Trafik Kazası Taksirle Yaralama Tahliye talebi

ADANA SULH CEZA MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

SORUŞTURMA NO                :  Adana Cumhuriyet Başsavcılığı  

TAHLİYE

TALEP EDEN  (ŞÜPHELİ)    :   

MÜDAFİİ                                :       

TUTUKLAMA TARİHİ          :  

KONU                                        : C.M.K 104ncü maddeye müsteniden salıverilme talebidir.

İZAHAT:

Müvekkilim Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/87 Soruşturma No’lu dosyası kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadesi alındıktan sonra Mahkemenizin 2011/3 Sorgu No’lu kararı ile tutuklanarak cezaevine konulmuştur. Aşağıda belirtilen hususlara müsteniden müvekkilin salıverilmesini C.M.K. 104’e göre talep ediyoruz.  

CMK md 104: Şüpheli veya sanığın salıverilme istemleri

Madde 104 – (1) Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında şüpheli veya sanık salıverilmesini isteyebilir.

(2) Şüpheli veya sanığın tutukluluk hâlinin devamına veya salıverilmesine hâkim veya mahkemece karar verilir. Ret kararına itiraz edilebilir.

(3) Dosya bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya geldiğinde salıverilme istemi hakkındaki karar, bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay ilgili dairesi veya Yargıtay Ceza Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılacak incelemeden sonra verilir; bu karar re’sen de verilebilir.

Usul

Madde 105 – (Değişik: 25/5/2005 – 5353/13 md.)

(1) 103 ve 104 üncü maddeler uyarınca yapılan istem üzerine, merciince Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık veya müdafiin görüşü alındıktan sonra, üç gün içinde istemin kabulüne, reddine veya adlî kontrol uygulanmasına karar verilir. Bu kararlara itiraz edilebilir.

  1. MÜVEKKİLİN, KAZANIN OLUŞUMUNDA ASLİ VEYA TALİ HERHANGİ BİR  KUSURU YOKTUR:

 Mesleği gereği her yıl ortalama 100.000 kilometre yol yapan ve 57 KD Plakalı aracıyla kazaya karışan müvekkil Fatih KARA’ya, kazanın oluşumunda asli kusur sayılan hallerden hiçbirinin atfedilmesi mümkün değildir.

KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU:

Madde 84 – Araç sürücüleri trafik kazalarında;

    a) Kırmızı ışıklı trafik işaretinde veya yetkili memurun dur işaretinde geçme,

    b) Taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme,

    c) İkiden fazla şeritli taşıt yollarında, karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit veya yol bölümüne girme,

    d) Arkadan çarpma,

    e) Geçme yasağı olan yerlerde geçme,

    f) Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma,

    g) Şeride tecavüz etme,

    h) Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama,

    i) Kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymama,

    j) Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama,

    k) Yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama,

    l) Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma,

    Hallerinde asli kusurlu sayılırlar.

Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki kazanın oluşumuna dair özet kısmında “Müvekkilin Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak”( madde 52/1a) kuralını ihlal ettiği belirtilmekte ise de bu yönde bir kural ihlalinin söz konusu olmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Zira kaza yeri krokisinde aracın kazazedelere çarpma noktası ile durduğu noktanın arasındaki mesafe 10 metreden azdır ve bu durum hız kurallarına aykırı bir seyir halinin bulunmadığı anlamına gelir. Kazanın tanıkları da aynı hususu teyit etmektedir.

  • MÜTEVEFFA MEHMET GÜLENÇ’İN ÖLÜMÜNE, PLAKASI TESPİT EDİLEMEYEN BİR BAŞKA ARACIN ÇARPMASI VE ALTINA ALARAK 23 METRE SÜRÜKLEMESİNİN NEDEN OLMASI İHTİMALİ ÇOK YÜKSEKTİR.

Kazada plakası tespit edilemeyen ikinci bir aracın, müvekkilin şahıslara çarpmasından çok kısa bir süre sonra o an yaralı durumdaki Mehmet GÜLENÇ’i altına alarak 23 metre sürüklediği konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Kurallara uygun bir vaziyette seyir halinde olan müvekkilin çarpması neticesinde ölümün gerçekleşme ihtimalinin düşük olduğu, diğer kazazede Ramazan GÜLENÇ’in yaralanma derecesinden anlaşılmaktadır.

  • ADLİ TIP KURUMUNDAN BEKLENEN RAPORDA, MEHMET GÜLENÇ’İN ÖLÜMÜNE MÜVEKKİLİN SEBEP OLDUĞU SONUCUNA VARILSA DAHİ TUTUKLAMA İÇİN YASAL KOŞULLAR BULUNMAMAKTADIR.  TUTUKLAMAYA İLİŞKİN KARARDAKİ GEREKÇELERDEN “KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ”  YASAL BİR GEREKÇE DEĞİLDİR. “SUÇUN VASIF VE MAHİYETİ” BU SUÇTA TUTUKLAMAYA GEREKÇE OLAMAZ, “MEVCUT DELİL DURUMU” ANCAK KATALOG SUÇLARDA TUTUKLAMAYA GEREKÇE OLABİLİR.  

Taksirle ölüme sebebiyet verme suçu 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen katalog suçlardan olmayıp, müvekkilin tutuksuz yargılanmasına karar verilmesi halinde kaçması veya saklanması gibi bir ihtimal olmadığı gibi kazanın müvekkil açısından oluş şekline ilişkin deliller toplandığından delilleri yok etme, gizleme, değiştirme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı yapma girişiminde bulunması ihtimali de bulunmamaktadır. Kaldı ki yukarıda sıralanan ihtimallerden hiçbiri tutuklamaya gerekçe olarak gösterilmemiştir. Kararda sadece Kuvvetli Suç Şüphesi, Mevcut Delil Durumu ve Suçun Vasıf ve Mahiyeti gerekçe olarak sıralanmıştır. Oysa ki bu gerekçeler sadece katalog suçlarda gerekçe olarak sıralanabilir. Müvekkil için tutuklama dışındaki diğer tedbirlerin uygulanmaması için bir neden bulunmamaktadır.  Mevcut haliyle müvekkil hakkındaki tutuklama tedbiri sadece bir ön cezalandırma işlevi görmektedir.

 SONUÇ VE TALEP   : Yukarıda arz ettiğimiz ve sayın Mahkemenizin re’sen nazara alacağı sebeplerle sayın mahkemenizce müvekkilin salıverilmesine karar verilmesini müvekkil adına saygı ile  arz ve talep ederim. tarih

Şüpheli Müdafii

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir