“…Dava; annesinin velayeti altına bırakılan ergin kısıtlının, aracının satışına izin verilmesi ve yeni araç alımı istemine dair olup, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ikinci kitabında yer alan işler arasında bulunmaktadır. Görev, kamu düzenini ilgilendirdiğinden, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 Sayılı Kanunla değişik 4. maddesi, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ikinci kitabından (üçüncü kısım hariç olmak üzere) (TMK 118-395) kaynaklanan bütün davaların, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce bakılacağını; 2. maddesi ise, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin asliye hukuk (aile) mahkemelerinde bakılacağını hükme bağlandığından; aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 Sayılı kararı) Bu itibarla, dava dilekçesinin aile mahkemesine gönderilmesi hususu düşünülmeden sulh hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devamla davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir…” (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2017/8146 K. 2018/2112 T. 13.2.2018)
“… Türk Medeni Kanununun 335. maddesine göre; ergin olmayan çocuk ana ve babanın velayeti altında olup kanuni sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar. Kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacağından görevli mahkeme 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesidir…” (Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E. 2012/14689 K. 2013/2762 T. 28.2.2013)
“… Türk Medeni Kanunu’nun 419/3. maddesine göre velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemeleridir. Görev kuralları kamu düzeniyle ilgili olduğundan yargılamanın her aşamasında tüm mahkemelerce uygulanmak zorundadır…” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E. 2011/12203 K. 2011/23747 T. 27.12.2011)
“…pazarlık yoluyla satışına izin verilmesini istediği… davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılmadığı anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 419’uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “Kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır.” hükmü gereğince kısıtlanan ergin çocuklara anne ve babasının vasi tayin edilmesi halinde vesayet değil velayet hükümlerinin uygulanması gerekmektedir… Davacının, kısıtlı ergin çocuğunun bakımı ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için onun hissedar olduğu taşınmazları satma talebinin sözü edilen hüküm kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak anılan hüküm Türk Medeni Kanununun ikinci kitabının ikinci kısmında düzenlenmiş bulunduğundan; bu hususta inceleme yapma görevi 4787 ve 5133 sayılı kanunlar gereğince Aile Mahkemesine aittir…” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E. 2010/3711 K. 2011/5583 T. 30.3.2011)