Zamanaşımı Nedeniyle Takibin İptali Dilekçesi

Zamanaşımı Nedeniyle Takibin İptali Dilekçesi

Takibin kesinleşmesinden sonra yenileme tarihi olan 10.08.2005 tarihine kadar TTK’nın 661. maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır. Ayrıca, İİK’nın 71/2. maddesinde; (Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır.) düzenlemesi yer almakta, İİK’nın 33/a-1. maddesinde ise, (ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verir.) denilmektedir.

Dilekçe Örneği

ADANA İCRA HUKUK MAHKEMESİNE

Evrak Üzerinden İnceleme  ve  Takibin Tedbiren Durdurulması Taleplidir

 

İCRA DOSYA NO       :

DAVACILAR             :

VEKİLLERİ              :

DAVALI                  :

KONU           : Zamanaşımı Nedeniyle Takibin İptali (İcra Takibinin Geri Bırakılması) Talebidir.

AÇIKLAMALAR :

1-) Müvekkillerim arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Zira 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 57 fıkra 1 b bendine göre ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri halinde ihtiyari dava arkadaşlığının söz konusu olduğu açıkça belirtilmiş olup işbu davada müvekkillerimin zaman aşımı sebepli işbu davayı birlikte açmaya karar vermişlerdir.

Gene aynı sebeple davacı olan müvekkillerim her birisi ayrı ayrı dava açabilecekken birlikte hareket etmiş iseler de işbu davanın lehimize sonuçlanması halinde her bir vekil edenim için ayrı ayrı karşı taraf vekalet ücretini hükmedilmesi gerekmektedir.

Nitekim aynı hususta Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 26/4/2016 tarihli 2015/10196 Esas, 2016/5185 Karar sayılı kararında:

“İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her biri ayrı talepte bulunmuş ve davacıların manevi tazminat talepleri ayrı ayrı hükme bağlanarak kısmen kabul kısmen reddedilmiş bulunmasına göre, mahkemece, kendisini vekille temsil ettiren her bir davacı lehine kabul edilen her bir miktar üzerinden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, manevi tazminatların toplamı üzerinden tek vekalet ücreti takdiri doğru olmamıştır” ifadesiyle bu talebimizin haklı olduğunu açıkça ifade etmiştir.

2-) Müvekkillerim aleyhine X düzenleme, 01/05/2006 ödeme tarihli ve X TL bedelli bono takip dayanağı gösterilerek  Bozdoğan İcra Müdürlüğünde 30/01/2007 tarihinde 2007/67 Esas sayılı dosyası ile davalı tarafça icra takibi başlatılmıştır. Bozdoğan İcra Müdürlüğünün işbu 2007/67 Esas sayılı dosyası 04/06/2008 tarihinde İİK 78/2 gereği takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmıştır.

X tarihinde davalı vekilinin yenileme talebi ile dosya Bozdoğan İcra Müdürlüğü’nün 2012/181 Yeni Esas numarasına kaydedilmiş ve müvekkillerime yenileme emri tebliğ edilmiştir.

3-) Takibin kesinleşmesinden sonra yenileme tarihi olan 19/04/2012  tarihine kadar Türk Ticaret Kanunu’nun madde 749 fıkra 1’de yer alan:

“Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.”

hükmünde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır. Zira arada geçen 30/01/2007 ile 19/04/2012 tarihleri arasında alacaklı tarafından yapılmış zaman aşımını kesen herhangi bir işlem dosyada mevcut değildir. Bu sebeple işbu zaman aşımı şikayetinde bulunma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.

4-) Zaman aşımına uğramaya ilişkin itirazımızın 5 günlük süre geçtikten sonra yapıldığı düşünülerek süresinden sonra zaman aşımı şikayetinde bulunduğumuz iddia edilebilir ise de İcra ve İflas Kanunu madde 71 fıkra 2’ye göre:

“Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır.”

hükmü yer almaktadır ve atıfta bulunduğu İİK madde 33/a-1’de ise:

“İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verir.” hükmü yer almaktadır.

Nitekim Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 04/10/2007 tarihli, 2007/14293 Esas, 2007/17749 Karar Sayılı sayılı ilamında:

“Alacaklı tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçluların örnek 163 no’lu ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 5 günlük sürede itiraz etmemeleri nedeniyle takip kesinleşmiştir. Alacaklı tarafça 30.05.2002 tarihi ile 10.08.2005 tarihi arasında dosyada herhangi bir işlem yapılmamıştır.

Takibin kesinleşmesinden sonra yenileme tarihi olan 10.08.2005 tarihine kadar TTK’nın 661. maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır. Ayrıca, İİK’nın 71/2. maddesinde; (Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır.) düzenlemesi yer almakta, İİK’nın 33/a-1. maddesinde ise, (ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verir.) denilmektedir.

Görüldüğü üzere, borçlunun İİK’nın 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir ( HGK 04.11.1998 tarih, 1998/12-763 E., 1998/797 K. ).

Bu durumda mahkemece, itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi isabetsizdir.”

Şeklinde karar vermiş olup, Yüksek Mahkemenin ilamında belirtildiği üzere borçluların açıklanan nitelikteki başvurusu süreye bağlı değildir.

5-) İzah edilen nedenlerle takibin iptali (icranın geri bırakılması) ve bu karar verilinceye kadar takibin tedbiren durdurulması kararı verilmesi içi sayın Mahkemenize başvurma zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER   : TTK,İİK ve sair mevzuat

HUKUKİ DELİLLER    :

– Bozdoğan İcra Müdürlüğünün 2012/xxxx Esas sayılı dosyası

– Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10196 Esas, 2016/5185 Karar Sayılı Kararı

– Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/14293 Esas, 2007/17749 Karar Sayılı Sayılı Kararı

SONUÇ VE İSTEM     : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle;

1-) Evrak üzerinde inceleme yapılarak davamızın kabulü ile Bozdoğan İcra Müdürlüğünün  2012/xxxx Esas sayılı icra dosyasında yapılan icra takibinin “zamanaşımı” sebebine dayalı iptaliyle birlikte icranın geri bırakılmasına,

2-) Evrak üzerinde inceleme talebimiz kabul edilmezse İİK madde 22 gereğince şikayetimiz hakkında bir karar verilinceye kadar takibin tedbiren durdurulmasına,

3-) Yargılama giderleri ve lehimize olan vekalet ücretlerinin (her iki müvekkil için ayrı ayrı olmak üzere) davalılar üzerinde bırakılmasına

Karar verilmesini vekil edenler adına saygıyla arz ve talep ederim. tarih

Davacılar Vekili

Av.

EKLERİ –

1) Vekaletname sureti

2) İki adet emsal Yargıtay kararı

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir