İstihkak Davası Dilekçesi Örneği

İstihkak Davası Dilekçesi Örneği

İstihkak Davası Dilekçesi Örneği -1-


ADANA NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİNE

İCRA DOSYA NO:

DAVACI 3. ŞAHIS:

VEKİLİ: Adana – Avukat Saim İNCEKAŞ 

DAVALI (ALACAKLI):

VEKİLİ:

DAVALI (BORÇLU):

VEKİLİ:

KONU                            : İstihkak davasıdır.

HARCA ESAS DEĞER   :

AÇIKLAMALAR: 

Davalı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine Adana İcra Müdürlüğü 2020/11 E. Sayılı dosyası ile takip başlatılmış ve bu takip dosyası ile takip dışı 3. şahıs konumundaki müvekkilin işyeri olan Adana adresine 2020 tarihinde hacze gelinmiş ve müvekkil davacıya ait menkul mallar haczedilerek muhafaza altına alınmıştır.

Davalı/borçlu, davacı müvekkilin iş ortağı Ahmet’in arkadaşıdır. Haczin yapıldığı adres ile davalı/borçlunun hiçbir ilgisi bulunmamakta olup, bu adres davalı/borçlunun işyeri ya da ikamet adresi değildir. Ayrıca muhtarda kaydı da bulunmamaktadır. Kaldı ki; müvekkilin işyeri adresinde yapılan haciz esnasında davalı/borçlu adına hiçbir belgeye rastlanılmamıştır. Davacı müvekkil 2020 tarihinde yapılan haciz sırasında işyerinin kendisine ait olduğunu gösterecek 12 T.C. kimlik/vergi numaralı vergi levhasını, irsaliye faturalarını, tahsilat makbuzlarını dosyaya sunmuştur ve haciz tutanağına bakıldığında bu evrakların dosyaya sunulmuş olduğu görülecektir.

Her ne kadar müvekkilin 2020 tarihli haciz sırasında haciz zaptına haciz memuru tarafından Mehmet ve Kemal ile iş ortaklığı olduğunu söylediği yazılmışsa da; haciz memuruna davacının böyle bir beyanının olmadığı, sadece Ahmet ile ortaklığı olduğunu söylemesine rağmen, haciz zaptına borçlu Kemal ile de ortaklığı olduğunun yazıldığını fark etmesi üzerine istihkak iddiasında bulunan davacının müdahalesi ile bu durum haciz zaptında düzeltilmiştir. Müvekkilin iş ortaklığı sadece borçlu Kemal’in arkadaşı Ahmet iledir. Davacı müvekkil, borçlu Kemal’i ortağı olan Ahmet ile arkadaşlığından dolayı tanır ve borçlunun bu işyeri ile bir ilgisi yoktur. Haciz zaptında muhafaza yapmaya sebep olarak gösterilen borçlunun arkadaşı Kemal’in orada olması doğaldır. Ahmet sadece borçlunun değil sonuçta davacı müvekkilin iş ortağının da arkadaşıdır. Ve işyerinde her zaman bulunabilir. (Kaldı ki borçlu da o esnada orada bulunmuş olabilirdi.)

Davacı müvekkile ait işyerine 2 defa hacze gelinmiş, ancak borçlu Kemal haciz mahallinde o esnalarda bulunamamıştır. Gerçi bulunmuş olsaydı, bu da normaldir. Neticede burası bir işyeridir ve tanıdık tanımadık herkes bir vesile ile (alışveriş veya başka bir nedenle) orada bulunabilir. Burada önemli olan şudur: borçlunun hacze gelinen adresle hiçbir organik bağı yoktur ve haczedilen menkul mallar da müvekkile aittir.

Borçlunun adresi farklıdır. İcra müdürlüğünün UYAP sisteminden MERNİS adresi, EMNİYET araç, TAKBİS tapu veya SGK işyeri sorgulaması yapabilme imkânı vardır. Bu kayıtlar ışığında hareket edilmesi halinde de kaybedilen yüzük yanlış yerde aranılmıştır. Yani herhangi bir kayıtta müvekkilin adresi ile borçlunun adresi arasında bir örtüşme yoktur. Müvekkilin adresinin haciz adresi ile bağlantısı olmadığı halde sadece müvekkilin ortağının arkadaşlık ilişkisinden yola çıkılarak müvekkile ait menkul malların muhafaza altına alınmış olması yanlıştır, haksızdır. Borçluya ait herhangi bir belge, fatura, onun orada çalıştığını gösterir bir kayıt veya muhafaza altına alınan menkul malların borçluya ait olduğunu gösterir herhangi bir belge olmadığı halde haciz ve muhafaza işlemi yapılmıştır. Halbuki, işyerinin ve menkul malların müvekkile ait olduğuna dair belgeler, vergi levhası ve faturaların varlığı söz konusudur. Borçlunun arkadaşının davacı müvekkil ile ortak olması, müvekkilime ait işyerindeki menkullerin haciz ve muhafaza altına alınmasının nedeni olamaz.

Davacı müvekkilin işyerinde bulunmadığı 2020 tarihlerinde hacze gelinmiş ve menkul mallar haczedilerek yediemin olarak Kemal’e bırakılmıştır. Ancak davacı müvekkilin bu hacizlerden haberi dahi olmamıştır. Son gelinen hacizde kendisinin de orda olması sebebiyle hiçbir dayanağı olmayan, haksız muhafaza işlemine karşı istihkak iddiasında bulunmuştur.

2020 tarihinde müvekkil davacının işyeri adresinde hacze gelinmiş, haciz esnasında takip dışı 3. kişi müvekkil Arda huzurda olup, istihkak iddiasında bulunmuş olmasına rağmen işlem yapılmış, davalı/borçlu ile herhangi bir bağlantısı ve ilgisi olmadığı halde davalı/borçlunun borcuna karşılık müvekkil davacının menkul malları haksız olarak muhafaza altına alınmıştır. Davalı/alacaklı kötü niyetli ve haksız olarak işlem yapmış ve alacağını garanti altına almak adına müvekkilin mağduriyetine sebep olmuştur. Ayrıca takip dışı üçüncü şahıs olan müvekkil, davalı/asıl borçlu ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı ve haczedilerek muhafaza altına alınan menkul malların kendisine ait olduğu beyanında bulunmuş, itiraz etmiş ve istihkak iddiasında bulunmuştur. 3. Şahıs müvekkilin işyerinde haczedilerek muhafaza altına alınan menkul malların tamamı davacı müvekkile aittir. Bu nedenle mahcuz malların üzerindeki haczin ve muhafazanın kaldırılması için Sayın Mahkemenize başvuru zorunluluğu hasıl olmuştur.

