Kısmi Dava Nedir?

Kısmi dava, davacının yasal haklarının sadece bir kısmını talep ettiği bir davadır. Bir davanın kısmi dava sayılabilmesi için alacağın tamamının aynı hukuki ilişkiden doğmuş olması gerekir. Örneğin, borç verilen 5.000 TL’nin 2.000 TL’si dava yoluyla talep ediliyorsa, açılan dava bir kısmi davadır. Kısmi dava avukatlar arasında pilot dava terimiyle de anılır.

Türk Hukukunda alacak ve tazminat davaları yıllarca kısmi dava şeklinde açılmak zorundaydı. Ancak yakın zamanda hukukumuza kazandırılan belirsiz alacak davası ile kısmi davanın uygulamadaki problemli yönleri giderildi.

Kısmi Dava Nedir - Giriş Görsel

Kısmi Dava Şartları

Kısmi dava açmak için aşağıdaki koşulların mevcut olması gerekir:

  • Talep konusu bölünebilir nitelikte olmalıdır. Örneğin konusu para olan bir dava bölünebilir niteliktedir.
  • Dava konusu talep aynı hukuki ilişkiden doğmuş olmalıdır.

Yukarıda görüleceği üzere kısmi dava açabilmenin başlıca iki şartı bulunmaktadır. Bu iki şartın yanında hukukun genel kaidesi olan hakkın kötüye kullanılmaması gerekliliği ve borçlunun temerrüde düşürülmesi de her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.

Dava dilekçesinde davanın kısmi dava olduğunu veya fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tuttuğunuzu belirtmeniz gerekmektedir. Aksi taktirde açtığınız dava tam bir eda davası olarak kabul edilir. Bu durumda ek dava açamazsınız ve büyük bir hak kaybına uğrarsınız.

Bir davanın kısmi dava olarak açılmasındaki esas amaç davadaki riskleri ve masrafları azaltmaktadır. Gerçekten de dava aleyhinize sonuçlanırsa dava konusunun miktarı düşük gösterildiği için daha az harç ve yargılama masrafı ödersiniz. Eğer ki dava lehinize sonuçlanırsa da hemen ek bir dava açarak hakkınızın geriye kalan kısmını tahsil edersiniz. Ayrıca kısmi dava açarak elinizde mevcut delillerin ispatlamaya yeterli olup olmadığını görebilirsiniz.

Zamanaşımı

Kısmi davada zamanaşımı unsuruna dikkat edilmesi gerekir. Çünkü kısmi dava açtığınızda zamanaşımı sadece dava açtığınız miktar yönünden kesilir. Geriye kalan kısım yönünden zamanaşımı işlemeye devam eder ve bu nedenle geriye kalan kısmın zamanaşımına uğraması riski ortaya çıkar. Bu nedenle kısmi dava açarken en çok dikkat edilmesi gereken nokta hakkınızın kanunlarda belirlenen zamanaşımı süresidir.

Kısmi Dava Açılamayacak Haller

  • Konusu ve niteliği gereği manevi tazminat davaları,
  • Tapu iptal davaları,
  • İdari işlemin iptali davaları,
  • Bölünemez nitelikte hak içeren davalar kısmi davaya konu edilemez.

Ek Dava

Kısmi dava ardından alacağın kalan kısımlarını tahsil etmek amacıyla açılan davaya ek dava denir. Kısmı dava sürecinde davanızı ıslah ederek talebinizi artırmayı gözden kaçırırsanız ek dava açarak hakkınızın geri kalan kısmını tahsil edebilirsiniz. Islah edilmeyen kısım için ek dava açılması uygulamada sıkça rastlanılan bir durumdur.

Yargıtay’ın Önemli Kararları

Yargıtay’ın kısmi davaları ilgilendiren önemli kararlarını şu şekilde sıralayalım:

  • Dava dilekçesinde yer alan “Fazlaya ilişkin haklarımı saklı tutuyorum” veya “alacağın şimdilik şu kadarını dava ediyorum” ibareleri davanın kısmi dava olduğunun kabulü için yeterlidir.
  • Kısmi davayı belirsiz alacak davasına çevirmek için duruşmada bu yönde beyanda bulunmak yeterli değildir.
  • Tamamen ıslah yoluyla dahi kısmi alacak davası belirsiz alacak davasına çevrilemez.
  • Dava dilekçesinde yer alan “fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla” ibaresi davanın kısmi dava olduğu anlamına gelir. Bu ibare belirsiz alacak davası olarak yorumlanamaz.
  • Dava dilekçesinde faiz talebi mevcutsa, bu talep kısmi davanın ıslah edilmesi durumunda ıslah edilen kısmı da kapsar. Yani ıslah edilirken yeniden faiz talep edilmese de olur.
  • Açılan davanın belirsiz mi kısmi mi olduğu anlaşılamazsa, hakim ilgili tarafa açıklama yapması için bir haftalık kesin süre verir.
  • Kısmı dava açılması ardından ek dava açılması mümkündür.
  • Kısmi davada zamanaşımı yalnızca dava konusu edilen kısım yönünden kesilir.
  • Kısmı dava reddedilirse tüm alacak hakkında kesin hüküm oluşur.
  • Kısmı davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmazsa ıslah yoluyla talep artırılamaz, bu durumda ek dava açılması gerekir.
  • İtirazın iptali davasının kısmi dava şeklinde açılmasında hukuki yarar vardır.
  • Kısmi davada iki ıslah dilekçesi verilemez, talep artırım dilekçesi belirsiz alacak davasına özgüdür.
  • Kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.

Belirsiz Alacak Davasıyla Farkı

1) Zamanaşımı yönünden farkları vardır.

  • Belirsiz alacak davasında alacağın tamamı yönünden zamanaşımı kesilir.
  • Kısmı davada ise sadece talep edilen kısım yönünden zamanaşımı kesilir, geriye kalan kısım yönünden devam eder.

2) Islah ve faiz yönünden farkları vardır.

  • Belirsiz alacak davasında davacı ıslah hakkını tüketmeden talep artırım dilekçesi sunarak talep miktarını artırma hakkına sahiptir. Faiz ise talep konusunun tamamı yönünden borçlunun temerrüde düştüğü tarihten veya dava tarihinden itibaren başlatılır.
  • Kısmi davada ise davacı talebini artırmak için bir kereye mahsus ıslah hakkını kullanabilir. Faiz ise kısmi talep edilen kısım yönünden dava tarihi, sonradan ıslahla talep edilen kısım söz konusu olursa da bu kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren başlatılır.

3) Dava konusu yapılabilecek alacak türleri yönünden farkları vardır.

  • Belirsiz alacak davalarının konusu sadece paradır.
  • Kısmi davanın konusu sadece parayla sınırlı değildir.

İlgili Kanun

Türk Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Dava Çeşitleri – Kısmi dava” başlıklı 109. maddesi şu şekildedir:

(1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.

(2) (Maddenin bu fıkrası mülga edilmiştir.)

(3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hali dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.

Yazar Notu

Dilekçeler eklenecek.

Manevi Tazminatın Kısmi Dava Şeklinde İstenememesi

Yargıtay, “hakimin takdir yetkisinin bölünemezliği” gerekçesiyle manevi tazminatın kısmi dava şeklinde istenemeyeceğine karar vermiştir.

İlgili Kanunlar

  • Hukuk Muhakemeleri Kanunu
  • Türk Borçlar Kanunu

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 109

Dava Çeşitleri – Kısmi dava

Madde 109: (1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.

(2) (Mülga fıkra)

(3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hali dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 341

Dava Çeşitleri – Kısmi dava

İstinaf -İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar

Madde 341 – (1) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:

a) Nihai kararlar.
b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.

(2) Miktar veya değeri 17.830 Türk Lirasını geçmeyen (2023 yılı için) malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.  Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.

(3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 17.830 Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.

(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 17.830 Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.

(5) İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtay’a başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.

2023 Yılı İstinaf Sınırı: 17.830 TL

Maddede Yapılan Değişiklikler

“Talep konusunun miktarı taraflar arasında tartışmasız ya da açıkça belirgin olması halinde kısmi dava açılamayacağını öngören HMK’nın 109. maddesinin 2. fıkrasının, 11.04.2015 T. ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “6644 Sayılı Yargıtay Kanunu ile HMK”da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 4. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Yargıtay Kararları

  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2021/485 E, 2021/971 K (Kısmi davayı belirsiz alacak davasına çevirmek için duruşmada bu yönde beyanda bulunmak yeterli değildir.)
  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/853 E, 2020/907 K (Açılan davanın belirsiz mi kısmi mi olduğu anlaşılamazsa, hakim ilgili tarafa açıklama yapması için bir haftalık kesin süre verir.)
  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/6281 E, 2021/11049 K (Kısmı dava açılması ardından ek dava açılması mümkündür.)
  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/6422 E, 2021/10524 K (Kısmi davada zamanaşımı yalnızca dava konusu edilen kısım yönünden kesilir.)
  • Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/12392 E, 2021/5648 K (Kısmı dava reddedilirse tüm alacak hakkında kesin hüküm oluşur.)
  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1397 E, 2021/292 K (Kısmı davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmazsa ıslah yoluyla talep artırılamaz, bu durumda ek dava açılması gerekir.)
  • Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1644 E, 2018/11686 K (İtirazın iptali davasının kısmi dava şeklinde açılmasında hukuki yarar vardır.)
  • Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2997 E, 2021/331 K (Kısmi davada iki ıslah dilekçesi verilemez, talep artırım dilekçesi belirsiz alacak davasına özgüdür.)
  • Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/1089 E, 2018/27607 K (Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısaca kısmi davada, kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.)
  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/8127 E, 2021/11650 K (Davacı, davalıya ait işyerinde çalışmaya devam ettiğinden verilen kararın geleceğe yönelik etkisi bulunmaktadır. Kesinlik sınırı gözetilmemelidir.)

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İçindekiler