Araç Kiralama Senedine Dayalı Açılan İcra Takibine İtiraz-Takibin Durdurulması Dilekçesi

Araç Kiralama Senedine Dayalı Açılan İcra Takibine İtiraz-Takibin Durdurulması Dilekçesi

X NÖBETCİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

İCRANIN DURDURULMASI TALEPLİDİR

 

BORCA, YETKİYE VE ÖDEME EMRİNE İTİRAZ EDEN:

DOSYA NO: 

BORÇLU/GÖZÜKEN:

VEKİLİ:

ALACAKLI/GÖZÜKEN      :

VEKİLİ                   :

TALEP KONUSU : Tarafımızca X tarihinde tebellüğ edilen X İcra Müdürlüğü’ nün X Esas sayılı icra takibi ödeme emrine konu senetteki yetkiye , borca, takibe ve ödeme emrine  yasal süresi içinde itirazlarımın sunulması ve ÖNCELİKLE TEDBİREN nihayetinde de açılmış takibin durdurulması talebidir.

AÇIKLAMALAR

X İcra Müdürlüğü’ nün X Esas sayılı icra takibi  dayanak ödeme emri X tarihinde tebellüğ edilmiştir. Süresi içerisinde Sayın Mahkemenize başvurarak borca ve tüm fer’ ilerine ayrıca ve açıkça YETKİYE TAKİBE VE ÖDEME EMRİNE itiraz etmekteyiz.

YETKİ İTİRAZIMIZ

Yukarıda daire ve numaralarını verdiğimiz icra takibi yetkisiz icra dairesinde açılmıştır. Zira, ödeme emrinde ve takibe dayanak senette  müvekkil  adresi X iken , takibin hiçbir borçlu için yetkili olmayan X İCRA DAİRESİNDE BAŞLATILMASI YETKİSİZDİR.

Bu nedenle İCRA TAKİBİNİN YETKİSİNE AÇIKÇA İTİRAZ EDİYORUZ. Yetkili icra dairesi borçluların adresi olan X İCRA DAİRESİ olup takibin İZMİR İCRA DAİRESİNDE BAŞLATILMASI GEREKMEKTEDİR.

Zira , HMK gereği senetlerdeki yetki şartı geçerli olmamaktadır.Zira, yetki şartında her iki tarafında tacir olması ve ticari işten kaynaklanan bir borç söz konusu olması gerekmektedir.

Kaldı ki , alacaklı-davalı diğer kısımlar gibi yetki şartını da kendi doldurmuştur. Müvekkilin bilgisi ve rızası dışında doldurulan senedi kabul etmiyoruz.

T.C YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO.2015/34121 KARAR NO.2016/11455 KARAR TARİHİ.18/04/2016

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

>BONO METNİNDE “YETKİ SÖZLEŞMESİ ŞARTININ GEÇERLİLİK ŞARTI.

ÖZET: Bono metnindeki “yetki sözleşmesi-şartı” nin geçerlilik şartı…HMK 17.maddesine göre, tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının mümkün olmadığı

Bu nedenle , takibin yetkisizliğine karar verilmesini talep ederiz.

2- BORCA İTİRAZIMIZ

Alacaklı – davalının davaya konu takibe dayanak senedi teminat senedidir. Zira Müvekkil X yılında X (Şahıs şirketi olması sebebi ile X’dan) araç kiralamış olup araçta meydana gelebilecek hasarlar, aracın geri getirilmemesi ve  kiralama şirketinin uğraya bileceği zararlara binaen sadece imza atılarak diğer kısımlar boş bırakılmak sureti ile  söz konusu senet düzenlenmiştir.

1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu gereğince araç kiralama şirketleri X yılından itibaren kiralama yaptıkları araçları emniyet müdürlüğü kabis sitemine bildirmekle yükümlü olup söz konusu kayıtlar emniyet müdürlüğünce kayıt altında tutulmaktadır. Sayın mahkemece söz konusu kayıtlar istedildiği taktirde müvekkilin Kimlik numarasından araç kiralamakta olduğu açık ve net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Müvekkil  davaya konu olan senetin sadece imza kısımları atılmak sureti ile doldurulmuş olup davalı yanca daha sonradan kötü niyetli olarak diğer kısımlar müvekkilin isim ve soy ismi dahil olmak üzere doldurulmuştur. Hatta davalı yan senet üzerindeki düzenleme ve ve vade tarihlerini bile kendi kendine doldurmuştur. Yani senet’in asli usunsurları ile açık ve net bir şekilde oynama yapılmıştır. Söz konusu durum bilirkişi raporu ile ortaya çıkacaktır.

Müvekkil söz konusu senet’i   herhangi bir karşılığa yada alınan mal yada nakit paraya istinaden verilmemiştir. Müvekkilin böyle bir borcu bulunmamakta söz konusu senet kötü niyetli olarak davalı tarafça icraya konu edilmiştir. Konu ile ilgili olarak savcılık şikayetinde bulunma hakkımızı saklı tutuyoruz.

Ayrıca Müvekkil X olarak X’de Kamu görevi  yapmakta olup doğal olarak herhangi bir ticari iş yapması 657 sayılı devlet memurları kanunu gereğince mümkün değildir. Söz konusu senet Müvekkil tarafından araç kiralaması için verilmiş olup araç teslim edilmesine rağmen müvekkile iade edilmemiş davalı tarafça kötü niyetli olarak icra takibine konu edilmiştir.

Davalı yanın X ikamet etmesi de ayrı bir husustur. Davaya konu olan senet X kiralanan bir araç için verilmiş (Kabis isteminden anlaşılacağı üzere)  olup nasıl  X da ikamet eden bir kişinin eline geçtiği ve diğer kısımların nasıl ve kim tarafından doldurulduğu hususu izahtan verestedir. Ayrıca Senet üzerinde bulunan diğer cirantalar da incelendiğinde hiç birinin isim soy isim dışında bir açıklamasının bulunmaması açık ve net bir şekilde söz konusu senet’in dolandırıcılık amacı ile kullanıldığı konusunda şüphe yaratmakta ve iddialarımızı açık ve net bir şekilde desteklemektedir.

Bunlarla birlikte senet aslı sayın mahkemece de incelendiğinde senetin üst kısmında müvekkilin imzasının devamından kalan izlerin bulunduğu açık ve net bir şekilde görülecektir. Bilindiği üzere “rent a car” sözleşmeleri genel olarak maktu olarak yapılmakta ve sözleşme imza yeri ile ile senet arasında Ek-1 de bulunan sözleşmeden de anlaşılacağı üzere az bir aralık bulunmaktadır. Ek’te bulunan örnek sözleşmeden de görüleceği üzere icra takibine konu edilmiş olan senet ile sözleşme senet aynıdır.

Yapmış olduğumuz bu açıklamadan da görüleceği üzere söz konusu senet’in teminat senedi olduğu hususunda herhangi açıklık bulunmayan bir durum söz konusu değildir.

3-AYRICA ALACAKLI-DAVALI SENETTE TAHRİFAT DA YAPMIŞTIR. BU NEDENLE TAKİBE DAYANAK SENET KAMBİYO SENEDİ VASFINI YİTİRMİŞ OLUP TAKİBİN DE İPTALİ GEREKMEKTEDİR.

Bu hususta tüm tazminat suç duyurusu ve dava ve talep haklarımız da saklı tutmaktayız. Zira, senet üzerinden de açık şekilde belli olduğu üzere müvekkil davaya konu olan senet’i teminat senedi olarak rent a car şirketine vermiştir. Senetten de açıkça belli olduğu üzere imzalar hariç olmak üzere davalı yan senet’in diğer kısımları ise müvekkilin kendi el yazısı olmayıp davalı alacaklı tarafından sonradan doldurulmuştur.

Müvekilin bu senede istinaden davalıya herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Kaldı ki senette yapılan tahrifatı ve TTK 776’da belirtilen  Senet’in zorunlu unsurlarından olan düzenleme yeri dahi bulunmamaktadır  bu nedenle evrak kıymetli evrak vasfına da haiz değildir. BU TAHRİFAT AÇIK GÖZLE DAHİ BİLİRKİŞİ İNCELEMESİNE MUHTAÇ OLMADAN BİLE BELLİ OLMAKTADIR.

Söz konusu senette imzalar hariç diğer tüm yazılar kötü niyetli olarak davalı veya diğer cirantalarca doldurulmuş olup söz konusu durum yapılacak olan bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacaktır.

Yapılacak olan bilirkişi incelemesi ile müvekkilin imzası ile senette bulunan yazıların tarafımıza ait olmadığı ve senet üzerinde tahrifat yapıldığı açık ve net bir şekilde ortaya çıkacağı kanaatindeyiz. Bu sebeple Bilirkişi incelemesi talep etmemiz zarureti hasıl olmuştur.

4-ÖDEME EMRİ AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE HUKUKA AYKIRIDIR.

Ayrıca Davalı yanın Müvekkile göndermiş olduğu ödeme emrinde icra dairesinin veya alacaklı gözükenin  iban numarası yazılmamıştır. 

TC.YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİNİN 2016/2078 E , 2016/13872 K VE 11.05.2016 TARİHİ kararında da açıkça belirtildiği üzere ;

“Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin, İİK’nun 145. ve devamı maddelerinde İİK’nun 58. ve devamı maddelerine atıfta bulunulduğu görülmektedir. İİK’nun 58. maddesine uygun olarak düzenlenen takip talebi üzerine, icra müdürü borçluya bir ödeme emri gönderir. Ödeme emrinde borcun ve masrafların icra dairesine ait ödeme emrinde yazılı olan banka hesabına ödenmesi ihtar olunur. Ödeme emrinde icra müdürlüğünce paranın yatırılacağı banka hesap numarasının yazılması zorunlu olup yazılmamış olması ödeme emrinin iptalini gerektirir.

O halde mahkemece ödeme emrinde, icra müdürlüğünün hesap numarasının bulunmadığından şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar vermesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.’’

Yukarı da hukuk genel kurulu kararından da belirtildiği üzere davalı yan söz konusu ödeme emrinde hiç bir şekilde icra dairesinin iban numarası belirtilmermiştir. Tek başına bu durum dahi taktir hakkı sayın mahkemeye ait olmak üzere söz konusu ödeme emrinin iptali gerektirdiği kanaatindeyiz.

5-UYGULANAN FAİZ ORANI BAKIMINDAN İTİRAZLARIMIZ.

Huzurda görülen davada müvekkil aleyhine gönderilen ödeme emrinde yıllık %10.75 faiz oranı uygulanmış olup söz konusu faiz oranı açıkça usul ve yasaya aykırıdır. Gerçek kişiler arasında ticari olmayan  iş ve işlemlerde uygulana bilecek faiz oranı yasal faiz oranı olan %9 dur. Ancak İcra takibinde uygulanan Faiz oranı faiş olmakla birlikte usul ve yasaya aykırıdır.

6-) TAKİBİN DURDURULMASI TALEBİMİZ

İcra ve İflas Kanunu’nun yine aynı maddesinde devamla “…İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaate göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir…” şeklinde düzenleme mevcuttur.

Karşılığı olmayan aslında bir teminat senedi olan takibe dayanak sened üzerinde bir de kanuna aykırı olarak evrakta müvekkilin rızasına ve bilgisine hilafen tahrifat yapılarak takibe koyulmuştur. Müvekkilin şahsi ve Maliye bakanlığında Vergi müfettişi olarak  görev yapması sebebi ile bundan etkilenmesi kaçınılmazdır. Söz konusu takip sebebi ile işini dahi kaybetmekle karşı karşıyadır. Bu nedenle hukuka aykırı senet ile yapılan takibin iş bu dava sonuçlanıncaya kadar telafisi güç zararlara sebebiyet vermemesi açısından DURDURULMASI GEREKMEKTEDİR. Bu hususta mahkemenin öncelikle teminatsız olarak ancak kabul görmez ise  takdir edeceği teminatı depo etmeye müvekkil hazırdır.

7-) TAZMİNAT TALEBİMİZ

Ayrıca Kanun aynı maddede devamla “X İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder…” hükmü de yer almaktadır. Dolayısıyla haksız olan alacaklı-davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve yine alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesini de talep ediyoruz.

HUKUKİ NEDENLER : İİK,TTK,HMK VE İLGİLİ MEVZUAT

DELİLLER : Karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla ;

1- X İcra Müdürlüğü’ nün X Esas sayılı dosya münderecatı,

2-senet aslı

3-Yargıtay gene kurul kararları, Yargıtay kararları

4-Gerektiğinde tanık (Sayın mahkemenin talebi halinde  isim ve adresleri bildirilecektir.)

5-Tarafımıza tebliğ edilen ödeme emri

6-Yazı örnekleri(celp edilecek)

7-Bilirkişi İncelemesi,

8-örnek rent a car sözleşmeleri

9-, içtihat,

10- doktrin,

11-İkamesi mümkün her tür yasal delil

Yasal ve takdiri her türlü delil

NETİCE-İ TALEP :Yukarıda izah edilen ve re’ sen nazara alınacak nedenlerle,Alacaklı / davalı hakkında hukuki ve cezai her türlü şikayet ve dava hakkım saklı kalmak kaydı ile,

Müvekkil kamu personeli olarak iştigal ettiğinden ağır kayıplar yaşamasının önüne geçmek ve iş hayatını olumsuz etkilememek için öncelikle teminatsız sayın mahkeme aksi kanaate ise  belirlenen teminat karşılığında TAKİBİN DURDURULMASINA,

Yetki itirazımızın kabulü ile takibin YETKİSİZLİĞİNE,

Borca itirazlarımızın kabulü ile kambiyo senedine dayanmayan TAKİBİN İPTALİNE,

Ödeme emri usulüne aykırı olması sebebi ile ödeme emrinin İPTALİNE;

Haksız olan alacaklı-davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesine,

Yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine dair karar verilmesini arz ve talep ederim. 

İTİRAZ EDEN BORÇLU

VEKİLİ

  • İlk yayınlanma tarihi: 29 Mart 2020

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bize WhatsApp'tan ulaşın!