İcra Şikayet Cevap Dilekçesi 1
ADANA 3. İCRA HUKUK MAHKEMESİNE
DOSYA NO:
CEVAP VEREN DAVALI:
VEKİLİ: Avukat Saim İncekaş – İncekaş Hukuk Bürosu
DAVACI:
VEKİLİ:
KONU: X tarihli dava dilekçesine karşı tebliğden itibaren yasal süresi içerisinde cevap dilekçemizin sunulmasıdır.
İZAHI: Mahkemenizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasından tarafımıza e-tebligat ile gönderilen dava dilekçesi … tarihinde e-tebliğ alınmış olup yasal süresi içerisinde işbu haksız ve hukuki mesnetten yoksun davaya karşı cevaplarımızı sunuyoruz. Şöyle ki;
CEVAPLARIMIZ:
1-USUL YÖNÜNDEN CEVAPLARIMIZ
A-) Davacı yan tarafından yapılan İcra Memur Muamelesini Şikayet süresinde değildir.
İcra İflas Kanunu Madde-16
”Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir.
Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.
Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman
(İcra dosyası celbi mahkeminizce incelendiği takdirde bu husus açıkça görülecektir.) Bu nedenle bahse konu şikayet yasal süresi içerisinde değildir. İşbu davanın usulden reddi gerekmektedir.
Bahsi geçen yakalamanın kaldırılması talebi için İcra İflas Kanunu’nun 16.maddesinin son fıkrası çerçevesinde değerlendirilmesi düşünülemez Bir hakkın yerine getirilmemesi ya da sebepsiz sürüncemede bırakılması durumu söz konusu değildir.
Davacı tarafından talep gönderildikten sonra İcra Müdürlüğünce X tarihinde Borçlu X talebinin reddine ilişkin tensip kararı verilmiştir.
B-) Davacı yan, şikayete konu X plakalı aracın X murisi X’den mirasçılarına intikal ettiğini ve …………….. murisinden kalan mirası reddettiğini dava dilekçesinde belirtmiştir. (Bahse konu ……………. plakalı aracın …………………. adına kayıtlı olmadığını kabul anlamına gelmemek kaydıyla ) Eğer mirası reddetmiş ise davacı …………….. İcra memur muamelesini şikayet yoluna başvurmasında hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar bir dava şartıdır. Bu sebeple eldeki davanın dava şartı eksikliğinden usulden reddi gerekmektedir.
Yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir. Şöyle ki ;
HMK’nun dava şartlarını düzenleyen 114/1. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmasının gerektiği ifade edilmiştir. TMK`nun 611/1. maddesinde ise; “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, … Sulh Hukuk Mahkemesi`nin 2013 tarih ve 2013/19 K. sayılı kararıyla muris Ahmet’in mirasının yasal mirasçılarından borçlu Mehmet tarafından reddedildiğinin tespitine karar verildiği ve anılan kararın 20.05.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, borçlu ….`nın miras hissesine haciz konulmuş olup, yukarıda değinilen TMK’nun 611/1. maddesi uyarınca mirası reddeden borçlunun miras payının, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi yasal mirasçılarına geçeceği kuşkusuzdur. Nitekim, …. Sulh Hukuk Mahkemesi`nin 31.12.2014 tarih, 2014/1748 E.-1783 K. sayılı kararı ile ….`nın mirası reddetmesi nedeniyle miras payının mirası reddetmeyen çocukları …`ya aidiyetine karar verildiği görülmektedir.
O halde, mirasçı …`nın miras yoluyla kendisine intikal eden taşınmazlardaki borçlunun hisseleri üzerine konulan haczin kaldırılmasına yönelik şikayetinde hukuki yararı bulunmadığından, mahkemece, şikayetin bu nedenle reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. (YARGITAY 12.Hukuk Dairesi Esas: 2017/ 4714 Karar: 2017 / 10438 Karar Tarihi: 11.09.2017)
Şayet mahkemenizce iş bu savunmalarımıza itibar edilmeyerek işin esasına girilecek ise de esasa ilişkin savunmalarımızı aşağıda sunuyoruz.
2-ESAS YÖNÜNDEN CEVAPLARIMIZ
A-) Her ne kadar davacı yan …………… mirası reddettiğini ve murisi ………………… mirasçılarına intikal eden ………….. plakalı aracın kaydına haciz ve yakalama konulduğunu belirtmişse de, Uyap Avukat portal üzerinden yapılan ve …………….İcra Müdürlüğü tarafından takyidatı alınan araç sorgusunda ………… plakalı aracın araç sahibi bilgisi kısmında …………….. TC kimlik numaralı …………….. sahibi olarak gözükmektedir.(EK-1) Şikayet konusu …………… plakalı araç …………. …………. adına kayıtlı olmakla beraber, davacı yan tarafından bu durum miras malı olduğu gerekçesi ile inkar edilmesi hukuki mesnetten yoksundur.
B-) Haciz ve yakalama talebi sonucunda ……………. İcra Müdürlüğü tarafından alınan takyidata bakılarak ………….. plakalı aracın …………….. adına olduğu açıkça görülmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere …………. İcra Müdürlüğü’nün , ………………. tarafından yakalamanın kaldırılması talebine karşı verdiği 19/08/2020 tarihli talebin reddi kararı doğru bir karardır.
Bu nedenle davacı yanca açılan dava haksız ve hukuki mesnetten yoksundur. Hal böyleyken, işbu davanın reddedilmesi usul ve yasa gereğidir.
Şayet Mahkemenizce aksi kanaat hasıl olup işbu şikayetin kabulüne karar verilecek ise dahi müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını önemle bildiririz. Şöyle ki;
Şikâyetin kabulü ya da reddi halinde yargılama giderleri ve vekâlet ücreti takdiri konusunda Yargıtay’ın en son uygulamaları ile kabul edilen görüşü münhasıran icra müdürünün kusurundan kaynaklanan bir işlemin mevcut olması, davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmaması hallerinde davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönündedir. Nitekim, uygulamada mahkemelerce yaygın olarak bu doğrultuda bir uygulama benimsendiği de bilinmektedir.
Bu sebeple mahkemenizce şikayetin kabulü yönünde karar verilecek ise dahi işbu davanın açılmasında müvekkil şirkete karşı yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmaması, şikayete konu icra memur muamelesinin münhasıran icra memurunun kusurundan kaynaklanması sebebiyle müvekkil şirket aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmolunmaması usul ve yasa gereğidir.
Davacı yanca açılan dava haksız ve hukuki mesnetten yoksundur. Hal böyleyken, işbu davanın reddedilmesi usul ve yasa gereğidir.
HUKUKİ SEBEPLER: TBK. İİK. HMK ve ilgili sair mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER:
1-)……….. İcra Müdürlüğünün …………. ESAS sayılı dosyası ve her türlü sair yasal deliller.
2-)…………….. İcra Müdürlüğü tarafından takyidatı alınan ……………..plakalı aracın araç sahibi ………………………….. olduğunu gösterir takyidat raporu
SONUÇ VE TALEP: Yukarıda açıklanan ve mahkemenizce re’sen dikkate alınacak nedenlerden dolayı:
1-)Davacı yan tarafından İcra Memur muamelesini şikayet İcra İflas Kanunun da belirtilen süresi içerisinde yapılmadığından USULDEN REDDİNE
2-)Davacı yanın bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan, USULDEN REDDİNE
Şayet mahkemenizce iş bu savunmalarımıza itibar edilmeyerek işin esasına girilecek ise de;
3-) İş bu haksız ve hukuki mesnetten yoksun haksız davanın ESASTAN REDDİNE,
4-)Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini vekaleten arz ve talep ederim.03.05.2020
Davalı Vekili
İcra Şikayet Cevap Dilekçesi 2
İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO :
CEVAP VEREN DAVALI :
VEKİLİ :
DAVACI :
VEKİLİ :
KONU : Davaya itiraz ve cevaplarımızın sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR:
Davacı/borçlu vekilince usulsüz tebligatın iptaline ilişkin şikayet dilekçesinde belirtilen hususlar gerçeği yansıtmamaktadır. İcra borcundan kurtulmak ve müvekkilin alacağına kavuşmasını engellemek adına haksız ve hukuka aykırı olarak işbu dava açılmıştır. Şöyle ki;
1. Davacı aleyhine X Genel İcra Müdürlüğü X E. Sayılı dosya ile davacı/borçluya müvekkil tarafça verilen borca istinaden ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Davacı müvekkilin eski eşinin kayınbiraderi olması nedeniyle ilk önce tebligat davacının bilinen en son adresine yapılmış olup tebligatın iade olduğu bilgisi icra müdürlüğünün dosyasına gelmiştir. Karşı tarafın iddialarının aksine; iade gelen tebligat parçası incelendiği takdirde posta memurunun ilgili adrese 3 kez geldiği ve tebligatta açık bir şekilde ismi yazan komşusuna da sorulduğu görülecektir. Tebligat adresinde davacının akrabalarının oturduğu ileri sürülmekle mahkemeniz nezdinde davacının herkes tarafından biliniyor olduğu izlenimi yaratılmaya çalışılmakta ise de bu algı tamamen yanıltıcıdır. Tebligatta yazan komşusuna usulüne uygun olarak sorulmuş ve cevap alınmıştır.
2. Tebligat parçasının iade dönmesi üzerine icra müdürlüğüne bir talep gönderilerek davacı/borçlunun mernis adres sorgusu yapılması istenmiştir. Adres araştırması sonucu iade dönen tebligattaki adres ile mernis adresinin aynı olduğunun öğrenilmesi üzerine usulüne uygun olarak Tebligat Kanunu m. 21/2 gereği ödeme emrinin tebliği sağlanmıştır. Madem davacı apartmanın akrabalarından oluştuğunu ileri sürmekte, kapıya yapıştırılan tebligat parçasını kimsenin görmediğini düşünmek bu iddia karşısında çelişkili olacaktır. Davacı taraf süresinde yapılamayan itirazı nedeniyle haksız bir şekilde şikayet yolunu kullandığı çok açıktır. Bu noktada şu iki husus gündeme gelmektedir: ya DAVACI FİİLİ OTURDUĞU İKAMET ADRESİNİ RESMİ KAYITLARDA GİZLEMEKTE ya da TEBLİGATTAN BİR ŞEKİLDE HABERDAR OLUNDU ANCAK SÜRESİNİ KAÇIRMIŞ OLMALARINDAN DOLAYI ŞİKAYET YOLUNU DENEMEKTEDİRLER. Her iki durumda da davacı kötüniyetli olarak şikayet yolunu izlemiştir. Gerek icra dosyasında yaptığımız işlemlerde gerekse PTT memurunun yaptığı uygulamada herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
3. Karşı taraf öğrenme tarihi olarak bankada işlem yaptıkları tarihi ileri sürmüş ise de bankada yaptığı işlemin tarihini ispata yarar herhangi bir somut delil sunulamamıştır. Davacı 10.12.2021 tarihinde önce müvekkille iletişime geçmiş, borcu ödeyeceğini belirtmiştir. Ancak davacının borç miktarı konusunda indirim talebini müvekkil kabul etmemesi üzerine taraflar anlaşmazlığa düşmüştür. Davacı daha sonra mesajlarda ve aramalarında müvekkili tehdit etmiş, hiçbir sonuç alamadığında ise iftira atarak aracına zarar verdiği gerekçesiyle müvekkil hakkında şikayetçi olmuştur. Hiçbir delili ve tanığı olmayan isnatlarla müvekkili yıldırmak isteyen davacı son çare olarak tebligatın usulsüz yapıldığını ileri sürerek işbu davayı açmıştır.
Adrese gelen tebligatı öğrendikten sonra müvekkille iletişime geçen davacı, müvekkil ile yaptığı görüşmelerde herhangi bir sonuç alamayınca müvekkilin alacağını ulaşmasını sürüncemede bırakmak ve asılsız suçlamalarla yıldırmak için birçok yolu denemiştir. Ancak icra dosyasında usulüne uygun olarak yapılan tüm işlemlere itirazlarında hiçbir iddiasını ispatlar mahiyette açıklamalarda bulunamamıştır.
4. Dava açıldığı tarih itibariyle icra dosyasına gönderilmiş herhangi bir borca itiraz dilekçesi bulunmamaktadır. Yukarıda esas numaraları yazılı bulunan ve alacaklı sıfatı ile bulunduğumuz icra dosyası ilamsız takip olarak açılmıştır. Dolayısıyla ilamsız takiplerde ödeme emrine itiraz hükümlerine tabiidir. İlamsız takiplerde ise borca veya yetkiye itiraz icra mahkemelerine değil icra müdürlüklerine yapılmak zorundadır. Ödeme emrine karşı itiraz icra dairesine yapılır icra dairesi dışında bir makama yapılan itiraz sonuç doğurmaz. Davacı daha sonra 20.12.2021 tarihinde sistemden borca itiraz dilekçesi göndermiştir. Süresinde dosyaya itiraz dilekçesi sunulmayan icra dosyasıyla ilgili tebligatın usulsüz olduğu ve itirazın kabulü gerektiği yönünden açılan dava eksik ve usulsüz olup bu haliyle de davanın usulden reddi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yanca açılan dava haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğundan işbu davanın usul ve esastan reddini, hukuka uygun takibin devamına karar verilmesini talep ederiz.
HUKUKİ NEDENLER : TBK, İİK, HMK ve ilgili yasal mevzuat.
DELİLLER : X Genel İcra Müdürlüğü X Sayılı dosya, tanık beyanı, yemin, isticvap ve her türlü yasal deliller.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
– Davacı yan tarafından İcra Memur muamelesini şikayet İcra İflas Kanununda belirtilen kesin süre içerisinde yapılmadığından usulden reddine,
– Tebligat usule ve yasaya uygun olarak yapıldığından davacı/borçlunun hukuka aykırı ve mesnetsiz davanın esastan reddine,
– Hukuka uygun takibin devamına,
– Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ederiz.
Saygılarımızla
Davalı Vekili