulunmamaktadır.
7- Müvekkilim …..’ın yapmakta olduğu görevde başarısızlığı, herhangi bir kusuru saptanmadan ve ortada kamu yararı yönünden haklı, inandırıcı ve yeterli görülecek neden olmadan sadece kazanılmış hak aylık derecesinin korunduğundan bahisle tesis olunan işlemin yasaya, hizmet gereklerini ve idare hukuku ilkelerine uygun olmadığı tartışmasızdır. Davalı İdarenin atama sebebi olarak Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 13/d-2 ve 14/b maddelerini göstermek suretiyle, buna dayalı olarak da atama gerçekleştirilmesinin haklı ve hukuki bir gerekçe olmadığı kanaatindeyiz. Davalı İdarenin, müvekkilime disiplin yönünden Kınama cezası vermesine ve bu cezaya mesnet tutulan olayın oluşuna bakarsak; Müvekkilimin görev yaptığı Camide, kış girdi gireli caminin su akıtan tavanının tamiratı ve bunun tamiri için para toplanması konuşulmaktaydı. Bunun için de Müftülükten izin alınmıştı. Paranın toplanacağı Cuma gününde Deprem için de Türkiye genelinde Para toplanması gündeme gelince her iki yardımın ayrı ayrı toplanmasının cemaatte bıkkınlık vermemesi için toplanan yardım birlikte toplanmıştır. Yapılan işlem usul ve yönetmeliğe aykırı olsa da Kasıtlı bir davranış olmadığından davacının iyi niyetli olduğu kabul edilmelidir. Davacı, kendisine verilen Kınama Cezasına karşı da herhangi bir hukuki yola başvurmamış ve hatasını kabul etmiştir. Olayın üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmekle aynı olaya dayanılarak müvekkilin atamasının yapılması fiil ile verilen ceza arasında açık bir orantısı/lığı, yani hak ettiğinden fazla ceza ile cezalandırıldığını ortaya koyar ki bu durumu Hukuka aykırı bulmaktayız.
8- Müvekkilim …..’ın …..’te kurulu bir düzeni vardır. Yine müvekkilimin Kızı ….., Üç yaşından beri Nörojenik Mesane hastalığına duçar kalmış olup, hayati tehlikesi mevcuttur. Ekte sunduğumuz ….. Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin …/…/… tarih ve ….. sayılı Sağlık Kurulu Raporuna göre “…. hastanın bundan sonra takiplerinin yapabileceği Tıp Fakültesinin bulunduğu bir İl merkezinde ikamet etmesi uygundur.” denilmektedir. Müvekkilin Atandığı yer ….. İlçesidir. Küçük …..’in ne zaman aniden rahatsızlanacağı ve Hastaneye nasıl yetiştirileceği belli olmayan durumu karşısında, …..’te gece rahatsızlandığını farz edersek hayati tehlikesi karşısında bu sorumluluğu kim üstlenecektir.
9- Müvekkilin İki çocuğundan birisi İlköğretimde diğeri Lisede okumaktadır. Halen oturdukları Lojman 120 m² dır. Atandığı yerin Lojmanı ise 60 m² olup buraya sığmayacakları aşikar olduğundan en az aylık kirası …..-TL olan Kira gideri ile karşı karşıya kalacaktır. İptalini istediğimiz atama sonucunda müvekkilimin Eşi ve çocukları da mağdur olmuştur. Bütün bu neticeler görevinde kaldığı sürelerde herhangi bir kusuru olmayan müvekkilimin atanma işlemine mesnet teşkil etmektedir. Belirlenen bu durumlar karşısında dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu ve işlemin uygulanmasının devamı halinde müvekkilimin atandığı yerde bu koşullarda çalışmasının verimini düşüreceği göz ardı edilerek tesis edilen işlemin 2577 sayılı yasanın 27.maddesinde öngörülen koşulların birlikte oluştuğu açık bulunduğundan Yürütmenin durdurulmasına karar verilmesinin gerektiği Yüksek Mahkemece göz önüne alınacağından kuşkumuz yoktur.
10- Yüksek Mahkeme, hukuka, hakkaniyete, kamu yararına aykırı olan dava konusu işlemin daha büyük boyutlarda zararlara yol açmaması için davalı idarenin savunmasının alınmasına kadar ya da yasada belirlenen savunma süresinin kısaltılarak yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi dileğimizdir. Bu sebeple Dava konusu işlemin İptalini diliyoruz.
DELİLLER : Adana Valiliği’nin görevden alma yazısı, Tebellüğ belgesi, Personel Şahsi dosyası, Takdir ve Teşekkür Belgesi v.s. delil.
HUKUKİ SEBEPLER : İlgili mevzuat.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda kısaca açıklyanan nedenlerle, Davalı ….. Valiliği tarafından Müvekkilimin ….. İlçesi ….. Camii Müezzin-Kayyımı olarak atanmasına ilişkin Haksız ve hukuka aykırı olarak tesis etmiş olduğu …/…/… tarih ve … sayılı İşlemin İptaline, öncelikle yürütmenin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı idareye yüklenmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
Davacı Vekili Avukat
