İstihkak İddiasının Reddi Davası Dilekçesi
ADANA … İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NE
DOSYA NO
ALACAKLI :
VEKİLİ : Adana – Avukat Saim İNCEKAŞ
ADRES : Adres antette.
BORÇLU :
ADRES :
3.ŞAHIS :
ADRES : Borçlu ile Aynı Adres
KONUSU : 3. kişi’nin istihkak iddialarının reddi ile dosyanın İİK md. 97 maddesi uyarınca Resen merciye çıkarılması isteğimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR
- Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü’nün 2Tal. Sayılı dosyası ile borçlunun “ adresine hacze gidilmiştir.
- BORÇLU ŞİRKET YETKİLİSİ.(ito çıktısı dosyaya sunulmuştur)
- Haciz zaptından anlaşılacağı üzere, haciz mahallinde icra memurunu ve alacaklı vekilini istihkak iddiasında bulunan 3. kişi şirket yetkilisi karşılamıştır. Diğer Borçlu şirket yetkilisi aynı zamanda 3. şahıs olan şirketinin de yetkilisidir. Müvekkilimiz Tekstil işi ile uğraşmakta olup, borçlu şirket yetkilisi MÜVEKKİLİMİZE OLAN BORÇLARINDAN DOLAYI hem borçlu şirket çeki hem de İSTİHKAK İDDİASINDA BULUNAN 3. ŞİRKET ADINA 1 ADET ÇEK VERMİŞTİR. (çek örnekleri dosyaya sunulmuştur). Bu durum borçlu şirket ile 3. kişi olan şirketin aralarında ORGANİK BAĞ olduğunun göstergesidir. Her 2 şirketin FAALİYET ALANLARI AYNIDIR.
- Haciz mahallinde yapılan evrak araştırmasında borçlu şirket yetkilis ADINA BİR ADET BANKA DEKONTU VE VEKALETNAME ÖRNEĞİ BULUNMUŞTUR.(dosyaya sunulmuştur) . 3. kişi borçlu şirket ile bir alakası olmadığını öne sürse de şahsi belgelerinin haciz mahallinde bulunması HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI BİR DURUMDUR. BORÇLU ŞİRKET TÜM TİCARİ FAALİYETLERİNİ 3. KİŞİ OLAN ŞİRKET ADI ALTINDA YÜRÜTMEKTEDİR.
- HACİZ MAHALLİNDE 3. KİŞİ OLAN ŞİRKETTEN VERGİ LEVHASI İSTENMİŞTİR. VERGİ LEVHASI HACİZ MAHALLİNE AİT DEĞİLDİR. VERİLEN VERGİ LEVHASINDA 3. KİŞİ OLAN ŞİRKETİN ADRESİ HACİZ YAPILAN ŞİRKET ADRESİNDEN FARKLI BİR ADRESTİR. AYRICA HAZIR BULUNAN 3. KİŞİ OLAN, BORÇLU ŞİRKETİN ESKİ KİRACISI OLDUĞUNU BEYAN ETMİŞTİR. ORTADA MUVAZAALI BİR DEVİR OLDUĞU ÇOK AÇIKTIR. BORÇLU ŞİRKET BORÇLARINDAN KURTULMAK MAKSADI İLE, HİLE İLE HARAKET EDEREK İSTİHKAK İDDİASINDA BULUNMUŞTUR.
- Tüm anlatılanlardan anlaşılacağı üzere, Borçlu şirket, tüm ticari faaliyetlerini, 3. kişi olan şirket üzerinden yürütmekte, 3. kişi olan şirketin ADI ALTINDA TÜM PİYASADAN MAL TEMİN ETMEKTEDİR. ORTADA MUVAZALI BİR DURUM OLDUĞU BORÇLU ŞİRKETİN ALACAKLARINDAN KAÇMAK MAKSADI İLE 3. KİŞİNİN ADINI KULLANARAK HARAKET ETTİĞİ ÇOK AÇIKTIR. BORÇLU ŞİRKET ADINA BULUNAN EVRAKLAR, 3. KİŞİNİN VERGİ LEVHASI, KİRA SÖZLEŞMESİ, FATURA VS.İBRAZ EDEMEMESİ NEDENİ İLE, YERLEŞİK YARGITAY İÇTİHATLARI DOĞRULTUSUNDA İİK. MD. 97 GEREĞİNCE TAKİBİN DEVAMINA KARAR VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR.
- Yukarıda anlatılan tüm bu nedenlerden ötürü BORÇLU ŞİRKETİN haciz işlemi yapılan ŞİRKET ile arasında ORGANİK BAĞIN mevcut olması sebebiyle İ.İ.K nun 97.maddesine göre dosyanın res’en merci e çıkarılmasını talep ederim.
İstihkak İddiasına Cevap
ADANA … İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE,
DOSYA NO :
ALACAKLI :
VEKİLİ :
ADRES :
BORÇLU :
ADRES :
3.ŞAHIS :
KONUSU : Adana … İcra müdürlüğünün Tal. Sayılı dosyası ile yapılan haciz esnasında 3. şahsın istihkak iddialarının reddi ile dosyanın bilgi ve belgelere göre İ.İ.K 97’ye göre mer’ci ye çıkarılması taleplerimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
Adana … İcra müdürlüğünün … Sayılı dosyası ile borçlu şirketin “…” adresine hacze gidilmiştir.
- HACİZ YAPILAN ADRES, BORÇLUNUN SENET ÜZERİNDE BELİRTTİĞİ ADRESTİR.
- Adreste BORÇLUNUN EŞİ HAZIRDIR. BORÇLUNUN EŞİ, BORÇTAN HABERDAR OLDUKLARINI VE BORCU ÖDEYECEKLERİNİ BEYAN ETMİŞTİR. BORÇLUNUN EŞİ, HACİZ MAHALLİNDE BORCA KEFİL OLMUŞ VE TAAHHÜT VERMİŞTİR.
- HER NE KADAR VERGİ LEVHASINA BAKILDIĞINDA, 3. KİŞİ OLAN … GÖZÜKSE DE, HACİZ MAHALLİNDE BORÇLUNUN EŞİ HAZIRDIR VE HACİZ YAPILAN ADRES SENET ÜZERİNDE Kİ ADRESTİR. AYRICA TEBLİGAT BU ADRESTE KESİNLEMİŞTİR. ESNAFTAN SORULDUĞUNDA BORÇLUNUN HACİZ YAPILAN ADRESTE TİCARİ FAALİYETİNİ SÜRDÜRDÜĞÜ BEYAN EDİLMİŞTİR.
- AYRICA HACİZ MAHALLİNDE BORÇLU ŞİRKETE AİT BAŞKA EVRAKLARDA GÖRÜLMÜŞTÜR. BORÇLU ŞİRKET ADRESİNİN HACİZ YAPILAN ADRES OLARAK GÖZÜKEN FATURALAR GÖRÜLMÜŞTÜR. EVRAKLAR DOSYAYA ALINIP HACİZ ZAPTINA GEÇİRİLMİŞTİR.
- KALDI Kİ HACİZ ZAPTINDAN DA AÇIK BİR ŞEKİLDE ANLAŞILACAĞI ÜZERE , HACİZ MAHALLİNDE BULUNAN BORÇLUNUN EŞİ, İŞYERİNİ İŞLETEN KİŞİDİR. İSTİHKAK İDDİASINDA BULUNAN KİŞİ, BORÇLUNUN EŞİ OLAN İRFAN KORKMAZDİR. 3. KİŞİ HACİZ MAHALLİNDE YOKTUR. BU SEBEPLE ORTADA GEÇERLİ BİR İSTİHKAK İDDİASI BULUNMAMAKTADIR. İSTİHKAK İDDİASININ GEÇERLİ OLABİLMESİ İÇİN, BİZZAT 3.KİŞİNİN BEYAN VERMESİ GEREKMEKTEDİR. BU SEBEPLE GEÇERLİ OLMAYAN İSTİHKAK İDDİASININ REDDİ GEREKMEKTEDİR.
- BORÇLU , TÜM TİCARİ FAALİYETLERİNİ 3. KİŞİ ÜZERİNDEN YÜRÜTMEKTE ve PİYASADA TİCARET YAPMAKTADIR. ORTADA MUVAZALI BİR DURUM OLDUĞU, BORÇLUNUN ALACAKLARINDAN KAÇMAK MAKSADI İLE HARAKET ETTİĞİ ÇOK AÇIKTIR.
- Yukarıda anlatılan tüm bu nedenlerden ötürü BORÇLUNUN HALEN AYNI ADRESİ KULLANARAK 3. ŞAHIS ÜZERİNDEN TİCARET YAPTIĞINDAN ötürü İ.İ.K nun 97.maddesine göre dosyanın res’en merci e çıkarılmasını talep ederim. tarih
İstihkak İddiasının Reddi Talebi
ADANA X İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
ÜÇÜNCÜ KİŞİ :
KONU : Üçüncü kişi tarafından ileri sürülen istihkak iddiasının reddine karar verilmesi istemimizdir.
HARCA ESAS
DEĞER:
İCRA DOSYASI NO:
AÇIKLAMALARIMIZ:
1-) Yukarıda esas numarasını belirttiğimiz …….. İcra Müdürlüğüne ait ……. sayılı dosyadan …… tarihinde yapılan haciz esnasında borçlu ……….. ’ne ait olan ve Ek1 de sunduğumuz haciz tutanağında davalının zilyetliğindeyken haczedilmiş ve yediemin olarak kendisine bırakılmış menkul mallar için tarafımıza İİK. 99 maddesi uyarınca davalı aleyhine istihkak davası açmak üzere yedi günlük süre verilmiştir.
2-) Haciz, uygulanan iş yerinin tapu ve vergi kaydı davalı 3.kişi adınadır. Hacizde hazır bulunan davalı işyeri yetkilisi ………… borçlu şirketten işyerini 45 gün önce devir aldıklarını bildirmiştir. Borç …….. – ……………. tarihleri arasında borçlu şirket tarafından müvekkilime olan borçlar nedeniyle verilen bonolardan kaynaklanmaktadır. Davalı 3.kişi, borçlu şirketten şirkete ait işyerinin devralınması İİK. 44. maddesi anlamında ticari işletme devridir.
3-) Borçlu ile davalı 3.kişi arasındaki ilişki ticari işletme devri niteliği taşıdığından İİK.’nun 44 ve B.K. 179. maddelerinin uygulanması gerektiği açıkça ortadadır. Borçlu devri kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemiş ve mal beyanı vermemiştir. Bu durumda devir müvekkilimin haklarını etkilemeyeceği gibi devralan davalı da B.K. 179. maddesi gereği işletmenin borçlarından sorumludur.
4-) Tüm bu nedenlerle işbu davayı açarak davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddini istemek amacıyla sayın mahkemenize başvurma zorunluluğu doğmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : 2004 S. K. m. 44, 99; 818 S. K. m. 179 ve ilgili mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER : İcra Dosyası ve diğer deliller.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle haksız olarak yapılan istihkak iddiasının reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz. tarih
Davacı Vekili
Ek:
1- Haciz Tutanağı,
2- Onaylı vekaletname örneği,
İstihkak İddiasına Cevap Dilekçesi
T.C.
ADANA
… İCRA MÜDÜRLÜĞÜ
Dosya No: …
KONU :
Dairenizin yukarıda ilgili sayılı dosyası ile … tarihinde dosya borçlusu … adına; “…” adresinde yaptığımız haciz işlemi ile ilgili olarak haciz sırasında herhangi bir istihkak iddiası olmayıp haciz tarihinden tam 14 gün sonra 3.şahıs … GİYİM GIDA İNŞ. SAN. VE TİC. A.Ş. tarafından istihkak iddiasında bulunulmuştur. 3.şahıs adına yapılmış olan istihkak iddiasının öncelikle süresinde olmayışı ve akabinde haksız olmasından dolayı kabul etmiyor, aşağıda belirteceğimiz nedenler ile reddini talep ediyoruz. Şöyle ki;
AÇIKLAMALAR :
1-) HACİZ SIRASINDA HİÇBİR İSTİHKAK İDDİASI İLERİ SÜRÜLMEMİŞ OLUP HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE GEÇTİKTEN SONRA İLERİ SÜRÜLEN İSTİHKAK İDDİASININ REDDİ GEREKMEKTEDİR.
İstihkak iddiasında bulunan üçüncü şahıs … firması … tarihli istihkak iddiasına ilişkin talebinde de belirttiği üzere “…ısrarla haciz baskısı altında ve kolluk kuvveti zoruyla haciz yapılmıştır.” İfadesiyle haciz işlemi sırasında yani … tarihi itibariyle haciz işlemi yapıldığını bildiği açıktır. Zira mahalle çilingir marifetiyle girilmemiş kapı bizzat istihkak iddia eden firmada görevli / yetkili kişi tarafından açılmış ve Haciz tutanağından görüldüğü üzere mahalde istihkak iddiası ileri sürülmemiştir. Ancak, istihkak iddia eden firma, … tarihinde öğrenmiş olduğu haciz işlemine haciz sırasında istihkak iddiası ileri sürmediği gibi 7 günlük istihkak iddiası süresi geçtikten tam 14 gün sonra, … tarihinde istihkak iddiasında bulunmuştur. Yasa gereği 7 günlük süre içerisinde istihkak iddiasını ileri sürmeyen borçlu ya da 3. şahıs aynı takipte bu iddiayı ileri süremez. Bu nedenle süresinde yapılmayan istihkak iddiasının reddini talep ediyoruz.
2-) HACİZ MAHALLİ BORÇLUNUN TİCARİ FAALİYETLERİNİ TEKŞSEN TEKSTİL İSMİYLE FİİLEN YÜRÜTTÜĞÜ FAALİYET ADRESİDİR. MAHALDE BORÇLU VE İSTİHKAK İDDİA EDEN ŞİRKETİN İSİMLERİNİN BERABER GEÇTİĞİ PEK ÇOK EVRAK BULUNMUŞTUR. FİRMANIN TİCARET ÜNVANININ BORÇLUNUN SOYİSMİNİ TAŞIYOR OLMASI DA ARALARINDAKİ ORGANİK BAĞI DESTEKLEMEKTEDİR.
Dosya borçlusu … hakkında … İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyası ile ayı adreste … tarihinde haciz işlemi yapılmış, bu hacizden 2 gün sonra, borçlu … adresini bir başka adrese taşımıştır. ANCAK … TARİHLİ HACİZ SIRASINDA DAHİ BORÇLU ADINA ÇOK YAKIN TARİHLİ, PEK ÇOK EVRAK BULUNMUŞTUR. Mahalde borçlu adına
- 4.2017 tarihli sevk irsaliyesi,
- 4.2017 tarihli borçlu adına düzenlenmiş çek listesi,
- 03.2017 tarihli irsaliyeli fatura,
- Proforma fatura,
- 02.2017 tarihli belge bulunmuş ve birer örnekleri dosya içerisine alınmıştır.
Haciz mahallinde yapılan evrak araştırmasında borçlu ile istihkak iddiasında bulunan 3.şahıs firmanın isminin aynı evraklar üzerinde yer aldığı birçok emareye rastlanmıştır. Mahal gezildiği esnada sevk irsaliyelerine rastlanılmış ve üzerinde borçlu ile 3. şahsın isimlerinin yer aldığı irsaliyelere rastlanmıştır.
YARGITAY 17. HD. 28.1.2013 T. E:2012/16654, K:2013/641
“Haciz mahallinde borçluya ait evrak/eşya bulunması halinde orasının borçlunun evi ya da işyeri sayılacağı ve oradaki malların keza borçluya ait sayılacağı; bu durumda İİK.’nun 97/a maddesindeki “mülkiyet karinesi”nin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına sayılacağı-
Dava konusu haciz sırasında takip borçlusuna ait çok sayıda belge ele geçmiştir. Somut olayda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır.Bu durumda haczin İİK’nun 96. maddesi gereğince yapılmış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, aynı Kanun’un 99. maddesinin uygulanarak dava açması konusunda alacaklı tarafa süre verilmesi hatalı olmuştur.” denilerek kararın BOZULMASINA karar verilmiştir. ( benzer nitelikte YARGITAY 8. HD. 01.04.2015 T. E: 4564, K: 7362)
3-) Ayrıca, HALİ HAZIRDA İSTİHKAK İDDİA EDEN TEKŞEN GİYİM FİRMASININ İTO KAYITLARINDA GEÇERLİ OLAN FAKS NUMARASI BORÇLU ALİ OSMAN TEKŞENE’E AİTTİR.
İstihkak iddia eden 3.şahsın, müdürlüğünüz dosyasına sunmuş olduğu dilekçe ekinde bulunan İTO kayıtlarında geçerli olan … nolu faks numarası borçlu …’e aittir. Bu husus bugün itibariyle 11818 bilinmeyen telefon servisinden öğrenilmiştir.
İstihkak iddia eden firma ile borçlu arasında organik bağı gözler önüne seren bir başka husus ise istihkak iddia eden firmanın borçlunun soyadı olan TEKŞEN unvanını kullanmasıdır. BORÇLU DA TİCARİ FAALİYETİNİ TEKŞEN TEKSTİL ADIYLA SÜRDÜRMEKTEDİR.
4-) İSTİHKAK İDDİA EDEN TEKŞEN GİYİM GIDA İNŞ.SAN.TİC.A.Ş İLE BORÇLU ŞİRKET UZUN ZAMANDIR AYNI ADRESTE BİRLİKTE FAALİYET GÖSTERMİŞTİR.
İstihkak iddiasında bulunan Tekşen Giyim firması 2014 yılından bu yana haciz adresi olan Adil Mahallesi Bosna Bulvarı No:79/3 Sultanbeyli İstanbul adresinde ticari faaliyet göstermektedir. Borçlu Ali Osman Tekşen de Tekşen Tekstil adıyla aynı adreste faaliyet göstermektedir. Aynı adreste uzun zamandır birlikte faaliyet gösteren 3.şahıs şirket ve borçlunun organik ve fiili bağ içerisinde olmadığını düşünmek hayatın olağan akışıyla da bağdaşmamaktadır.
- MAHALDE BORÇLU ADINA EVRAKLAR BULUNMASI,
- SÖZDE 3. ŞAHIS FİRMA İLE BORÇLUNUN AYNI ZAMANDA BORÇLUNUN SOYADI OLAN TEKŞEN UNVANINI KULLANMALARI,
- SÖZDE 3. ŞAHSIN İTO DA KAYITLI FAKS NUMARASININ BORÇLU ADINA KAYITLI OLMASI,
- BORÇLU İLE SÖZDE 3. ŞAHIS FİRMANIN UĞRAŞTIKLARI İŞ KOLU VE FAALİYET ALANLARININ BİREBİR AYNI OLMASI
- UZUN BİR DÖNEM AYNI ADRESTE BİRLKTE FAALİYET GÖSTERMİŞ OLMALARI,
bu durumlar göz önüne alındığında borçlu şirketin hileli ve muvazaalı bir şekilde haciz adresinde ticari faaliyetlerini sürdürdüğü gayet açıktır. Tarafların yukarıda bahsedildiği gibi birlikte hareket etmesi ve muvazaalı işlemlerde bulunması Borçlar Kanunu’nun dürüstlük ilkesine aykırıdır. Ayrıca TTK hükümlerine göre her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerekirken BORÇLU VE İSTİHKAK İDDİASINDA BULUNAN 3. ŞAHSIN ALACAKLILARI ZARARA UĞRATMA KASTIYLA YAPMIŞ OLDUKLARI TÜM BU HİLELİ VE KANUNU ALDATICI İŞLEMLER BASİRETLİ BİR TACİR GİBİ DAVRANILMADIĞININ AÇIK BİR GÖSTERGESİDİR.
5-) BORÇLU İLE İSTİHKAK İDDİASINDA BULUNAN FİRMA ARASINDAKİ ORGANİK BAĞ MAHKEME İLAMIYLA DA ORTAYA KONMUŞTUR. BUNUNLA İLGİLİ OLARAK BURSA 5. İCRA HUKUK MAHKEMESİNİN 2016/1566 E. 2016/1563 K. SAYILI KARARI İLE İSTİHKAK İDDİASININ REDDİNE, TAKİBİN DEVAMINA DAİR KARARI VERİLMİŞTİR.
Yine aynı haciz mahalline 21.11.2016 tarihinde … İcra Müdürlüğü … Tal. dosyası ile haciz işlemi için gidilmiş, aynı 3. Şahıs firma tarafından istihkak iddiasında bulunulmuş haciz mahallinde yapılan evrak araştırmasında borçlu adına yine birçok evrak bulunmuştur. Mahkemece ; “HACZİN BORÇLUNUN ADRESİNDE UYGULANDIĞI, HACİZ TUTANAĞINA GÖRE BORÇLUNUN TAKİP ADRESİYLE FFİLEN İLGİLİ OLDUĞU, ADRES VE İLGİLİLİK İTİBARİYLE İİK 97/A MADDESİ UYARINCA ALACAKLI LEHİNE KARİNENİN VARLIĞI, BÖYLECE HACZİN BORÇLU ELİNDE BULUNAN MAL HAKKINDA UYGULANDIĞININ KABULÜ İLE İSTİHKAK İDDİASININ REDDİNE TAKİBİN DEVAMINA KESİN OLARAK” karar verilmiştir. İş bu Mahkeme kararı da dilekçemiz ekinde mevcuttur.