DELİLLER: Adana İcra Müdürlüğü’nün 2020 tarihli haciz tutanağı, nüfus kayıt örneği, MERNİS ve SGK kayıtları, ikametgah belgesi, faturalar, vergi levhası, tahsilat makbuzları, tanık, Adana Belediyesi yazısı, Adana Belediyesi Zabıta Müdürlüğünün yazısı, Yoklama fişi Ticaret sicil kayıtları, yemin ve sair tüm deliller.

HUKUKİ DELİLLER: İ.İ.K, HMK ve ilgili yasal mevzuat.

SONUÇ: Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle,

  1. İstihkak davamızın kabulüne,
  2. Takip dışı 3. şahıs olan müvekkile ait haczedilerek muhafaza altına alınmış menkul mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına ve mahcuz malların takip dışı 3. şahıs olan müvekkile iadesine,
  3. Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine,

karar verilmesini vekâletim gereği müvekkil adına saygıyla talep ederiz.

Davacı 3. Şahıs Vekili

Eki:

  • Vekaletname
  • Vergi Levhası, Yoklama Fişi
  • Ticaret Odası Belgesi
  • Ticaret Sicil Gazetesi
  • 2 Adet Fatura
  • Adana Belediyesi Zabıta Müdürlüğünün Yazısı

İstihkak Davası Dilekçesi Örneği -2-

ADANA ( ). İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE

“TEDBİR TALEPLİDİR.”

İCRA DOSYA NO : Adana İcra Müdürlüğü Esas

DAVACI  :

VEKİLLERİ  :

DAVALI  :

VEKİLİ  : Av.

BORÇLU  :

KONU  : Haczedilmezlik ve istihkak.

HARCA ESAS DEĞER : 718.000

AÇIKLAMALAR :

1.1. Adana İcra Müdürlüğü’nün Esas sayılı dosyasında tarihinde borçlu Ahmet’e ait borçtan dolayı takip dışı ve borçla ilgisi bulunmayan müvekkilimiz Arda’nın adresinde hukuka aykırı olarak haciz işlemi gerçekleştirilmiş ve müvekkilimizin mağduriyetine sebebiyet verilmiştir. Bu nedenle işbu davayı açma gerekliliği hasıl olmuştur.

II- MÜVEKKİLEMİZİN ÇOCUĞU İLE BERABER İKAMET ETTİĞİ ADRESTE YAPILAN HACZE KONU ŞEYLERİN HACZİ KABİL DEĞİLDİR.

2.1. Müvekkilimizin çocuğu ile ikamet ettiği adreste yapılan tarihli hacizde haciz tutanağında belirtildiği üzere;

1) 5.000 TL bir adet SONY marka plazma TV,

2) İki adet sehpa üzeri camlı,

3) Bir adet işlemeli vazo,

4) Bir adet biblo,

haczedilmiştir. Ancak belirtilen sehpa, vazo ve biblo müvekkilimizin mesleği gereğince yapmış olduğu veya kendisine hediye gelen şeylerdir. Haciz mahallinde memur tarafından değer biçilemeyen şeylerin satılması durumunda satış bedeli bu şeylerin taşıma, muhafaza ve satış masraflarını karşılamayacaktır. Bu şeylerin tarihi bir değeri bulunmadığı gibi malzeme olarak da kıymetli malzemeden yapılmamıştır. Şeylerin hacze konu edilmesinde taraflara herhangi bir yarar sağlamamaktadır. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu(“İİK“)’nun 85 maddesinde bu husus “Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir” şeklinde kanunlaşmıştır. Bu nedenle müvekkilimizin menfaatini ihlal eden, değeri düşük şeylerin hacze konu edilmesi hukuka aykırılık teşkil etmiştir.

2.2. Ayrıca duvara gömülü vaziyette olan bir adet SONY marka plazma TV hacze konu edilmiş ve memur tarafından 5.000 TL değer biçilmiştir. Ancak söz konusu TV’nin hacze konu edilmesi İcra İflas Hukuku’nun temel ilkelerinden olan “hadiseye uygun düşme” ilkesinin ihlali söz konusudur. Şöyle ki haciz mahallinde de belirttiğimiz üzere haciz mahallinde açıkta bir televizyon daha bulunmaktadır. Hacze konu edilen televizyon ise duvara gömülü bir vaziyettedir ve sökülmesi durumunda televizyonun ve evin zarar görmesi pek muhtemeldir. Bu durumda açıkta bulunan taşınması masrafsız olan televizyon yerine duvara gömülü sökülmesi masraflı olan televizyonun hacze konu edilmesi açıkça hukuka aykırılık teşkil etmiştir.

2.3. Anılan nedenlerle haczedilmesi halinde alacaklı tarafa menfaat sağlamayan ve hadiseye uygun düşmeyen şeylerin haczedilmesi açıkça hukuka aykırılık teşkil etmiştir. Bu nedenle haczedilmezlik şikayetimizin kabulü ile müvekkilimize ait şeylerin üzerine konulan haczin kaldırılmasını Sayın Mahkemenizden talep ederiz.

III. MÜVEKKİLEMİZ BORÇLU İLE AYRI YAŞAMAKTADIR. HACİZ MAHALLİNDE BULUNAN ŞEYLER BORÇLUYA AİT DEĞİLDİR.

3.1. İcra Müdürlüğü’nün haciz yaptığı adres borçlu Ahmet’in tebligat adresi değildir. Borçlunun adresinin haciz mahalli olduğu alacaklı tarafın afaki beyanından başka hiçbir delile dayanmamaktadır. Borçlu ile müvekkilimiz uzun süredir ayrı yaşamaktadır. Bu nedenle borçlu ile müvekkilimizin hiçbir alakası yoktur. Nitekim borçlunun adresi icra dosyasında “Adana” olarak kayıt altına alınmıştır.

3.2. Haciz mahallinde borçlu Ahmet’e ait herhangi bir şeye rastlanmamıştır. Haciz tutanağında da açıkça görüleceği üzere müvekkilimizin çocuğu ile birlikte kaldığı evde borçlu Ahmet’e ait herhangi bir şeye rastlanmamıştır. Bu durum açıkça haciz mahallindeki şeylerin müvekkilimize ait olduğunu göstermektedir.

