⚡ Bu yazımızda Türk Medeni Kanunumuzun 16. maddesini inceledik. Maddenin gerekçesini, uygulama alanını ve çözdüğü uyuşmazlıkları yazımızın devamında bulacaksınız.
16. maddede ayırt etme gücüne sahip küçük veya kısıtlının vasinin izni olmadan borç altına giremeyecekleri ancak kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları vasi izni olmadan kullanabilecekleri anlatılmaktadır.
TMK 16. Madde
Türk Medeni Kanunumuzun 16. maddesi şu şekildedir:
Madde 16 – Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir.
Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar haksız fiillerinden sorumludurlar.
Başlık
TMK 16. maddesinin ait olduğu başlık ismi: KİŞİLER HUKUKU
Gerekçe
Türk Medeni Kanunu 16. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:
Yürürlükteki Kanunun 16. maddesini karşılamaktadır.
Maddede ayırt etme gücüne sahip oldukları halde küçük ya da kısıtlı olan kişilerin fiil ehliyetleri düzenlenmektedir. Kenar başlık terim birliğini sağlamak üzere “Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar” şeklinde değiştirilmiştir. Maddede kullanılan “kanuni mümessil” deyimi yerine daha güzel bir ifade tarzı olan ve dilimize yerleşmiş bulunan “yasal temsilci” deyimi kullanılmıştır, “İvazsız iktisap” yerine “karşılıksız kazanma”, “münhasıran şahsa merbut haklar” yerine de “kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar” deyimleri kullanılmıştır.