Nafakanın Kaldırılması Dava Dilekçesi Örneği

Nafakanın Kaldırılması Dava Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Nafakanın kaldırılması davası açılırken son derece dikkatli ve detaycı olunmalıdır. Çünkü davayı kaybetmeniz durumunda yargılama gideri ve karşı vekalet ücreti ile karşı karşıya kalmanız söz konusu olacaktır. Öyle ki uygulamada tarafımıza en çok danışılan konulardan birisi nafakanın kaldırılması davasıdır.

Nafakanın Kaldırılması Dava Dilekçesi 1


ADANA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

DAVACI                               :

VEKİLİ                                 : Avukat Saim İNCEKAŞ

DAVALI                               :

KONU                                   : Adana … Aile Mahkemesi’nin … tarih … … E. sayılı ilamıyla hükmedilen nafakaların kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde indirilmesi talebimizdir.

AÇIKLAMALARIMIZ                 

1– Müvekkilim  ……………. Bursa … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı ilamı ile 3 Yıl 1 Ay 15 Gün hapis cezası ile cezalandırılmış olup, halen ………….. Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olarak bulunduğundan, Ankara … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E.  … K. sayılı … tarihli kararıyla … kendisine vasi olarak atanmıştır. (Ek-1 Vesayet Kararı)

Ekte vesayet makamı olan Ankara .. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin, eldeki davayı açmamız için vermiş olduğu izin ve yetki belgesini tarafınıza sunuyoruz. (Ek-2 Dava açma izin belgesi )

2- Vesayet altında bulunan müvekkilim …. ile davalı ….. ….. Aile Mahkemesi’nin … E. …. K. ve …. tarihli kararı ile boşanmalarına, …. doğumlu müşterek çocuk …’nun velayetinin eldeki davada davalı olan anneye verilmesine karar verilmiştir.

 …. Aile Mahkemesi boşanma dava tarihi itibariyle tarafların mali ve sosyal durum araştırmalarına göre, kararın kesinleşmesiyle geçerli olacak şekilde, müvekkilim aleyhine 300 TL iştirak, 400 TL yoksulluk nafakasına hükmetmiştir.

3- Her ne kadar….. Aile Mahkemesi’nin kararı, karar tarihi itibariyle müvekkilimin bir bankada yetkili olarak çalışmasından ve yüksek gelire sahip olmasından kaynaklı ise de (Ek-3 Müvekkile ait SGK Hizmet Dökümü), müvekkilim  07.11.2016 tarihinden bu yana cezaevinde olup, 2018 yılı sonuna kadar da cezaevinde kalacaktır. ( Ek-4 Müddetname ) 07.11.2016 tarihinden beri hiçbir geliri bulunmamakta ve ailesinin desteğiyle geçinmektedir.

Nitekim hiçbir geliri olmayan müvekkil toplamda 700 TL olan nafaka bedellerini de ödeyememektedir. Ayrıca müvekkillimizin bir gelire sahip olmayışının sebebi keyfiyet değil, hükümlü olması dolayısıyla tamamen mecburiyetten kaynaklanmaktadır. 

Müvekkil bankacılık alanında deneyimli bir kimse olsa da, almış olduğu cezadan ve hükümlü olmasından dolayı, cezaevinden çıktığı takdirde de nafakalara hükmedildiği tarihteki gibi yüksek gelirli bir işte çalışamayacağı da göz önünde bulundurulması gereken bir diğer noktadır.

4-Yoksulluk nafakalarına hükmedilmesinin amacı, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek tarafın yoksulluğa düşmesinin önüne geçilmesi iken, hiçbir gelire sahip olamayan ve kendisine bakamayacak duruma gelen müvekkilin davalı için 400 TL yoksulluk  ve müşterek çocuk için 300 TL iştirak nafakası ödemek zorunda olması kanımızca hakkaniyete aykırı bir duruma sebep olmaktadır.

Çocuğun bakın ve eğitim giderlerini düzenleyen TMK md. 327 “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.”  Hükmüyle yasa koyucu çocuğun giderlerinin anne ve babanın ortak şekilde karşılanmasını düzenlemiştir. Oysaki hükmedilmiş 300 TL iştirak nafakası 9 yaşındaki bir çocuğun tüm giderlerinin karşılanmasına tek başına yetebilecek bir meblağdır. Bu durumda çocuğun giderlerinin tek tarafa yükletilmiş olması yasaya ve hakkaniyete aykırıdır.

5- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/6064 E. 2016/10176 K. sayılı 27.06.2016 tarihli kararında “TMK 176/4. Maddesine göre nafakanın arttırılma ve azaltılması için tarafları mali durumlarının değişmesi ve ya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir” şeklindeki hükmünde belirtildiği gibi, eldeki davamızda da müvekkil tarafımızın mali durumunun giderek kötüleştiği sunmuş  olduğumuz belgelerden de anlaşılmaktadır.

6- …… yerelinde bulunan Aile Mahkemeleri arasında yapmış olduğumuz araştırmalarda, bireylerin modern yaşam gerekliliklerine uygun şekilde bir hayat sürebilmeleri için gerekli azami nafaka miktarlarının 150 TL’den hükmedildiği sonucuna da haricen ulaşmış bulunmaktayız.

7- Belirtilen tüm sebeplerle ve Yargıtay’ın muhtelif kararlarında da gösterildiği şekilde, nafaka yükümlüsü  müvekkilin ekonomik durumunda olağan üstü değişiklik olması, durumun hal ve şartlarının gerektirmesi sebebiyle,  öncelikle boşanma kararıyla hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılmasına, kaldırılması mümkün olmadığı takdir de 300 TL olan iştirak nafakasının 150 TL’ye, 400 TL olan yoksulluk nafakasının 150 TL’ye indirilmesine karar verilmesini, TMK md. 176/4, 331 ve devamı hükümlerine dayanarak talep etmekteyiz. 

HUKUKİ NEDENLER                   :  TMK Md. 176/4, 331 ve sair mevzuat hükümleri

DELİLLER:

….. Aile Mahkemesi …. E. …..K.  sayılı dosyası

Davacı müvekkile ait SGK Hizmet Dökümü

Tarafların mali ve sosyal durum araştırmaları

– Tanık

– Her türlü yasal delil

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığımız ve resen gözetilecek sebeplerle, öncelikle…. . Aile Mahkemesi’nin …E. …..K. ve …. tarihli kararıyla hükmedilen, 300 TL iştirak ve 400 TL yoksulluk nafakalarının öncelikle dava tarihinden itibaren geçerli olarak kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde yine dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 300 TL iştirak nafakasının 150 TL’ye, 400 TL yoksulluk nafakasının 150 TL’ye indirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini sayın mahkemenizden vekaleten saygıyla arz ve talep ederim. tarih             

                                                               Davacı

Vekili Av. 

Eki :   

1– Ankara … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …..E. …….K. ….. tarihli vesayet kararı örneği ( Kesinleşme şerhli örneği daha sonra mahkemenize sunulacaktır.)

2- Ankara ….Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….E. dosyasından, eldeki davayı açmamız için vermiş olduğu aslı gibidir onaylı, izin ve yetki belgesi

3– Müvekkil …. ait 06.04.2017 düzenleme tarihli SGK Hizmet Dökümü

4– Müvekkile ait Müddetname

5-Yargıtay 3. H.D’nin 2016/6064 E. 2016/10176 K. ve 27.06.2016 tarihli kararı

6– Vekaletname

Nafakanın Kaldırılması Dava Dilekçesi

Nafakanın Kaldırılması Dava Dilekçesi 2


 ADANA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE SAYIN HÂKİMLİĞİNE                    

                                                                              ADLİ YARDIM TALEPLİDİR

DAVACI    :

VEKİLİ      :

DAVALI    : Mernis adresine tebliğ talep olunur.

KONU       : Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi hakkındadır.

AÇIKLAMALAR

Taraflar, X yılında evlenmiş olup, müşterek çocukları X velayet müvekkilimiz babaya verilmiştir.

Davalı tarafın X tarihinde açmış olduğu boşanma davası akabinde X 1.Aile Mahkemesi’nin X tarihli X/X e., X/X numaralı kararı ile davanın reddine hükmedilmiş, söz konusu karar istinaf mahkemesine taşınmış olup İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi X/XE., X/XK.  Davanın kabulüne tarafların Boşanmalarına, Sema Serbest’in velayetinin babaya verilmesine, Karar kesinleşmesine kadar aylık 250,00-TL karar kesinleşmesinden itibaren aylık 400,00-TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir. Tarafımızca bu karar temyiz edilerek Yargıtay tarafından onanmıştır.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 2017/1013 Esas numaralı dosyası üzerinden verdiği karar gereği haksız ve hakkaniyete aykırı biçimde mahkum edildiği 400,00 TL Yoksulluk Nafakasının, müvekkilin maddi imkansızlıkları, işsiz olması ve psikolojik olarak hastası olması gibi sebeplerle söz konusu nafakayı ödeyecek maddi imkana sahip olmaması; ayrıca boşandığı eşinin nafakaya ihtiyacının olmaması, bakmakla yükümlü olduğu müşterek çocuklarının bulunmaması gibi sebeplerle kaldırılması gerekmektedir. Şöyle ki:

Müvekkilin sahip olduğu hastalık, işsizliği, kimi zaman iş bulabilirse inşaatlarda çalışması, yoksulluk içinde yaşaması gibi sebeplerle söz konusu nafakayı ödemesi kendisinden beklenemeyecek ölçüde imkânsızdır. İşbu davayı bile açacak maddi imkândan yoksun olması sebebiyle Adli Yardım talepli olarak açmamız, kendisinin zor durumda olduğunun kanıtıdır, müvekkil üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı yoktur ve Müvekkil aleyhine hükmedilen 400,00 TL bedelli nafakanın ödenmesi halinde kendisinin daha büyük yoksulluğa düşeceği aşikârdır. Dolayısıyla söz konusu karar hukuka aykırıdır.

Yoksulluk nafakası isteyen tarafın gerçekten ihtiyaç sahibi ve ödenmeme durumunda yoksulluğa düşecek olması gerekmektedir. Ancak lehine nafakaya hükmedilen eşin maddi manevi herhangi bir ihtiyacı bulunmamakla ayrıca yine müşterek çocuğunda bakım ihtiyaç ve masrafları müvekkil ve müvekkilin annesi tarafından ancak karşılanmaktadır.

Ekte müvekkile ait Epikriz raporunu sunmaktayız. Rapora göre müvekkilde  Panik Bozukluğu ve Kapalı alan korkusu vardır. Bu durumda müvekkil asansöre dahi binememektedir. Müvekkil çalışmamakta, annesinin evinde birlikte yaşamaktadır. Annesinin yardımları ile geçinmeye çalışmaktadırlar. Davalı taraf Çorlu 4.İcra Müdürlüğü 2018/7858 E. No’ lu takip dosyası ile icra takibi başlatmış  akabinde, Çorlu İcra Ceza Mahkemesi 2019/170 E., ve 2019/624 K. No’lu kararı ile Müvekkil hakkında nafaka yükümlülüğünü ihlal suçundan şikayetçi olmuş ve hakkında yakalama kararı çıkmıştır. Müvekkil kapalı alanda (asansörde dahi) 1 dakika boyunca kalamazken hapishanede durması onun ölümüne sebebiyet vereceği açık ve nettir. Hal böyle iken ömür boyu, hapis cezası korkusu ile yaşaması bir insan için korkunç bir hal almaktadır. Bu durumda müvekkil yine arkadaşlarından aldığı borçlarla nafakayı ödemek zorunda kalmış ve ciddi bir sıkıntıyı girmiştir. Sema’nın üniversiteyi kazanması, okul giderleri yanı sıra bir de nafaka ödemesi müvekkili maddi açıdan çıkmaza sokmuştur. Bu ceza davasının ardından yeni tarihli bir ceza davası daha davalı tarafından açılmıştır.

Hiçbir gideri olmayan abisi ile birlikte yaşayan davalı taraf ise rahatlık içinde yaşamakta, müşterek çocuk Sema ile hiçbir şekilde görüşmemektedir. Kendi kızıyla dahi görüşmek istemeyen davalı taraf kızını da psikolojik olarak çöküntüde bırakmıştır. Hiçbir şekilde maddiden ziyade manevi olarak dahi olsa kızıyla ilgilenmemektedir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/6064 E. 2016/10176 K. sayılı 27.06.2016 tarihli kararında “TMK 176/4. Maddesine göre nafakanın arttırılma ve azaltılması için tarafları mali durumlarının değişmesi ve ya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir” şeklindeki hükmünde belirtildiği gibi, eldeki davamızda da müvekkil tarafımızın mali durumunun giderek kötüleştiği sunmuş  olduğumuz belgelerden de anlaşılmaktadır.

HUKUKİ SEBEPLER : Medeni kanun, HMK, vs. ilgili diğer mevzuat.

DELİLLER                 :

  • Adana 1.Aile Mahkemesi’nin X tarihli X/X e., X/Xnumaralı kararı
  • X Bölge Adliye Mahkemesi X/XE., X/X. No’lu karar
  • Ekonomik durum araştırması,
  • Reyap hastanesi tedavi evrakları
  • X Cumhuriyet Savcılığı Çağrı Kâğıdı
  • X 4.İcra Müdürlüğü X/XE. Nolu dosya
  • X İcra Ceza Mahkemesi X/XE., X/XNo’lu karar,
  • diğer yasal deliller.

SONUÇ VE İSTEM      : Yukarıda açıklanan sebeplerle ve resen yapılacak araştırmalarla anlaşılacağı üzere müvekkilin içinde bulunduğu ekonomik imkânsızlık, lehine nafakaya hükmedilen tarafın ihtiyaç sahibi olmaması sebepleriyle:

  1. Adli Yardım talebimiz ile davanın kabul edilmesini,
  2. Haksız biçimde hükmedilen 400,00 TL (Dört Yüz Türk Lirası) nafakanın kaldırılmasını,
  3. Vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerine bırakılmasını Sayın Mahkemenizden saygılarımla arz ve talep ederim.

Davacı Vekili

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana – Boşanma ve Ceza Avukatı

İştirak Nafakasının Kaldırılması Dava Dilekçesi 3

NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

   -ADLİ YARDIM TALEPLİDİR-

DAVACI                      :

VEKİLİ                         :

DAVALI                       :

KONU                         : …. 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN … E. ve … K. SAYILI İLAMI GEREĞİ MÜŞTEREK ÇOCUK Z LEHİNE VERİLEN NAFAKANIN KALDIRILMASI  İSTEMİMİZDEN İBARETTİR.

AÇIKLAMALAR        :

1- Müvekkil X ile davalı Y 1999 yılında evlendikten sonra, ….. 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas …. Karar sayılı ve 28.05.2014 tarihli kararı ile boşanmışlardır. (EK-1: BOŞANMA İLAMI)

2- Müvekkil dava süresince ve sonucunda hükmedilen tüm nafaka bedellerini şu zamana kadar eksiksiz ve düzenli bir şekilde yerine getirmiş, ödemelerini gerçekleştirmiştir. Ancak yeniden evlenen müvekkil halihazırda 5 aylık hamiledir, hamileliğinin ağır geçmesi ve düşük tehlikesinin de bulunması nedeniyle çalıştığı işyerinden ayrılmak durumunda kalmıştır.(EK-2:HAMİLELİK BELGESİ) Şu an çalışamayan müvekkilin başkaca bir geliri ve imkanı bulunmamaktadır. (EK-3:SGK KAYDI) Eşi ise halen asgari ücretle çalışmakta ve ailesinin durumunu zar zor geçindirmeye çalıştığı gibi, ayrıca kendisi de önceki evliliğinden olan çocuğuna nafaka ödemektedir.

3- Müvekkilin bir müddet sonra çocuğu dünyaya gelecek olup, bu itibarla bebeğinin bakımı ile ilgilenmesi gereken müvekkil uzun süre çalışamayacaktır. Bu itibarla müşterek çocuk Z lehine hükmedilen nafakayı ödeme imkanı tamamen ortadan kalkmıştır. Zira Ek’te sunulu belgeden de müvekkilin ödeme imkanının bulunmadığı anlaşılmaktadır. (EK-4:FAKİRLİK BELGESİ)

4-Davalı babanın ise maddi durumu müvekkile göre çok daha iyi olup, oturduğu ev kendisine aittir, düzenli bir işi olan davalının eşi de çalışmaktadır. Başkaca çocukları bulunmamakla birlikte, müşterek çocuğu sürekli olarak anne davacıya karşı olumsuz etkilediklerinden müşterek çocuk zaten müvekkil ile hiçbir şekilde iletişim kurmamakta, müvekkilin tüm çabasına rağmen gelip gitmemekte telefonlarına dahi çıkmamaktadır.

HUKUKİ NEDENLER            : Medeni Kanun, HMK ve sair yasal mevzuat

HUKUKİ DELİLLER   :

***…. 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin …..E. ve ….K. sayılı BOŞANMA İLAMI,

*** Müvekkilin işten ayrıldığını ve çalışmadığını gösterir SGK kayıtları

***Müvekkile ait gebelik kayıtları

***Fakirlik ilmühaberi

***Tanıklarımız(Müvekkilin çalışmadığı ve nafaka ödeme gücünün bulunmadığı hususlarında tanıklık yapacak olup isim ve adresleri bilahare bildirilecektir.)

*** Yemin ve İkamesi mümkün her türlü yasal delil

*** Karşı tarafın sunacağı delillere mukabil delil sunma hakkımız saklıdır.

SONUÇ VE İSTEM    : Yukarıda   arz ve izah olunan nedenlerle, 

*** Öncelikle müvekkilin halihazırda ekonomik olarak çok zor durumda olması ve Mahkeme masraflarını karşılama gücünün bulunamaması nedeniyle Adli yardım istemimizin kabulüne,

***Davamızın kabulü ile, ….. 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas ….Karar sayılı ve …. tarihli kararı mucibince müşterek çocuk Z lehine hükmedilen nafakanın KALDIRILMASINA, şayet Mahkemece aksi kanaate varılması halinde bedelinin indirilmesine,

***Yargılama  giderleriyle  vekalet  ücretinin davalı yana tahmiline  karar      verilmesini  müvekkilim adına saygılarımla arz ve talep ederim.

  Davacı Vekili

Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Dava Dilekçesi 4

ADANA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE

DAVACI :

DAVALI :

KONU : Yoksulluk nafakasının kaldırılması talepli dilekçedir.

AÇIKLAMALAR :

1- Davalı ile … Mahkemesi … tarihli karar ile boşandık. Boşanma kararı sonucu davalıya aylık 200,00 TL yoksulluk ödenmesi kararlaştırılmıştır.

2- Davalının babası … vefat ettikten sonra davalıya muris …’dan taşınır ve taşınmaz mallar intikal etmiştir. Ayrıca davalı evlenmediği için muris …’dan kaynaklı maaş almaktadır. Tüm bunlar yanında davalının büyükbaş ve küçükbaş hayvanları da olup süt ve süt ürünleri satarak önemli derecede gelir elde etmektedir.

3- Davalının ekonomik şartları değişmiş ve iyileşmiştir. Yoksulluk nafakasının şartları ortadan kalkmıştır. Nafakanın kaldırılması ilişkin kanuni şartlar gerçekleşmiştir.

4- Türk Medeni Kanun;

3. Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi

Madde 176- Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.

Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.

İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.

5- Sayın Mahkemece davalının babası muris …’dan kalan taşınır ve taşınmaz malların tespiti için ilgili tapu müdürlüklerine müzekkere yazılmasını, davalının sahip olduğu büyükbaş ve küçükbaş hayvanların tespiti için … İlçe Tarım Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak kayıtların istenmesini ve muris …’dan kaynaklı davalının almış olduğu maaşın tespiti için SGK’ya müzekkere yazılmasını talep etmekteyim.

6- Davalı tarafa babasının vefatı sonucu hatrı sayılır taşınır ve taşınmaz kaldığı gibi evlenmediği için de babasından kaynaklı maaş bağlanmıştır. Bunlar yanında davalının hayvanlardan elde ettiği gelir de gözardı edilmemelidir. Davalının yoksulluğu ortadan kalkmış olup maddi durumu oldukça iyi seviyededir.

7- Açıkladığım nedenlerle, davalıya ödemekte olduğum yoksulluk nafakasının kaldırılması için mahkemenize başvurulması zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER : 4721 S. K. m. 175-176,365. Ve yasal her türlü mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER: … Aile Mahkemesi … tarihli kararı, tanıklar, muris …’dan intikal eden taşınır – taşınmaz – mevduat bilgileri – kayıtları, tapu kayıtları, sosyal ekonomik araştırma, davalının babasından almış olduğu maaş, SGK dökümleri, büyükbaş ve küçükbaş hayvan kayıtları, banka kayıtları, nüfus kayıtları ve ikamesi caiz her türlü delil.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığım ve yargılama esnasında re’sen göz önüne alınacak nedenlerle, dava tarihinden başlamak üzere davalıya ödemekte olduğum yoksulluk nafakasının Kaldırılmasına, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, saygıyla arz ederim.05.04.2021

DAVACI

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin