Kambiyo Senedi Yetki İtirazı Dilekçesi
X NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE
GÖNDERİLMEK ÜZERE
X İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO : X İcra Dairesi X Esas
DAVACI/BORÇLU :
VEKİLİ :
DAVALI/ALACAKLI :
VEKİLİ :
KONUSU :
TEBLİĞ TARİHİ :
AÇIKLAMALAR
X ( 7 ) İcra Müdürlüğü’nün X E. Sayılı dosyasından müvekkil aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibine ilişkin ödeme emri, müvekkile X tarihinde tebliğ edilmiş olmakla, yasal süresi içerisinde (5 gün) yetkiye itiraz ediyoruz.
Müvekkilim, X adresinde ikamet etmekte olup, icra dosyası incelendiğinde de görüleceği üzere, alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen ve müvekkilime tebligat yapılan adreste bu adrestir.
Takibe konu bono ile ilgili olarak yetkili icra müdürlükleri İİK 50 UYARINCA X İcra Müdürlükleridir. Davalı / alacaklı yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde takip başlatılmıştır. Oysa yetkili icra dairesi Bayburt İcra Müdürlükleridir.
Her ne kadar senet metninde ‘’ ihtilaf vukuunda X İcra Daireleri’nin selahiyetini şimdiden kabul eylerim’’ şeklinde yetki kararlaştırılmış ise de bu husus HMK 17 ye açıkça aykırılık teşkil etmektedir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne yer verilmiştir.
Yetki sözleşmesine ilişkin olarak yapılan bu düzenlemede, tacirler veya kamu tüzel kişileri ile diğer kişiler, yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırt edilmiştir. Tacirler veya kamu tüzel kişileri, kendi aralarındaki hukuki ilişkilerde hukuken eşit konumda sayılabilirler. Buna karşılık, tacirler veya kamu tüzel kişileri, gerçek kişiye göre, daha güçlü konumda bulunmaktadır. Daha zayıf konumda olan kişilerin, daha güçlü olan tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı korunma ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle, kanun koyucu böyle bir düzenlemeye gitmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, yeni düzenlemeye bakıldığında, tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmaları da kabul edilmemiştir.
Söz konusu düzenleme ile ilgili olarak belirtilmesi gereken bir başka husus da, yetki sözleşmesi yapılmasında, tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması aranmıştır. Diğer bir anlatımla, maddedeki tacirden anlatılmak istenen, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olmasıdır.
Yapılan bu açıklamalar ışığında icra takip dosyasına bakıldığında; takip dayanağı bonoda tarafların tacir olduklarına dair bir ibare bulunmadığı gibi, alacaklı tarafından da borçlunun tacir olduğuna ilişkin bir belge sunulmadığından anılan bononun tacirler arasında düzenlenen bir bono olarak kabulü mümkün değildir. KALDI Kİ MÜVEKKİL ÖZEL BİR ŞİRKETTE İŞÇİ OLARAK ÇALIŞMAKTADIR. EKTE BU HUSUSLA ALAKALI YARGITAY KARARLARI SUNULMUŞTUR.
Borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm ferilerine itiraz hakkımız saklı kalmak kaydı ile yetki itirazımızın kabulüne karar verilmesini talep etme zarureti hasıl olmuştur.
HUKUKİ SEBEPLER :İİK,TTK,HMK sair yasal mevzuat
NETİCE-İ TALEP : : Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle,
- Yetki itirazımızın kabulü ile X.İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine,
- Yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin iptaline,
- Takibe konu alacak için X İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunun tespitine,
- Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten saygılarımla talep ederim.
DAVACI/BORÇLU VEKİLİ
Av.