YARGITAY CEZA 16. DAİRESİNE
Sunulmak Üzere
ADANA 3. AĞIR CEZA MAHKMESİ’NE
Dosya No : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2018/50401 sayılı dosyası
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 2018/586 Esas sayılı, 2018/587 Karar sayılı dosyası
Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkmesi 2017/215 E. Sayılı dosyası
Sanık :
Müdafii : Av.
Konu : Temyize ek savunmalarımızdır.
AÇIKLAMALAR
Sanık FETÖ/PYD üye olma isnadıyla yerel mahkemede yargılanmış olup TCK md. 314/2 gereği 9 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Bu karar hem usule hem kanunlara aykırıdır. Şöyle ki:
Sanık açıkça müdafi istemediğini beyan etse bile CMK’nın 150/3. Maddesi uyarınca müdafi atanması zorunludur. Sanığın aldığı ceza alt ceza sınırı ile zorunlu müdafiliği gerektirdiği halde sanığa ne yargılama aşamasında ne de hükmün açıklandığı sırada müdafi tayin edilmiştir. Bu durum sanığın etkili savunma yapmasını kısıtlamış yargılamanın esası hakkında ve delillere erişme açısından birçok eksikliğe sebebiyet vermiştir. Bununla birlikte CMK’nın 101/3. Maddesinde tutuklanma yargılaması müdafiisiz yapılamaz. Oysa sanık tutuklanıp hakkında hüküm verildikten sonra istinaf ve temyiz edebilsin diye müdafi görevlendirilmesi söz konusu olmuştur. Dolayısıyla savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılması imkanını sağlayan müdafi yardımından yararlanma hakkı ve diğer bir unsuru olan silahların eşitliği ilkesi ihlal edilmiştir.
Zorunlu müdafii CMK’nın 188/1. Maddesince mahkeme heyetinden sayılmıştır. Hüküm esnasında zorunlu müdafinin duruşmada bulunma şartı vardır. Bu kanun hükmü de görmezden gelinip mahkeme kanuna uygun teşekkül etmemiştir. Dolayısıyla sanığın iki duruşmayla yargılanıp yine müdafi olmaksızın hakkında hüküm verilmesi usul ve hukuka aykırı olup mutlak bozma sebebidir.
Daha önceki temyiz dilekçesinde belirttiğimiz zorunlu müdafiliğin sağlanmadığı hususunun ehemmiyetle incelenmesi gerekmektedir. Nitekim aşağıda da değineceğimiz yargılama esnasında esasa ilişkin bir çok eksikliğe sebebiyet veren bu husus güncel Yargıtay içtihatlarında da bu yönde değerlendirilmiştir. (Ek-1) Ayrıca aynı döneme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının zorunlu müdafilik koşulunun sağlanmaması sebebiyle bozma kararları mevcut iken istinaf mahkemesince aksi karar verilmesinden dolayı dosyamızın yeterince incelenmediği kanaatindeyiz.
Sanık hakkında tek delilin telefonunda bylock isimli programın yüklenmiş olduğunu ikrar etmesi olduğunu ayrıca bunun dışında sanığın örgütle alakalı hiçbir kuruluş ve bağının bulunmadığını daha önceden beyan etmiştik. Bununla birlikte sanık bildiği kadarıyla anlatmayı kabul etmiş, etkin pişmanlıktan faydalanmak istemiştir. Bu kapsamda X’i örgüt hakkında önemli bilgileri adli makamlara aktarması için ikna etmiştir. Sanığı FETÖ/PYD yapılanmasına bylock yüklemek suretiyle dahil etmek isteyen X yargılamayı aydınlatacak kişi olmasına rağmen onun tanıklığına başvurulmamıştır. Halbuki X’in, sanık hakkında FETÖ/PYD örgütüyle bir ilişiğinin olmadığını beyan edeceğini ve birçok hususu açıklığa kavuşturacağını düşünmekteyiz.
Neticede zorunlu müdafilik hükümleri gözetilmeden yargılama yapılmıştır Bununla birlikte olay aydınlığa kavuşturulmadan asıl dinlenilmesi gereken tanık dinlenilmeden acele bir şekilde hüküm kurulmuştur. Sanığın 15 temmuz gecesi gösterdiği mücadeleye ve yargılama söz konusu olduğunda yargılamada bütün bildiklerini anlatmasına rağmen etkin pişmanlık müessesesi uygulanmamıştır. Bu sebeplerle eksik bir yargılama yapılıp mantıklı bir gerekçe olmaksızın alt sınırdan uzaklaşılması ve indirim sebeplerine gerek görülmemesi hakkaniyete aykırıdır.
Yerel mahkemenin verdiği karar hem usulen hem esasa ilişkin eksik bir yargılamanın neticesinde verilmiştir. Müvekkilimize adaletin iadesi için duruşma talebimizin kabul edilerek, yukarıda arz edilen ve resen taktir edilecek sebeplerden bölge istinaf mahkemesi kararının bozulmasını ve beraate hükmedilmesini saygı ile talep ederiz.
Av.
Avukat Saim İNCEKAŞ – Seyhan/Adana 01010 – Ziya Algan İş Merkezi
av-saimincekas.com