3.3. İcra takibine konu kira kontratı Adalet Holding ile Arda arasında imzalanmıştır. Haczin gerçekleştirildiği taşınmaz Holding’in lojmanı olarak kullanılmaktadır. Nitekim ekte yer alan sözleşmede de açıkça bu durum görünmektedir(Ek-1). Haczin yapıldığı taşınmaz ile borçlu Ahmet’in ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle alacaklı tarafın bu adreste hacze çıkması açıkça kötü niyet göstergesidir.

3.4. Haczin yapıldığı adreste müvekkilimiz ile çocuğu birlikte yaşamaktadır. Müvekkilemiz borçlu ile arasında yaşanan özel sebeplerden ötürü ayrı yaşamaya başlamıştır. Yukarıda bahsedildiği üzere borçlunun ikamet ettiği adres farklıdır. Bu ayrılık süreci uzun süredir devam etmektedir. Nitekim müvekkilimizin komşusu mahalde vermiş olduğu beyanında “…” şeklinde bu durumu ifade etmiştir. Görüldüğü üzere müvekkilimiz ile çocuğunun ikamet ettiği taşınmaz ile borçlunun ilgisi bulunmamaktadır.

HUKUKİ NEDENLER: İİK, TBK,HMK ve sair ilgili mevzuat.

NETİCE VE İSTEM: Yukarıda belirtilen ve re’sen gözetilecek nedenlerle;

1- İvedilikle muhafazaya alınan mahcuzlar yönünden takibin tedbiren durdurulmasına ve dava neticeleninceye kadar teminatsız veya uygun görülecek teminat mukabilinde müvekkilimiz hakkında icra işlemlerinin durdurulmasına,

2- Davamızın kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına,

3- Davalıların %40 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine,

3- Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya YÜKLETİLMESİNE,

karar verilmesini müvekkilimiz adına vekâleten saygılarımızla arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili

İstihkak Dava Dilekçesi

3. Kişinin İstihkak Davası Dilekçesi Örneği -3-

ADANA NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE

GÖNDERİLMEK ÜZERE

ADANA İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE

TEDBİR TALEPLİDİR.

DAVACI(3. ŞAHIS):

VEKİLİ:

DAVALI(ALACAKLI):

VEKİLİ:

H.E.D. : Şimdilik 12.000,00 TL

KONU: İcra memurunun işlemini şikayet, terditli olarak istihkak iddiamızı içerir dava dilekçemizin sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR:

Borçlu Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ. aleyhine, davalı (alacaklı) Hakyemez Demir Çelik San. Tic. Ltd. Şti. tarafından Adana 1. İcra Dairesinin 222 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. (EK-4)

Müvekkil davacı Haksever GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nin faaliyet gösterdiği Adana adresinde borçlu Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ. aleyhine haciz işlemi yapılması ve neticesinde de müvekkil davacının zilyetliğinde bulunan mallar üzerine haciz konulması işlemi usul ve yasalara aykırıdır. (EK-2, 30.09.2015 tarihli haciz tutanağı)

Öncelikli olarak; Yapılan haciz işlemi ve tutulan tutanak usul ve yasalara aykırıdır. (Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 333 Talimat sayılı dosyası ile yapılan haciz işlemi ve tutulan tutanak – EK-2) Adana İcra Hukuk Mahkemesinin 33 D. İş sayılı dosyasının 2020 tarihli karar evrakında da belirtildiği üzere haciz işlemi İİK’nın 96. ve davamı maddeleri uyarınca yapılmıştır. (EK-7) Haciz işleminin İİK 99. maddeye göre yapılması gerekirken İİK 96. ve devamı maddelerine göre yapılması ve akabinde de müvekkil davacıya istihkak davası açmak için 7 günlük süre verilmesi usul ve yasalara aykırıdır.

İİK’nın 99. maddesinde “Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz.” denilmiştir. Haczin İİK 99. Maddeye göre yapılması ve alacaklı davalıya istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verilmesi gerekirdi. MAL AÇIKÇA 3. KİŞİNİN ELİNDE İKEN HACZEDİLMİŞTİR. 2020 tarihli haciz tutanağında da BORÇLUNUN HACİZ ESNASINDA ORADA OLMADIĞI AÇIKÇA YAZILMIŞTIR. Buna rağmen Adana İcra Hukuk Mahkemesinin 333 D. İş sayılı dosyasının 2020 tarihli karar evrakında haczin borçlu varmış gibi yapıldığı kabul edilmiştir. (Borçlu hazır bulunmamasına rağmen borçlu hazır bulunmuş denilmiştir.)

Müvekkil davacı Haksever GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nin faaliyet gösterdiği Adana adresinde yapılan 2020 tarihli haciz esnasında ne borçlu Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ. yetkilisi bulunmuş ne de Adana adresinde Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ. faaliyet göstermektedir. İİK’nın 96. ve davamı maddeleri uyarınca yapılan haciz işlemi ve tutulan tutanak sırf bu bakımdan dahi usul ve yasalara aykırıdır. Hal böyle olunca icra memurunun işlemini şikayet etme zorunluluğumuz hasıl olmuştur. 2020 tarihinde yapılan haciz işleminin ve tutulan tutanağın iptaline karar verilmesi gerekmektedir.

Yapılan haciz neticesinde müvekkil davacının zilyetliğinde bulunan akaryakıt pompası, LPG pompası, akaryakıt tankı, LPG tankı ve müştemilatlarına haciz konulmuş ve müvekkil şirket yetkilisi Arda’ya yediemin olarak teslim edilmiştir. Haciz işlemi İİK’ya aykırı yapılmıştır.

İİK’nın 85. maddesinde “Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle yükümlüdür.” denilmiştir. Haczi koyan memur bu bağlamda 3. kişi konumunda olan davacı müvekkilin haklarını korumamış, alacaklı davalının haklarını korumaya çalışmıştır. Borçlunun olmadığı yerde ve esnada sanki borçlu varmışçasına haciz işleminin uygulanması İİK’ya aykırı olmuştur. Aynı zamanda haczi yapan icra memuru haciz işlemini İİK’nın hangi maddesine göre, hangi usulde yaptığını haciz tutanağına yazmamıştır. 2020 tarihli haciz tutanağı açıkça usul ve yasalara aykırıdır.

2020 tarihli haciz tutanağında da Adana adresinde Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ.’nin faaliyet göstermediği ve yetkilisinin olmadığı, müvekkil şirket Haksever GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nin faaliyet gösterdiği ve yetkilisi Arda’nın hazır olduğu, vergi levhasının istenilmesi üzerine müvekkil şirket Haksever GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’ye ait vergi levhasının ibraz edildiği, müvekkil şirket Hakyemez GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nin faaliyet gösterdiği alanı Ahmet’e kiraladığına ilişkin kira sözleşmesinin sunulduğu belirtilmiştir.

Müvekkil davacı Hakyemez GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ., Adana adresinde bulunan taşınmazı ve taşınmaz üzerindeki akaryakıt pompası, LPG pompası, akaryakıt tankı, LPG tankı ve müştemilatlarını 2020 tarihine kadar, 2018 tarihli kira sözleşmesinde (EK-6) ismi geçen Ahmet’e kiralamıştır. Müvekkil davacı (3. kişi) üzerinde zilyetliği bulunan akaryakıt pompası, LPG pompası, akaryakıt tankı, LPG tankı ve müştemilatları hakkında haciz sırasında istihkak iddiasında bulunmuştur.

Müvekkil davacı Hakyemez GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ile kiralayan Ahmet arasında imzalanan 2020 tarihli kira sözleşmesinde akaryakıt istasyonu ile birlikte üzerinde bulunan akaryakıt pompası, LPG pompası, akaryakıt tankı, LPG tankı ve müştemilatları da müvekkil davacıya kiralanmıştır. (EK-6, Kira sözleşmesi) Bu konuda 14 TC Kimlik numaralı Ahmet’in tanık olarak dinlenilmesini, mahal mahkemesine talimat yazılmasını talep ediyoruz.

Dilekçemiz ekinde yer alan kira sözleşmesi ile müvekkil davacı akaryakıt istasyonu ile birlikte üzerinde bulunan akaryakıt pompası, LPG pompası, akaryakıt tankı, LPG tankı ve müştemilatlarının intifa hakkı sahibi ve feri-dolaysız-iyiniyetli zilyedi olmuştur.

TMK’nın 830. maddesinde “İntifa hakkı sahibi, hakkın konusu olan malı zilyetliğinde bulundurma, yönetme, kullanma ve ondan yararlanma yetkilerine sahiptir. İntifa hakkı sahibi, bu yetkilerini kullanırken iyi bir yönetici gibi özen göstermek zorundadır.” 984. maddesinde “Taşınırın zilyedi onun maliki sayılır.” 986. maddesinde ise “Bir taşınıra malik olma iradesi bulunmaksızın zilyet olan kimse, taşınırı kendisinden iyiniyetle aldığı kişinin mülkiyet karinesine dayanabilir. Taşınıra bir sınırlı aynî hak veya kişisel hak iddiasıyla zilyet bulunan kimsenin iddia ettiği hakkın varlığı karine olarak kabul edilir.” denilmiştir. Müvekkil şirket Hakyemez GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ve yetkilisi Arda’nın zilyetliğinde bulunan akaryakıt pompası, LPG pompası, akaryakıt tankı, LPG tankı ve müştemilatları hakkında istihkak iddiasında bulunmuş ve iş bu davayı açmak zorunda kalmışlardır.

Müvekkil Arda sahibi olduğu Hakyemez GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’yi 2020 tarihinde Mehmet’ten devralmıştır. (EK-5)

Müvekkil Arda, müvekkil şirket Hakyemez GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nin veya önceki malik Mehmet, borçlu Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ., yetkilileri veya ortakları ile resmi, gayriresmi, hukuki veya organik hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır. Her iki şirkete ait (Müvekkil şirket Hakyemez GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ile borçlu Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ.’ye ait) kayıtların Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Adana Belediyesi’nden, Seyhan Vergi Dairesinden ve mahkemenizin takdir edeceği diğer ilgili kurum ve kuruluşlardan celbini talep ediyoruz. Davalı (alacaklı) taraf sırf müvekkil şirketin faaliyet gösterdiği adres ile borçlu Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ.’nin vaktiyle faaliyet gösterdiği adresin aynı olması sebebi ile Adana adresine hacze gelmiştir.

Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ. Adana adresinde Shell bayiliği yapmıştır. Müvekkil şirket Hakyemez GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ise belirtilen adreste Petrol Ofisi bayiliği yapmaktadır.

Müvekkil davacı şirket Hakyemez GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nin faaliyet gösterdiği Adana adresinde G. Uzmanı İbrahim tarafından yapılan 2015 tarihli denetimde de müvekkil şirketin faaliyet gösterdiğine ilişkin tutanak tutulmuştur.  (EK-3) Söz konusu belgenin aslının celbini talep ediyoruz. Haciz tarihinden önce yani 2015 tarihinde de Adana adresinde müvekkil şirketin faaliyet gösterdiği açıktır.

Üzerinde durulması gereken bir başka husus ise müvekkil davacı tarafından söz konusu akaryakıt istasyonunun kiralanmasından sonra bazı pompa, tank ve müştemilatların değiştirilmiş olmasıdır. DİLEKÇEMİZ EKİNDE SUNMUŞ OLDUĞUMUZ VE HACİZ SIRASINDA DA İCRA MEMURUNA İBRAZ EDİLEN KİRA SÖZLEŞMESİNDEN DE AÇIKÇA ANLAŞILACAĞI ÜZERE MÜVEKKİL ŞİRKETİN 2015 TARİHLİ KİRA SÖZLEŞMESİNİ İMZALADIĞI TARİHTE İSTASYONDA BULUNAN POMPA, TANK VE MÜŞTEMİLATLARIN, HACİZ SIRASINDA HACZEDİLEN POMPA, TANK VE MÜŞTEMİLATTAN FARKLI OLDUĞUDUR. Kira sözleşmesinde 1 adet çiftli petposan marka akaryakıt pompası, 2 adet tekli petposan marka akaryakıt pompası, 1 adet çiftli yakut marka LPG pompası, LPG tankı ve müştemilatı, akaryakıt tankları ve müştemilatı olduğu belirtilmiştir. Oysa 2015 tarihli hacizde 1 Adet Mekson Marka, 1 Adet Mekson Marka, 1 Adet Petposan marka, 1 adet Euro Punp pompa, 3 adet akaryakıt tankı ve müştemilatı, 1 adet LPG tankı ve müştemilatı haczedilmiştir. KİRA SÖZLEŞMESİNDE YER ALAN TAŞINIRLAR İLE HACZEDİLEN TAŞINIRLARIN FARKLI OLDUĞU AÇIKTIR. MÜVEKKİL ŞİRKET VE YETKİLİSİ 2015 TARİHLİ KİRA SÖZLEŞMESİNDE YER ALAN POMPA, TANK VE MÜŞTEMİLATLARDAN İŞLEVSİZ, İŞE YARAMAZ OLANLARI KİRALAYAN Mehmet’in BİLGİSİ, İZNİ VE ONAYI DAHİLİNDE DEĞİŞTİRMİŞTİR.

2015 tarihli kira sözleşmesinde yer almayan, müvekkilce daha sonra değiştirilen, 2015 tarihli haciz tutanağında haczedildiği belirtilen akaryakıt pompa, tank ve müştemilatlarının Adana adresinde faaliyet göstermiş olduğu iddia edilen borçlu Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ.’ye ait olması bu bakımdan dahi mümkün değildir.

Davalı (Alacaklı), borçlu Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ.’ye ait malların, 3. şahıs davacı şirket Hakyemez GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nin elindeymiş gibi hareket etmektedir. (Borçlunun mallarının 3. şahsın elinde olması gibi bir durum söz konusu değildir.) Yukarıda da belirttiğimiz üzere akaryakıt pompa, tank ve müştemilatlarının borçlu Adalet PETROL ÜRN. VE NAK. TİC. LTD. ŞTİ. ile bir ilgi ve alakası yoktur. Hal böyle olunca alacaklının alacağını tahsil edebilmek adına hareket ettiği, iyiniyetli olmadığı açıkça ortadadır.

Müvekkil şirketin kendi zilyetliğinde olan akaryakıt pompa, tank ve müştemilatlarının haczedilmesi ve neticesinde de satış yolu ile paraya çevrilme ihtimalinin olması hali iyiniyetli müvekkilin ekonomik olarak da telafisi güç ve imkansız aşırı zararlara uğramasına yol açacaktır.

Yukarıda izah ettiğimiz sebeplerle; öncelikle icra memurunun işlemine yaptığımız şikayetimizin kabulüne, haczi yapılan mallar üzerindeki haciz işleminin kaldırılmasına, mahkemenizin aksi kanaatte olması durumunda ise tedbir kararı verilmesi ile birlikte terditli olarak talep ettiğimiz istihkak iddiamızın kabulüne karar verilmesini saygılarımızla talep ederiz.

DELİLLER: Haciz tutanağı, Kira sözleşmesi, tutanak, pay devri sözleşmesi, Adana İcra Dairesinin 14 sayılı dosyası, Adana İcra Hukuk Mahkemesinin 333 D. İş sayılı dosyası, Adana 6. İcra Müdürlüğü’nün 555 Talimat sayılı dosyası, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Seyhan Belediyesi’nden, Seyhan Vergi Dairesi’nden ve mahkemenizin takdir edeceği diğer ilgili kurum ve kuruluşlardan celp edilecek müvekkil şirket Hakyemez GIDA PETROL ÜRN. NAK. MAD. İNŞ. TEL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ile borçlu şirkete ait kayıtlar, vergi levhaları, keşif, tanık, bilirkişi, yemin ve yasal her türlü delil.

HUKUKİ NEDENLER: HMK, İİK, TMK  ile ilgili mevzuatlar.

NETİCE ve TALEP: Yukarıda izah edilen nedenlerle DAVAMIZIN KABULÜ İLE;

  • Öncelikle tedbir kararı verilerek haczedilen malların satışının durdurulmasına,
  • İcra memurunun işlemine yaptığımız şikayetimizin kabulüne, haczi yapılan mallar üzerindeki haciz işleminin kaldırılmasına,
  • Mahkemenizin aksi kanaatte olması durumunda ise terditli olarak talep ettiğimiz istihkak iddiamızın kabulüne,
  • Davalının (Alacaklının) %15’den aşağı olmamak üzere müvekkil davacıya tazminat ödemesine,
  • Yargılama harç ve masrafları ile avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla vekil eden davacı adına talep ederim.

Davacı Vekili

EK1: Onaylı vekaletname sureti

EK2: 2020 tarihli haciz tutanağı

EK3: G. Uzmanı tarafından tutulan 14 tarihli tutanak

EK4: Adana İcra Dairesinin 14 tarihli kararı

EK5: 2020 tarihli Pay devri sözleşmesi

EK6: 2020 tarihli kira sözleşmesi

EK7:  2020  İcra Hukuk Mahkemesinin 333 D. İş sayılı dosyasında verdiği 14 tarihli karar        

İstihkak Dava Dilekçesi

      ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK (İCRA) MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

İCRA DOSYA NO:

DAVACI 3.ŞAHIS:

VEKİLİ:

DAVALI:

VEKİLİ:

KONU: İstihkak davasıdır.

HARCA ESAS DEĞER:

AÇIKLAMALAR:

Davalı/alacaklı şirket olan Adalet Metal Mobilya Tekstil İnşaat ve Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlu şirket Hakyemez Day. Tük. Mal. Nak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine Adana İcra Müdürlüğü 14 Sayılı dosyası ile takip başlatılmış, bu takip dosyası ile takip dışı 3. şahıs konumundaki müvekkilin işyerine gelinerek müvekkilin yokluğunda kendisine bilgilendirme yapılmadan 14 tarihinde haciz işlemi yapılmıştır.

Müvekkilin işyerinde yapılan haciz esnasında borçlu adına herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Müvekkilin eşi tarafından işletmenin müvekkile ait olduğunu gösteren vergi levhası sunulmuş olup bu durum haciz tutanağında da mevcuttur. Her ne kadar haciz tutanağına borçlunun haciz esnasında işyerinde olduğu iddiaları yazılsa da böyle bir durum söz konusu değildir. Müvekkilin eşinden başka kimse bulunmamaktadır. Burada önemli olan şudur: borçlu şirketin hacze gelinen adresle mevcut herhangi bir organik bağı yoktur ve haczedilen menkul mallar da müvekkile aittir.

Borçlu şirket halihazırda X Mobilya adı altında X adresinde faaliyetlerine devam etmekte olup müvekkile ait işletme ile herhangi bir bağı bulunmamaktadır. Her iki işletmenin ayrı vergi levhaları bulunmakta olup birbirlerinden bağımsızlardır. Borçluya ait herhangi bir belge, fatura, onun orada çalıştığına dair bir kayıt veya muhafaza altına alınan menkul malların borçluya ait olduğunu gösterir herhangi bir belge olmadığı halde haciz ve muhafaza işlemi yapılmıştır. Halbuki işyerinin ve menkul malların müvekkile ait olduğuna dair belgeler vergi levhası ve faturaların varlığı söz konusudur. Dilekçemize ek olarak sunulmuştur.

Davacı müvekkilin yokluğunda yapılan hacizde orada hazır bulunan eşi istihkak iddiasında bulunmuş olup bu durum haciz tutanağıyla sabittir. Daha sonra müvekkil tarafından icra müdürlüğüne yazılan dilekçeyle borçla alakası olmadığı böyle bir borcunun olmadığı ifade edilmiştir. İcra müdürlüğünce istihkak talebi yok gerekçesiyle reddedilen dilekçede müvekkilin kendisine ait olmadığını belirterek borcu kabul etmemiş olması ve haciz tutanağında da bu durumun tutanağa geçirilerek sabit olması sebebiyle sadece hukuki nitelendirmenin tam yapılmadığından bahisle istihkak iddiasının reddedilmesi hukuka aykırıdır. Tarafı olmadığı bir icra takip dosyasında icra müdürlüğüne borca itiraz ettiğine dair verdiği dilekçedeki amacı belli ki istihkak iddiasıdır.

Davalı\alacaklı kötü niyetli ve haksız olarak işlem yapmış ve alacağını garanti altına almak adına müvekkilin mağduriyetine sebep olmuştur. Ayrıca takip dışı üçüncü şahıs olan müvekkil, borçlu şirket ile herhangi bir bağı olmadığını ve haczedilerek muhafaza altına alınan menkul malların kendisine ait olduğunu beyan etmiş ve istihkak iddiasında bulunmuştur. 3. şahıs müvekkilin iş yerinden haczedilerek muhafaza altına alınan menkul malların tamamı davacı müvekkile ait olup faturalar Sayın Mahkemenize dilekçemiz ekinde sunulmuştur. Bu nedenle mahçuz malların üzerindeki haczin ve muhafazanın kaldırılması için Sayın Mahkemenize başvuru zorunluluğu hasıl olmuştur.

DELİLLER                   : X İcra Müdürlüğünün X Talimat X tarihli haciz tutanağı , vergi levhası, faturalar, keşif, yemin vs. Tüm deliller

HUKUKİ NEDENLER : İ.İ.K. HMK ve ilgili yasal mevzuat

NETİCE VE İSTEM     : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle;

  • İstihkak davamızın kabulüne,
  • Takip dışı 3. Şahıs olan müvekkile ait haczedilerek muhafaza altına alınmış menkul mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına ve mahçuz malların iadesine
  • Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine

Karar verilmesini müvekkil adına vekaleten saygıyla arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili

İstihkak Dava Dilekçesi

X İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NE

Dosya No:

İstihkak İddia Eden            

3.Şahıs:   

Vekili:

Alacaklı:

Konu:   Haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan haciz işlemine ilişkin itirazlarımız ile İ.İ.K madde 99 gereğince karar verilmesi talebimiz hk.

Açıklamalar:

Yukarıda numarası belirtilen müdürlüğünüz dosyanızda alacaklı tarafça borçlu……. Ltd Şti’ ye ait olduğundan bahisle; müvekkil işletmesi olan…….. ış Ticaret Limited Şirketine ait olan mahcuzlar 24.01.2017 tarihinde tutulan tutanak ile haczedilmiştir. Müvekkilin çalışanı tarafından söz konusu tutanakta haczedilen mallara ilişkin olarak müvekkil adına istihkak iddiasında bulunmuş, vergi levhası ile ticaret sicil gazetesi sunmuştur. Buna rağmen haciz işlemi yapılmıştır. Bu kere istihkak iddiamızın kabulü ile İİK Madde 99’a göre karar verilmesi için beyan ve itirazlarımızı sunuyoruz.

Öncelikle söz konusu tutanaktan da anlaşıldığı üzere haciz mahallinde borçlunun değil; müvekkile ait vergi levhası bulunmaktadır. Müvekkil, borçlu şirket ile hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır. Alacaklı tarafından kötü niyetli bir şekilde müvekkilin iş yerini borçlu şirket in adresiymiş gibi göstererek hacze gelmek sureti ile haciz tatbik edilmiştir. Müvekkilin söz konusu şirketle hiçbir bağının bulunmadığı şirketin Diriliş Kahvaltı ’ya ait olduğu çalışan tarafından haciz mahallinde söylenmensine rağmen haciz tatbik edilmiş olup borçlu şirketle hiçbir bağı yoktur. Borçlunun borcu ödeme kabiliyeti olmadığından müvekkilin ticari itibarı ve ekonomisine dayanarak kötü niyetli olarak haciz tatbik edilmiştir. Müvekkilden haksız bir şekilde borcu tahsil etmeye yönelik yapılan haciz işlemi hukuka aykırıdır.

Söz konusu tutanaktan da anlaşıldığı üzere haciz mahallinde borçlunun değil; müvekkil şirkete ait vergi levhası bulunmaktadır. Müvekkil, borçlu şirket ile hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır. Borçlu şirketin borcunu ödemeye aciz durumda olmasından dolayı; Müvekkil şirketin, borçlu şirket ile aynı iş kolunda faaliyet göstermesi sebebiyle söz konusu adresin müşteri potansiyeli, ticari çevresi ve kar marjı gibi unsurlar nazara alınarak; haczin tatbik olduğu yerin borçlu şirketin boşaltması üzerine boş olarak kiralamış ve burada faaliyete başlamıştır. Şöyle ki; kötü niyetli alacaklı vekil borçlu şirketten alacağını tahsil edemeyeceğini anlaması nedeni ile müvekkil şirketin ekonomik durumunu göz önünde bulundurarak borçlu şirketten tahsil edemediği alacağını kurgusal bir bağ kurarak müvekkil şirketten tahsil etmeye yönelik yapmış olduğu haciz işlemi hukuka aykırıdır.

Müvekkile ait Ticaret Sicil kaydını ekte sunuyoruz. Borçlu şirkete ait ticaret sicilide ekte Adreslerden de anlaşılacağı üzere ticaret sicile kayıtlı bir adres olup borçlu şirketle bir alakası yoktur.

Müvekkilin ticari faaliyetinin durduracak noktaya getirilmesi kabul edilebilir değildir. Borçlu şirketin borcundan mesul değildir. Borçlu şirket ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle haciz edilen emtialar müvekkil firmaya ait olup haklı olan istihkak iddiamızın kabulü ile İcra İflas Kanunu Madde 99’a göre karar verilmesini saygılarımla bilvekale arz ve talep ederim.

İstihkak İddia Eden Vekili

İstihkak Davası Dilekçe Örneği

İCRA  HUKUK MAHKEMESİ’NE

İCRA DOSYA NO               :

DAVACI/ALACAKLI        :

VEKİLİ                                 :

HAKSIZ OLARAK            

İSTİHKAK İDDİASINDA  

BULUNAN  / DAVALI       : (Mernis Adresine Tebligat)

DAVA KONUSU                 :Haksız İstihkak iddiasının reddi ve Kötü niyet tazminatı talebimizdir.

AÇIKLAMALAR                :

1-) Yukarıda numarası verilen icra müdürlüğü dosyasından PAKİZE YORULMAZ ve DEMET YORULMAZ borçluların ticaret sicil müdürlüğünde bilinen adreslerine menkul haczine gidilmiştir.Borçluların sahibi olduğu ve hala üzerlerine kayıtlı olan HALİTPAŞA CAD.NO:24/A ERZİNCAN adreslerindeki YONCA MARKET adındaki işyerinde 13/10/2016 tarihinde yapılan haciz esnasında davalı taraf YUSUF ERDEM haciz edilen malların kendisine ait olduğunu beyan ederek istihkak iddiasında bulunmuştur.

2-)Davalı Ahmet’in haciz esnasında bulunduğu istihkak iddiasının iptali gerekmektedir.

Şöyle ki ;

a-) Belirtilen adres ve işyeri ADALET MARKET dosya borçluları olan Ahmet adına kayıtlı olup haciz esnasında haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere haciz mahallinde Ahmet’in eşi vardır. Ayrıca işyerinin kapısında sayım nedeniyle kapalı yazmaktadır. Ahmet haciz işlemi başladıktan ve Kemal tarafından kendisine haber verilmesinden sonra haciz mahalline gelmiştir.

b-) Yine istihkak iddiasında bulunan davalı haciz esnasında her ne kadar haciz edilen malların kendine ait olduğu belirterek istihkak iddiasında bulunmuş ise icra dosyasına malların kendine ait olduğu iş yerinin kendine ait olduğunu gösteren FATURA, BELGE, VERGİ LEVHASI, TİCARET SİCİL KAYDI sunamamıştır. Adana Vergi dairesi ve Adana ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılması halinde belirtilen adreste davalının bir alakasının olmadığı açıkça görülecektir.

c-) Yine haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere hacze gidilen işyerinde dosya borçlularının işletmiş olduğu market ADALET MARKET adı altında reklam tabelaları vardır. Ahmet adına hiçbir belge ve kanıt yoktur.

d-) İcra dairesinin yukarıda belirtilen icra dosyasında haciz yapılan işyerinin Su aboneliği, Elektrik aboneliği, Belediye reklam beyanname vergisi istihkak iddiasında bulunan davalı adına değil, takip borçlusu Mehmet adınadır. Adana Belediyesine ve Adana İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak haciz yapılan adres olan Adana adresindeki abone bilgilerinin yada istihkak iddiasında bulunan davalının üzerine kayıtlı abonelik ve adreslerinin istenilmesi sonucunda ortaya çıkacaktır.

e-) Ayrıca istihkak iddiasında bulunan davalının işyerini devraldığını ve kendisine ait olduğunu beyan etmiş olması da devralan kişinin borçlardan iki yıl boyunca sorumlu olduğu anlamına gelmektedir. zira Yargıtay kararları da bu yöndedir.

İstihkak Davası ile İlgili Okunması Gereken Yargıtay Kararları

T.C.
Yargıtay
8. Hukuk Dairesi

Esas No:2013/9510

Karar No:2013/16713

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Davacı alacaklı vekili, Burdur İcra Müdürlüğü’nün 2012/6369 sayılı Takip dosyasında yapılan günlü hacizde üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunduğunu, ancak alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı iş yeri devri yapıldığını belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.

Davalı üçüncü kişi vekili, haciz adresindeki iş yerinin mevzuata uygun biçimde satın alındığını, ödemenin de borçluya yapıldığını, aynı şekilde borçluya ait 3 alışveriş merkezinin daha hacizden önce satın aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece toplanan delillere göre: dava konusu haczin borçlunun yokluğunda davacı üçüncü kişi şirketin faaliyet adresinde yapıldığını, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu ancak haciz adresindeki iş yerinin borçlunun eski adresi olduğu, 19.10.2012 tarihli hacizdeki tespitlerin de bunu doğruladığı, üçüncü kişinin burasını 05.10.2012 itibarı ile satın aldığını iddia ettiği, işletme devri ile ilgili İİK’nun 44. maddesindeki gereklerin yerine getirildiğinin iddia ve ispat edilememesi karşısında TBK’nun ilgili hükümleri uyarınca devralanın da işletmenin borçlarından iki yıl süre ile sorumlu olacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı üçüncü kişi icra takibine dayanak çekin keşide tarihinden bir gün önce haciz adresindeki iş yerini borçludan satın aldığını iddia etmektedir.

Çeklerin ileri tarihli olarak düzenlenmesi ticari yaşam içinde sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

Somut olayda borcun doğum tarihinden sonra alacaklıdan mal kaçırmak için örtülü iş yeri devri yapıldığının kabulü gerekir. Devir gerçek kabul edilse bile İİK’nun 44. maddesindeki gereklerin yerine getirildiğinin iddia ve ispat edilememesi karşısında sayılı 6098 sayılı TBK’nun 202/2. (818 sayılı BK’nun 179/2.) maddesi gereğince devralanın da işletmenin borçlarından sorumlu olduğunun kabulü gerekir.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.034,43 TL’nin temyiz edenden alınmasına, 14.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yukarıda açıkladığımız üzere davalının istihkak iddiasının iptali gerekmektedir.

HUKUKİ SEBEPLER        : İİK 99 ve ilgili mevzuat.Yargıtay kararları.

DELİLLER                           :

Erzincan 1.İcra Müdürlüğünün 2016/9187 Esas sayılı dosyası.                                                

(Keşif) (Haciz Yapılan adres ve iş yerinde)

Tanık beyanları

SONUÇ VE İSTEM             : Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Haciz edilen malların son kullanma tarihlerinin geçmemesi için şikâyetimize dosya üzerinden karar verilerek DAVALININ İSTİHKAK İDDASININ REDDİ ile Haklı davamızın KABULÜNE;

Erzincan 1.İcra Müdürlüğünün 2016/ 9187 Esas sayılı dosyasında 13/10/2016 Tarihinde yapılan MENKUL HACİZİN DEVAMINA

Davalının aleyhine  icra dosyasındaki haciz tutanağında haciz edilen malın değeri olan 38.710,00 TL’nin %20’dan aşağı olmamak üzere KÖTÜ NİYET TAZMİNATI hükmedilmesine 

MAHKEME MASRAFLARI ile VEKALET ÜCRETİNİN karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygı-larımla arz ve talep ederim. tarih

                                                                                                        Davacı Vekili

EKİ:

Haciz Tutanağı

Ticaret sicil gazetesi kayıtları

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

İstihkak İddiası Dilekçe Örneği

ADANA 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE

DOSYA NO:

İSTİHKAK İDDİA EDEN

ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :                 

VEKİLİ:

KONU: Müdürlüğünüz dosyasından yürütülen icra dosyasına ilişkin olarak …İcra Müdürlüğünün …./…. Tal nolu dosyasından yapılan 08.07.2020 tarihli haciz işlemine karşı itirazlarımız ve istihkak iddialarımızın sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR

Yukarıda esas numarası yazılı müdürlüğünüz dosyasından yürütülen icra takibinde;. İcra Müdürlüğünün 202…/… Talimat numaralı dosyasından istinabe ile 16.11.2020 tarihinde müvekkil şirkete ait “ADRES” adresinde haciz işlemi gerçekleştirilmiş, haciz tutanağında belirtilen: ” 1 adet Ayran yapma dolabı, 1 adet çay makinesi, 1 adet tezgah altı camlı içecek dolabı, 1 adet soğutucu camlı dolap, 1 adet beyaz renkli Bosch marka deepfreeze, 1 adet hamur açma makinesi, 2 adet tutanakta yazılı hesap bilgisayarı , 1 adet tutanakta yazılı hesap bilgisayarı, 1 adet sanayi tipi kristal marka bulaşık makinası, 1 adet sanayi tipi 2 kapaklı buzdolabı, 1 adet sanayi tipi 3 kapaklı tezgah altı soğutucu dolap, 2 adet sanayi tipi 2 gözlü ve 4 gözlü ocak, 1 adet sanayi tipi yemek saklama kabı, 2 adet samsung marka mikrodalga fırın siyah ve beyaz renkli, 3 adet gri renkli tente” adlı mallara haciz işlemi uygulanmış akabinde müvekkil şirket yetklisi AD SOYAD tarafından haczedilen mallara ilişkin istihkak iddiasında bulunulmuştur.

Öncelikle belirtmek isteriz ki; hacze konu dosya borcu müvekkil şirket ile hiçbir şekilde bağlantılı değildir. Müvekkil şirket yönetim kurulu başkanı ve yetkili temsilcisi AD SOYAD tarafından ……………Adlı şirket 15.03.2019 tarihinde devralınmış olup, devir bedeli devir sözleşmesinde kararlaştırılan şekilde ödenmiştir.(EK-1 Devir Sözleşmesi) Devir işlemlerinin tamamlanmasından sonra şirketin ismi ………….. olarak değiştirilmiştir. (EK-2 İsim değiştirilmesine ilişkin Ticaret Sicil Kaydı) Müvekkil şirket yönetim kurulu başkanı ve yetkili temsilcisi AD SOYAD tarafından …….. Ekli devir sözleşmesi uyarınca 15.03.2019 tarihinde devralınmış olup, işbu takip dayanağı senet ise 30.09.2020 tarihinde tanzim edilmiştir. (EK-3 12.10.2020 tarihli Ödeme Emri) Görüldüğü üzere takip dayanağı borcun doğumu devir tarihinden yaklaşık 1,5 yıl sonrasına ilişkin olup müvekkil şirketin söz konusu borç ile bir bağlantısı olamayacağı açıktır. Kaldı ki, Türk Borçlar Kanunun 428. Maddesi ile İİK m.44/2-3 hükümleri gereğince devir nedeniyledevralınanın sorumluluğundan bahsedilebilmesi için borcun devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken bir borç olması gerekmektedir. Ekli devir sözleşmesinde bahse konu borç ile ilgili herhangi bir bilgi yer almadığı gibi borcun sebebi olarak gösterilen senedin düzenleme ve vade tarihi dikkate alındığından şirket devredildikten daha sonra doğmuş bir borçtan müvekkil şirketin sorumlu olamayacağı aşikardır.

Ayrıca ve önemle belirtmek isteriz ki, sayın müdürlüğünüzün icra dosyasında ve dolayısıyla takip dayanağı senette devrolan şirket olan ……… borçlu olarak görünmemekte yalnızca devrolan şirketin ortakları borçlu olarak görünmektedir. Oysa ki devir nedeniyle sorumluluk yalnızca şirket borçlarına ilişkin olup, şirket ortaklarının şahsi borçlarına ilişkin değildir. Açıkça belli olan tüm bu hususlara rağmen devir tarihinden yaklaşık 1,5 yıl sonra düzenlenen senede ilişkin olarak (üstelik devrolan şirkete ait olmayan bir borç ile) müvekkil şirket işyerine gelinerek haciz işlemi tesis edilmesi açıkça hukuka aykırı olduğu gibi borçlu ile alacaklı arasında yapılan muvazaalı ve kötü niyetli bir işlemin varlığını ortaya koymaktadır. Bu husus haciz işlemini sakatlamış ve hukuka aykırı hale getirmiştir.

Tüm bu açıklamalar ışığında hukuka uygun olarak ekli devir sözleşmesi ile devralınan, devir bedeli sözleşmede belirtilen şekilde ödenen hukuka uygun bir şirket devri varken, devralan ve devreden kişiler arasında organik bağ gösteren hiçbir delil mevcut değil iken, üstelik devir tarihinden sonra doğmuş ve DEVROLAN ŞİRKETİN ESKİ ORTAKLARININ ŞAHSİ BİR BORCU SÖZ KONUSU İKEN TESİS EDİLEN HACİZ İŞLEMİ AÇIKÇA HUKUKA AYKIRIDIR. Bu hususta taarafımızca İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet yoluna başvurulacaktır.

16.11.2020 tarihinde haczedilen mallar üçüncü şahıs yedinde bulunduğu için haciz işlemi sırasında AD-SOYAD istihkak iddiası gözetilerek İİK m.99 gereğince alacaklı tarafa istihkak davası açmak üzere süre verilmesini talep ederiz.

Saygılarımızla,

İstihkak İddia Eden Üçüncü Şahıs

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir