İcra Dairesi Nedir? İcra Dairesinin Görevleri Nelerdir?

İcra dairesi, İcra ve İflas Kanununu (İİK) birinci derecede uygulamakla görevli ve icra teşkilatının en önem­li organı konumunda bulunan asıl icra organıdır.

İcra dairesi, icra mahkemesi hâkiminin daimi gözetimi ile denetimi altında ise de, icra mahkemesine bağ­lı bir organ değildir.

İcra dairesi bağımsız olup, her daire veya makam ile doğrudan yazışabilir (muhabere edebilir) ve ayrıca yaptığı her işlemin doğru olup olmadığı hususunda icra mahkemesinden görüş almak zorunda değildir.

Her asliye hukuk mahkemesinin yargı çevresinde yeterli sayıda icra dairesi bulunur. İş yoğunluğu sebebiy­le bir yerde birden fazla icra dairesi oluşturulmuşsa, bu daireler arasındaki ilişki “iş dağılımı” ilişkisidir. İcra da­ireleri, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bir icra mahkemesine bağlanır.

Her icra dairesinin başında bir icra müdürü ve yeteri kadar da müdür yardımcısı ve diğer görevliler bulu­nur. İcra müdürü, müdür yardımcısı veya icra katibinin herhangi bir nedenle yokluğu halinde görev ve yetkile­ri adli yargı adalet komisyonu tarafından görevlendirilecek yazı işleri müdürü veya zabıt katibi tarafından ye­rine getirilir.

İcra ve İflas Kanunu, icra müdürünün yaptığı işlemlerinin bazılarında kendisine hiçbir takdir yetkisi verme­miştir.

Bazı işlemlerde ise, icra müdürüne takdir yetkisi tanınmıştır. Ancak icra müdürü bu yetkiyi kullanırken, ge­rekçelerini göstermek, ölçülü hareket etmek ve ilgililerin menfaatini en iyi şekilde gözetmek zorundadır.

İcra dairesi, kendisine verilen görevleri yaparken, gerektiğinde zor kullanma yetkisine de sahiptir. Örne­ğin, borçlunun kapısını çilingir getirmek suretiyle açabilir, borçlunun üzerini arayabilir. Gereken hallerde, kol­luk güçleri de, icra dairesine yardım etmek zorundadır.

İcra Dairesinin Temel Görevleri

İcra takibinde bulunmak isteyen alacaklının, ilk önce başvurması gereken yer icra dairesidir. Bir başka de­yişle, kural olarak, icra hukukunda bütün takip çeşitleri icra dairesinden başlatılır. İcra dairesinin görevlerine örnekler:

  • İcra takip talebini kabul etmek
  • Borçluya ödeme veya icra emri göndermek
  • Borçlunun mallarını haczetmek
  • Haczedilen malları satmak (paraya çevirmek)
  • Sıra cetveli düzenlemek
  • Elde edilen parayı sıra cetveline göre alacaklılar arasında paylaştırmak
  • Alacağını tamamen veya kısmen elde edemeyen alacaklılara borç ödemeden aciz belgesi düzenleye­rek vermek
  • İlâmlı icrada icranın iadesini gerçekleştirmek

Dosya açmak

İcra dairesi her icra işi için bir dosya açar ve icra işi ile ilgili tüm tutanak ve belgeler bu dosyaya konulur.

Tutanak düzenlemek

  • İcra daireleri kendilerine yöneltilen talepler ve yaptıkları işlemleri bir tutanakla belirler.
  • İcra ve iflas dairelerince verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara yazılır.
  • İcra tutanakları alenidir.
  • Aksi ispat edilinceye kadar geçerlidir.
  • Aksi hertürlü delille ispat edilebilir.
  • Bir hukuki işlemi belgelendirdiği takdirde aksi ancak senetle ispat edilir.
  • İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılır, her türlü bilgi, belge, karar UYAP aracılığıyla işlenir, saklanır. UYAP vasıtasıyla iletilen bilgi, belgelerin asılları dairede saklanır ayrıca fiziki olarak gönderilmez. Elektronik ortam­da yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.

    Yapılan ödemeleri kabul etmek

  • Ödemelerin hiçbir kayıt ve şarta bağlı tutulmamış olması gerekir.
  • ÖdemelerTürk parası ile yapılmalıdır.
  • İcra dairesi yapılan kısmî ödemeleri de kabul etmek zorundadır.
  • Nakdi ödemeler Adalet Bakanlığı tarafından uygun görülecek bankalarda daire adına açılan hesaba yatırılır.

İcra Dairesinin Hukuki Sorumluluğu

İcra dairesinin hukuki sorumluluğunda, idarenin tazminat sorumluluğu söz konusu olacaktır. Yani, icra-iflas dairesi görevlisi, görevini yaparken, kişilere (ilgililere) bir zarar verecek olursa, bu zarardan doğrudan sorum­lu olmayacaktır. Bu dava, görevliye karşı açılamayacak, ancak icra dairesi görevlisinin bağlı olduğu en yüksek idari kurum olan Adalet Bakanlığı aleyhine açılabilecektir.

Bu davanın idari yargıda açılacak bir tam yargı davası olması gerektiği düşünülse de İİK m. 5’e göre ic­ra ve iflas dairesi görevlilerinin yaptığı hizmet “adli hizmet” olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle zararın tazmi­ni nedeniyle açılacak davaya, adli yargıda bakılacaktır. Dolayısıyla bu davada görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olacaktır.

Bu tazminat davasının şartları ise şunlardır:

  • Hukuka aykırılık
  • Kusur
  • Zarar
  • Kusurlu işlem ile zarar arasında uygun illiyet bağı olmalıdır.
  • Dava zamanaşımına uğramamış olmalıdır. Tazminat davası, zarar görenin zararı öğrenmesinden itiba­ren 1 yıl ve her halde zararı doğuran işlem ya da davranışın yapılmasından itibaren 10 yıl geçmesi ile zama­naşımına uğrar (İİK m.7).

İcra Memurlarının Zimmet Dolayısıyla Sorumluluğu

Bundan başka icra dairesi görevlisi, icra dairesine tevdi olunan veya icra dairesi tarafından tahsil olunan parayı zimmetine geçirmesi halinde, zimmete geçirilen miktar cezai takibat sonucu beklenmeden ve tazmine ilişkin mahkeme kararına gerek olmadan Devlet tarafından derhal icra veznesine yatırılır (İİK m.6). Devletin asıl sorumluları rücu hakkı saklıdır. Bu rücu davası da adli yargıda görülecektir.

İcra Dairesinin Cezai Sorumluluğu

İcra dairesi görevlileri TCK bakımından kamu görevlisi sayılır bu nedenle memurların işleyebileceği tüm suçları işleyebilirler.

İcra ve iflas dairesi görevlilerinin yaptığı kusurlu hareketleri aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem niteli­ğinde ise, söz konusu görevi hakkında ceza kovuşturması da yapılır.

İcra Dairesinin Disiplin Sorumluluğu:

İcra ve iflas müdür ve yardımcılarının disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerinden dolayı, haklarında Dev­let Memurları Kanunu’nun disiplin cezalarına ilişkin hükümleri uygulanır (İİK m. 13).

Sonuç olarak bu yazımızda icra dairesinin görevlerini ele aldık. İcra daireleri özellikle avukatların yoğun olarak uğradığı bir kurumdur. İşlerin hızlı ve efektif şekilde uygulanması için icra işleriyle uzman bir icra avukatının ilgilenmesinde fayda vardır.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin