ADANA NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİNE
TEDBİR TALEPLİDİR.
ADLİ YARDIM TALEPLİDİR.
DAVACI:
VEKİLİ :
DAVALI :
KONU : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine konu bononun zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi talebimizdir.
AÇIKLAMA :
1- Davalı/alacaklı, 01.08.2014 tanzim, 10.04.2014 vade tarihli 50.000.00 TL bedelli kambiyo senedini dayanak göstererek, müvekkil aleyhine Adana İcra Müdürlüğü’nün X Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibinde bulunmuştur. Söz konusu icra takibi kesinleştikten sonraki bir dönemde, hiçbir icra takip işlemi yapılmadığından bahisle işlemden kaldırılmıştır. Daha sonra alacaklının X tarihli yenileme talebi ile icra takibi yenilenerek, X numaralı esasa kaydedilmiştir.
2- TTK’nın 749/1. maddesi, “Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” hükmü amirdir. 6102 sayılı TTK’nın 778/1/h maddesi gereği, bononun niteliğine aykırı düşmedikçe söz konusu hüküm bonolar hakkında da geçerlidir. Kanun hükmünden anlaşılacağı üzere, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte zamanaşımı süresi üç yıldır.
Yine TTK’nın 750. maddesinde, “Zamanaşımı; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesiyle kesilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlu, İİK’nın 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanunun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluştuğunu ileri sürerek icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine her zaman başvuru yapabilecektir. Yerleşik yargı içtihatları da bu yöndedir.
“İİK’nın 71/2. maddesinde; “Borçlu, takibin kesişmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır”, aynı Kanun’un 33/a-1. maddesinde ise; “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir” hükümleri yer almaktadır.
Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK’nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zamanaşımı şikayetinin incelenmesi, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK’nın 04.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı).” (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Esas: 2014 / 20797 Karar: 2014 / 27419 Karar Tarihi: 17.11.2014)
3- Yukarıda yazılı kanun maddeleri kapsamında, dava konusu icra dosyası incelendiğinde, alacaklının/ davalının 20.06.2016 tarihli haciz talebinden sonra dosyayı işlemsiz bıraktığı görülecektir. Nitekim icra müdürlüğü tarafından, “Yukarıda esası yazılı bulunan takip dosyası yıl sonu devirleri ve İcra İflas Yönetmeliği gereğince resen tetkik edilmekle; Dosyanın bir yıla aşkın süredir takip edilmediği, işlem yapılmadığı görüldüğünden İİK 78. ve 106-110 uncu maddesi gereğince takipsizlikle işlemden kaldırılmasına dair karar verildi.” şeklinde resen düzenlenen 06.10.2017 tarihli tensip tutanağı ile icra dosyası işlemden kaldırılmıştır. Davalı üç yılı aşkın süredir işlemsiz bıraktığı icra dosyasını 13.12.2019 tarihli talebi ile yenileyerek icra takibine devam etmeye çalışmıştır.
Yapmış olduğumuz açıklamalar ve icra takip dosyasının tetkiki neticesinde anlaşılacağı üzere, 20.06.2016 – 13.12.2019 tarihleri arasında dosyada herhangi bir icra takip işlemi yapılmaması sebebiyle, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde geçerli olan 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. İşbu takip açısından İİK’nın 71/2 ve 33/a maddeleri gereği icranın geri bırakılmasını isteme zorunluluğu hasıl olmuştur.
“Yukarıda yer verilen açıklamalar ve mevzuat hükümleri ışığında, mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, borçlu hakkında 03/08/2007- 21/12/2010 tarihleri arasında üç yıldan fazla bir süreyle herhangi bir icra takip işlemi yapılmaması nedeniyle, İİK’nın 71. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca istemin kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Esas: 2017 / 5911 Karar: 2017 / 11275 Karar Tarihi: 25.09.2017)
Tedbir Talebimiz Hakkında
Dava konusu icra takibi incelendiğinde, davalı/alacaklının borçları dolayısı ile başka icra takiplerinden kaynaklı olarak, dava konusu icra dosyası alacağına birden fazla haciz konulmuştur. Müvekkilden tahsil edilecek herhangi bir tutar, dosya alacağındaki haciz nedeniyle davalının alacaklılarına ödeneceğinden, müvekkil açısından ileride telafisi güç zararların doğma ihtimali yüksektir. Bu mağduriyetin engellenmesi amacıyla; dava sonuçlanıncaya kadar, dava konusu icra takibinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasının doğru olacağını kanaatindeyiz.
Adli Yardım Talebimiz Hakkında
Müvekkil, yargılama harç ve giderlerini ödeme gücünden yoksun olmakla birlikte, müvekkilin üzerine kayıtlı herhangi bir menkul ve gayrimenkul mal bulunmamaktadır. Müvekkilin adli yardım kurumundan yararlandırılmasını talep ediyoruz.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eldeki davayı ikame etme gereği hasıl olmuştur.
DELİLLER : 1- Adana İcra Müdürlüğü’nün X Esas sayılı dosyası (Eski Dosya No: Y), 2- Zamanaşımına Uğramış Takip Konusu Bono, 3- Bilirkişi İncelemesi, Tanık, İsticvap, Yemin ve her türlü delil .
TALEP : Yukarıda izaha çalışılan ve Mahkemenizce resen nazara alınacak sair nedenlerle;
1- Öncelikle adli yardım talebimizin kabulünü,
2- Tedbir talebimizin teminatsız olarak kabulü ile icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasını,
3- Takibin kesinleşmesi sonrası zamanaşımına uğrayan bonoya yönelik Adana İcra Müdürlüğü’nün 2019/…. Esas (Eski Dosya No: 2014/…) sayılı dosyası hakkında icranın geri bırakılmasına karar verilmesini,
4- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını bilvekale arz ve talep ederim.
Davacı Vekili
EKLER : 1- Fakirlik Belgesi, 2- Onaylı Vekaletname Sureti ve Baro Pulu.