TÜM BUNLARDAN DA ANLAŞILACAĞI ÜZERE BORÇLU ALACAKLILARINI ZARARA UĞRATMAK AMACIYLA ADINA İSTİHKAK İDDİA EDİLEN FİRMA ÜZERİNDEN TİCARİ FAALİYETLERİNE DEVAM ETMEKTE, TİCARİ ETİĞE AYKIRI ŞEKİLDE HAREKET EDEREK KÖTÜ NİYETLİ VE MUVAZAALI OLARAK BORÇTAN KURTULMAYA ÇALIŞMAKTADIR.
6-) İstihkak iddiasında bulunan 3. Şahıs firma mahcuzların aidiyetine ilişkin herhangi bir belge sunamamıştır.
Mahalde bulunan taşınıra ilişkin de herhangi bir fatura veya aidiyet belgesi de sunulmadığı gibi daha sonra ibraz edilebilecek olan fatura veya kira kontratının üzerinde adı yazılı olan kişiye ait olduğunu göstermeyeceği, sunulan belgelerin isteyen herkesin beyanı ile her tarihte düzenlenmesi mümkün olan belgelerden sayılacağı, bu yasal karinenin aksinin kanıtlanmasının ancak kesin, güçlü ve inandırıcı delillerle olabileceği bilinmekte olup ayrıca, sunulacak fatura vb. belgeler de alacaklının haklarını etkilemeyecektir. Dolayısı ile danışıklı ve muvazaalı olarak yapılan işlemler alacaklının haklarını etkilemeyecek ve kötü niyet ile yapılan iddialarını destekler sunulacak evrakların geçerliliği olmayacaktır. Öyle ki sunulan vergi levhasına göre 3.şahıs şirketin faaliyet başlangıç tarihi 10.07.2014 tarihidir. İddialarına göre şirket haciz adresinde bu tarihten bu yana ticaret yapmaktadır. Ancak borçlunun İTO ve ticaret sicil kayıtlarına bakıldığında da aynı adresi 09.09.2013 tarihinden beri borçlunun da kullandığı tespit edilmektedir. Hal böyleyken aynı adreste 2 yıldan uzun bir zamandır faaliyet gösteren iki şirketin organik ve fiili bağ içerisinde olduğu sabittir.
Yargıtay 8. HD. 01.04.2015 T. E: 4564, K: 7362
”Dava konusu haciz esnasında borçlu şirketin ortağı ve yetkilisi olan Suna Gültekin ile borçlu şirkete tasfiye memuru olarak atanan Esma Yanıkdağ hazır bulunmuş olup, haciz tutanağı içeriğine göre mahalde borçlu şirket ortağı olan Suna Gültekin adına kartvizit ile borçlu şirkete ait vekaletname bulunmuştur. Somut olayda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararınadır. İspat yükü altında olan üçüncü kişi karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir. İsteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan fatura ve vergi levhası gibi belgeler ile adi yazılı olarak düzenlenmiş kira sözleşmesi yasal karinenin aksini ispata yeterli değildir.
Haczi gerçekleştirilen, borçlu adreslerindeki ve aralarında danışıklı muvazaalı işlemler olan borçlu ile birlikte aynı mahalde ikamet eden kötü niyetli 3.şahıs adına üzerinde hak iddia ettiği mahcuz malların, borçluya aidiyeti somut bir biçimde belli olup; belirtilen bu hususlar nedeni ile İSTİHKAK İDDİALARINI KABUL ETMİYORUZ.
İstihkak konusunda öncelikle SÜRESİ İÇERİSİNDE YAPILMAYAN İSTİHKAK İDDİASININ REDDİNE KARAR VERİLMESİNİ eğer müdürlüğünüz aksi kanaatteyse takibin devamına dair karar verilmek üzere icra dosyasının İİK 96- 97 maddeleri gereğince icra hukuk mahkemesine götürülmesini talep ederiz.
ALACAKLI VEKİLİ