Yaş Küçültme/Büyütme/Düzeltme Davası ve Şartları

Yaş Küçültme/Büyütme/Düzeltme Davası Nedir?

Nüfus kaydında yer alan bilgilerin gerçek durumu yansıtmaması daha çok doğum tarihi ve buna bağlı olarak da yaş hususlarında söz konusu olmaktadır. Yakın geçmişimize kadar, özellikle kırsal kesimde, çocuklar nüfusa geç veya erken ya da diğer kardeşleriyle birlikte kaydedilme nedeniyle kayıtlar gerçek yaş durumunu yansıtmayabilmekteydi.

Yaş küçültme davası “nüfus bilgilerinin düzeltilmesi” adı altında açılan bir dava türüdür. Kişi nüfus kaydında hatalı olarak yazılmış olan doğum tarihinin düzeltilmesini talep ederek dava açmak istemektedir.

Ülkemizde özellikle 90’lı yıllarda büyük oranda nüfusa geç kayıt sorunu baş göstermiştir. Halen de bu sorun devam etmekte ise de bir hayli azaldığını söylemek mümkündür. Nüfusa geç kaydedilen çocuklar ya yaşından daha büyük ya da yaşından daha küçük kaydedilebilmektedir. Çocuklar büyüdüğünde ise bu sorunu “yaş küçültme veya büyültme davası” açarak çözmek istemektedirler.

Bu makalede yaş küçültme nasıl yapılır, yaş küçültme avukatlık ücretleri ve yaş küçültmenin şartlarını ele alacağız.

Vatandaşlar Neden Yaşını Küçültmek/Büyütmek İster?

Kişiler askerliğe gitmek, emeklilik yaşı, evlilik yaşı, eğitim, sınavlara giriş yaşı, ceza davalarında daha az ceza almak ve memuriyete girmek gibi hususlarda yaş küçültme(yaş düzeltme) davasına başvurmaktadırlar.

Doğum tarihi ile ilgili yapılan bu yanlışlar, kişilerin yaşamında bazı sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. Örneğin, kişi bazı ruhsat işlemlerini yapabilmek adına çocuğunun yaşını erken olarak nüfusa kaydettirmekte, ancak ileri yaşlara gelindiğinde, bazen, bazı sınavlara girmek için yaş üst sınırı öngörüldüğünden kişi, sınava girememektedir.

Yine bedelli askerlikten yararlanma bakımından da gerçek yaşı nüfusta yazmayan kişiler sorun yaşamış ve bedelli askerlik imkanından yararlanamamıştır. Bu gibi nedenlerle yaş değişikliği davaları son derece önem arz etmektedir.

Yaş Küçültme/Büyütme Davasının Şartları

Yaş küçültme davasında aranacak şartlar;

Aile nüfus kayıt tablosu nüfus müdürlüğünden istenir.

Doğum belgesi getirtilecek, hastanede doğmuş ise dava reddedilecektir. Kişinin doğumuna ilişkin hiçbir resmi evrak kaydının mevcut olmaması gerekmektedir.

Okula başlama kayıtları getirtilir ve gerekirse askere başlama tarihi Askerlik şubesinden sorulur, Genellikle orta ve ileri yaşta ki davacıların açmış olduğu davalarda, sağlık kurulundan gelen rapor (40-45 yaşları civarında…) şeklinde geldiği için örneğin nüfusta 1945 tarihinde doğduğu kayıtlı iken 1950 yaşında doğduğunu iddia ve  talep eden davacının ilkokula başlama tarihi sorulup 1952 olarak gelir ise 2 yaşında okula başlaması mümkün olmadığı için talebi reddedilmelidir. Mahkeme tarafından davacının okula 5 yaşında başlayamayacağından davanın reddine karar verilmesi mümkün değildir. Mahkeme tüm delilleri birlikte inceleyecektir.

Yaşı düzeltilecek kişinin nüfusta kayıtlı olması gerekir.

Sağlık kurulu veya Adli Tıp Kurumundan film ve grafiklerin çekilerek bu hususta raporun alınması gerekir. Yaşı düzeltilmesi istenen kişinin talebi(iddia) yalanlayıp-yalanlamadığının tespiti için fiziksel görünümü (Nasiyeyi hali)  hakim tarafından bizzat incelenmeli(kişinin dış görünüşü nüfusta kayıtlı  yaşa uygun olmamalıdır), kişinin dış görünüşü beyan ettiği yaşa uygun olmalıdır ve iddiayı yalanlayıp yalanlamadığı tutanağa geçirilmelidir.

Davacı tarafından bildirilen tanıklar çağrılıp dinlenilmelidir. Ancak bu tanıkların beyanları sadece takdiri  delil olarak kabul edilmelidir. Eğer Tanığın beyanları soyut ifadelerden ibaret ise hiç itibar edilmemelidir. Kendi çocuğunun hatta kendi doğum tarihini bilmeyen ve sırf usul yerini bulsun diye adliye koridorunda yakalanıp duruşmaya çıkartılan tanıklara hiç itibar edilmemeli ,bildikleri beyanları somut nedenlere ve olaylara dayandırılmalıdır.Örneğin “ben askerden geldiğim yıl…”, “evlendiğim sene…”, “yaşı düzeltilecek kişi ile yaşıt hatta aynı yıl okula başlayan oğlum vardır”vb…

İkiz oldukları iddiası var ise her ikisinin de adli tıp kurumu yada sağlık kuruluna sevki gerekir. Ya diğer kardeşin de yaşı düzeltilir yada ikizlik kaydının iptaline karar verilir.

Hiç kimsenin doğmadan nüfusa kaydı mümkün değildir. Yani nüfusta ki tescil tarihi çok önemlidir. Yaş küçültme davalarında ancak tescil tarihine kadar yaş küçültülebilir. Bu nedenle tescil tarihi belirlenmeden karar verilmemelidir.Örneğin bir baba nüfus idaresine gidip “benim 3 ay sonra nur topu gibi bir oğlum olacak ,ben tedbirli adamım, neme lazım şimdiden kaydını yaptırıp tescil ettirmek istiyorum.” demesi ne kadar mümkün ise tescil tarihinden öncesine kadar yaşını küçültmesi de o kadar mümkündür.

Yaş büyültülmesi davasında bu kurala gerek yoktur. Sadece kardeşler arasında kayda engel bir hususun olmaması gerekir.

Kişi kendisinden önce bir kardeşinin doğduğunu ve kısa süre sonra vefat ettiğini, kendisini de onun yerine kaydettiklerini ve nüfus kaydını kullandığını iddia ediyor ise, dava hemen reddedilmelidir. Çünkü idari bir tasarrufu gerektirdiği için idari bir işlemdir. Nüfusa ilk kayıt mahkeme tarafından yapılamaz, nüfus davalarının bir başka dava  şartı ise kişinin nüfus kütüğünde önceden kayıtlı olması gerekir. 

Bir suç nedeni ile mağdur yada sanığın yaşının küçültülmesi yada büyütülmesine ilişkin davanın yargılaması son soruşturmayı yapan mahkeme tarafından yapılır. Kişinin sadece doğum yılı yazılmış ise ay olarak Temmuz ayının birinci günü, sadece gün yazılmamış ise O ayın ilk günü esas alınır. Yaşın küçültülmesi için kişinin hastane ve benzeri sağlık kuruluşlarında doğmamış olması gerekir.(Sağlık ocağında doğulmuş ise de kayıt dışı olması gerekmektedir.)

Kardeşler arasında da bir zaman aralığı olması lazım. Örneğin düzeltilen kayıtta küçük kardeşinden daha küçük gözükemezsiniz.) Başka bir örnek vermek gerekirse; sizden bir küçük kardeşiniz ile aranızda 2 yaş var diyelim. Bu durumda siz de en fazla 2  yaş küçültebilirsiniz.) Uygulamada davacının kardeşi varsa davacı ile kardeşinin doğum tarihi arasında en az 180 günlük süreye uygun olmayan düzeltme talepleri mahkeme tarafından reddedilebilmektedir. Yine anne ile çocuk arasında annenin doğum yapabileceği kadar makul bir yaş farkı olması gerekmektedir. 

Yargılama sürecinde davacı ile annesi arasındaki yaş farkı da dikkate alınacaktır.

Kişi Hastahanede Doğmuş İse Yaş Düzeltme/Küçültme/Büyütme İsteyebilir Mi?

Kişi hastanede doğmuşsa ve bu durum hastanenin resmi kayıtlarına geçmişse, mahkeme bu hususla bağlı olduğundan davanın reddedilmesi muhtemeldir. Bu nedenle doğrum nerede gerçekleştiği son derece önemlidir.

 

Kişi Yaş Düzeltme Davasında Birden Çok Tarihi Gösterebilir Mi?

Gerçek doğum tarihinden tam olarak emin olmayan taraf, dilekçesinde “1993 veya 1992” gibi birden çok taleptede de bulunarak yaş düzeltülmesini isteyebilir.

Yaş Küçültme/Büyütme Davası Ne Zaman Açılabilir?

Eğer kişi hastahanede doğmadıysa ve direkt olarak kütüğe kaydedildiyse bu davayı her zaman açabilir.

Yargıtay bazı kararlarında 25 yaşından sonra açılan yaş küçültme davasının; yaşın kesin olarak tespit edilemeyeceği nedeniyle ret edilmesi gerektiğini söylemektedir.

Yaş Küçültme/Büyültme Davasında Tanıkların Önemi

Yaş düzeltme davasında tanıklar büyük rol oynar. Doğum tarihinin tespitinde tanık beyanları dikkate alınacaktır. Her ne kadar tanık beyanı takdiri delil olsa da, hakimin başkaca dayanacağı bir husus yok ise gerekçeli karar tanık beyanları üzerinden kurulacaktır.

Yaş düzeltilmesi davası hassas ve kamuyu ilgilendiren bir dava türü olduğundan dolayı tanıkların çok net, kendisinden emin  ve duraksamaya yer vermeyecek beyanlar vermeleri gerekir.

Yaş küçültme davasında tanıklar davacı asilin doğum tarihini net bir şekilde ifade etmelidir.

Yaş Küçültme/Büyütme/Düzeltme Davası Kimler Tarafından Açılabilir?

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen şahıslar ile, ilgiliresmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır.

Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davasının Cumhuriyet Savcısı tarafından açılabilmesi için yasada öngörülen koşulların bulunması gerekir. Dolayısıyla ilgili resmi dairenin gösterdiği bir lüzum bulunmaması veya dava konusu olay yürütülmekte olan soruşturmayı değiştirecek nitelikte değilse Savcının kendiliğinden böyle bir dava açması mümkün değildir.

Yaşın düzeltilmesi kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanılması niteliğinde olduğundan, yaşı düzeltilmek istenen kişi tarafından bizzat kullanılmalıdır. İradi temsil her zaman mümkündür. Ancak vekille dava açıldığında vekâletnamede bu konuda özel yetkinin bulunması gerekecektir.

Fiil ehliyeti bulunmayanlar bakımından velayeten anne baba dava açabilecektir.

Yaş Küçültme/Büyütme/Düzeltme Davası Kime Karşı Açılır?

Kişisel durum sicillerinin değiştirilmesi, düzeltilmesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 382 anlamında çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığından, dava hasımsız olarak açılacaktır. Ancak nüfus idaresi temsilcisinin maddi ilgili sıfatıyla duruşmada yer alması sağlanmalıdır. Ayrıca menfaati etkilenecek kişilerin de davaya dahil edilmeleri gerekecektir.

Yaş Küçültme/Büyütme Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Yaş düzeltme davasının hangi mahkemede açılacağı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. Maddesinde düzenlenmiştir. Şöyle ki; Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır.

Kayıt düzeltme davaları (..)(1) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.

Yukarıdaki kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere yaş küçültme ve büyütme davaları kişinin yerleşim yerindeki Asliye Hukuk mahkemesinde açılır.

Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine dair davalarda, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur.

Yaş Küçültme/Büyütme/Düzeltme Davasında Kemik Yaşının Tespiti

Yaş küçültme/tespit davasında ilgili mahkeme kemik yaşının tespitini isteyebilir. Bu durumda kemik yaşının tespiti adli tıp kurumu tarafından yapılacaktır. Adli tıp raporunun kemik tespiti raporuna göre mahkeme karar verecektir.

Nitekim kemik yaşı testi en geç 25 yaşa kadar saptanabilmektedir. Kişinin kemik gelişimi 25 yaşından sonra durduğu için 25 yaş ve üstü kemik raporu testi ile tespit yapmak olanaksızdır. Bu yaştan yukarı olan kişiler bakımından diğer delillerin değerlendirilmesi zorunludur.

Yargıtay bazı kararlarında 25 yaş üstü kişinin yaşının tıbben tespit edilebilmesinin mümkün olmadığını, aynı zamanda soyut tanık beyanlarını da esas alamayacağını söylemiş ve yaş düzeltme/küçültme/büyütme davasını reddetmiştir.

Yaş küçültme davasını açarken davanın kabul edileceğinden emin olmak amacıyla kemik yaşı tespiti henüz dava açılmadan önce de yaptırılabilir. 

Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre; doğum tarihinin düzeltilmesine ait davalarda, doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Mahkemece, Şube Müdürlüğünce düzenlenen tek uzman doktor raporu ile yetinilip, davanın kabulüne karar verilmez.

Yaş Küçültme/Büyütme Davasında Süreç

Süreç:

  1. Yaş düzeltme davası açılır,
  2. Davacı kişinin nüfus aile tablosu getirtilir, anne-kardeş ve babaya ait bilgiler araştırılır,
  3. Davacı asil duruşmada hazır bulundurulmalıdır. Hakimin bizzat davacılı asilin dış görünüşünü incelemesi gerekmektedir,
  4. Mahkemenin takdirine bağlı olarak “kemik radyografisi” çekilmesi istenebilir,
  5. Yaş küçültme veya yaş büyültme isteyen davacının tanıkları dinlenir,
  6. Dosyada yer alan mevcut tüm deliller incelenerek yaş değişikliğine ilişkin karar verilir,
  7. Gerekçeli karar yazılır ve kararın kesinleşmesi sağlanır.
  8. Nüfus Hizmetleri Yasasına göre açılan kayıt düzeltme davaları, kamu düzeniyle yakından ilgili olduğundan, hakim tarafların veya tanıkların beyanlarına bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp, doğru sicil oluşturmak mecburiyetindedir. 

Yaş Küçültme/Büyültme/Düzeltme Davası Kimler Tarafından Açılabilir?

Dava açmak isteyen kişi henüz ergin değil ise bu durumda davayı velisi veya vasisi açabilir. Bunun haricinde Cumhuriyet Savcısı’nın da yaş tespiti için dava açılmasını talep hakkı bulunur.

Yaş düzeltme davasında davalı taraf olarak o yerleşim yerinde bulunan nüfus müdürlüğü gösterilir. Davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açılması kişi için büyük külfet ve zaman kaybı yaratacaktır.

Şu ayrıntıyı da belirtmekte fayda vardır ki; kişi hakkında cezai bir kovuşturma devam ederken kişinin yaş düzeltme davası açması mümkün değildir.

Yaş düzeltmeye ilişkin kararı ancak kovuşturmayı yapan ceza mahkemesi verecektir. Yaş düzeltmesi davası kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu için avukata verilecek vekaletnamede bu husus özel yetki ile belirtilmelidir. Genel vekaletname ile avukatın dava açması mümkün olmayacaktır.

Avukata Yetki Verilmesi

Vekil aracılığıyla yaşın değiştirilmesi davası açılabilmesi için vekaletnamede özel yetki bulunması gerekecektir.

Yaş Küçültme/Büyültme Davası Ne Kadar Sürer?

aş küçültme/büyütme(düzeltme) davası ilgili yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yoğunluğuna göre değişik sürelerde sonuçlanacaktır. Örnek vermek gerekirse 2019 yılı için Adana Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde açılan bir yaş düzeltme davası 6-8 ay arası sürmektedir.

Yaşın düzeltilmesi davaları Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 382. maddesi anlamında çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığından basit yargılama usulüne tabidir.

Adli tatilde dahi görülmesi gereken bir dava türüdür.

Adli Tıp kurumuna sevk edilme durumlarında bu 6-8 aylık süre 8-10 aya kadar uzayabilmektedir. Belirtmemiz gerekir ki nüfus düzeltme davalarında avukatlık ücretine hükmedilmez.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1-a maddesi hükmüne göre, kayıt düzeltme davalarının nüfus idaresi temsilcisinin huzuru ile görülüp karara bağlanması zorunludur. Kayıt düzeltme ve değişikliklere ilişkin mahkeme kararları, kesinleşme tarihinden (…den) başlayarak; (…den) sonra. itibaren 10 gün içerisinde, mahkeme yazı işleri müdürü tarafından o yerin ilçe nüfus müdürlüğüne gönderilecektir.

Doğum tarihini, ad ve soyadını değiştiren kişi askerlik çağında ise; yapılan işlemler ilçe nüfus müdürlüğünce askerlik şubesine bildirilir.

Yaş Düzeltme Davası Kaç Kere Açılabilir?

Eskiden yaş düzeltme davaları sadece bir kere açılabilirdi. Yargıtay bu yönde karar vermişti, dolayısı ile uygulama da bu yöndeydi. Ancak 30.03.2012 tarihli Anayasa kararı ile bu uygulama bozuldu. Günümüzde kişiler yaş düzeltme davalarını birden çok kez açabilmektedirler.

“Kişilerin ad, soyadı, cinsiyet ve doğum kaydı gibi bilgilerinde herhangi bir nedenle meydana gelen değişikliklerin resmi kimlik kayıtlarında yer almasını sağlamak amacıyla dava açmaları hak arama özgürlüğünün doğal bir sonucudur. Ancak dava hakkının bir kere ile sınırlandırılarak maddi gerçeğin resmi kayıtlara geçmesinin engellenmesi hak arama özgürlüğüne müdahale niteliğindedir.”

Bu nedenle artık, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalar, haklı sebeplerle her zaman değiştirilebilecektir.

Yaş Küçültmenin Kanuni Dayanağı

Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda Nüfus Hizmetleri Kanunu 35. maddesi’nde yaş küçültmeye dair usul anlatılmaktadır; “Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.”

Bu maddeden de anlaşıldığı üzere maddi hataya dayalı nüfus kaydının düzeltilmesi talebini nüfus müdürlüğüne yönlendirebilirsiniz.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda

Ceza Mahkemesi’ne özel olarak yaş tespit etme yetkisi verilmiştir. İlgili CMK 218. maddesi şu şekildedir;

“Kovuşturma evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespitiyle ilgili bir sorunla karşılaşılması halinde; mahkeme, ilgili kanunda belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü verir.”

Yaş Küçültme/Büyültme/Düzeltme Davasında Zamanaşımı

Yaşın düzeltilmesi davası herhangi bir zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı değildir. Bu nedenle her türlü kanıta başvurulabilir.

Zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir. Bunların yanında askerlik, okul vb. kayıtlar da araştırılmalıdır.

Yaş Tahsisi Davasında Düzenlenen Tensip Tutanağı

T.C.

ADANA

ASLİYE

Haklar; toplumda kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen ve devlet gücüyle kendisine uyulması, yaptırıma (müeyyideye) bağlı kılınmış kurallar bütünü; haklar ve yükümlülüklerin toplamını gösteren toplumsal düzen.

“>HUKUK MAHKEMESİ

TENSİP TUTANAĞI

ESAS NO : …/…

HÂKİM :

KÂTİP :

ÇOCUK/(LAR) :

DAVACI :

DAVALI : NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ

DAVA : (Yaş Düzeltilmesi İstemli)

DAVA TARİHİ : …/…/…

Mahkememize tevzi edilen Dava dilekçesi ve ekleri incelendi; açılan davanın …davası olduğu ve HMK 119. maddesindeki dilekçe içeriğine ilişkin şartların bulunduğu anlaşılmakla,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119. maddesinde düzenlenen unsurları taşıdığının tespiti ile dava dilekçesinin kabulüne,

2– Davanın mahiyeti nazara alınarak HMK 118. maddesi gereğince yazılı yargılama usulünün uygulanmasına,

3-Usulüne uygun vekaletname uyarınca … Barosu Avukatlarından Av. …’nun davacı vekili olarak davaya kabulüne,

4- 6100 Sayılı HMK.’nun 317/2. maddesi gereğince dava dilekçesinin bir örneğinin davalıya tebliğine, davalının dava dilekçesinin kendisine tebliğ tarihinden (…den) başlayarak; (…den) sonra. itibaren 2 hafta içerisinde cevapta bulunabileceği ve 6100 Sayılı HMK.’nun 128. maddesi gereğince süresi içerisinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalının, davacınındava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılıacağının davalıya ihtarına,

5- 6100 Sayılı HMK.’nun 324. maddesi gereğince davalının cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu delillerin toplanması için gerekli delil avansını yatırmasına, 6100 Sayılı HMK.’nun 120/2 maddesi gereğince davalıya 2 HAFTALIK KESİN SÜRE VERİLMESİNE, bu hususun davalı tarafa tebliğ edilmesine, tebliğ zarfının üzerine 6100 Sayılı HMK.’nun 324/2. maddesi gereğince gider avansının karşılanmaması durumunda TALEP OLUNAN DELİLİN İKAMESİNDEN VAZGEÇİLMİŞ SAYILACAĞININ DAVALIYA İHTARINA,

6- Mahkeme durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya 6100 Sayılı HMK.’nun 317/2. maddesi gereğince bir defaya mahsus ve iki haftayı geçmemek üzere ek bir süre verebileceğinin ve ek cevap süresi talebi hakkında verilen kararın taraflara derhâl bildirileceğinin ihtarına,

7- Davalının cevap dilekçesi vermesi halinde, 6100 Sayılı HMK.’nun 129/1 ve 130. maddeleri gereğince cevap dilekçesinin mahkememizce resen incelenmesine, cevap dilekçesinde eksiklik olması durumunda bu eksikliklerin giderilmesi için 6100 Sayılı HMK.’nun 130. maddesi gereğince davalı tarafına bir haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde eksikliğin giderilmemesi halinde cevap dilekçesinin verilmemiş sayılıacağının davalıya ihtarına,

8- 6100 Sayılı HMK.’nun 317/3. maddesi gereğince taraflara cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremeyeceklerinin ihtarına,

9- 6100 Sayılı HMK.’nun 319. maddesi gereğince iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle (havale tarihi itibariyle) başlayacağının taraflara ihtarına,

10- Açılan davanın nüfusta … düzeltim talepli inşai dava olduğunun tespitine,

11-Davacı tarafından açılan davanın 6100 Sayılı HMK.’nun 382. maddesi gereğince çekişmesizyargı işlerinden olduğuna ve 6100 Sayılı HMK.’nun 385. maddesi gereğince basit yargılama usulü uygulanacağına,

12- Tarafların 6100 Sayılı HMK.’nun 318. maddesi gereğince, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorunda olduklarının bildirilmesine,

a) Davacının delilleri için delil avansının kullanılmasına,

b) Davalının gerekiyorsa tespit edilecek deliller için mahkemeye yatırdığıdelil avansının kullanılmasına,

13- Mahkememizce 6100 Sayılı HMK.’nun 320/1. maddesi gereğince mümkün olduğu hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verilebileceğinin taraflara ihtarına,

14- Karar verilemeyen hâllerde mahkememizce, 6100 Sayılı HMK.’nun 320/2. maddesi gereğince, taraflara ön inceleme ve tahkikat duruşması için gün verilmesine, duruşma gün ve saatinin taraflara tebliğine, taraflara gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri 6100 Sayılı HMK.’nun 147. maddesi gereğince ihtarına,

15- 6100 Sayılı HMK.’nun 320/2. maddesi gereğince, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında duruşmaya gelen tarafların dinlenmesine; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit edilmesine, uyuşmazlık konularının tespitinden sonra, anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılmasına; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanmasına ve tahkikatın bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülmesine,

16- 6100 Sayılı HMK.’nun 320. maddesi gereğince tahkikat duruşmasının başında varsa esasa ilişkin süreler (hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri) hakkındaki itiraz ve def’iler ile ilgili olarak mahkememizce inceleme yapılarakkarar verilmesine,

17- (Buraya deliller yazılacak-müzekkere yazılması gereken yerler yazılacak),

18- Yaş tashihi istenenlerindoğum tutanaklarının gönderilmesi için ilgili Nüfus Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, masrafın mahkeme veznesine yatırılan gider hesabından karşılanmasına,

19- Yaş tashihi istenenin müracaatı halinde mevcutlu olarak en yakın Devlet Hastanesine sevkinin yapılarak kemik grafilerinin çekilmek suretiyle gerçek yaşını gösteren heyet raporu aldırılmasının istenilmesine, masrafın mahkeme veznesine yatırılan gider hesabından karşılanmasına,

20- Yaş tashihi istenenlerin il Jandarma Komutanlığı Bilgi Toplama Kısmı ve İl Emniyet Müdürlüğü Bilgi Toplama Bürosundan aranan şahıslardan olup olmadığı yönünde araştırma yapılması için müzekkere yazılmasına, masrafın mahkeme veznesine yatırılan gider hesabından karşılanmasına,

21- Yaş tashihi istenenlerin sabıka kaydının gönderilmesi için Adli Sicil Memurluğu’na müzekkere yazılmasına,

22- Yaş tashihi istenenlerin ait vukuatlı aile nüfus kayıt örneğinin UYAP üzerinden çıkarılmasına,

23- Yaş tashihi istenenlerin ait mernis adresinin UYAP üzerinden tespitine,

24- Yaşı düzeltilmek istenenin nüfusa tesciline dayanak olan tüm belgelerin onaylı bir suretinin gönderilmesi ve isim tashihi istenen hakkında daha önce isim düzeltmesi yapılıp yapılmadığının tespiti ile isim düzeltilmesi yapılmış olması halinde buna ilişkin evrakların gönderilmesi için İlgili Nüfus Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına,

25– Yaş tashihi istenenlerin daha önce dava yolu ile isim düzeltildiği tespit edilirse, açılan dava dosyasının ilgili Mahkemeden celbi için müzekkere yazılmasına,

26- UYAP üzerinde Yaş tashihi istenenlerin ait açılan tüm dava dosyalarına bakılmasına, eğer isim düzeltme davası ile irtibatlı olduğu düşünülen bir dava var ise o dava dosyasının ilgili mahkemeden celbi için müzekkere yazılmasına,

27- Tarafların göstermiş oldukları tanıkların dinlenmesi için tanıklara duruşma gün ve saatini bildirir 6100 Sayılı HMK.’nun 244. maddesi gereğince ihtarlı davetiye tebliğine, davetiyeye 6100 Sayılı HMK.’nun 245. maddesi gereğince kanunda gösterilen hükümler saklı kalmak üzere, tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorunda olduğunun, usulüne uygun olarak çağrıldığı halde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanığın zorla getirtileceğinin, gelmemesinin sebep olduğu giderlere ve beşyüz Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunacağının davetiyeye şerh düşülmesine,

28- UYAP üzerinde inceleme yapılarak, taraflar arasında daha önceden aynı davanın, açılmış ve hâlen görülmekte olan aynı nitelikte bir dava olup olmadığının tespitine, UYAP üzerinde inceleme yapılarak aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmış olup olmadığının tespitine,

29- İş bu tensip zaptının taraflara tebliğine, tensip zaptının taraflara tebliğ edilmesi nedeniyle tensip zaptındaki ihtarların tensip zaptının tebliğ tarihinden itibaren yapılmasına,

30- İş bu tensip tutanağının düzenlenmesinden sonra her aşamada gerekli kararların verilerek ilgili işlemlerin mahkemece yapılmasına,

31- Dilekçelerin tebliğ işlemleri tamamlandıktan sonra ön incelemenin duruşmalı veya duruşmasız olarak yapılmasına karar verilecek olup, duruşmalı yapılmasına karar verilmesi halinde masrafı gider avansından karşılanmak üzere taraflara duruşma günü bildirilmesine, karar verildi. …/…/…

Kâtip  Hâkim

 

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin