ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
Sunulmak Üzere
ADANA … MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE,
DOSYA NO:
İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN;
VEKİLİ :
SUÇ VE SUÇ TARİHİ : Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak,
TALEBİN KONUSU : … Mahkemesi’nin … Sayılı Kararın İstinaf İstemi.
KARARIN TEBLİĞ TARİHİ :
AÇIKLAMALAR:
1-) Müvekkilimiz hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan … tarihinde, … sayılı kararıyla müvekkilimiz sanık hakkında 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedilmiştir. Karara karşı, tarafımızca … tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Gerekçeli kararın tarafımıza tebliği üzerine, detaylı istinaf gerekçelerimizi sunuyoruz:
2-) 03.07.2018 saat 12.00 tarihli olay tutanağında, müvekkilin olay sırasında parkta oturduğu, kendisine GBT sorgusunun yapıldığı, ve çok sayıda kaydının olması gerekçesiyle üst aramasının yapıldığı belirtilmiştir. Ancak bu şekilde yapılan üst araması hukuka aykırıdır. Şöyle ki; 5271 Sayılı CMK 116. Maddesine göre ”suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir. ” denilmektedir. Müvekkil hakkında uyuşturucu madde kullandığı yönünde herhangi bir ihbar bulunmamakla birlikte, başka bir suç işlediği yönünde de şüphe uyandıracak hal ve hareketinin varlığından bahsedilmemiştir. Müvekkilin sadece GBT-UYAP geçmiş kayıtlarının bulunmasının, makul şüphe olarak kabul edilemeyeceğini düşünmekteyiz. Makul şüphe olmaksızın yapılan aramanın hukuka aykırı olduğu ve elde edilen bulguların da hukuka aykırı delil olduğu açıktır. Bu sebeple hükme esas alınamaz.
3-) Her ne kadar, 03.07.2018 saat 12.00 tarihli olaya ilişkin ifadesinde, polis memurlarının üzerinde uyuşturucu madde olduğunu fark etmeleri üzerine şortunun cebinden uyuşturucuyu çıkarıp teslim ettiği yazılı ise de, müvekkil polisler müvekkilin üstünü henüz aramadan önce kendi rızasıyla çıkarıp teslim etmiştir. Müvekkil, rızasıyla teslim yapmasa idi, çok az miktarda bulunan uyuşturucuyu görevli polis memurlarının, bir an için makul şüphenin varlığı kabul edilse dahi, yapacakları kaba üst aramasında fark etmeleri mümkün olmayacaktı. Bu sebeple, müvekkil hakkında 5237 Sayılı TCK 192/3 uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğini düşünmekteyiz. (EK: Yargıtay 10. CD, 2017/2325 E.,2017/5800 K. 20.11.2017 )
4-) Yine 03.07.2018 saat 16:50 ve 28.06.2018 tarihli olaylarda da müvekkilin üzerinde çok az miktarda uyuşturucu bulunduğu belirtilmiştir. Bu uyuşturucu maddeler müvekkilin kıyafetinin içinde, kaba üst aramasında bulunamayacak bir şekilde saklı olmasına rağmen, yapılan detaylı arama ile bulunmuştur. Ancak görevli polis memurlarının, kaba üst aramasını aşacak şekilde detaylı arama yapmak için almış oldukları arama kararı ya da emri bulunmamaktadır. Hal böyle iken elde edilen deliller de hukuka aykırı delil niteliğindedir. Hükme esas alınamaz.
Müvekkil hakkında, dosya kapsamında yukarıda bahsi geçen deliller dışında başka bir delil bulunmamaktadır. Söz konusu delillerin, açıkladığımız gerekçelerle hukuka aykırı deliller olduğunun ve bu nedenle hükme esas alınamayacağının kabulü ile, müvekkil hakkında beraat kararı verilmesini talep ediyoruz.
HUKUKİ NEDENLER :
5237 Sayılı TCK, 192/3, 5271 Sayılı CMK 116. Vs. İlgili mevzuat
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda belirttiğimiz sebepler ve re’sen dikkate alınacak sebeplerle;
1-İlk derece mahkemesince verilen usul ve yasaya aykırı kararın müvekkilimiz lehine ortadan kaldırılmasını,
2-Müvekkilimiz hakkında TCK ilgili maddelerinin tatbik edilerek beraatine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
SANIK MÜDAFİ